İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler
İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.
Haber Koronavirüs Hastalarının İlk Görülme Zamanları
- Konbuyu başlatan Ummu Aişe
- Başlangıç tarihi
Çevrimdışı
İnstagram'da büyük bir sayfaya ait bir gönderide, bu kış geçirilen ağır grip vakaları için "acaba o corona mıydı?" şeklinde bir gönderi vardı ve bu gönderinin altı, yüzlerce kişinin geçirdiği ağır griplere(?) dair yorumlarla doluydu. Sadece ilk gün baktığımda, yorumlardaki 3 kişinin yakınının o zamanlarda bu gripten öldüğünü okudum.
Bir instagram sayfasının takipçilerinin arasından, tek bir gönderinin altından, gönderinin ilk gününde 3 ölüm haberi çıkıyorsa, "Tüm Türkiye'de ölüm oranı ne kadardır?" diye bir düşünebiliriz artık. Ve ölmeksinizin atlatan bir çok kişinin varlığını da.
Bir instagram sayfasının takipçilerinin arasından, tek bir gönderinin altından, gönderinin ilk gününde 3 ölüm haberi çıkıyorsa, "Tüm Türkiye'de ölüm oranı ne kadardır?" diye bir düşünebiliriz artık. Ve ölmeksinizin atlatan bir çok kişinin varlığını da.
M
Çevrimdışı
eğer böyle bir şey varsa şu anki istatiklerin o zamanla birbiriyle uyumlu olması gerekirdi, yani o zamnlarda bu gribe (covid 19) yakalananların belli bir yüzdesi yoğun bakımlarda olması lazımdı. ama şurasıda bir gerçekki ilk açıklandığından önce başlamış olması büyük ihtimal ama o kadar önce değildir diye düşünüyorum. son olarak geçen üç beş profesörün konuşmasında '' bu işi sıkı tutan ülkelerde açıklanan rakamı 5 ile gevşek tutan ülkelerde 10 ile çarpın'' diye dediler ve hepside onayladı. Türkiyede muhtemelen şu an açıklanan rakamın altı yedi katı pozitif vaka varmış.
Çevrimdışı
Bu tam olarak şöyle de ispatlanabilir:
Corona olsun veya olmasın, bu ağır "grip" vakaları yaşandı. İnternette çeşitli sosyal platformlarda aylardır yığılan yorumlara bakarsak, tıklım tıklım hastaneler, solunum desteği alan bir çok hastanın varlığını görürüz. Sosyal medyada bir sürü insan "ölüyorduk, böyle ağır grip hayatımızda görmedik" derken; kim haberlerde bu grip vakalarının(?) ("corona"nın değil, "gribin") varlığından bahsetti? Kimse..
Ülkede sokağın birinde bir kediye araba çarpsa haber oluyor ama farklı farklı şehirlerde hastaneler tıka basa ağır grip(?) vakalarıyla doluyor, ama haberimiz olmuyor. Medyanın bu hilelerini çok iyi biliyoruz; bir yerlerde önemli bir haber var ama kimseye duyurulmuyorsa... İşte anladınız.. )
Çevrimdışı
Şu uyuyan %90'ı uyandırabilsek senaryo bu kadar korkunç olmazdı.
%1 Dünyayı kontrol ediyor.
%4 İhanet eden, satılmış kuklalar.
%90 Uyuyor
%5 Biliyor ve %90'nı uyandırmaya çalışıyor.
%1, %5'in %90'ı uyandırmasını istemiyor.
Kilit nokta: Yüzde 1, yüzde 5'ten korkuyor.
Yüzde 5'in potansiyeli büyük; "yüzde 95 kadar" bir potansiyeliz biz.. Uyandırmayı başarabilirsek, inşaAllah.
Çevrimdışı
Yağmur İbiç hanımın annesi için burdan geçmiş olsun dileklerimi iletirken, konuyla ilgili bu yazısını da buraya aktarıyorum:
Es Selamu Aleykum..
Öncelikle her birinize sonsuz teşekkür ederek başlamak istiyorum kelamlarıma.
Annemin Korona testinin pozitif çıktığını söylemiştim, öyle dualar ettiniz ki, bir çoğunu gözyaşları içerisinde okudum..
Her "Rabbim" deyişinizde, "Kulum yettim" lütfuna mazhar olasınız.
Çok uzatmadan bu sürecin nasıl ilerlediğini anlatayım.
Öncelikle erkek kardeşim sanırım ocak yada şubat ayında daha korona piyasada yokken öyle bir grip oluyor ki, boğaz-ciğer ağrısından yorgan döşek yatıyor. Bu süreç 1 hafta/10 gün kadar sürüyor. Hatta öyle ki, ne tad alabiliyor nede koku. Bu duyuları tamamen gidiyor.
Hastaneye gitmeden, evde bitkisel destekle bu süreci kendi kendine atlatıyor.
Geçtiğimiz günlerde yurt dışı temaslı kişiler ile görüştüğü için korona testi yaptırıyor ve testi (negatif) sonuç vermesine rağmen geriye dönük korona olduğu da ortaya çıkıyor. Biz buradan anladık ki, ocak aylarında herkesin o çok ağır geçirdiği ve anlamlandıramadığı o rahatsızlık korona imiş.
Vel hasıl durum böyle olunca onunla aynı evde yaşayan annem ve babama da test yapılıyor ve annemin ki pozitif çıkıyor. Hatta akciğerinde de başlangıç evresinde olduğu gözlemleniyor.
Annemde hiçbir belirti yok. Ne kusma, ne ateş, ne öksürük..
Bu sebeple evde karantinaya alınıyor ve ilaç veriliyor..
Hani şimdi bazı kişiler İslam'a ve tertemiz tedavi yöntemlerimize saldırmak için diyorlar ya "Ne bitkileri, ne dinleri, ne hacamatları fayda vermedi, hepsi aşı bekliyorlar" diye.. Asıl biz bu süreçte modern tıbbın ne kadar çaresiz olduğunu bir kez daha gördük..! Kendileri bir bilgisayar programcısının (Bill Gates) çipli aşılarını bekliyor olabilirler. Biz beklemiyoruz, asla kabul de etmeyeceğiz.
Doktorun anneme tedavi diye verdiği ilaçlar sadece "Romatizma ve Sıtma" ilacıydı.
Ne mi oldu dersiniz?
Elbette kararı kullanmamaktı, ancak çevrenin ısrarı ile bir defa içtiği ilaçlar onda hastalık semptomları ortaya çıkardı.
Önceki gün hiçbirşeyi olmayan annem, verilen ilaçların yan etkisi ile deli gibi kusuyor, gözleri kıpkırmızı kanlanır halde yorgan döşek yatıyordu.
Anında kesip sadece Rabbimizin tertemiz vesileleri ile şifasını diledi.
REÇETE YORUMDA
(Devamı...)
Öncelikle evde asla kimyasal hiçbir deterjan, çamaşır suyu, sabun, şampuan vs yok.
Sadece bitkisel deterjanlar, sirke/karbonat, doğal sabunlar ve "Kekik yağlı şampuan" kullanıldı.
El dezenfektanı olarak "kekik yağlı el hidrolatı" kullanıldı.
Bol bol el yapımı sirke içti, kaya tuzu ile ağız/burun temizliği yapıldı.
Önden ve arkadan ciğer hizasına kuru kupa kapatıldı. (Bu cam kavanoz ile oldu, çünkü camın içerisindeki sıcak buhardan istifade ettik, plastik kupa bu sıcaklığı sağlayamaz)
Mumiyo altın vuruşumuz oldu, bol bol mumiyo içti bir su bardağı kadar.
Beslenmesi az ve öz oldu, asla karışık tüketmedi, ekmeği ev yapımıydı. Bol bol sarımsaklı çorbalar tüketti.
Paket gıda, trans yağ, katkı maddeli yiyecekler asla tüketmedi.
Bitki çayı olarak yabani kekik, sarı kantaron , hibiskus içti.
Keçi boynuzu, keçi boynuzu özü fazlasıyla tüketti.
Propolis, bal, polen karışımı sabah akşam bol bol yedi.
Ev sürekli havalandırıldı ve nane yağı kokladı bol bol..
Ve en en en özeli Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimizin Hadisi Şerifine binaen "Udi Hindi" yapıldı.
Yarım çay kaşığı toz udi hindiyi 1 yemek kaşığı bal ile macun haline getirip üzerine su ekleyip içti.
Ve sonuç "Negatif" Elhamdulillah.. Kişisel olarak görüşüm şudur:
Bu korona denen biyolojik saldırı aslında aralık-ocak ayından beri var.. Bir çok kişi de yakalandı ve kendi kendine bağışıklık kazandı.
Hatta hatırlarsanız yine o aylarda Çin'li bir kadın papanın elini tutunca papa bir anda kadından kaçıyor, hatta dövmekten beter ediyordu..
Acaba bildiği neydi dersiniz papa efendinin ki, o kadar telaşa kapıldı?
Bunlar puzzlenin sadece bir kaç parçası.
Koronadan daha beteri, ona şifa diye sundukları olacak bunu asla unutmayın..
"Aşı" diye zerk ettikleri kimyasal bizi biz olmaktan çıkaracak.
Bu süreçte bize düşen tek şey Rabbimize sığınmak, zikrimizi artırmak, bol bol tevbemizi etmek ve "Bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirmek." Sadece korona için değil, hayatımızda karşılaşacağımız her durum için bu gerekli.
Sağlam bir bağışıklığın yolu ise, o bağışıklığı yaratanın, tertemiz şifa kaynaklarına tutunmaktır..
Bunları bilen bildi, bilmeyen de bilmedi..
Yağmur İbiç/14.04.2020
Es Selamu Aleykum..
Öncelikle her birinize sonsuz teşekkür ederek başlamak istiyorum kelamlarıma.
Annemin Korona testinin pozitif çıktığını söylemiştim, öyle dualar ettiniz ki, bir çoğunu gözyaşları içerisinde okudum..
Her "Rabbim" deyişinizde, "Kulum yettim" lütfuna mazhar olasınız.
Çok uzatmadan bu sürecin nasıl ilerlediğini anlatayım.
Öncelikle erkek kardeşim sanırım ocak yada şubat ayında daha korona piyasada yokken öyle bir grip oluyor ki, boğaz-ciğer ağrısından yorgan döşek yatıyor. Bu süreç 1 hafta/10 gün kadar sürüyor. Hatta öyle ki, ne tad alabiliyor nede koku. Bu duyuları tamamen gidiyor.
Hastaneye gitmeden, evde bitkisel destekle bu süreci kendi kendine atlatıyor.
Geçtiğimiz günlerde yurt dışı temaslı kişiler ile görüştüğü için korona testi yaptırıyor ve testi (negatif) sonuç vermesine rağmen geriye dönük korona olduğu da ortaya çıkıyor. Biz buradan anladık ki, ocak aylarında herkesin o çok ağır geçirdiği ve anlamlandıramadığı o rahatsızlık korona imiş.
Vel hasıl durum böyle olunca onunla aynı evde yaşayan annem ve babama da test yapılıyor ve annemin ki pozitif çıkıyor. Hatta akciğerinde de başlangıç evresinde olduğu gözlemleniyor.
Annemde hiçbir belirti yok. Ne kusma, ne ateş, ne öksürük..
Bu sebeple evde karantinaya alınıyor ve ilaç veriliyor..
Hani şimdi bazı kişiler İslam'a ve tertemiz tedavi yöntemlerimize saldırmak için diyorlar ya "Ne bitkileri, ne dinleri, ne hacamatları fayda vermedi, hepsi aşı bekliyorlar" diye.. Asıl biz bu süreçte modern tıbbın ne kadar çaresiz olduğunu bir kez daha gördük..! Kendileri bir bilgisayar programcısının (Bill Gates) çipli aşılarını bekliyor olabilirler. Biz beklemiyoruz, asla kabul de etmeyeceğiz.
Doktorun anneme tedavi diye verdiği ilaçlar sadece "Romatizma ve Sıtma" ilacıydı.
Ne mi oldu dersiniz?
Elbette kararı kullanmamaktı, ancak çevrenin ısrarı ile bir defa içtiği ilaçlar onda hastalık semptomları ortaya çıkardı.
Önceki gün hiçbirşeyi olmayan annem, verilen ilaçların yan etkisi ile deli gibi kusuyor, gözleri kıpkırmızı kanlanır halde yorgan döşek yatıyordu.
Anında kesip sadece Rabbimizin tertemiz vesileleri ile şifasını diledi.
REÇETE YORUMDA
(Devamı...)
Öncelikle evde asla kimyasal hiçbir deterjan, çamaşır suyu, sabun, şampuan vs yok.Sadece bitkisel deterjanlar, sirke/karbonat, doğal sabunlar ve "Kekik yağlı şampuan" kullanıldı.
El dezenfektanı olarak "kekik yağlı el hidrolatı" kullanıldı.Bol bol el yapımı sirke içti, kaya tuzu ile ağız/burun temizliği yapıldı.Önden ve arkadan ciğer hizasına kuru kupa kapatıldı. (Bu cam kavanoz ile oldu, çünkü camın içerisindeki sıcak buhardan istifade ettik, plastik kupa bu sıcaklığı sağlayamaz)Mumiyo altın vuruşumuz oldu, bol bol mumiyo içti bir su bardağı kadar.Beslenmesi az ve öz oldu, asla karışık tüketmedi, ekmeği ev yapımıydı. Bol bol sarımsaklı çorbalar tüketti.Paket gıda, trans yağ, katkı maddeli yiyecekler asla tüketmedi.Bitki çayı olarak yabani kekik, sarı kantaron , hibiskus içti.Keçi boynuzu, keçi boynuzu özü fazlasıyla tüketti.Propolis, bal, polen karışımı sabah akşam bol bol yedi.Ev sürekli havalandırıldı ve nane yağı kokladı bol bol..Ve en en en özeli Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimizin Hadisi Şerifine binaen "Udi Hindi" yapıldı.Yarım çay kaşığı toz udi hindiyi 1 yemek kaşığı bal ile macun haline getirip üzerine su ekleyip içti.
Ve sonuç "Negatif" Elhamdulillah.. Kişisel olarak görüşüm şudur:
Bu korona denen biyolojik saldırı aslında aralık-ocak ayından beri var.. Bir çok kişi de yakalandı ve kendi kendine bağışıklık kazandı.
Hatta hatırlarsanız yine o aylarda Çin'li bir kadın papanın elini tutunca papa bir anda kadından kaçıyor, hatta dövmekten beter ediyordu..
Acaba bildiği neydi dersiniz papa efendinin ki, o kadar telaşa kapıldı?
Bunlar puzzlenin sadece bir kaç parçası.
Koronadan daha beteri, ona şifa diye sundukları olacak bunu asla unutmayın..
"Aşı" diye zerk ettikleri kimyasal bizi biz olmaktan çıkaracak.
Bu süreçte bize düşen tek şey Rabbimize sığınmak, zikrimizi artırmak, bol bol tevbemizi etmek ve "Bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirmek." Sadece korona için değil, hayatımızda karşılaşacağımız her durum için bu gerekli.
Sağlam bir bağışıklığın yolu ise, o bağışıklığı yaratanın, tertemiz şifa kaynaklarına tutunmaktır..
Bunları bilen bildi, bilmeyen de bilmedi..
Yağmur İbiç/14.04.2020
Çevrimdışı
Yağmur İbiç hanımın annesi için burdan geçmiş olsun dileklerimi iletirken, konuyla ilgili bu yazısını da buraya aktarıyorum:
Es Selamu Aleykum..
Öncelikle her birinize sonsuz teşekkür ederek başlamak istiyorum kelamlarıma.
Annemin Korona testinin pozitif çıktığını söylemiştim, öyle dualar ettiniz ki, bir çoğunu gözyaşları içerisinde okudum..
Her "Rabbim" deyişinizde, "Kulum yettim" lütfuna mazhar olasınız.
Çok uzatmadan bu sürecin nasıl ilerlediğini anlatayım.
Öncelikle erkek kardeşim sanırım ocak yada şubat ayında daha korona piyasada yokken öyle bir grip oluyor ki, boğaz-ciğer ağrısından yorgan döşek yatıyor. Bu süreç 1 hafta/10 gün kadar sürüyor. Hatta öyle ki, ne tad alabiliyor nede koku. Bu duyuları tamamen gidiyor.
Hastaneye gitmeden, evde bitkisel destekle bu süreci kendi kendine atlatıyor.
Geçtiğimiz günlerde yurt dışı temaslı kişiler ile görüştüğü için korona testi yaptırıyor ve testi (negatif) sonuç vermesine rağmen geriye dönük korona olduğu da ortaya çıkıyor. Biz buradan anladık ki, ocak aylarında herkesin o çok ağır geçirdiği ve anlamlandıramadığı o rahatsızlık korona imiş.
Vel hasıl durum böyle olunca onunla aynı evde yaşayan annem ve babama da test yapılıyor ve annemin ki pozitif çıkıyor. Hatta akciğerinde de başlangıç evresinde olduğu gözlemleniyor.
Annemde hiçbir belirti yok. Ne kusma, ne ateş, ne öksürük..
Bu sebeple evde karantinaya alınıyor ve ilaç veriliyor..
Hani şimdi bazı kişiler İslam'a ve tertemiz tedavi yöntemlerimize saldırmak için diyorlar ya "Ne bitkileri, ne dinleri, ne hacamatları fayda vermedi, hepsi aşı bekliyorlar" diye.. Asıl biz bu süreçte modern tıbbın ne kadar çaresiz olduğunu bir kez daha gördük..! Kendileri bir bilgisayar programcısının (Bill Gates) çipli aşılarını bekliyor olabilirler. Biz beklemiyoruz, asla kabul de etmeyeceğiz.
Doktorun anneme tedavi diye verdiği ilaçlar sadece "Romatizma ve Sıtma" ilacıydı.
Ne mi oldu dersiniz?
Elbette kararı kullanmamaktı, ancak çevrenin ısrarı ile bir defa içtiği ilaçlar onda hastalık semptomları ortaya çıkardı.
Önceki gün hiçbirşeyi olmayan annem, verilen ilaçların yan etkisi ile deli gibi kusuyor, gözleri kıpkırmızı kanlanır halde yorgan döşek yatıyordu.
Anında kesip sadece Rabbimizin tertemiz vesileleri ile şifasını diledi.
REÇETE YORUMDA
(Devamı...)
Sadece bitkisel deterjanlar, sirke/karbonat, doğal sabunlar ve "Kekik yağlı şampuan" kullanıldı.
Yarım çay kaşığı toz udi hindiyi 1 yemek kaşığı bal ile macun haline getirip üzerine su ekleyip içti.
Ve sonuç "Negatif" Elhamdulillah.. Kişisel olarak görüşüm şudur:
Bu korona denen biyolojik saldırı aslında aralık-ocak ayından beri var.. Bir çok kişi de yakalandı ve kendi kendine bağışıklık kazandı.
Hatta hatırlarsanız yine o aylarda Çin'li bir kadın papanın elini tutunca papa bir anda kadından kaçıyor, hatta dövmekten beter ediyordu..
Acaba bildiği neydi dersiniz papa efendinin ki, o kadar telaşa kapıldı?
Bunlar puzzlenin sadece bir kaç parçası.
Koronadan daha beteri, ona şifa diye sundukları olacak bunu asla unutmayın..
"Aşı" diye zerk ettikleri kimyasal bizi biz olmaktan çıkaracak.
Bu süreçte bize düşen tek şey Rabbimize sığınmak, zikrimizi artırmak, bol bol tevbemizi etmek ve "Bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirmek." Sadece korona için değil, hayatımızda karşılaşacağımız her durum için bu gerekli.
Sağlam bir bağışıklığın yolu ise, o bağışıklığı yaratanın, tertemiz şifa kaynaklarına tutunmaktır..
Bunları bilen bildi, bilmeyen de bilmedi..
Yağmur İbiç/14.04.2020
Bundan 1 sene once aynı duruma bende dusmustum sureklı ates ve dıger semptom ların bırebır aynısını yasadım daha sonra duzeldı madem bu koronaysa ailemın cogu yaslı idi onların ölmesi gerekirdi ama elhamdulıllah olmadı turkıyede bu yaklaşık olarak 1.5 senedır var ve hemen hemen her ailenın %90 ı buna yakalandı dıye hatırlıyorum anlamadıgım nokta su bırı cıkacak bas agrısınbır vırus dıyecek ortalık karısacak.
Çevrimdışı
En erken 2019 Kasım-Aralık diye gördüm yorumlar arasında, daha öncesini bilemiyorum ahi.
Ek olarak yaşlılar kesin olarak ölmüyor, Allah'ın izniyle kurtulabilen çok var. Benim bu hastalıkla ilgili okuduklarımın ortalamasını alırsak: bünyesi hali hazırda zayıf olanlar -her hastalıkta olduğu gibi- risk grubunda. Bununla birlikte sapasağlam genç biri bile, riski az olsa da, "garanti atlatır" diye bir durum yok; çünkü ağır seyrederse sonucu kötü olabiliyor Allah muhafaza.
Çevrimdışı
Bıde su var abla kafırlerın sıstemlerını cok ıyı bılmek gerekıyor adamlar senaryolarını ilk once kıtaplar ardından fılmlerlerle ınsanların bılınc altına isliyorlar bunu hepımız iyi biliyoruz ve daha sonra bunu teknoloji ile harmanlayıp sunuyorlar.
Hastalıklar her cagda degısık sekıllerde hepımızı vuruyor genetıgı degıstırecek ılaclar vucudun dna sına kadar bozacak ve kendıne kole yaptıracak ılaclar mevcut.kafırın en onemli silahı vucudun savunma mekanızmaaını bozan vucuttakı sıstemı bloke edıp o ilacla yer degıstıren bı sıstemden bahsedıyorum
Su bır gercek ınsan vucudu frekans tıtresımle ciddi boyutlarda degısım yasıyor bunu bızzat denedım herseyın bı frekans aralıgı var yanı en basitide muzık dınlerken ınsanları bı gozlemleyın sahabe ALLAH onlardan razı olsun bı muzık sesı duyduklarında nasıl kacıyorlardı.
Herneyse radyoaktıf sınyallerle bos bılıncsızce yasayan ınsanlar bırer hedef tahtası anladıgım kadarıyla
İyiki rabbını bılen peygamberını tanıyan ve tevhıdı kalp kadar degerlı bilen insanlarız yoksa onlardan bı farkımız asla olmazdı keyf suresını daha ıyı anlıyorum sımdı
Çevrimdışı
Haklısın ahi. İşin özü: Düşmanlar planlar yaptığında, sahabe gibi, korkmadan dememiz gereken: "HasbunAllah ve ni'mel vekil" Onların planı varsa, Rabbimizin de muhakkak var. Bize düşen "sadece elimizden geleni" yapmak, ötesi Rabbimizin elinde.
Ek olarak bu frekanslar, manyetik dalgalar "görünmeyen" olması kabilinden düşünürsek, görmediğimiz ama etkisini bildiğimiz önlemlere sarılmamızı gerektiriyor. Örnek: Abdest. Aidin Salih abdestin bu manyetik alan için koruyuculuğuna dikkat çekiyordu kitabında, yanlış hatırlamıyorsam (bilenler eklerse sevinirim) Ayrıca duanın gücü, herşeyde olduğu gibi burda da gerekli. Görmediğimiz ve engelleyemediğimiz bir manyetik alana karşı bizi görünmez bir kalkan koruyabilir ancak. Bir yandan sağlıksız beslenmeyi durdurup, doğru beslenerek, gerekli olduğu bilinen ve bunlar içinden "yapabildiklerimizi yaparak" vücudumuzu "elimizden gelen kadarıyla" desteklerken; elimizden gelmeyenler için dua ile tevekkül elimizde kalıyor, ki bu Allah için hiç zor değil, tekraren: "HasbunAllah ve ni'mel vekil"
Ek olarak bu frekanslar, manyetik dalgalar "görünmeyen" olması kabilinden düşünürsek, görmediğimiz ama etkisini bildiğimiz önlemlere sarılmamızı gerektiriyor. Örnek: Abdest. Aidin Salih abdestin bu manyetik alan için koruyuculuğuna dikkat çekiyordu kitabında, yanlış hatırlamıyorsam (bilenler eklerse sevinirim) Ayrıca duanın gücü, herşeyde olduğu gibi burda da gerekli. Görmediğimiz ve engelleyemediğimiz bir manyetik alana karşı bizi görünmez bir kalkan koruyabilir ancak. Bir yandan sağlıksız beslenmeyi durdurup, doğru beslenerek, gerekli olduğu bilinen ve bunlar içinden "yapabildiklerimizi yaparak" vücudumuzu "elimizden gelen kadarıyla" desteklerken; elimizden gelmeyenler için dua ile tevekkül elimizde kalıyor, ki bu Allah için hiç zor değil, tekraren: "HasbunAllah ve ni'mel vekil"
Çevrimdışı
Aiden salihin kıtabı bendede mevcut zaten bızım temel kaynagımız su insan vucududa su vucut su ıle temas ettıgınde rahatlıyor abdest aldıgımız uzuvlar bu nedenle koruyucu bır kalkan olarak karşımıza çıkmaktadır frekans dedım ya ıste ben bunun bılımsel olan kısmını arastırıyorum. Birde su var ınsanın dusunme eylemını gercekleştıren beyınde epifiz hormon u salgılayan bır organ var kafırlerın dırek hedefı bu organı pasıf etmek dedım ya boşa hedef lerı olan ınsanları hedef alıyorlar quran ayetleri düşünmeyı etkin hale getırdıgı için bu bilincli muslumanlarda cok etkili bir durum degıl
Çevrimdışı
Allah'ın vaadi haktır, düşünce alanında başarılı olamayacaklar elbet..
Rahman ve Rahim olan Allah'ın Adıyla
İblis, “Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim, içlerinde ihlâsa erdirilmiş kulların hariç, onların hepsini azdıracağım” dedi.
Allah, “İşte bu bana ulaştıran dosdoğru yoldur. Azgınlardan sana uyanlar dışında, kullarım üzerinde senin hiçbir hâkimiyetin yoktur” dedi.
Hicr: 39-40-41
Rahman ve Rahim olan Allah'ın Adıyla
İblis, “Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim, içlerinde ihlâsa erdirilmiş kulların hariç, onların hepsini azdıracağım” dedi.
Allah, “İşte bu bana ulaştıran dosdoğru yoldur. Azgınlardan sana uyanlar dışında, kullarım üzerinde senin hiçbir hâkimiyetin yoktur” dedi.
Hicr: 39-40-41
Hiç şaşırmadım geçen ay burda sormuştum ben de.
Benzer konular
-
Video Kanıtlandı: Koronavirüste Kullanılan Favipiravir İlacın Etkisi Hiç Yok- Başlatan Abdulmuizz Fida
- Cevaplar: 3
-
Video Alman Doktor Gözleri Dolarak Anlattı: Koronavirüs Yalanına Karşı Çıkmalıyız!
- Başlatan Abdulmuizz Fida
- Cevaplar: 1
-
-
-
Koronavirüs salgını nedeniyle internet üzerinden ayin yapan İtalyan rahip, filtreleri açık unuttu
- Başlatan Abdulmuizz Fida
- Cevaplar: 0
-
