Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Kıblesini yitiren gençlik

E Çevrimdışı

ebuhasanelmakdisi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Gençlik, insanın bir daha asla elde edemeyeceği bir hazinedir. Gençler ise toplumun temelinin ve istikbalinin yegane koruyucularıdır. Davanın ve imanın şuurunda olup idealleri için fedakarlık yapabilenlerdir. Tabii biz olması gerekeni söylüyoruz. Fakat Türkiyede yaşananlar ve gençliğin içine düştüğü hal, çizdiğimiz tabloya bir hayli uzak görünüyor. "İnsan hayatında bir daha elde edemeyeceği bir fırsatı göz göre göre ziyan eder mi?" Derseniz, mevcut gençliği inceleyip cevabı alabilirisiniz. İstanbulu 21 yaşında feth eden Fatih de bir gençti, fakat bugün kendisinin dünyaya gelmesine vesile olan anne ve babasını hunharca öldürebilenler de genç. Peki aradaki bu uçurumun sebebi ne? Nasıl oldu da gençliğe örnek Fatihin arkasından gözünü kırpmadan can veren binlerce genç, Çanakkale´de 15 yaşında şehit olan yüzlerce vatan evladının o şuuru bir anda yok oldu, yada yok edildi?

Tanzimatla başlayan Avrupalılık sevdasının, bugün bu vatana çok pahalıya patladığı artık gözler önünde. İçki, kumar, fuhuş, uyuşturucu, cinayet girdabında öğütülen gençler kimleri örnek alıyor? Genç denildiğinde akla gelen atiklik, çeviklik ve erdem şimdilerde uyuşturucu partilerinin, zehirli dumanları altında can çekişiyor…

Bu ülkenin üvey evlatları


Türkiyede milli ve manevi değerleri koruyacak vatanına, bayrağına ve dinine hizmet edecek bir nesil yetiştirme projesi idi İmam Hatip Liseleri. Fakat bu kurum, şimdi ardı ardına kapatılan şubelerinin şokunu yaşıyor. Beyan ettiğimiz tüm bu suçlara meyl etmeyecek bir nesil yetiştirme çabasında olan ve zamanında devletin, milletin isteği üzerine kurduğu bu okullar şimdi bir bir kapatılıyor. Kaybeden yine bizler olduk. Liselerde fuhuş partileri başladı, çocuk istismarları skandalları patlak verdi, abi, kız kardeşini taciz edecek kadar alçaldı. Şimdi adama sorarlar: Kapattınız da bu okulları ne oldu, muasır medeniyet seviyesine mi ulaştınız? Sadece gençliği manevi bir bunalımın içine sürüklediniz.




Acı bir hakikat


Japon gençlerinin çalışkanlığı artık tüm dünyaca malumdur. Bizim gençlerimiz bunalımın eşiğinde can çekişirken örneğin çoğu Japon genç, sürekli çalışarak bilime ve insanlığa yeni şeyler katmaktadır. Bir gün bunun kaynağını merak eden İçişleri Bakanlığı yetkilileri rahmetli Turgut Özal zamanında bir sempozyumda Japon bilim adamlarına bu meraklarını açmışlar ve nasıl bu kadar çalışkan ve üretici bir gençliğe sahip olduklarını sormuşlar. Bir bilim adamı onlara sebebini şöyle anlatmış: "Bizler daha çocuk yaşta iken gençlerimizi Hiroşima ve Nagazakiye götürürüz. Onlara atom bombasının atıldığı yerleri harap olmuş kalıntıları ve ölenlerin mezarlarını gezdiririz. Ve onlara deriz ki; İşte zamanında sizin düşmanlarınız

atalarınıza bunları yaptı, eğer çalışıp daha çok ileri gitmezseniz, onlara yetişemezseniz hem onların durumuna düşer hem de onların ruhlarını şad edemezsiniz. İşte biz gençlerimize kendi manevi değerlerimizi gösteriyor ve çalışmalarının boş şeylerle vakit geçirmemelerinin sebeplerini anlatıyoruz bütün mesele bu. Evet işte Japon mucizesi gençlerini bu şekilde yönlendirebiliyor. Peki biz ne yapıyoruz gençliğin içine düştüğü şu bataktan onları çıkarmak adına? Acaba kaç tane genç Çanakkale zaferini tam manası ile kavramıştır ve gerçekten ibret alarak daha güzel için çalışmaktadır? Tam aksine gençlerimiz çok daha başka sorunların içinde çırpınmaya terkedilmiştir. Yeni nesil, milli ve manevi değerlerden yoksun bırakıldıkları için bu vaziyet peyda olmuştur zaten. İşte Müslüman bir devlette içine düştüğümüz hal…


İstatistliklerin Dilinden Genç Bakış

Artan işsizlik, manevi değerlerin yok olması ile artan sevgisizlik ve her geçen gün çoğalan suçlar, çocuklarımızı ve gençlerimizi iyice iflasın eşiğine sürüklemektedir. Hiçbir ideali kalmayan gençler kısa yoldan zengin olma hayali ile şans oyunları kumarı ve dolandırıcılığa yönelmektedir.

Adalet Bakanlığı yetkililerinin yaptığı açıklamalarda Türkiyede çocuk suçlarının ürkütücü boyutlara ulaştığını görüyoruz. İstanbul, Ankara, İzmir ve Trabzonda bulunan dört çocuk mahkemesine sahip olan Türkiyede yılda ortalama 90 bin çocuk yargı önüne çıkıyor. İçişleri Bakanlığı Devlet İstatistlik Enstitüsünün geçen yıl yaptığı, 27 ili kapsayan, bir araştırmaya göre bir yılda meydana gelen kasten adam öldürme olaylarının %18i, hırsızlığın %34ü, gasp ve yağma olaylarının %16sı çocuklar tarafından gerçekleştiriliyor. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi

Halk Sağlığı Anabilim Dalıın da görevli Doç.Dr. Bilge Hapçıoğlu ise ekonomik sebeplerin çocukları ve gençleri suça yönelttiğini vurgulamaktadır. Çocuk Mahkemelerinde açılan davalarda 1994te 5.455i kız 77.240 çocuk yargılandı. Dokuzu kız 567 genç mahkum oldu. 1997de 6.969u kız 84.222 genç sanıktan 590ı hüküm giydi. Adalet Bakanlığı´nın bir diğer verisine göre; adam öldürme suçundan yatan gençlerin %94ünü erkekler %6sını ise kızlar oluşturuyor. En çok suç işleyen yaş grubu ise 14 yaş. Ahlak ve maneviyattan yoksun gençlerin birde ekonomik yönden zayıf bırakılmaları tüyler ürpertici tablonun ortaya çıkmasına ortam hazırlamaktadır. Bir insanı öldürmenin kainatı öldürmek kadar günah olduğunu bilmeyen ve aç kalan genç, çözümü kapkaç, yağma ve cinayette bulmaktadır. Devlet İstatistlik Enstitüsünün yaptığı bir başka araştırmaya göre ise gençlerin en çok işlediği suçlar şunlardır;



Kasten adam öldürme

%12


Irza geçme
%18


Hırsızlık
%34


Fuhuşa teşvik
%4


Gasp
%16


Kasti yangın çıkarma
%9


Ayrıca alkol alan gençlerin %53ü adam öldürmüş, %10u hırsızlık %15i evrakta sahtecilik yapmış ve bir çoğu da uyuşturucu kaçakçısı olmuştur. Ayrıca uyuşturucu alan gençlerin %47si esrar kaçakçılığına bulaşmış, %14ü ise adam öldürmüştür. Uyuşturucu içme ve satma yaşı gençlerde ortalama 15 yaşa düşmüştür. Yine fuhuş yapma yaşı liselere kadar düşmüş hatta 12lere inmiştir. Eskiden en kutsal mukaddesat olan namus günümüzde çok cüzi fiyatlara sermaye olacak kadar alçalmıştır. Tüm bunların olmasında ekonomik nedenler rol oynadığı gibi asıl aktör manevi yozlaşmadır. Hırsızlık ve gasp suçları şöyle dursun ırza geçmek, fuhuşa teşvik, alkol ve esrar manevi yozlaşmanın derecesini ortaya koymaktadır. Bilerek yangın çıkarma gibi ilk defa duyulan bu suç ahlaki çöküntüyü kör gözlere parmak ısırtırcasına göstermektedir. Devlet istatistiklerin bazılarına ulaşabilmiştir. Ulaşamadığı binlerce suç sokaklarda kol gezmektedir.

alıntıdır.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt