Çevrimdışı
8659
- Suriye'de kaçırılan Türk gazeteciler, başlarından geçenleri anlattı. Ayrı ayrı hücrede tutulduklarını söyleyen gazetecilerden Adem Özköse, "Hayatımızın belgeselini çekmişiz. Onu fark ettik" dedi.
Suriye’de kaçırıldıktan sonra Türkiye’ye iade edilen gazeteciler Adem Özköse ve Hamit Coşkun, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Beşir Atalay, Türkiye’de hem hükümetin hem de sivil toplum kuruluşlarının iki gazetecinin kurtarılması için çaba sarf ettiğini belirterek, “Burada doğrusu Cumhurbaşkanı, Başbakanımız, Dışişleri bakanlığımızdan değişik girişimlerde bulunuldu. Aynı zamanda sivil toplum kuruluşlarımızın çabaları oldu. Bütün bu çabalarla iki gazeteci arkadaşımız özgürlüklerine kavuştular. Bu konuda çaba gösteren emek veren kişilere teşekkür ediyoruz. Kendilerine geçmiş olsun diyorum” dedi.
Gazeteci Adem Özköse ise, sor zamanlar geçirdiklerini ifade ederek, “Suriye’ye hem belgesel çekmek, hem haber için gitmiştik. Hayatımızın belgeselin çekmişiz onu fark ettik bu iki ay içerisinde. Aksiyon filmlerine, romanlara konu olabilecek şeyler yaşadık. Özellikle özgürlüğe kavuşmamızda büyük emeği olan Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, İHH İnsani Yardım Vakfına teşekkür ediyorum” diye konuştu.
53 gün boyunca teker kişilik hücrelerde kaldıklarını anlatan Özköse, “İnşallah orada sıkıntı çeken insanlar bir an önce kurtulurlar. İçeride bir sürü senaryolar kafamızda dolaşıyordu. Fakat çıkarken şunu düşündüm en güzel senaryoyu Allah yazıyor. Bu senaryo bizim için güzel şekilde sonuçlandı. Allah bu tür şeyleri kimseye yaşatmasın temennisinde bulunuyorum” ifadelerini kullandı.
Tehdit edildiklerini ancak işkenceye maruz kalmadıklarını söyleyen Coşkun, şunları söyledi:
“Kaçırıldık 11 gün boyunca her an ölüm korkusu ile karşı karşıyaydık. Bu başlı başına bir işkence. Türkiye’de yürütülen çabalar bizim işkence görmemizi engelledi diye düşünüyorum. Orada günlerim Kur’an okuyarak geçti. Hatim bitirdim ve son sayfayı okudum yarım saat sonra İHH Başkanı Bülent Yıldırım geldi. Tevafuk oldu. Sözlü tacizleri vardı ama ayetler sanki etrafıma bir koruma oluşturdu”
Hamit Coşkun da hücrelerde kaldıkları ilk 6 günde yemek yemediğini söyleyerek, “6 gün sonra Adem abinin yüksek sesle Kur’an-ı Kerim okuduğunu duydum. Ondan sonra yemek yemeye başladım. Bizim kurtarılmamız için uğraşanlara teşekkür ediyorum” diye konuştu.
- Suriye'de kaçırılan Türk gazeteciler, başlarından geçenleri anlattı. Ayrı ayrı hücrede tutulduklarını söyleyen gazetecilerden Adem Özköse, "Hayatımızın belgeselini çekmişiz. Onu fark ettik" dedi.
Suriye’de kaçırıldıktan sonra Türkiye’ye iade edilen gazeteciler Adem Özköse ve Hamit Coşkun, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Beşir Atalay, Türkiye’de hem hükümetin hem de sivil toplum kuruluşlarının iki gazetecinin kurtarılması için çaba sarf ettiğini belirterek, “Burada doğrusu Cumhurbaşkanı, Başbakanımız, Dışişleri bakanlığımızdan değişik girişimlerde bulunuldu. Aynı zamanda sivil toplum kuruluşlarımızın çabaları oldu. Bütün bu çabalarla iki gazeteci arkadaşımız özgürlüklerine kavuştular. Bu konuda çaba gösteren emek veren kişilere teşekkür ediyoruz. Kendilerine geçmiş olsun diyorum” dedi.
Gazeteci Adem Özköse ise, sor zamanlar geçirdiklerini ifade ederek, “Suriye’ye hem belgesel çekmek, hem haber için gitmiştik. Hayatımızın belgeselin çekmişiz onu fark ettik bu iki ay içerisinde. Aksiyon filmlerine, romanlara konu olabilecek şeyler yaşadık. Özellikle özgürlüğe kavuşmamızda büyük emeği olan Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, İHH İnsani Yardım Vakfına teşekkür ediyorum” diye konuştu.
53 gün boyunca teker kişilik hücrelerde kaldıklarını anlatan Özköse, “İnşallah orada sıkıntı çeken insanlar bir an önce kurtulurlar. İçeride bir sürü senaryolar kafamızda dolaşıyordu. Fakat çıkarken şunu düşündüm en güzel senaryoyu Allah yazıyor. Bu senaryo bizim için güzel şekilde sonuçlandı. Allah bu tür şeyleri kimseye yaşatmasın temennisinde bulunuyorum” ifadelerini kullandı.
Tehdit edildiklerini ancak işkenceye maruz kalmadıklarını söyleyen Coşkun, şunları söyledi:
“Kaçırıldık 11 gün boyunca her an ölüm korkusu ile karşı karşıyaydık. Bu başlı başına bir işkence. Türkiye’de yürütülen çabalar bizim işkence görmemizi engelledi diye düşünüyorum. Orada günlerim Kur’an okuyarak geçti. Hatim bitirdim ve son sayfayı okudum yarım saat sonra İHH Başkanı Bülent Yıldırım geldi. Tevafuk oldu. Sözlü tacizleri vardı ama ayetler sanki etrafıma bir koruma oluşturdu”
Hamit Coşkun da hücrelerde kaldıkları ilk 6 günde yemek yemediğini söyleyerek, “6 gün sonra Adem abinin yüksek sesle Kur’an-ı Kerim okuduğunu duydum. Ondan sonra yemek yemeye başladım. Bizim kurtarılmamız için uğraşanlara teşekkür ediyorum” diye konuştu.
