Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Kaç Peygamber Gelmiştir? 124 Bin veya 244 Bin Peygamber. Rivayeti Sahih mi?

Abdussamed Seyhani Çevrimdışı

Abdussamed Seyhani

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH azze ve Celle'nin insanlara 124 bin veya 224 bin peygamber gönderdiği belirten hadisler var bunlar sahih midir? Bu hadisleri yazar mısınız? ayrıca bu rakam 124 bin midir? 224 bin midir?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Bir rivayete göre insanlık tarihi sürecinde gönderilen peygamberlerin sayısı 124 bin, diğer rivayete göre de 224 bin kadardır.
(Ahmed b. Hanbel, el-Musned 5/265-266; İbn Hibbân, es-Sahîh, 2/77)

3442-
قَالَ إِسْحَاقُ : أَخْبَرَنَا النَّضْرُ بْنُ شُمَيْلٍ ، أنا حَمَّادٌ هُوَ ابْنُ سَلَمَةَ ، أنا مَعْبَدٌ ، أَخْبَرَنِي فُلاَنٌ ، فِي مَسْجِدِ دِمَشْقَ ، عَنْ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ ، قَالَ : إِنَّ أَبَا ذَرٍّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ ، جَلَسَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، فَذَكَرَ مِثْلَ حَدِيثٍ قَبْلَهُ فِيهِ ، قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ ، فَأَيُّ الأَنْبِيَاءِ كَانَ أَوَّلَ ؟ فَقَالَ صلى الله عليه وسلم : آدَمُ فَقُلْتُ : أَوَ نَبِيًّا كَانَ ؟ قَالَ : نَعَمْ ، نَبِيٌّ مُكَلَّمٌ قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ ، فَكَمِ الأَنْبِيَاءُ ؟ فَقَالَ : ثَلاَثُمِئَةٍ وَخَمْسَةَ عَشَرَ جَمًّا غَفِيرًا
Avf b Mâlik'in bildirdiğine göre Ebû Zer (r.anh), Rasûlullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) yanına oturdu.
Hadisin devamında şöyle denilmiştir: "Ya RasûlAllah Peygamberlerin ilki hangisiydi" dedim,
"Âdem" buyurdu.
"Nebî miydi O" diye sordum.
"Evet Allah'ın hitabına muhatab olan bir nebidir" buyurdu.
"Ey Allah'ın Rasulu, Peygamberlerin sayısı kaçtır?" diye sordum,
"124 bin" buyurdu.
"Bunların kaçı rasuldur?" diye sordum,
"315'i büyük kalabalık" buyurdu.
(İshâk)

Bûsîrî demiştir ki: "Bunu İshâk, İbn Ebî Şeybe ve Sahih'inde İbn Hibbân rivayet etmiştir. Nitekim İlim kitabında geçmişti." (III, 41) 3023, 3314, 3428 nolu hadisler.
(
Ebu’l-Fazl Şihâbuddîn Ahmed b. Alî b. Muhammed el-Askalânî - İbn Hacer Askalani - , Metalib’ul-Aliyye bi-Zevâʾidi’l-Mesânîdi’s̱-Semâniye )

Ebû Zer anlatmaktadır:
Mescid'e girdim. Baktım Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem) tek başına oturuyor. Ona bakmaya başladım. Ama o beni görmüyordu. Kendi kendime: "Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem) bu şekilde hiç yalnız kalmazdı. Ya bir işi vardır. Ya da kendisine vahiy iniyordur" dedim.
Sonra yanına gidip gitmeme konusunda gönlüme danıştım. Gönlüm gitmek dışında bir seçeneğe razı olmadı. Sonra yanına kadar gidip kendisine selam verdim. Sonra oturdum. Uzun muddet oturduğum halde ne bana dönüyor, ne de benimle konuşuyordu. Bunun üzerine kendi kendime herhalde Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yanına oturmamdan memnun kalmadı" dedim.
Sonra bana dönerek: "Ebû Zer!" diye seslendi.
"Buyur yâ Rasûlallah. Emrine hazırım" dedim.
"Bugün namaz kıldın mı?" diye sordu.
"Hayır" dedim.
"Öyleyse kalk, namaz kıl" buyurdu.
Kalkıp Allah'ın dilediği kadar namaz kıldım. Sonra dönüp oturdum. Yine uzun muddet benimle konuşmadı.
Ben yine "Herhalde Rasûllullah (sallallahu aleyhi ve sellem) benim yanına oturmamdan memnun kalmadı" dedim.
Sonra bana dönerek: "Ebû Zer!" diye seslendi.
Ben: "Buyur yâ RasûlAllah, emrine hazırım" dedim.
"İnsanlar ve cinlerden olan şeytanların şerrinden Allah'a sığın" buyurdu.
"Anam babam sana feda olsun insanların da şeytanları mı vardır?" diye sordum.
"Aziz ve celil olan Allah, aldatmak için birbirlerine câzib sözler fısıldayan cin ve insan şeytanlarını her peygambere düşman yaptık buyurmuyor mu?" dedi.
Sonra bana dönerek: "Ebû Zer!" diye seslendi.
Ben yine: "Buyur ya RasûlAllah" dedim.
"Sana cennet hazinelerinden bir hazine olan bir söz öğreteyim, mi?" buyurdu.
Ben de: "Anam babam sana feda olsun" dedim.
Sonra şöyle buyurdu: "De ki: Güç ve kuvvet ancak Allah'a aittir (lâ havle ve kuvvete illâ billâh)"
Sonra Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem) sustu, hiç konuşmuyordu.
Suskunluğu uzun sürünce ben söze başladım: "Ya RasûlAllah! Sen bana namazı emrettin. Namaz nedir?"
"En hayırlı iştir. Dileyen az yapar, dileyen çok" buyurdu.
"Ey Allah'ın Rasulu! Oruç nedir?" diye sordum.
"Karşılığı (Allah tarafından) takdir edilen bir farzdır" buyurdu.
"Ey Allah'ın Rasulu! Sadaka nedir?" diye sordum.
"Kat kat sevabı bulunan ve Allah katından daha fazlasını kazandıran bir ameldir" buyurdu.
"Ya RasûlAllah! Hangi amel daha faziletlidir?" diye sordum.
"Allah'a iman etmek ve O'nun yolunda cihad etmek" buyurdu.
"Ya RasûlAllah! Hangi şehid daha üstündür?" diye sordum.
"Kanı akıtılan ve atı dahi öldürülen şehid" buyurdu.
"Ya RasûlAllah! Hangi köleyi azad etmek daha faziletlidir?" diye sordum.
"En
pahalısı ve sahibleri nezdinde en değerlisini" buyurdu.
"Ya Rasûlallah! Hangi sadaka daha faziletlidir?" diye sordum.
"Güç yetirilen ve fakire gizlice verilen" buyurdu.
"Eğer sadaka verecek bir şey bulamazsam?" diye sordum.
"İş bilene yardım edersin, ya da elinden bir şey gelmeyenin işini görürsün" buyurdu.
"Ey Allah'ın Rasulü! Eğer bunu da yapamazsam?" diye sordum.
Diline işaret ederek: "Bunu korursun. Zira bu, kişinin kendisine vereceği güzel bir sadakadır" buyurdu. "Ey Allah'ın Rasulu! Sana Kur'ân'da indirilen âyetlerin hangisi daha üstündür/yücedir?" diye sordum.
"Sen Kûrsi’ye göre göklerin ve yerin nisbetini bilir misin?" buyurdu.
"Hayır. Ancak Allah'ın sana öğrettiğinden bana öğretirsen bilirim" dedim.
Bunun üzerine: "Kûrsi’ye göre göklerin ve yerin misali engin çöle atılmış bir halkaya benzer. İşte Kûrsi’nin gökler ve yere üstünlüğü çölün o halkaya üstünlüğü gibidir" buyurdu.
"Ey Allah'ın Rasulu! Peygamberlerin sayısı kaçtı?" diye sordum.
"124 bin" buyurdu.
"Ya RasûlAllah! Hepsi rasul muydu?" diye sordum.
"Hayır. Onlardan yalnız 315'i rasuldu" buyurdu.
"Ya RasûlAllah! İlki hangisi idi" diye sordum.
"İlkleri Âdem idi" buyurdu.
"Âdem nebi miydi?" diye sordum.
"Evet. Allah onun toprağını hazırladı. Sonra onu kendi eliyle yarattı. Ona kendi ruhundan üfürdü ve onunla alenî olarak konuştu" buyurdu.
Sonra etrafında insanlar kalabalıklaşınca Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem): "Size insanların en cimrisini haber vereyim mi?" buyurdu.
İnsanlar "Evet, yâ RasûlAllah!" dediler.
"Yanında ismim anıldığı halde bana salât okumayan" buyurdu. (Muhammed b. Ebî Ömer)

Bûsîrî demiştir ki: Bunu Tayâlisî, İbn Ebî Şeybe ve İbn Ebî Ömer rivayet etmiş olup ifade İbn Ebî Ömer'e aittir. Ayrıca İshâk b. Rahaveyh de rivayet etmiştir. Ancak o, "insanların en cimrisi" ifadesi yerine "insanların en sapkını" ifadesini kullanmıştır.
Hadisi yine Ebû Ya'lâ ve Ahmed b. Hanbel rivayet etmişlerdir. Yine el-Hâris hadisi muhtasar olarak, İbn Hibbân ise oldukça uzun bir ifadeyle rivayet etmiştir. (I, 27) Ahmed b. Hanbel, Musned, V, 178; İbn Hibbân, Zevâid, s. 52. Hadisin kısımları 3314, 3428, 3453 ve 3454 nolu hadislerde tekrarlanmıştır.
(İbn Hacer Askalani, Metalib’ul-Aliyye bi-Zevâidi’l-Mesânîdi’s̱-Semâniye , Hadis no: 3023)


Nebilerin (Peygamberlerin) Sayısı 124 bindir. Rasul’ler (elçiler) ise sadece 315 tanedir. Onların ilki Adem ve sonuncusu Muhammed (s.a.v.)’dir. İbn Hacer bu hadisin sahih olduğunu bildirmiştir (Fethul’Bari)
 
Üst Ana Sayfa Alt