günün önemine binaen bir konuda ben açayım inşeALLAH.......... “Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), Asım, Abdullah b. Zeyd'den, (O) Ebu'l-Eş'as es-San'ani'den, (O) Ebu Esma' er-Rahabi'den, (O da) Şeddâd b. Evs'ten (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi:”
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte Ramazanın on sekizinde (bir yerden) geçtik de, (Rasulullah) kan aldıran bir adam gördü. Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem); şöyle buyurdu:”
"Kan alan da, (kendisinden) kan alınan da orucunu bozmuştur!"[70]
“Bize Vehb b. Cerir haber verip (dedi ki), bize Hişam, Yahya'dan, (O da) Ebu Kılâbe'den (naklen) rivayet etti ki, Ebu Esma' er-Rahabi O'na rivayet etmiş ki, Sevban kendisine rivayet edip şöyle demiş:”
Bir ara Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) el-Baki'de[71] yürüyordu. Bir de gördü ki, bir adam kan aldırıyor. Bunun üzerine;
"Kan alan da, (kendisinden) kan alınan da orucunu bozmuştur!" buyurdu.[72]
Ebu Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki:
"Ben Ramazandaki oruçta kan aldırmaktan sakınırım."[73]
Açıklama
Bu Hadisler; zahiri manalarıyla, kan almanın (hıcâmat), hem kan alanın, hem de kan aldıranın oruçlarını bozacağını göstermektedir. Bazı âlimlerle bareber Ahmed b. Hanbel (Rahmetullahi Aleyh), bu Hadisleri zahiri manalanyla anlamış ve "hıcâmat'ın orucu bozacağını söylemişlerdir. Alimlerin cumhuru ise, ilgili diğer Hadislere dayanarak hıcâmatın orucu bozmayacağını belirtmişlerdir. Onların bir kısmı yukarıdaki Hadisleri te'vil etmişler, bir kısmı ise onların hükümlerinin mensuh olduğunu söylemişlerdir. Te'vil edenlere göre bu Hadislerin manası, "kan alan ve aldıran, orucunu bozma tehlikesiyle karşı karşıya kalır" şeklindedir. Çünkü kan aldıran, kan verme sebebiyle za'fa uğrar, gücünü kaybeder. O zamanki usulle kan alan kimse ise, kan alma âletini emerken boğazına kan kaçırabilir. Dilde buna benzer ifadeler de kullanılır. Mesela bir tehlikeye maruz kalan kimse hakkında, "mahvoldu, helak oldu" denir. Halbuki, o henüz öyle olmamıştır. Yukarıdaki Hadislerin mensuh olduğunu söyleyenler ise İbn Abbas'ın (Radıyallahu Anh) Hz. Peygamber'i H. 10. yılda oruçlu iken kan aldırdığını gördüğüne dair haberi ile oruçlunun hıcâmatına izin veren bazı Hadisleri delil getirirler. Şeddâd b. Evs'in rivayet ettiği Hadis ise, bazı rivayetlerinde tasrih edildiği gibi, H. 8. yılda şeref-varid olmuştu. Bununla beraber Malik (Rahmetullahi Aleyh) ve Şafii'ye (Rahmetullahi Aleyh) göre, oruçlunun hıcâmatı mekruhtur. Hanefilere göre ise mekruh değildir...
[70] Ebu Davud, Savm, 28(2/308); İbn Mace, Siyam, 18(1/537); Müsned, 4/122-125; Müstedrek, 1/428, 429., Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 4/48-49
[71] el-Baki', Medine mezarlığıdır.
[72] Ebu Davud, Savm, 28(2/308); İbn Mace, Siyam, 18(1/537), Müsned, 5/277, 280, 282; Mustedrek, 1/427; İbn Huzeyme, 3/226. Bkz. Tirmizi, Savm, 60(3/145).
[73] Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 4/49
[74] Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 4/48/49-50
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte Ramazanın on sekizinde (bir yerden) geçtik de, (Rasulullah) kan aldıran bir adam gördü. Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem); şöyle buyurdu:”
"Kan alan da, (kendisinden) kan alınan da orucunu bozmuştur!"[70]
“Bize Vehb b. Cerir haber verip (dedi ki), bize Hişam, Yahya'dan, (O da) Ebu Kılâbe'den (naklen) rivayet etti ki, Ebu Esma' er-Rahabi O'na rivayet etmiş ki, Sevban kendisine rivayet edip şöyle demiş:”
Bir ara Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) el-Baki'de[71] yürüyordu. Bir de gördü ki, bir adam kan aldırıyor. Bunun üzerine;
"Kan alan da, (kendisinden) kan alınan da orucunu bozmuştur!" buyurdu.[72]
Ebu Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki:
"Ben Ramazandaki oruçta kan aldırmaktan sakınırım."[73]
Açıklama
Bu Hadisler; zahiri manalarıyla, kan almanın (hıcâmat), hem kan alanın, hem de kan aldıranın oruçlarını bozacağını göstermektedir. Bazı âlimlerle bareber Ahmed b. Hanbel (Rahmetullahi Aleyh), bu Hadisleri zahiri manalanyla anlamış ve "hıcâmat'ın orucu bozacağını söylemişlerdir. Alimlerin cumhuru ise, ilgili diğer Hadislere dayanarak hıcâmatın orucu bozmayacağını belirtmişlerdir. Onların bir kısmı yukarıdaki Hadisleri te'vil etmişler, bir kısmı ise onların hükümlerinin mensuh olduğunu söylemişlerdir. Te'vil edenlere göre bu Hadislerin manası, "kan alan ve aldıran, orucunu bozma tehlikesiyle karşı karşıya kalır" şeklindedir. Çünkü kan aldıran, kan verme sebebiyle za'fa uğrar, gücünü kaybeder. O zamanki usulle kan alan kimse ise, kan alma âletini emerken boğazına kan kaçırabilir. Dilde buna benzer ifadeler de kullanılır. Mesela bir tehlikeye maruz kalan kimse hakkında, "mahvoldu, helak oldu" denir. Halbuki, o henüz öyle olmamıştır. Yukarıdaki Hadislerin mensuh olduğunu söyleyenler ise İbn Abbas'ın (Radıyallahu Anh) Hz. Peygamber'i H. 10. yılda oruçlu iken kan aldırdığını gördüğüne dair haberi ile oruçlunun hıcâmatına izin veren bazı Hadisleri delil getirirler. Şeddâd b. Evs'in rivayet ettiği Hadis ise, bazı rivayetlerinde tasrih edildiği gibi, H. 8. yılda şeref-varid olmuştu. Bununla beraber Malik (Rahmetullahi Aleyh) ve Şafii'ye (Rahmetullahi Aleyh) göre, oruçlunun hıcâmatı mekruhtur. Hanefilere göre ise mekruh değildir...
[70] Ebu Davud, Savm, 28(2/308); İbn Mace, Siyam, 18(1/537); Müsned, 4/122-125; Müstedrek, 1/428, 429., Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 4/48-49
[71] el-Baki', Medine mezarlığıdır.
[72] Ebu Davud, Savm, 28(2/308); İbn Mace, Siyam, 18(1/537), Müsned, 5/277, 280, 282; Mustedrek, 1/427; İbn Huzeyme, 3/226. Bkz. Tirmizi, Savm, 60(3/145).
[73] Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 4/49
[74] Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 4/48/49-50