Es-selamü aleyküm herkese,
Önceden beri sürekli kafama takılan ve internette de cevabını tam bulamadığım bir sorun... Elimde şerh kitabı da olmadığından dolayı, büyük hadis alimlerinin bu konuda ne dediklerini tam da bilmiyorum. Bilmek istediğim için buraya konu açıyorum şimdi... Birçok yerde bu hadisleri görüyorum. Özellikle, hadissiz bir Kur'an anlayışına zemin hazırlıyor bu hadisler. Göründüğü kadarıyla yoruma açık hadisler de değil... Acaba, aranızda bu konuyla ilgili bilgisi olan var mı? (Belki hadisler asılsızdır diyeceğim ama bir çok yerde zikrediliyor.)
https://www.facebook.com/photo.php?v=321013311349731
Recm ayetleri Hz. Aişe’nin (r.anha) evindeydi. Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) vefatından sonra, onlar techiz ve tekfin ile meşgulken odaya giren evcil bir hayvan (keçi ya da koyun), içerisinde recm ayetleri bulunan sayfayı yemiş’ deniliyor. Bunun aslı nedir? Bu hadis sahih midir ve açıklaması nasıldır?”
Cevabımız da şöyle olurdu: Bu hadis sahihtir. Aişe (r.anha) şöyle demiştir:
“Andolsun ki recmetme ayeti ve yetişkin kişiyi on defa emzirme (sebebi ile nikahlamanın haramlığı) ayeti indi. Andolsun ki bu ayetler tahtımın (karyolamın) altında bir yaprakta (yazılı) idi. Rasûlullah (s.a.v.) vefat edip biz O’nun ölümü ile meşgul olunca, evde beslenen evcil bir hayvan (koyun veya keçi), girip o yaprağı yedi.” [İbn Mâce, Nikâh, 36, Hadis no: 1944; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 5/131, 132, 183, 6/269]
Bu mevzu hakkında âlimler şöyle diyorlar:
“Bu ayet, okunması nesh edilip hükmü mensûh olmayan ayetlerdendir. Bu hadiste sözü edilen ayetin yazılı olduğu yaprağın bir koyun veya keçi tarafından yenildiğine dair Hz. Aişe’nin (r.anha) sözünden maksat; bu ayetin, okunması gereken Kur’an’dan olduğunu söylemek değildir. Çünkü böyle bir söz, Kur’an-ı Kerim’de bir değişikliğin bulunmasını gerektirir ki, bu imkansızdır! Ve nassa muhaliftir. Zira Kur’an-ı Kerim her türlü değişiklikten korunmuştur. Allah Teâlâ onun koruyucusudur. Nitekim Rabbimiz (c.c.) buyuruyor ki:
“Şüphesiz Kur'an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız.” [Hıcr suresi, 9]
Hz. Aişe (r.anha) bu ayetin lafzının / okunmasının mensûh olup hükmünün mensûh olmadığını söylemek istemiştir.”
Nâsih-mensûh hakkındaki eserlerde de tilâveti (lafzının okunması) mensûh, hükmü bâki âyete misal olarak belirtilmiştir. Hz. Ömer’den (r.a.) rivâyet edildiği ve Nur sûresi’nin bir âyeti olduğu söylenen bu âyet şöyledir: “Şeyh ve şeyhuha (evli erkek ve kadın) zinâ ederlerse, hemen ikisini de Allah’tan bir ceza olmak üzere recmedin. Allah azîzdir, hakîmdir.” Hz. Ömer’in, ‘Ömer Kur'an'a ilâve ediyor' denmesinden endişe etmesem, bu recm âyetini Kur'an'a yazardım" dediğinden de söz edilir. [Bkz. Buhârî, 93/21; Müslim, Hudûd 8, Hadis no: 1431; Ebû Dâvud, 41/1]
Buradan çıkan sonuç,sünnetin de kuran gibi hüküm ifade edeceğini gösteren bir delildir.Burada sadece kurana bakarım diyenlere bu hadis bir delil teşkil eder.Ayrıca müşriklerle müslümanların antlaşmasının kabeye asılması ve bu anlaşmanın güve tarafından yenilmesi sadece Allahın isminin baki kaldığının hatırlanmasını isteriz.
Ayrıca Hicr suresindeki ayeti de etraflıca anlamanızı bekleriz.Zira kuran bir zikirdir ve o Allahın korumasındadır kıyamete kadar.Dikkat edin mushaf değil zikir.Sahabe zamanında mushaflar zikir ile birebir yazılmıştır.Zikir hep hafızalardan silinmeden kuran bütün insanlığa hiç değişmeden ulaşmış ve kıyamete kadar korunacağının mucizesi ortaya çıkmıştır.Ayrıca her ayet iki adet şahitle birlikte yazılı kanıtlarla kitap haline getirilmiştir.