E
Çevrimdışı
KAFİRLER, MİLLİYETÇİLİK. VE IRKÇILIĞI İSLAM TOPLUMUNU PARÇALAMAK İÇİN KULLANIR.
167.Hadis:
Cabir (r..a)’den şöyle dediği rivayet edilmiştir:
«Biz Rasulullah (s.a.s) ile gazaya çıkmıştık. Muhacirlerden birtakım kimseler de toplanmış, Rasulullah ile beraber sefere çıkmıştı. Hatta muhacirler (Ensardan) çoğaldı. Muhacirlerden şakacı birisi de vardı. Ensardan birisinin arkasına şaka olarak vurmuştu. Ensari aşırı derecede hiddetlenmişti. Nihayet kavga başladı. İki taraf ta kabilelerini imdada çağırdılar. Ensardan olan kimse:
«Ey Medineliler! İmdadıma koşunuz»diye feryad etti. Muhacjr olan da:
«Ey Muhacirler! İmdadıma geliniz»diye seslendi. Bu sesler üzerine Rasulullah (s.a.s) çıktı ve:
«Cahiliyyet halkının çığlığıyla feryattan maksat ne dir?»buyurdu. Sonra da:
«Onlara ne olmuş, neden cahiliyyet adetiyle sesleniyorlar?»diye sordu. Bir muhacirin, ensardan birisine şaka ile vurduğu bildirildi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s):
«Şu cahiliyyet çığlığını bırakınız! Soyunu çağırmak ne kotü, ne berbat bir şeydir» buyurdu. Abdullah İbni Übey b. Selûl’de:
«Vay, şunlar bizim Medine halkı üzerine Muhacirleri ayaklandırmak mı istiyorlar? Hele biz bir kere Medine’ye dönüp varalım bizim en azizimiz, onların en zelilini elbette ve muhakkak bir surette Medine’den çıkaracaktır»dedi. Bunun üzerine Ömer (r.a), İbni Ubey için:
«Ey Allah’ın Rasulü! Şimdi ben, şu pis adamı gebertmez miyim?»dedi. Rasulullah (s.a.s)’de:
«Bırak şunu! Halk, Muhammed ashabını öldürmeye başladı diye dedikodu etmesin» buyurdu.»
(Buhari)
DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR
1 - Müslümanların, aralarında aşırıya gidip birbirlerine zarar vermemek, yalan söylememek şartıyla şaka yapmaları caizdir. Fakat yapılan bu şakalar dargınlıklara, zararlara ve birtakım istenmeyen kötü sonuçlara sebeb oluyorsa kesinlikle caiz değildir.
2 - Irkçılık ve kavmiyetçiliğin hiçbir çeşidiyle İslam düşüncesi ve inancı bağdaşamaz. Bu sapık davalar, cahiliyyenin yıkıcı adetlerinden ve İslamın her çeşidini yasakladığı küfri inançlarındandır. Zira, müslümanlar arasındaki yegane bağ ve onları diğer insanlardan ayıran en önemli faktör ancak ve ancak tevhid inancıdır. İşte, ırkçılık ve kavmiyetçilik bu ulvi bağı koparıp, insanlar arasın da büyük fitnelere sebeb olduğundan İslam tarafından kesinlikle yasaklanmıştır.
3 - İslam topluluğunda münafıklar, müslümanlar arasında fitne ve anlaşmazlık çıkarıp, onları parçalamak için devamlı olarak toplum fertlerinin zayıf noktalarını ve hatalarını gözlerler. Fırsat yakaladıkları anda hemen bunu İslam toplumu aleyhine kullanırlar.
4 - Rasulullah, küfri bir sözü söylemesine rağmen, Abdullah b. Ubeyy’i öldürtmemiştir. Çünkü o, bu sözü söyledikten sonra, hemen bununla başka bir mana kastettiğini bildirmiş ve sözünü te’vil etmiştir. Bunun yanısıra, zahiren müslümanların amellerini işleyen bu münafıkların öldürülmesi. kafirlerin İslam aleyhinde kullanabilecekleri iyi bir propoganda aracı olacağından Rasulullah, onu ve benzerlerini serbest bırakmıştır.
167.Hadis:
Cabir (r..a)’den şöyle dediği rivayet edilmiştir:
«Biz Rasulullah (s.a.s) ile gazaya çıkmıştık. Muhacirlerden birtakım kimseler de toplanmış, Rasulullah ile beraber sefere çıkmıştı. Hatta muhacirler (Ensardan) çoğaldı. Muhacirlerden şakacı birisi de vardı. Ensardan birisinin arkasına şaka olarak vurmuştu. Ensari aşırı derecede hiddetlenmişti. Nihayet kavga başladı. İki taraf ta kabilelerini imdada çağırdılar. Ensardan olan kimse:
«Ey Medineliler! İmdadıma koşunuz»diye feryad etti. Muhacjr olan da:
«Ey Muhacirler! İmdadıma geliniz»diye seslendi. Bu sesler üzerine Rasulullah (s.a.s) çıktı ve:
«Cahiliyyet halkının çığlığıyla feryattan maksat ne dir?»buyurdu. Sonra da:
«Onlara ne olmuş, neden cahiliyyet adetiyle sesleniyorlar?»diye sordu. Bir muhacirin, ensardan birisine şaka ile vurduğu bildirildi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s):
«Şu cahiliyyet çığlığını bırakınız! Soyunu çağırmak ne kotü, ne berbat bir şeydir» buyurdu. Abdullah İbni Übey b. Selûl’de:
«Vay, şunlar bizim Medine halkı üzerine Muhacirleri ayaklandırmak mı istiyorlar? Hele biz bir kere Medine’ye dönüp varalım bizim en azizimiz, onların en zelilini elbette ve muhakkak bir surette Medine’den çıkaracaktır»dedi. Bunun üzerine Ömer (r.a), İbni Ubey için:
«Ey Allah’ın Rasulü! Şimdi ben, şu pis adamı gebertmez miyim?»dedi. Rasulullah (s.a.s)’de:
«Bırak şunu! Halk, Muhammed ashabını öldürmeye başladı diye dedikodu etmesin» buyurdu.»
(Buhari)
DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR
1 - Müslümanların, aralarında aşırıya gidip birbirlerine zarar vermemek, yalan söylememek şartıyla şaka yapmaları caizdir. Fakat yapılan bu şakalar dargınlıklara, zararlara ve birtakım istenmeyen kötü sonuçlara sebeb oluyorsa kesinlikle caiz değildir.
2 - Irkçılık ve kavmiyetçiliğin hiçbir çeşidiyle İslam düşüncesi ve inancı bağdaşamaz. Bu sapık davalar, cahiliyyenin yıkıcı adetlerinden ve İslamın her çeşidini yasakladığı küfri inançlarındandır. Zira, müslümanlar arasındaki yegane bağ ve onları diğer insanlardan ayıran en önemli faktör ancak ve ancak tevhid inancıdır. İşte, ırkçılık ve kavmiyetçilik bu ulvi bağı koparıp, insanlar arasın da büyük fitnelere sebeb olduğundan İslam tarafından kesinlikle yasaklanmıştır.
3 - İslam topluluğunda münafıklar, müslümanlar arasında fitne ve anlaşmazlık çıkarıp, onları parçalamak için devamlı olarak toplum fertlerinin zayıf noktalarını ve hatalarını gözlerler. Fırsat yakaladıkları anda hemen bunu İslam toplumu aleyhine kullanırlar.
4 - Rasulullah, küfri bir sözü söylemesine rağmen, Abdullah b. Ubeyy’i öldürtmemiştir. Çünkü o, bu sözü söyledikten sonra, hemen bununla başka bir mana kastettiğini bildirmiş ve sözünü te’vil etmiştir. Bunun yanısıra, zahiren müslümanların amellerini işleyen bu münafıkların öldürülmesi. kafirlerin İslam aleyhinde kullanabilecekleri iyi bir propoganda aracı olacağından Rasulullah, onu ve benzerlerini serbest bırakmıştır.