KUR’AN-I KERİM’DE SAHABE’NİN AHLAKI
Kalbi olan ve onların hakkındaki şehadeti işiten, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in ashabının imanlarının kabul görmüş olduğundan ve Rasul sallallahu aleyhi ve sellem’in üstün ahlakına varis olduklarına, onların hidayet yıldızları ve uyulacak imamlar olduklarından şüphe etmez.
1-11- Rahmet ve Rikkat;
Allah Teala buyurur ki; “kendi aralarında merhametlidirler.”(Feth 29)
“müminlere karşı yumuşak”(Maide 54)
Böylece müminlerin tamamı, müminlere şefkat, merhamet, yumuşaklık ve sevgi göstermelidirler.
Onlardan her biri, kardeşine tevazu kanadını indirmeli, ona güler yüz göstermelidir. Bu sıfat, sahabe toplumunun birbirlerine kenetli binasını, ülfet, şefkat, rahmet, incelik, yumuşak başlılık ve müminlere tevazu kanatlarını indirmek hasletleriyle tamamlayan büyük bir ahlaktır.
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurur ki; “Merhametleri, sevgileri ve şefkatleri hususunda müminlerin misali, tek bir bedenin misali gibidir ki, bu bedenin bir uzvu şikayetçi olsa bedenin diğer azaları, ateş ve uykusuzluk ile ona destek olur.”
Hafız (İbni Hacer) Fethul Bari(10/439)’da der ki; “İbni Ebi Cemre , şöyle dedi; “Onlar, merhamet, sevgi ve şefkati ortaya çıkarmışlardır. Bu kelimelerin manaları yakın olsa da, aralarında latif bir fark vardır;
Merhamet ile kastedilen, birbirlerine sadece iman kardeşlikleri sebebiyle merhamet göstermeleridir.
Sevgi ile kastedilen, ziyaretleşme, hediyeleşme gibi muhabbeti artıran sebeplere sarılmaktır.
Şefkate gelince, birbirlerine yardımcı ve destek olmalarıdır.”
Derim ki, sevgi, merhamet sebebidir ve şefkat merhametten meydana gelir. Bunun için Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem merhametin sebebini ve sonucunu zikretmiştir. Bunda da Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e verilen fesahat, belagat ve az kelime ile çok şey anlatma özelliğine delil vardır. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Rabbani İman Toplumunu, tek bir bedene benzetmiştir. bu Müslümanlar arasındaki bağların kuvvetini ve müminlerin sağlam kardeşliğini gösterir.
2-11- Kafirlere Karşı Sertlik;
Allah Teala buyuruyor ki; “Kafirlere karşı çok çetindirler.”(Feth 29)
“Kâfirlere karşı da onurlu ve şiddetlidirler” (Maide 54)
“Ey iman edenler, önce yakın çevrenizdeki kâfirlerle savaşın ki, sizde bir güç ve kuvvet olduğunu görsünler. Ve iyi bilin ki, Allah müttakilerle beraberdir.”(Tevbe 123)
Müslüman, kafirlere karşı izzetli olur, din düşmanlarına karşı sert davranır.
Bil ki ey iman kardeşim! Şiddet ancak kızgınlıktan sadır olur. Kızgınlık olmazsa, cihaddan da çekinilir. Bundan çıkan diğer bir delil, dinde bu sıfatları tamamen uygulamak gaye değildir. Adaletli olmak gerekir. Allah Teala’nın mü’minleri nasıl vasfettiğini görmedin mi?; “O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.”(Al-i İmran 134)
Bu öfkeyi tamamen yok etmeleri söylenmemiştir.
Burada şu izah var; Müslüman, nefsi için değil, Allah’ın haramları çiğnendiği zaman öfkelenir, nefsi için ise, affeder, görmezden gelir veya bağışlar.
3-11- Erkeklik;
Allah Teala buyuruyor ki; “Onda temizlenmeyi seven erkekler vardır.”(Tevbe 108)
“Kendilerini ne ticaretin, ne de alışverişin Allâh'ı anmaktan, namaz kılmaktan, zekât vermekten alıkoymadığı erkekler. (Onlar), yüreklerin ve gözlerin (dehşetten) ters döneceği günden korkarlar.”(Nur 37)
“Mü'minlerden öyle erkekler var ki, Allah'a verdikleri sözde durdular. Onlardan kimi adağını yerine getirdi, (şehid oluncaya kadar çarpışacaklarını adamışlardı, çarpıştılar ve şehid düştüler), kimi de (şehidlik) beklemektedir; sözlerini asla değiştirmemişlerdir.”(Ahzab 23)
Müslüman toplumun istikamet ve istikrar derecesine yükselmesi için erkeklik, kemal sıfatıdır. Zira erkekler ile kadınlar arasındaki alaka düzenlenmiş mertebededir. Allah Teala buyurur ki; “Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar…”(Nisa 34)
Bu hakikatten şüphe eden, asrımızdaki Müslümanların durumuna baksın. O zaman erkeklerin kadınları baskın çıkarmaya özen göstermelerinin bir çok kötülükleri görülür. Şu beyit ne güzel söylenmiş;
Örtüleri görülen bakireler olmazdı,
Şayet bu toplulukta erkekler olsaydı.
Evet, nitekim Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in ashabı erkektiler ve cahiliye kirlerinden temizlenmek istiyorlar, onları ne malları, ne evlatları ne de kadınları Allah’ın zikrinden alıkoymuyordu. Lakin onlar, kendi aralarında sert ve kaba değil, bilakis merhametli idiler. Nitekim onlar, “Birbirlerine karpuz atar(ak şakalaşır) , ciddi işler ortaya çıktığı zaman da onlar erkek olurlardı
Kalbi olan ve onların hakkındaki şehadeti işiten, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in ashabının imanlarının kabul görmüş olduğundan ve Rasul sallallahu aleyhi ve sellem’in üstün ahlakına varis olduklarına, onların hidayet yıldızları ve uyulacak imamlar olduklarından şüphe etmez.
1-11- Rahmet ve Rikkat;
Allah Teala buyurur ki; “kendi aralarında merhametlidirler.”(Feth 29)
“müminlere karşı yumuşak”(Maide 54)
Böylece müminlerin tamamı, müminlere şefkat, merhamet, yumuşaklık ve sevgi göstermelidirler.
Onlardan her biri, kardeşine tevazu kanadını indirmeli, ona güler yüz göstermelidir. Bu sıfat, sahabe toplumunun birbirlerine kenetli binasını, ülfet, şefkat, rahmet, incelik, yumuşak başlılık ve müminlere tevazu kanatlarını indirmek hasletleriyle tamamlayan büyük bir ahlaktır.
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurur ki; “Merhametleri, sevgileri ve şefkatleri hususunda müminlerin misali, tek bir bedenin misali gibidir ki, bu bedenin bir uzvu şikayetçi olsa bedenin diğer azaları, ateş ve uykusuzluk ile ona destek olur.”
Hafız (İbni Hacer) Fethul Bari(10/439)’da der ki; “İbni Ebi Cemre , şöyle dedi; “Onlar, merhamet, sevgi ve şefkati ortaya çıkarmışlardır. Bu kelimelerin manaları yakın olsa da, aralarında latif bir fark vardır;
Merhamet ile kastedilen, birbirlerine sadece iman kardeşlikleri sebebiyle merhamet göstermeleridir.
Sevgi ile kastedilen, ziyaretleşme, hediyeleşme gibi muhabbeti artıran sebeplere sarılmaktır.
Şefkate gelince, birbirlerine yardımcı ve destek olmalarıdır.”
Derim ki, sevgi, merhamet sebebidir ve şefkat merhametten meydana gelir. Bunun için Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem merhametin sebebini ve sonucunu zikretmiştir. Bunda da Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e verilen fesahat, belagat ve az kelime ile çok şey anlatma özelliğine delil vardır. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Rabbani İman Toplumunu, tek bir bedene benzetmiştir. bu Müslümanlar arasındaki bağların kuvvetini ve müminlerin sağlam kardeşliğini gösterir.
2-11- Kafirlere Karşı Sertlik;
Allah Teala buyuruyor ki; “Kafirlere karşı çok çetindirler.”(Feth 29)
“Kâfirlere karşı da onurlu ve şiddetlidirler” (Maide 54)
“Ey iman edenler, önce yakın çevrenizdeki kâfirlerle savaşın ki, sizde bir güç ve kuvvet olduğunu görsünler. Ve iyi bilin ki, Allah müttakilerle beraberdir.”(Tevbe 123)
Müslüman, kafirlere karşı izzetli olur, din düşmanlarına karşı sert davranır.
Bil ki ey iman kardeşim! Şiddet ancak kızgınlıktan sadır olur. Kızgınlık olmazsa, cihaddan da çekinilir. Bundan çıkan diğer bir delil, dinde bu sıfatları tamamen uygulamak gaye değildir. Adaletli olmak gerekir. Allah Teala’nın mü’minleri nasıl vasfettiğini görmedin mi?; “O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.”(Al-i İmran 134)
Bu öfkeyi tamamen yok etmeleri söylenmemiştir.
Burada şu izah var; Müslüman, nefsi için değil, Allah’ın haramları çiğnendiği zaman öfkelenir, nefsi için ise, affeder, görmezden gelir veya bağışlar.
3-11- Erkeklik;
Allah Teala buyuruyor ki; “Onda temizlenmeyi seven erkekler vardır.”(Tevbe 108)
“Kendilerini ne ticaretin, ne de alışverişin Allâh'ı anmaktan, namaz kılmaktan, zekât vermekten alıkoymadığı erkekler. (Onlar), yüreklerin ve gözlerin (dehşetten) ters döneceği günden korkarlar.”(Nur 37)
“Mü'minlerden öyle erkekler var ki, Allah'a verdikleri sözde durdular. Onlardan kimi adağını yerine getirdi, (şehid oluncaya kadar çarpışacaklarını adamışlardı, çarpıştılar ve şehid düştüler), kimi de (şehidlik) beklemektedir; sözlerini asla değiştirmemişlerdir.”(Ahzab 23)
Müslüman toplumun istikamet ve istikrar derecesine yükselmesi için erkeklik, kemal sıfatıdır. Zira erkekler ile kadınlar arasındaki alaka düzenlenmiş mertebededir. Allah Teala buyurur ki; “Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar…”(Nisa 34)
Bu hakikatten şüphe eden, asrımızdaki Müslümanların durumuna baksın. O zaman erkeklerin kadınları baskın çıkarmaya özen göstermelerinin bir çok kötülükleri görülür. Şu beyit ne güzel söylenmiş;
Örtüleri görülen bakireler olmazdı,
Şayet bu toplulukta erkekler olsaydı.
Evet, nitekim Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in ashabı erkektiler ve cahiliye kirlerinden temizlenmek istiyorlar, onları ne malları, ne evlatları ne de kadınları Allah’ın zikrinden alıkoymuyordu. Lakin onlar, kendi aralarında sert ve kaba değil, bilakis merhametli idiler. Nitekim onlar, “Birbirlerine karpuz atar(ak şakalaşır) , ciddi işler ortaya çıktığı zaman da onlar erkek olurlardı