SORU :
CEVAB:
Para ne kadar yıldır elinizde ise o kadar yılın zekatını vermelisiniz.
Kadın, kocasının nafakasından sorumlu / mukellef olmadığından borçlu olan kocasına zekat vermesi câizdir.
Ebu Hanife ile Hanbelî'lerde râcih olan görüşe göre; zevcenin zekâtını kocasına vermesi caiz değildir. Çünkü zekât nafaka yolu ile kadına geri döner. (ed-Durru'l-Muhtâr, II, 87; el-Bedayi', II, 40; Keşşaful-Kınâ, II, 339; el-Kitab Ma'a'l-Lubâb 156)
İmameyn ile İmam Şafiî ve îmam Malik'e göre; karının kocasına zekât vermesi caizdir. (el-Bedayi', II, 40 Ahkâmu'l-Kur'an, Ibnu'l Arabi, II, 960; el-Mecmû', VI, 247)
Dayandıkları delil İbni Mes'ud'un hanımı Zeyneb'den rivayet edilen şu hadis-i şeriftir: "Kocan ve çocuğun, sadaka vermeye en lâyık olan kimselerdir." (Buhari, Muslim)
Bu zikredilenler dışında, kardeş, kızkardeş, hala, teyze, amca, dayı gibi yakınlara zekât verilebilir. Çünkü Taberani'nin, Selman b. Amir'den rivayet ettiğine göre: "Fakirlere verilen sadaka bir sadakadır, akrabaya verilen sadaka iki sadakadır. Biri sadaka, diğeri akrabaya iyilik." Bilakis akrabalar zekâtı daha çok hak ederler.
İmam Malik şöyle demiştir: Zekâtını verdiğin en iyi kimseler geçimlerini sağlamak zorunda olmadığın yakınlarındır.
Nafile sadakalara gelince:
Bunların usul ve furu'a, karı kocaya verilmeleri caizdir. Hatta bunlara verilmesi daha iyidir. Çünkü bunu yapmakta iki türlü mukâfat vardır: Biri sadaka mukafatı, diğeri akrabalık sevabıdır. (el-Bedayi, II, 50; Ahkâmu'l-Kur'an, II, 960; el-Mecmû, VI, 258 vd.; Keşşafu'l-Kınâ, H, 345 vd)
Nafile sadakaların zenginlere ve kâfirlere verilmesi caizdir, bunların da o verilenleri almaları caizdir. Bundan dolayı da sevab vardır. Çünkü Allah tealâ şöyle buyuruyor: "Onlar Allah sevgisiyle miskin, yetim ve esirlere yemek yedirirler."
O dönemlerde esirler kâfirlerden başkası değillerdi. Ömer (r.anh) muşrik olan dayısına Peygamberin de giydirdiği hulle elbisesini giydirdi. Peygamber (a.s.) Ebu Bekir'in kızı Esma'ya, muşrike olan annesine iyilik yapmak konusunda kendisine soru sorunca "Anana iyilik et." (Buharı, Muslim ve Ebu Dâvud) buyurdu. Fakat zengin olan kimselerin sadaka almamaları mustehabdır. Zengin ne sadaka almalı, ne de buna el sürmelidir. Çünkü Allah tealâ, ihtiyaç bulunduğu hâlde istemekten çekinenleri övmüş ve şöyle buyurmuştur: "Tanımayan onları iffetlerinden ötürü zengin zanneder." Eğer zengin kişi ihtiyaç belirterek sadakayı alırsa bu ona haram olur. Nafile de olsa hüküm aynıdır. Çünkü bunu yapmakta yalan ve aldatma vardır.
(İslam Fıkhı Ansiklopedisi, Vehbe Zuhayli, C 3, sf: 371 - 372)
4 yıl önce babam bir mal sattı ve bana 30 milyar para düştü o sırada kocamın borcları vardı ve ödemesine rağmen hala bitmedi elimdeki 30 milyarın birazını ona verdim birazını evime harcadım elimde 10 milyar para kaldı kocamın bu paradan haberi yok. kocamın borcu elimdeki paradan daha fazla kocamın borçları olduğu halde ben bu paranın geçmiş yıllarda dahil zekatını vermelimiyim eğer zekat düşerse bu zekatı kocama verebilir miyim menzil sofisiyim lütfen beni aydınlatın hayırlı günler
CEVAB:
Para ne kadar yıldır elinizde ise o kadar yılın zekatını vermelisiniz.
Kadın, kocasının nafakasından sorumlu / mukellef olmadığından borçlu olan kocasına zekat vermesi câizdir.
Ebu Hanife ile Hanbelî'lerde râcih olan görüşe göre; zevcenin zekâtını kocasına vermesi caiz değildir. Çünkü zekât nafaka yolu ile kadına geri döner. (ed-Durru'l-Muhtâr, II, 87; el-Bedayi', II, 40; Keşşaful-Kınâ, II, 339; el-Kitab Ma'a'l-Lubâb 156)
İmameyn ile İmam Şafiî ve îmam Malik'e göre; karının kocasına zekât vermesi caizdir. (el-Bedayi', II, 40 Ahkâmu'l-Kur'an, Ibnu'l Arabi, II, 960; el-Mecmû', VI, 247)
Dayandıkları delil İbni Mes'ud'un hanımı Zeyneb'den rivayet edilen şu hadis-i şeriftir: "Kocan ve çocuğun, sadaka vermeye en lâyık olan kimselerdir." (Buhari, Muslim)
Bu zikredilenler dışında, kardeş, kızkardeş, hala, teyze, amca, dayı gibi yakınlara zekât verilebilir. Çünkü Taberani'nin, Selman b. Amir'den rivayet ettiğine göre: "Fakirlere verilen sadaka bir sadakadır, akrabaya verilen sadaka iki sadakadır. Biri sadaka, diğeri akrabaya iyilik." Bilakis akrabalar zekâtı daha çok hak ederler.
İmam Malik şöyle demiştir: Zekâtını verdiğin en iyi kimseler geçimlerini sağlamak zorunda olmadığın yakınlarındır.
Nafile sadakalara gelince:
Bunların usul ve furu'a, karı kocaya verilmeleri caizdir. Hatta bunlara verilmesi daha iyidir. Çünkü bunu yapmakta iki türlü mukâfat vardır: Biri sadaka mukafatı, diğeri akrabalık sevabıdır. (el-Bedayi, II, 50; Ahkâmu'l-Kur'an, II, 960; el-Mecmû, VI, 258 vd.; Keşşafu'l-Kınâ, H, 345 vd)
Nafile sadakaların zenginlere ve kâfirlere verilmesi caizdir, bunların da o verilenleri almaları caizdir. Bundan dolayı da sevab vardır. Çünkü Allah tealâ şöyle buyuruyor: "Onlar Allah sevgisiyle miskin, yetim ve esirlere yemek yedirirler."
O dönemlerde esirler kâfirlerden başkası değillerdi. Ömer (r.anh) muşrik olan dayısına Peygamberin de giydirdiği hulle elbisesini giydirdi. Peygamber (a.s.) Ebu Bekir'in kızı Esma'ya, muşrike olan annesine iyilik yapmak konusunda kendisine soru sorunca "Anana iyilik et." (Buharı, Muslim ve Ebu Dâvud) buyurdu. Fakat zengin olan kimselerin sadaka almamaları mustehabdır. Zengin ne sadaka almalı, ne de buna el sürmelidir. Çünkü Allah tealâ, ihtiyaç bulunduğu hâlde istemekten çekinenleri övmüş ve şöyle buyurmuştur: "Tanımayan onları iffetlerinden ötürü zengin zanneder." Eğer zengin kişi ihtiyaç belirterek sadakayı alırsa bu ona haram olur. Nafile de olsa hüküm aynıdır. Çünkü bunu yapmakta yalan ve aldatma vardır.
(İslam Fıkhı Ansiklopedisi, Vehbe Zuhayli, C 3, sf: 371 - 372)