Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Körü Körüne Cekilmis Sancaklar Altinda Savaşmak

EBU HANİFE Çevrimdışı

EBU HANİFE

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
20150201_164440.jpg
 
dogeradem Çevrimdışı

dogeradem

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bu da yazıya dökülmüş hali :) / Teknolojinin gözünü seveyim :)

KÖRÜ KÖRÜNE ÇEKİLMİŞ SANCAKLARDAN KAÇINILMASI VE HAKKIN OLMADIĞI YERDE ASABİYET İÇİN KIZARAK SAVAŞMANIN TEHLİKESİ

Ebu Hureyre’den (radiyallahu anh) rivayet olunduğuna göre Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kim körükörüne çekilmiş bir sancak altında savaşır; kabilesi için gazaplanır, kabilesine çağırır veya kabilesini destekler ve öldürülürse, bu cahiliye ölümüdür.” (Muslim, Ahmed, Nesai ve diğerleri rivayet etmiştir.)

Bazı kelimelerin açıklaması:

Sancak: Bayraktır. Buradaki maksat, askerler için yükseltilen bayrağın kendisi değildir. Bilakis bu sancağın, onun için çekilmiş olduğu, onun uğruna insanların bir araya gelip savaş için destekledikleri şeydir.

Bundan dolayı sancak, körlükle nitelendirilmiştir. Oysaki bayrak böyle bir nitelemeyle kullanılmaz. Senedi (rahimehullah) şöyle der: “Kör bir sancak” buyruğu, hak yada batıl olduğu bilinmeyen meçhul bir iş üzere toplanan bir gruptan kinayedir.”

Körükörüne: Nevevi (rahimehullah) şöyle der: “Bu, yönü belli olmayan kör bir iştir. Ahmed b. Hanbel (rahimehullah) ve cumhurda böyle söylemiştir. İshak b.Rahaveyh (rahimehullah) ‘bu, bir topluluğun asabiyet için savaşması gibidir’ demiştir.”

Asabiyet: Zamahşeri (rahimehullah) şöyle der: “Asabe, amcaoğulları ve mirasta bir payı bulunmayan herkestir. Mirasta asıl hak sahiplerinden sonra alanlar asabelerdir.” Burada kast olunan ise, kişinin onlar için, onlarında onun için gazaplandığı, onlarla korunduğu, hak ve batılda onları desteklediği kimselerdir.

Hadisin bazı rivayetlerinde şöyle geçmektedir: “Akrabalarını destekler…” Ebu’l-Ferec İbnu’l-Cevzi (rahimehullah) şöyle der: “Asabiyet, -şeriata muhalifte olsa- hevaları üzerine bir topluluğun desteklenmesidir.”

Hadisten çıkan bazı faideler:

Birincisi: Kişinin savaşının bilinç ve ilim üzere olması, körlük ve heva ile olmamasının gerekliliği.

İkincisi: Yalnızca hakkın desteklendiği meşru savaş ile, hevaların desteklendiği diğer savaşların birbirinden ayrı tutulması.

Üçüncüsü: Sancakta itibar edilmesi gereken asıl, bağlanmış olduğu şeydir, görünümü, şekli ve nakışları değil.

Dördüncüsü: Vela/dostluk, iman kardeşliği üzerine kuruludur, asabiyetler üzerine değil.

Beşincisi: Bazen kişi bazı cahiliye işlerine karışır ve bu durum üzere ölür. Bu durumu onun imandan çıkarmaz.

Altıncısı: Savaşın meşru olması, orada ölenlerin şehid olmalarını gerektirmez. Çünkü onları savaşa iten sebep, yalnızca kavimleri için gazaplanmaları ve hakkı desteklemek için değil onlar için asabiyette bulunmaları olabilir.

Yedincisi: Kabile, halk, emir, âlim, cemaat, isim, mezhep, görüş, vatan veya başka bir şey olsun, hakkın dışında bir şey için taassup yapılmasından sakındırılması. Şeyhu’l-İslam İbn Teymiyye (rahimehullah) şöyle der: “Ülkesinin halkı, mezhebi, tarikatı, akrabaları veya arkadaşları için taassup yapan bir kimsede, cahiliyeden bir şube vardır. Müminler, -Allahu teala’nın emrettiği gibi,- onun ipine, kitabına ve Resulünün sünnetinin hep birlikte sımsıkı tutunmalıdırlar.”

Sekizincisi: Savaşta niyet meselesinin ne kadar önemli olduğu.

Dokuzuncusu: Hak için soyutlanmanın, heva ve saptırıcı şeylerden de uzak durulmasının zorunluluğu.

Onuncusu: Apaçık olan şeylere tutunulması ve karışık, müteşabih şeylerden uzak durulması ve din ve ırzda selametin tercih edilmesi.

HADİSLE İLGİLİ FARKLI KONULAR

Bu hadis Muslim’de şu başlık altında verilmiştir: “Fitneler zuhur ettiğinde ve tüm zamanlarda, Müslümanların cemaatine bağlı kalınmasının vacipliği, itaatten çıkmanın ve cemaatten ayrılmanın haramlığı ile ilgili bap” Konu başlığı, başka bir hadisin bir bölümünden alınmıştır. Hadisin başı ise şöyledir: “Kim itaatten çıkar, cemaatten ayrılır ve bu şekilde ölürse, cahiliye ölümü üzerine ölmüş olur.” Beyhaki ise bu hadisi şu başlık altında zikretmiştir: “Cemaate bağlılığa teşvik edilmesi ve elini itaatten çekenlerin yerilmesiyle ilgili bap.”

Müslümanın canı, ırzı, haremi veya malı uğruna savaşması asabiyetten değildir. Said b. Zeyd’den (radiyallahu anh) rivayet olunduğuna göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kim malı uğruna öldürülürse şehiddir. Kim ailesi uğruna öldürülürse şehiddir. Kim dini uğruna öldürülürse şehiddir. Kim kanı uğruna öldürülürse şehiddir.” (Ahmed, Ebu Davud, Nesai ve Tirmizi rivayet etmiştir. Hadisin başı ise sahihaynde geçmektedir.

Şeyh Ebu Yahya El-Libi
 
Üst Ana Sayfa Alt