Çevrimdışı
SORU : Kim İslamda güzel bir çığır açarsa sevab alacağı Hadis Kandil Kutlamaya delil olur mu?
Bana Muhammed i'bnu'l-Musennâ El-Anezî rivayet etti. (Dedi ki): Bize Muhammed b. Ca'fer haber verdi. (Dedi ki) -. Bize Şu'be, Avn b. Ebî Cuhayfe'den, o da Munzir b. Cerir'den o da babasından naklen rivayet etti. Cerîr şöyle demiş:
Biz gündüzün ortasında Rasûlullah (s.a.v.)’in yanında bulunuyorduk. Derken yalın ayak kaplan postu rengindeki gömleklerini veya abâlarını başlarına geçirmiş, kılıçlarını çekmiş; ekserisi hattâ hepsi Mudar kabilesine mensub çıplak bir takım adamlar Peygamber (s.a.v.)’e geldiler. Onların muhtaç hâlini görünce Rasûlullah (s.a.v.)’in yüzü değişti. İçeri girib çıktıktan sonra Bilâl'e emir buyurdu, Bilâl ezanı okuyarak kaamet getirdi.
Rasûlullah (s.a.v.) de namazı kıldırdı. Sonra hutbe okudu ve:
«Ey insanlar! Sizi bir kişiden yaratan Rabbinizden korkun... » (Nisa 1) âyet-i kerimesini sonuna (yâni) «Şubhesiz ki Allah sizin üzerinizde gözcüdür» âyetine kadar ve Haşr süresindeki «Allah'dan korkun. Her nefis yârın (Âhiret) için ne gönderdiğine bir baksın. Allah’tan korkun... (Haşr 18)» âyet-i kerimesini okudu.
(Sözüne devamla) «Bir adam dinarından, dirheminden, elbisesinden, bir sâ' buğdayından, bir sâ' kuru hurmasından sadaka vermelidir. Velev ki yarım hurma olsun» buyurdu.
Derken Ensâr'dan bir zât hemen hemen elinin taşıyamıyacağı kadar hattâ elinin taşımaktan âciz kaldığı bir kese getirdi. Sonra bir biri ardınca herkes bir şeyler getirdiler. Netice'de yiyecek ve elbiseden muteşekkil iki yığın gördüm. Rasûlullah (s.a.v.)’in (mubârak) yüzünde altınla yaldızlanmış gibi parladığını gördüm.
Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): «Her kim İslâm'da güzel bir çığır açarsa, o çığırın ecri ile kendisinden sonra o çığırla amel edenlerin ecirlerinden hiç bir şey noksan edilmemek şartıyla sevabları kendine aittir. Ve her kim İslâm'da kötü bir çığır açarsa o çığırın vebalı ile kendisinden sonra onunla amel edenlerin vebalı hiç bir noksanları olmamak üzere ona aittir.» buyurdular.
(Muslim, Zekat, Bab 20, Hadis no: 69 / 1017)
Hadîs-i şerif, hayır hasenat hususunda ön-ayak olmaya teşvik, bâtıl ve çirkin şeylerden menetmektedir. Rasûlullah (s.a.v.)'in «Her kim İslâmda güzel bir çığır açarsa... ilâh...» buyurmasına sebeb:
İlk olarak ashâb-ı kiramdan birinin taşıyamıyacağı kadar ağır bir kese para getirmesidir. Onu görünce diğer ashâb-ı kiram da elbise, yiyecek v.s. getirmişlerdir. Şu hâlde bu hususta en büyük fazilet ve sevab, keseyi getirmekle bu ihsan kapısını açan ilk zâta aittir.
Hadls-i şerif: «Sonradan îcât edilen her şey bid'attır; her bid'at da dalâlettir.» hadisini tahsis etmektedir.
Hadis gördüğümüz gibi İslam’da bilinen ve teşvik edilen yardım ve infak hakkında bir mecliste ilk başlatarak insanları hayra teşvikten bahsetmekte. Hiç bilinmeyen ve dinde olmayan, din adına bid’at ibadetler peydahlamaya delil olmaz. İbadetleri Allah belirlemiştir. Kul belirlenen ibadetleri, yapılması terk edilmiş, unutulmuş sünnetleri, ibadet ve hayrı hatırlatarak teşvik eder, çığır açabilir. Bu bid'at kandilleri meşrulaştırmaz. Kandiller bid’at tehditleri hadisine dahil olur!
Ayrıca çığır açıyorum diye bütün bid'atleri sünnet yapararak bid'at târifini boşa çıkartarlar. Bu kişilerden bid'at kavramının izahını isteyebiliriz.
İlgili Konu:
Bid'at-i Hasene Hakkında Ebu Bekir Sifi'in Delil Olarak Verdiği Hadislerin İzahı?
https://www.islam-tr.org/konu/bidat...-delil-olarak-verdigi-hadislerin-izahi.39729/
Bana Muhammed i'bnu'l-Musennâ El-Anezî rivayet etti. (Dedi ki): Bize Muhammed b. Ca'fer haber verdi. (Dedi ki) -. Bize Şu'be, Avn b. Ebî Cuhayfe'den, o da Munzir b. Cerir'den o da babasından naklen rivayet etti. Cerîr şöyle demiş:
Biz gündüzün ortasında Rasûlullah (s.a.v.)’in yanında bulunuyorduk. Derken yalın ayak kaplan postu rengindeki gömleklerini veya abâlarını başlarına geçirmiş, kılıçlarını çekmiş; ekserisi hattâ hepsi Mudar kabilesine mensub çıplak bir takım adamlar Peygamber (s.a.v.)’e geldiler. Onların muhtaç hâlini görünce Rasûlullah (s.a.v.)’in yüzü değişti. İçeri girib çıktıktan sonra Bilâl'e emir buyurdu, Bilâl ezanı okuyarak kaamet getirdi.
Rasûlullah (s.a.v.) de namazı kıldırdı. Sonra hutbe okudu ve:
«Ey insanlar! Sizi bir kişiden yaratan Rabbinizden korkun... » (Nisa 1) âyet-i kerimesini sonuna (yâni) «Şubhesiz ki Allah sizin üzerinizde gözcüdür» âyetine kadar ve Haşr süresindeki «Allah'dan korkun. Her nefis yârın (Âhiret) için ne gönderdiğine bir baksın. Allah’tan korkun... (Haşr 18)» âyet-i kerimesini okudu.
(Sözüne devamla) «Bir adam dinarından, dirheminden, elbisesinden, bir sâ' buğdayından, bir sâ' kuru hurmasından sadaka vermelidir. Velev ki yarım hurma olsun» buyurdu.
Derken Ensâr'dan bir zât hemen hemen elinin taşıyamıyacağı kadar hattâ elinin taşımaktan âciz kaldığı bir kese getirdi. Sonra bir biri ardınca herkes bir şeyler getirdiler. Netice'de yiyecek ve elbiseden muteşekkil iki yığın gördüm. Rasûlullah (s.a.v.)’in (mubârak) yüzünde altınla yaldızlanmış gibi parladığını gördüm.
Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): «Her kim İslâm'da güzel bir çığır açarsa, o çığırın ecri ile kendisinden sonra o çığırla amel edenlerin ecirlerinden hiç bir şey noksan edilmemek şartıyla sevabları kendine aittir. Ve her kim İslâm'da kötü bir çığır açarsa o çığırın vebalı ile kendisinden sonra onunla amel edenlerin vebalı hiç bir noksanları olmamak üzere ona aittir.» buyurdular.
(Muslim, Zekat, Bab 20, Hadis no: 69 / 1017)
Hadîs-i şerif, hayır hasenat hususunda ön-ayak olmaya teşvik, bâtıl ve çirkin şeylerden menetmektedir. Rasûlullah (s.a.v.)'in «Her kim İslâmda güzel bir çığır açarsa... ilâh...» buyurmasına sebeb:
İlk olarak ashâb-ı kiramdan birinin taşıyamıyacağı kadar ağır bir kese para getirmesidir. Onu görünce diğer ashâb-ı kiram da elbise, yiyecek v.s. getirmişlerdir. Şu hâlde bu hususta en büyük fazilet ve sevab, keseyi getirmekle bu ihsan kapısını açan ilk zâta aittir.
Hadls-i şerif: «Sonradan îcât edilen her şey bid'attır; her bid'at da dalâlettir.» hadisini tahsis etmektedir.
Hadis gördüğümüz gibi İslam’da bilinen ve teşvik edilen yardım ve infak hakkında bir mecliste ilk başlatarak insanları hayra teşvikten bahsetmekte. Hiç bilinmeyen ve dinde olmayan, din adına bid’at ibadetler peydahlamaya delil olmaz. İbadetleri Allah belirlemiştir. Kul belirlenen ibadetleri, yapılması terk edilmiş, unutulmuş sünnetleri, ibadet ve hayrı hatırlatarak teşvik eder, çığır açabilir. Bu bid'at kandilleri meşrulaştırmaz. Kandiller bid’at tehditleri hadisine dahil olur!
Ayrıca çığır açıyorum diye bütün bid'atleri sünnet yapararak bid'at târifini boşa çıkartarlar. Bu kişilerden bid'at kavramının izahını isteyebiliriz.
İlgili Konu:
Bid'at-i Hasene Hakkında Ebu Bekir Sifi'in Delil Olarak Verdiği Hadislerin İzahı?
https://www.islam-tr.org/konu/bidat...-delil-olarak-verdigi-hadislerin-izahi.39729/
