Hani sustum ya ben
Kelimeleri zincirledim ya
Cümlelerimde sükût var ya
İçimdeki o sönmez yanardağ
Hafif bir bahar esintisi gibi görünür ya
Bilmeyen , duymayan , hissetmeyen anlamaz ya
Israrla görmezden gelirler ya
Ben "sadece" derken , "belki de " yankısı gelir ya
Hani tek bir şey için , kanatsa da içimi
Vazgeçebilirim ya herşeyden ve herkesten
İşte bu yüzden haykırmak yerine sustum ben
Ve O sebepten mutluluk oyununa soyunup,
Girdim bu çekilmez yola ,
gülüyorum...
Deliliklerim bundan sebep
Avutuyorum kendimi
"Belki"ler , "sadece" oluncaya dek
Körüklüyorum yangınımı
Söndürmüyorum volkanı
Yalnızca gözünün içine içine bakmıyorum
Yaralanmamış görünüşüm ondandır
Ayakta kalma savaşım da
Güçlü olmak zorunda oluşum da
Kederimi , kaderim bilip sabretmek de
Hayalimin hep aynı kıyıda oluşu da
Hepsi ondandır...
Anlık "siyah" bir matem olur buğulu gözlerimde
Derinlere dalar , nefesi tükeninceye dek
Kaçırırım bakışlarımı
çekilirim sessizce içime
Yangınımın yakınına , usulca sokulurum
Ve ümit...
Ve hayal...
Ve hem tutsak , hem kaçak bir name dudaklarımda
"Bir kıvılcım yeter ..."
Karanlıklar içinde , suskun bir hayal çekerim içime , yine derin...
Dalgalı bir denizin tam ortasındaki sükût adasının
Sakin kumları üzerinde , ağır adımlar atarım
Ta ki ufukta gelmeyen bir gemi ,
Ve güvertesinde bir kıvılcım...
