Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Kadının Yönetim Hakkı Var Mı?

I Çevrimdışı

islami bilgiler

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Bekre r.a.’den; Rasululla h sallallah u aleyhi ve sellem buyurdu ki;
“İşlerinin idaresini kadınlara veren bir kavim asla kurtuluşa ermez.”
Nisa Suresi 34. ayetinin tefsiri:
Allah Azze ve Celle buyuruyor ki; “Allah'ın insanlard an bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucus udur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah'ın kendileri ni korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucud urlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklard a yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezler se) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.”(Nisa 34)

Alimler, devlet başkanının erkek olmasının şart olduğunda icma etmiştir. Buna deliller, meali geçen, tefsiri gelecek olan Nisa suresi 34. ayeti ve kadının dışarı çıkmasını kısıtlayan Ahzab suresi 33. ayeti ile kaydedeceğimiz hadislerd ir. Ehli Kıbleden hiçbiri kadının imamlığını ve emirliğini caiz görmemiştir. Buna sadece Hariciler den Şebibiye fırkası muhalefet etmiştir.

Hadisin ravisi Ebu Bekre r.a., Cemel savaşında yer almayı istememiş, bu hadisi delil göstermiştir. Cemel vakasında Aişe r.a.’nın lider olması, kadının idareci olması hakkında delil olmaz. Zira hadisi şerifte buyrulur ki;

“Sizden alnı tüylü devenin sahibi Hav’eb’in köpekleri kendisine havladığı yere kadar gider. Çok kimse öldürülür. Kendisi de zor kurtulur”

Aişe r.a., Cemel vakasında Irak’a giderken Beni Amir sularından bir suyun yanına vardı. Orada köpekler havlamaya başladı. “Buranın adı nedir?” diye sorunca “Hav’eb’dir” dediler. Bunun üzerine Aişe r.a. “Ben dönüyorum” dedi.

Cemel vakasına işaret eden diğer hadislerd e; “Bir kavim çıkar helak olurlar, felah bulmazlar . Önderleri kadındır ve o cennete gidecekti r.”

Huzeyfe r.a. dedi ki; “Ehlibeyt iki fırka olup birbirler ine kılıç salladıkları zaman Ali’nin emrinde olanlarla beraber olun. Zira o, doğru yolda olacaktır.”

Aişe r.a.’nın bu hareketin de hatalı olduğu, Rasululla h sallallah u aleyhi ve sellem tarafından bildirilm iş, Aişe r.a. da ömrü boyunca bu hareketin in pişmanlığını çekmiştir. Ayrıca Aişe r.a.’nın hilafet için değil, ara bulmak için çıktığı bilinmekt edir.
Hadiste buyrulur ki; “Erkekler, kadınlara itaat ettikleri nde helak olmuştur.”

Rasululla h sallallah u aleyhi ve sellem, kadınlara; “Sizin aklınız ve dininiz eksiktir” buyurunca, bu eksikliğin ne olduğu soruldu. Buyurdu ki; “İki kadının şahitliği bir erkeğin şahitliğine denktir. Bu aklın noksanlığıdır. Adet günlerinde namaz kılamayıp oruç tutamaması da dininin eksikliğidir”

Avrupa’da yapılan bir araştırmada erkek ve kadın deneklere, trende bir yaşlı adamla bir zenci adamın kavgasını karikatürize eden bir resim gösteriliyor. Daha sonra deneklere bu resimde bıçağın kimin elinde olduğu soruluyor . Kadınlar hissi davranıp yanılarak bıçağın zencide olduğunu söylerken, erkekler yaşlı adamda olduğunu söylüyorlar. Resimde bıçak, gerçekten yaşlı adamın elindedir . Bu örnekte, İslam’ın kadına şahitlik konusunda yarım pay verilişinin hikmeti görülüyor.

Ayet ve hadisler, kadının idareciliğine açık bir kapı bırakmamıştır. Kadınlar; hislerine yenik düşmeleri, erkekleri n sahip olduğu idrak, fikir ve düşünceye sahip olamayışları, şefkat ve vicdan konularında erkeklerd en farklı oluşları sebebiyle aklen de lider olamazlar .

Allame Ahmed Muhammed Şakir der ki; “Çağımızın kadınları dış etkilerin büyük tesiriyle kibir, gurur ve isyan ile doludur. Erkeklerl e her alanda eşitlik peşindeymiş gibi görünüyorlarsa da temelde ev içinde ve dışında erkeklere tasallut ve görüşlerini dayatma peşindedirler. Kur’an ve sünnette açık naslar ile sabit olan İslam şeraitine karşı açık bir isyan ve eylem içerisindedirler. Kelimenin tam anlamıyla sorumlulu k alanlarına girmeyen bölümlerde bile erkekleri n üzerinde sulta kurma peşindedirler.”
Kadın dövülür mü?
Allah Azze ve Celle, Nisa suresi 34. ayetinde saliha ve itaatkar kadınları övmüş, olumsuz davrandıklarında nasıl hareket edileceğini belirtmiş, son çare olarak dövülmelerini tavsiye etmiştir. Ayetin nüzul sebebi şöyle rivayet edilmiştir;

Ali r.a.’den; Ensardan birisi hanımını Rasululla h sallallah u aleyhi ve sellem’e getirdi. Kadın;

Ey Allah’ın Rasulü! Kocam beni dövdü ve yüzümde iz bıraktı.” Diye şikayet etti. Rasululla h sallallah u aleyhi ve sellem;
“Buna hakkı yok” buyurdu. Bunun üzerine Nisa suresi 34. ayeti nazil oldu. Rasululla h sallallah u aleyhi ve sellem kadına;

“Sen bir iş istedin ama Allah ondan başkasını murad etti.” Buyurdu.

Kadının dövülmesi asla bir yol haline getirilem ez. Hadiste buyrulur ki; “Adama ne oluyor da karısını köle döver gibi dövüyor?”

Amr İbnu'I-Ahvas (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resululla h (aleyhissa lâtu vesselâm) buyurdula r ki:

"Kadınlara karşı hayırhah olun. Çünkü onlar sizin yanınızda esirler gibidirle r. Onlara iyi davranmak tan başka bir hakkınız yok, yeter ki onlar açık bir çirkinlik işlemesinler. Eğer işlerlerse yatakta yalnız bırakın ve şiddetli olmayacak şekilde dövün. Size itaat ederlerse haklarında aşırı gitmeye bahane aramayın. Bilesiniz, kadınlarınız üzerinde hakkınız var, kadınlarınızın da sizin üzerinizde hakkı var. Onlar üzerindeki hakkınız, yatağınızı istemedik lerinize çiğnetmemeleridir. İstemediklerinizi evleriniz e almamalarıdır. Bilesiniz onların sizin üzerinizdeki hakları, onlara giyecek ve yiyecekle rinde iyi davranmanızdır.''

Alimler kadının dövülebileceği hususları şöyle belirtmişlerdir; “kadının evden izinsiz çıkması, kocasına sövmesi, namahrem birine yüzünü açması, yabancı erkekle konuşması, kocasının evinden adetin üzerinde bir şey vermesi v.b.”

Rasululla h sallallah u aleyhi ve sellem buyurdu ki; “Kadınlar marufta size isyan ettikleri zaman incitmeks izin dövün”

“Caiz olarak kadınları dövün, ancak onları dövmeyi kötülerinizden başkası adet edinmez.”

Diğer bir hadiste de korkutmak amacıyla; “hane halkının görebileceği bir yere kırbaç asın. Bu da onlar için bir tür edeptir.” Buyrulmuştur.

Zübeyr Bin Avam r.a., evine girdi ve hanımı Esma ile diğer hanımına evi süpürmelerini emredip çıktı. Döndüğünde evi aynı halde buldu. Esma şöyle anlatıyor; “Saçlarımızı birbirine bağladı ve süpürgeyle acıtıcı şekilde vurmaya başladı. Diğer hanımı daha güzel olduğu için ona fazla vurmuyord u. Bende ise çirkin bir iz kalmıştı. Şikayet etmek için ablam Aişe’ye gittim. O da beni babam Ebubekr radıyallahu anh’e gönderdi ve dedi ki; “Kardeşime böyle ne yapmış?” bana babam Ebu bekr radıyallahu anh dedi ki; “Ey kızım! Şüphesiz o, Salih bir adamdır ve çocuklarının babasıdır. Umulur ki, Allah seni Cennet’te onunla evlendire cektir. Sabret ve evine dön.”

Yahya bin Ebi Kesir’den; Süleyman Bin Davud aleyhisse lam dedi ki; “Düşmanını kızdırmak istiyorsa n evinden asayı uzak etme.”

Ömer r.a.’den merfuan; “Erkeğe hanımını niçin dövdüğü sorulmaz.”

“Şeytan Arap yarımadasında namaz kılanları kendine taptırmaktan ümidini kesmiştir. Lakin aldatmak ve arabozmak için kışkırtmaktan ümitlidir.”

Cabir r.a. rivayet ediyor; Rasululla h sallallah u aleyhi ve sellem buyurdu ki;

“Şüphesiz iblis, arşını su üstüne kurar, sonra ekiplerin i halkı fitneye düşürmeleri için gönderir. Onlardan iblise en yakını fitne olarak en büyüğüdür. Onlardan biri gelir ve “şöyle şöyle yaptım” der. İblis ona; “hiçbir şey yapmamışsın” der. Daha sonra bir başkası gelip; “adamla karısının arasını bozana dek bırakmadım” der. Bunun üzerine iblis onu kucaklar ve; “ne güzel bir iş becerdin” der.
 
Üst Ana Sayfa Alt