Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Kur'an'dan Dualar

E Çevrimdışı

Ebu Bekir

Üye
İslam-TR Üyesi
1-Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla. 2- Âlemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun . 3- O Rahmandır, Rahimdir.



4- Din (ceza) gününün sahibidir . 5- Ancak sana kulluk ederiz, ancak senden yardım isteriz. 6- Bizi doğru yola ilet. 7- Ni'met verdiğin kimseleri n yoluna, kendileri ne gazabedil miş olanların ve sapıkların yoluna değil (yâ Rabbi)! (Fatiha: 5/1-7)



Rabbimiz kendimize zulmettik; eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan, ziyana uğ­rayanlardan oluruz! (A'râf: 39/23)



Rabb'imiz, bizi şu zalim toplulukl a beraber bulundurm a! (A'râf, 7/47)



Rabbimiz, bizimle kavmimi­zin arasınfdaki iş)i gerçek ile aç(ığa çıkar)! Muhakkak ki sen, gerçekleri açığa çıkaranların en hayırlısısın! (A'râf: 39/89)



Rabbimiz, üstümüze sabır boşalt ve müslüman olarak canımızı al! (A'râf: 39/126)



Ya Rabbi senin şanın yücedir, sana tevbe ettim, ben inananların ilkiyim. (A'râf: 39/143)



Rabb'im, beni ve kardeşimi bağışla, bizi rahmetini n içine sok, merhametl ilerin en merha­metlisi sensin! (A'râf: 39/151)



Rabbim, içimizden bazı beyinsizl erin yaptıklarından ötürü bizi helak mi edeceksin? Bu iş, senin sınavından başka bir şey değildir. Sınavınla dilediğini şaşırtırsın, dilediğini doğru yola iletirsin . Sen bizim velîmizsin, bizi bağışla, bize acı! Sen bağışlayan­ların en iyisisin! (A'râf: 39/155)



65-Rabbimiz, Cehennemi n azabını bizden uzaklaştır, doğrusu onun azabı sargindir . 66- Orası ne kötü bir karargâh ve ne kötü bir makamdır! 74-Rabbimiz, bize gözler sevinci (gönüller açan) eşler ve çocuklar lutfeyle ve bizi korunanla ra önder yap! (Furkan: 42/65-66,74)



25- Rabbim, göğsümü aç (gönlümü ferahlandır), 26- İşimi kolaylaştır, 27- Dilimdeki düğümü çöz, 28- Ki sözümü anlasınlar. 29- Bana ailemden bir vezir (yardımcı) ver, 30- Kar­deşim Harun'u. 31- Onunla arkamı kuvvetlen dir, 32- Onu da işime kat , 33- Ki seni çok teşbih edelim, 34- Ve seni çok analım.. 35- Sen bizi(m halimiz)i görmektesin (ya Rabbi)!... 114 - Rabbim bilgimi artır! (Tâhâ: 45/25-35,114)



Rabbim, bana hüküm (iktidar) ver ve beni salihler arasına kat! (Şu'arâ: 47/83) Rabb'im beni ve ailemi bunların yaptıklarından kurtar7. (Şu'^arâ, 47/169)



Rabbim, bana ve anama babama lütfettiğin ni'mete şükretmemi, senin beğeneceğin faydalı bir iş yapmamı gönlüme ilham eyle ve rahmetinl e beni iyi kullarının arasına sok! (Nemi:48/19)



16- Rabbim, ben nefsime zulmettim, beni bağışla! ... 21- ... Rabbim, beni şu zâlim kavimden kurtar! (Kasas:49/16, 21)



Rabbim! Bunlar (anam-babam), beni küçükken nasıl (acıyıp) yetiştir dilerse sen de bunlara (öyle) acı! (İsrâ, 17/24)



Rabbim, beni doğruluk girdirişiyle girdir ve beni doğruluk çıkarışiyle çıkar. Bana katından yardımcı bir güç ver. (İsrâ: 50/80)



Rabbimiz, bizi o zâlim kavme fitne yapma (bizi onların işkencesine uğratma)/ (Yunus: 51/85)



Rabb'im, bilmediğim bir şeyi senden istemekte n sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz, bana acımazsan ziyana uğrayanlardan olurum. (Hûd:52/47)



Rabbim, Sen bana bir parça mülk verdin ve bana düşlerin yorumunu öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Dünyada da, âhirette de benim velîm sensin! Beni müslüman olarak öldür ve beni iyilere kat!. (Yûsuf: 53/101)



Rabb'im, bana salihlerd en olacak (bir çocuk) lutfeyle!." (Sâffât 56/100)



7- Rabbimiz, senin rahmetin ve bilgin herşeyi kapsamıştır. Tevbe edip senin yoluna uyanları bağışla, onları cehennem azabından koru! 8- Rabbimiz, onları ve babalarından, eşlerinden ve çocuklarından iyi olan kimseleri onlara söz verdiğin adn cennetler ine sok. Şüphesiz üstün olan, hüküm ve hikmet sahibi olan ancak sensin! 9-Onları kötülüklerden koru! O gün sen kimi kötülüklerden korursan, ona acımışsındır. İşte o büyük başarı budur! (Mü'min: 60/7-9)



Rabbimiz, bizden azabı kaldır, biz artık inanıyoruz. (Duhân: 64/12)



Ya Rabb'i, beni, bana ve anama, babama verdiğin nimete üşkretmeğe, razı olacağın yararlı işler yapmağa ilet. Benim için zürriyetim içinde de salahı sürdür (benden gelecek olanları da iyi insanlar yap). Ben sana yöneldim ve ben sana teslim olan­lardanım. (Ahkaf: 66/15)



Rabbimiz, bize katından bir rahmet ver ve bu işimizde bize bir kurtuluş yolu hazırla! (Kehf: 69/10)



Rabb'im, yeryüzünde kâfirlerden tek kişi bırakma. Çünkü sen onları bırakırsan, kullarını şaşırtırlar ve sadece ahlaksız, nankör (insanlar) doğururlar. Rabbim beni, babamı-anamı, inanarak evime gireni, inanan erkek ve kadınları bağışla; zâlimlerin de sadece helakini artır (onların köklerini kurut). (Nuh: 71/26-28)



35- İbrahim demişti: "Rabbim, bu şehri güvenli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut! 36- Rabbim, onlar insanlard an birçoğunu şaşırttılar. Artık bundan böyle kim bana uyarsa o bendendir . Kim bana karşı gelirse (o da senin merhameti ne kalmıştır), kuşkusuz sen bağışlayansın, esirgeyen sin! 37- Rabbimiz, ben çocuklarımdan bazısını senin Haram Ev'inin yanında, ekinsiz bir vâdîye yerleştirdim. Rabbimiz, namazı kılsınlar diye (böyle yaptım). Artık sen de insanlard an birtakım gönülleri, onları sever yap ve onları çeşitli meyvalarl a besle ki şükretsinler. 38- Rabbimiz, sen bizim gizlediğimizi ve açığa vurduğumuzu hep bilirsin. Ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz! 39- İhtiyarlık çağımda bana İsmail'i ve İshâk'ı lütfeden Allah'a hamdolsun! Şüphesiz Rabbim, duayı işiten(kabul buyuran)dır. Rabbim, beni ve zürriyetimden bir kısmını, namazı kılan yap; Rabbimiz, duamı kabul buyur! 40- Rabbimiz, hesabın görüleceği gün beni, anamı, babamı ve inananları bağışla!" (İbrahim: 72/35-41)



Bu dert bana dokundu, Sen acıyanların en acıyanısın! (Enbiya: 73//83)



Senden başka İlah yoktur. Senin şanın yücedir, ben zâlimlerden oldum!..(Enbiyâ: 73//87)



Rabbim, beni tek bırakma (bana birçocuk ver), sen vârislerin en iy isisin! (mirasım senindir veya mirası uygun kimselere ulaştıranların en iyisi sensin, bana hayırlı bir mirasçı ihsan eyle de sonum kesilmesi n)! (Enbiyâ: 73/89)



26- Rabb'im, beni yalanlama ları karşısında bana yardım eyle...



29- Rabbim, beni mübarek bir inişle indir; sen konuklaya nların en iy isisin!... 93- Rabbim, eğer onların uyarıldıkları azabı bana göstereceksen, 94-Beni o zâlim toplumun içinde bırakma!.. 97- Rabbim, şeytânların dürtük-lemelerinden sana sığınırım. 98- Ve onların yanıma uğramalarından sana sığınırım Rabbim!... 109- Rabb'imiz inandık, bizi bağışla, bize acı, sen acıyanların en hayırlısısın... 118- Rabbim, bağışla, acı, sen acıyanların en hayırlısısın! (Mü'minun: 74/26, 29, 93-94, 97- 98, 109, 118)



Rabb'im, şu bozguncu kavme karşı bana yardım eyle. (Ankebût: 85/30)



126- İbrahim demişti ki: "Rabbim, bu şehri güvenli bir şehir yap, halkından Allah'a ve âhir et gününe inananları çeşitli ürünlerle besle!" 127- İbrahim, İsmail'le beraber (Allah) Ev'in(in) temelleri ni yükseltirken şöyle di)yor(du): "Rabbimiz, bizden kabul buyur, kuşkusuz sen işitensin, bilensin. 128- Rabbimiz, bizi sana teslim olanlar yap, neslimizd en de sana teslim olan bir ümmet çıkar; bize ibâdet yerlerimi zi göster, tevbemiz'ı kabul et; zira tevbeleri kabul eden, çok merhametl i olan ancak sensin, sen! 129- Rabbimiz, onlara, kendi içlerinden, senin âyetlerini kendileri ne okuyacak, onlara Kitâb'ı ve Hikmet'i öğretecek, onları arındırıp yüceltecek bir elçi gönder. Her zaman üstün gelen, herşeyi yerli yerince yapan yalnız sensin, sen! (Bakara: 92/126-129)



Rabbimiz, bize dünyâda da iyilik ver, âhirette de iyilik ver, bizi ateş azabından koru! (Bakara: 92/201)



Rabbimiz, üzerimize sabır dök! Ayaklarımızı sağlam tut ve kâfir millete karşı bize yardım eyle! (Bakara: 92/250)



:... İşittik, itaat ettik, Rabbimiz, bizi bağışlamanı dileriz. Dönüş(ümüz) sanadır!... Rabbi­miz, unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Rabbimiz, bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır ağır yük yükleme! Rabbimiz, bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim mevlâmız(sahibimiz, efendimiz)sin! Kâfirler U rlumuna karşı bize yardım eyle! (Bakara: 92/285-286)



8- (Onlar derler ki): "Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikte n sonra kalblerim izi eğriltme, bize katından bir rahmet ver, kuşkusuz sen çok bağış yapansın. 9- Rabbimiz, sen mutlaka insanları, asla şüphe olmayan bir günde toplayaca ksın."



Allah sözünden dönmez. (Âl-i İmrân: 94/8-9)



Rabbimiz, inandık, bizim günâhlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru! (Âl-i İmrân: 94/16)



Rabbim, bana katından temiz bir zürriyet ver. Sen duayı işiten(k&bu\ buyuranım/' (Âl-i İmrân: 94/38)



Rabbimiz, indirdiğine inandık, Elçiye uyduk, bizi şâhidlerle beraber yaz! ((Âl-i İmrân: 94/53)



Rabbimiz, günâhlarımızı ve işimizde taşkınlığımızı bağışla, ayaklarımızı (yolunda) sağlam tut, kâfir topluma karşı bize yardım eyle! (Âl-i İmrân:94/147)



191-Rabbimiz, bunları boş yere yaratmadın, sen yücesin, bizi ateş azabından koru! 192- Rabbimiz, sen birini ateşe soktun mu, onu perişan etmişsindir. Zâlimlerin yardımcıları yoktur. 193- Rabbimiz, biz, "Rabbinize inanın" diye imana çağıran bir da'vetçi işittik, hemen inandık. Rabbimiz, bizim günâhlarımızı bağışla, kötülüklerimiz ört, canımızı iyilerle beraber al! 194- Rabbimiz, bize, elçilerine vazettiğini ver, kıyamet günü bizi rezil, perişan etme. Zira sen, verdiğin sözden caymazsın! (Âl-i İmrân: 94/191-194)



Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla, kalblerim izde inananlar a karşı bir kin bırakma! Rabbimiz, sen çok şefkatli, çok merhametl isin! (Haşr: 95/10)



Rabbimiz, nurumuzu tamamla, bizi bağışla. Doğrusu senin her şey e gücün yeter! (Tahrîm: 106/8)



Allahım, Rabbimiz, bizim üzerimize gökten bir sofra indir ki bizim için, önce ve sonra gelenleri miz için (o gün) bir bayram olsun ve (o olay), senin bir mu'cizen olsun. Bizi rızıklandır; sen rızık verenleri n en hayırhsısın! (Mâide: 110/114)



4- Rabbimiz, sana dayandık, sana yöneldik.Dönüş(ümüz) sanadır! 5- Rabbimiz, bizi kâfirlere fitne yapma (bizi onların işkencesine uğratma)! Bizi bağışla! Rabbimiz, doğrusu, tek galip ve hükümdar yalnız sensin, sen! (Mümtehine: 111/4-5) [1]







Duâ'nın Fazileti Hakkındaki Bazı Hadîsler:



"Du'â mü'minin silâhıdır, dinin direğidir, göklerin ve yerin nurudur.[2]



"Du'â ibâdettir" diyen Peygamber (s.a.v.) sonra "Rabbiniz buylurdu ki: 'Bana du'â edin, du'ânızı kabul edeyim. Bana kulluk etmeğe tenezzüle etmeyenle r, aşağılık olarak cehenneme girecekle rdir![3] âyetini okumuştur."[4]



"Du'â, ibâdetin beynidir."[5] Çünkü önce Cenabı Hak, "Bana du'â edin, kabul edeyim" diyor. Du'â eden kimse, Allah'ın buyruğunu yerine getirmiş olur. Sonra du'â eden, Allah'a inandığı için du'â etmektedi r. Yalnız O'na güvenmekte, kesin kudretin O'na âidolduğunu bilmekted ir. Bu inaç da tevhidin özüdür. Bunun için hadîs-i şerîfte duanın, ibâdetin beyni, özü olduğu belirtilm iştir.



Du'â eden kul, Allanma yaklaşmış olur. Ruhu Allah ile yakın ilişki kurmuştur. Zaten ibâdetin aslı da Allah'a yaklaşmaktır. Yüce Allah, Yûsuf Sûresinde Hz. Ya'kub'un, gönülden Allah'a bağlanışını, her şeyi O'na havale edip O'ndan asla ümit kesmeyişini bize bir örnek olarak anlatmak­tadır:



"Ben üzüntü ve tasamı yalnız Allah'a arz ederim ve Allah tarafinda n, sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim, dedi. Ey oğullarım, gidin, Yûsuf u ve kardeşini araştırın, Allah'ın rahmetind en umut kesmeyin; zira kâfir kavimden başkası Allah'ın rahmetind en umut kesmez![6]



"Darlık zamanında Allah'ın, kendisine yetişmesini isteyen kimse, ge­nişlik zamanında çok du'â etsin.[7]



"Allah'a göre du'âdan daha değerli bir şey yoktur."[8]



"Allah diridir, kerem sahibidir . Bir adam ellerini O'na kaldırırsa, onları boş olarak geri çevirmekten utanır.[9]



"Bir kimseye fakirlik erişir de onu insanlara söylerse (yakınırsa) fakirliği gider ilmez. Ama birine fakirlik erişir de onu Allah'a arz ederse Allah ona er veya geç bir rızık verir."[10]



"Ömrü ancak iyilik uzatabili r[11]. Kaderi (kaza belâyı) de ancak du 'â savabilir .[12] Ve kişi, yaptığı günâh yüzünden rızıktan mahrum edilir."[13]



Ebûzerr-i Ğifârî'nin rivayetin e dayanan bir kudsî Allah'ın Elçisi, temsîl yoluyla yüce Allah'ın şöyle buyurduğunu anlatmıştır:



"Ey kullarım, ben kendi nefsime zulmü yasakladığım gibi size de yasakladım. Birbirini ze zulmetmey iniz. Ey kullarım, benim yola ilettiğim­den başka heiniz sapıksınız. Öyle ise benim sizi doğru yola iletmemi (hidâyetimi) dileyin ki sizi doğru yola ileteyim. Ey kullarım, benim doyurdukl arım dışında hepiniz açsınız. Öyle ise benden yiyecek isteyin ki sizi doyurayım. Ey kullarım, benim giydirdik lerim dışında hepiniz çıplaksınız. Öyle ise benden giyim isteyin ki sizi giydireyi m. Ey kullarım, siz, gece gündüz hatâ işliyorsunuz. Ben ise bütün günâhları bağışlayanım. Öyle ise benden mağfiret (af) dileyin ki sizi bağışlayayım. Ey kullarım, siz bana zarar verecek bir şey bulamazsınız ki bana zarar veresiniz; bana yarar verecek bir şey bulamazsınız ki bana yarar veresiniz . Ey kullarım, sizin öncekileriniz, sonrakile riniz, insanlarınız ve cinlerini z sizden en muttaki (korunan) bir kişinin kalbi (gibi takva) üzere olsaydı bu, benim mülküme hiçbir şey katmazdı. Ey kullarım, sizin öncekileriniz, sonrakile riniz, insanlarınız ve cinlerini z sizden en kötü bir kişinin kalbi (gibi şer ve günâh) üzere olsaydı bu da benim mülkümden hiçbir şey eksiltmez di. Ey kullarım, sizin öncekileriniz, sonrakile riniz, insanlarınız ve cinlerini z hep bir alanda durup da benden dilekte bulunsala rdı ve ben de herkesin istediğini verseydim, bu da benim huzurumda bulunan(servet ve nimet)den, ancak denize sokulan iğnenin, denizden eksilttiği kadar bir şey eksiltebi lirdi. Ey kullarım, işte eylemleri niz, ben onları sizin için hesabediy or, sonra onların karşılığını size eksiksiz veriyorum . O halde kim bir hayır bulursa yüce Allah'a hamdetsin; kim hayırdan başka bir şey bulursa kendisind en başkasını ayıplamasın."[14]







Du'ânın En Çok Kabul Edileceği Vakitler:



Secdede, gece yanlan, seher vakitleri nde yapılan du'âlar çok mak­buldür. Bu hususta Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:



"Kulun, Rabbine en yakın olduğu zaman, secde ettiği zamandır. Öyleyse çok du 'â ediniz! "[15]



"Rabbimiz, her gece, gecenin üçte biri kalınca en yakın göğe iner ve der ki: 'Yok mu bana du'â eden, du'âsını kabul edeyim; yok mu benden bağışlama dileyen, onu bağışlayayım.!"[16]



"Kulun Rabbine en yakın olduğu zaman gece yarısıdır. Eğer o saatte Allah'ı zikredenl erden olabilirs en ol!"[17]



Hz.Peygam ber, hangi du'ânın dahaçokkabul edileceği sorusuna: "Ge­ce yarısından sonra ve farz namazların arkasında yapılan du'â" yanıtını vermiştir[18].



"Kalbler, tıpkı kablar gibidir. Kimi kiminden büyüktür. Ey insanlar, Allah'tan bir şey istediğiniz zaman kabul edileceğine inanarak isteyiniz . Zira Allah, gönülden gelmeyen, gaflet içindeki bir kalbin dışından çıkan du'âyı kabul etmez."[19]



"Üç du 'â var ki bunların kabul edileceğinde şüphe yoktur: Mazlumun du'âsı, misafirin du'âsı, babanın evlâdına du'âsı."[20]







Du'ânın Yararları:



Bu ve benzeri hadislerd en du'ânın yararlan şöyle sıralanabilir:



1) Du'â, Allah'tan hidâyet ve başarı talebidir; insanı başarıya ulaştırır.



2) Du'â, rızkın genişlemesine, sağlığın artmasına, ömrün bereket­lenmesine vesîle olur,



3) Du'â, hazinesi sonsuz, kerem ve ihsanı bol olan Allah'tan istemek­tir. O'nun olmasını istediği herşey olur. Bir isteği yerine getirmek, bir muradı vermekle hazinesi eksilmez.



4) Du'â edeni Allah'ın rahmeti kuşatır, Allah'ın ihsanı ve yardımı ona yönelir,



5) Du'â eden, Allah'a itaat etmiş olur. Du'âyı terk etmek, Allah'a karşı kibirlenm ektir, günâhtır,



6) Genişlik ve sağlık zamanlarında du'â etmek, darlık ve hastalık zamanlarında yararlı olur,



7) Allah, kulunun çok ve ısrar ile du'â etmesini sever,



cool.gif
Du'â hayrı çeker, zararı savar,



9) Du'â eden, du'âsının yararını ya hayatında, ya da öldükten sonra muhakkak görür.



10) Her du'â, Allah katında muhafaza edilir, karşılığı ya dünyâda, ya da âhirette verilir.



11) Du'â, kendisine açılan elleri boş döndürmekten utanacak kadar kerem sahibi o/an Allah 'tan murâd istemekti r.



12) Du'â, insanı belâdan korur, inmiş ve inecek musibetle re karşı bir kalkandır. Belâların etkisini azaltır, Allah'ın kaderini hafifleti r.



13) Kaza ile du'â arasında bir çarpışma olur, du'â, kazanın acı etkilerin i önler, gücünü azaltır.



14) Du'â, sonsuz kudret sahibi Allah'a karşı son derece küçülme, saygı ve boyun eğmedir. Bu küçülme ve saygı, kerem ve rahmeti sonsuz olan Allah'ın rahmetini çeker. Bunun için du'â, ibâdetin beyni kabul edil­miştir.



15) Du'â, düşmanların düzenlerini bozar, üzüntü ve sıkıntıları savar. Ruhu tasalarda n arıtır, temizler. [21]







Du'ânın Âdabı:



1) Du'â etmek için Ramazan, arefe, bayram, cuma ve özellikle seher vakitleri ni seçmelidir. Kamet alındığı, ezan okunduğu zaman, secde aralarında, namazların ardında, cihâd ve savaş için saflar oluşturulduğu sıralarda yapılan du'âlar son derece makbuldür.



2) Kıbleye yönelerek du'â etmek, du'â ederken gömleğinin koltuk altındaki beyazı görünecek biçimde elleri kaldırmak, fakat gözleri göğe dikmemek,



3) Sesi fazla yükseltmeden, açıkla gizli arasında bir sesle du'â etmek,



4) Du'â ederken cümlelere vezin ve kafiye aramamak, seci' yapmaya çalışmamak, yapmacığa asla kaçmamak. Çünkü du'â yalvarmadır, onda yapmacığın yeri yoktur.



5) Huzur ve huşu' ile, umarak ve korkarak du'â etmek,



6) Kabul edileceğine inanarak içtenlikle du'â etmek,



7) Israr ile du'â etmek ve du'âyı üçer kere tekrarlam ak.



cool.gif
Önce Allah'ın adını anıp Allah'a hamdettik ten sonra du'âya başlamak. Hz. Peygamber (s.a.v.): "Subhâne Rabbiye'l-aliyyi'l-a'lâ'l-vahhâb" diyerek du'âya başlardı.



9) Hakkını çiğnemiş, kötülük etmiş olduğu kimselerd en helâllik almak, herkesin hakkını vermek, günâhlara tevbe etmek, ibâdet ve tâate yönelmek suretiyle kalbi temizlemeğe çalışmak,



10) Müslümanlardan öc alma, onlara zarar verme gibi günâh olan şeyleri istememek,



11) Allah'a du'â etmekten bıkmamak, umutsuzluğa düşmemek ve du'âsının bir gün mutlaka kabul edileceğine inanmak,



12) Eşine, malına beddu'â etmekten sakınmak. Çünkü bunların aley­hine yaptığı du'â, sonunda yine o du'âyı yapanın kendisine acı çekti­rir. "İnsan hayra du'â ettiği gibi şerre de du'â etmektedi r"[22] âyetinde bu tür du'âlar yapan insan kınanmaktadır. [23]









--------------------------------------------------------------------------------



[1] Prof. Dr. Süleyman Ateş Kur'an Ansiklope disi Kuba Yayınları: 5/308-316.



[2]Ebû Dâvûd,Zekât: 28;Tirmizî,Zühd: 18



[3]Mü'min: 60/60



[4]Tirmizî, Tefsîr, sûre: 2/16, 40; İbn Mâce, Du'â: 1; İbn Hanbel, Müsned: 4/267, 271, 276



[5]Tirmizî, Da'avât: 1



[6] Yûsuf: 53/86-87



[7] Tirmizî, Da'avât: 9



[8] Tirmizî, Da'avât: 1; İbn Mâce, Du'â: 1



[9] EbûDâvûd,Vitr: 23: Tirmizî, Da'avât: 104; İbn Mâce, Du'â: 13



[10] Ebû Dâvûd, Zekât: 28; Tirmizî, Zühd: 18



[11] S alih amel işlemek, sadaka vermek, akrabayı ziyaret etmek ömrü bereketle ndirir, sağlık ve mutluluk getirir.



[12] Bunun anlamı şudur: Allah'a du'â ve niyaz, O'nun merhameti ni çeker. Bu suretle Allah'ın kazası hafifleti lmiş olur. Belâ ve musibetle r azalır, acılar diner. Örneğin, Allah bir yere bir fırtına âfeti takdir etmiş olsa, kul musibetin savılması için du'â etse, du'â, Allah'ın takdirini n aslını değiştirmez. Âfet, Allah'ın takdir ettiği üzere gelir, ama Allah'ın acımasıyla âfetin etkileri değişir. Rahmet, fırtınanın şiddetini azaltır. Kaderde bir âfet olan bu fırtına, du'â bereketiy le serin bir rüzgâr oluverir. Yahut takdir edilen ağır bir hastalık, yapılan du'â yüzünden hafif geçer, iyiliğe döner. Yani,



Allah'ın kazası tümden kalkmaz, şekli ve etkisi değişir.



[13] Yani günâh, rızkı daraltır, bereketi kaldırır. "Şükrederseniz, (nimetimi) artırırım."(İbra­him: 72/7) âyeti de bunu bildirmek tedir. Hadîs için bkz. İbn Mâce, Mukaddime: 10,



Fiten: 22; Tirmizî, Kader: 6



[14] Müslim, Birr: 15



Prof. Dr. Süleyman Ateş Kur'an Ansiklope disi Kuba Yayınları: 5/316-318.



[15] Müslim, Salât: 215: Nesâl.Tatbik: 78



[16] Buhârî.Teheccüd: 14: Müslim, Mtisâfirîn: 24



[17] Tirmizî, îmân: 8: İbn Mâce, İkame: 148



[18] et-terğîb: 2/489



[19] İbn Hanbel, Müsned: 2/177



[20] Tirmizî, Birr: 7, Da'avât: 48; İbn Mâce, Du'â:11



Prof. Dr. Süleyman Ateş Kur'an Ansiklope disi Kuba Yayınları: 5/318-319.



[21] Prof. Dr. Süleyman Ateş Kur'an Ansiklope disi Kuba Yayınları: 5/319-320.



[22] İsrâ: 50/11
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt