M
Çevrimdışı
Soru: Allah'ın selamı üzerinize olsun!
Çeçenya'ya yine peygamberimiz Muhammed (s.a.s.)'e ait olduğu iddia edilen bazı parçalar getirildi. Ve biz sıradan Müslümanlar olarak, bu gibi haberlere nasıl tepki vermemiz gerektiğini bilmiyoruz. Lütfen neyin gerçek neyin yalan olduğunu açıklayın!
Cevap: Şeyh Müneccid, bu soruyu cevaplıyor ve aşağıdakiler, O'nun sözleridir:
- Rasulullah (s.a.s.)'ın kalıntılarının (saç, elbise vs.) korunduğuna dair herhangi bir kanıt yoktur.
Rasulullah (s.a.s.)'a ait olduğu iddia edilen ayakkabı, elbise, saç teli, kıymetli taşlar vb. dünyanın her yanında mevcuttur ve her kavim, kendisinde olanların gerçek diğerlerinin sahte olduğunu savunmaktadır.
Fakat bu tip iddiaların gerçek olmadığı, geçmişte ve günümüzde pek çok kez kanıtlanmıştır. Çünkü pek çoğu, bu işlerden para ve menfaat sağlamaktadırlar.
İbni Tulun, Mefakiheh el-Khulen fi Havadisü'z Zeman kitabından Hicri 919 yılının olaylarından bahsederken Allah Rasulü (s.a.s.)'nün tasının ve değneğinin kendisinde olduğunu iddia eden birinden bahseder. Fakat daha sonra bu eşyaların Rasul (s.a.s.)'e değil de Leyl bin Saad'a ait oldukları anlaşılmıştır.
Bazı yöneticiler ve sahabeler, Rasulullah'a ait kimi eşyaları saklamışlardır fakat İslam devletlerinin yıkılıp yerlerine başkalarının geldiği kargaşa dönemlerinde pek çoğu kaybolmuştur. Mesela Moğollar, Hicri 656 senesinde Bağdat'a saldırdıkları zaman Allah Rasulü (s.a.s.)'nün pelerinini yaktılar. Yine Timur, hicri 803 senesinde Şam'a saldırdığı zaman da Rasulullah (s.a.s.)'a ait olduğu söylenen ayakkabılar kaybolmuştur.
Bu nedenle imamlar, bugüne kadar gelen eşyaların Allah Rasulü (s.a.s.)'ne ait olduğunun kanıtlanması konusunda şüphe etmişlerdir. Ve bunlardan bazılarının kesin olduğu da ispat edilemez.
İbni Kesir (rahimehullah), Rasulullah (s.a.s.)'in eşyalarıyla ilgili şöyle dedi:
"Ben derim ki: ondan sonra Rasulullah (s.a.s.)'ın eşyalarına ne olduğu bilinmemektedir".
(el Bidaye ve'n Nihaye, 6/10); (Siret'un Nebeviyye, 4/713)
Suyuti (rahimehullah) dedi ki:
"Bu burdah, sürekli değişen halifelerin korumasındaydı ve onu merasimlerde, hem yürürken hem de at üzerindeyken giyiyorlardı. Muktedir öldürüldüğü ve kana bulandığı zaman da O'nun üzerindeydi. Bence o, Moğolların sebep olduğu kargaşa sırasında kaybolmuştur".
(Tarihu'l Hulefa,14)
Büyük alim Ahmed Timur Paşa, Rasulullah'a ait olduğu düşünülen bazı eşyaların İstanbul'da sergilendiğini duyunca şöyle demiştir:
"Bu eşyaların bazılarının gerçek olabileceği açıktır fakat biz güvenilir alimlerden bunların hangilerinin gerçek hangilerinin sahte olduklarına dair bir bilgi elde edemiyoruz. Allah (c.c.) onlar hakkında en doğrusunu bilir. Fakat bunların bir kısmına ilişkin şüphelerimizi saklayamayız".
(el Eser'ün Nebeviyye, 78)
Ve 82 yaşındayken bazı sahabenin haberlerinden iktibas ederek Rasulullah (s.a.s.)'ın saç tellerinden vs. bereket umma hakkında şöyle diyor:
"İnsanların elinde dolaşan saç tellerinden hiçbirinin Rasulullah (s.a.s.)'a ait olduğunu ispat edecek sağlam bir kanıt yoktur. Çünkü insanların sahip oldukları saç telleri, sahabe arasında paylaştırılmıştı fakat yine de bunların gerçek yahut sahte olduğunu söylemek zordur".
Şeyh Elbani şöyle diyor:
"Şunu belirtmek gerekir ki; bizler, Rasulullah (s.a.s.)'ın bazı kalıntılarıyla teberrükte bulunmanın caiz olduğuna inanıyoruz ve muhaliflerimizin düşündüğünün aksine bunu kötü görmüyoruz. Fakat bu şekilde teberrükte bulunmanın bazı şartları vardır. Bunlar;
Allah'a doğru şekilde iman etmek! Kişi, İslam'a samimiyetle bağlı bir Müslüman değilse Allah da O'nun bu şekilde teberrük ederek yaptığı iyi amellerinden dolayı kendisine rahmet etmeyecektir.
Yine teberrükte bulunmak isteyen kişi için Rasulullah (s.a.s.)'ın kalıntılarından birine sahip olması şart koşulmuştur.
Biliyoruz ki O'na ait olan saç teli, elbise vs. kalıntıların çoğu kaybolmuştur ve herhangi birisinin gerçek olduğunu ispatlamak mümkün değildir".
(et-Tevessül,1/145)
Şeyh Salih el Fevzan, bu konu hakkında şöyle diyor:
"O (s.a.s.)'nun bedeninden çıkan şeyler ve O (s.a.s.)'nun bedeniyle alakalı şeyler hakkında; eğer bunlar kendisi hayatta iken ve vefatından sonra korunmuş ise bunlarla tevessül caizdir. Fakat pek çok durumda, O'nun vefatından sonra bunları saklamamışlardır. Günümüzde bazı şarlatanlar tarafından O (s.a.s.)'na ait olduğu iddia edilen saç telleri vs. pek çoğu uydurmadır ve delilleri yoktur.
Bu kalıntılar, şimdi mevcut değildir. Çünkü o kadar zaman geçti ki birçoğu yok oldu veya kaybedildi. Bazılarının halen var olduğuna dair iddiaları destekleyecek kanıt yoktur".
(el Beyan li akhta Bade'l Kuttab, 154)
Dr. Nasır bin Abdurrahman el Cadi, "Hel Yucad Şayu'n Min Aser'ur Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem fi'l Asr el-Hadir" adlı eserinde tevessül şekillerini ve bunlar hakkındaki kurallarını açıklar.
256-260. sayfalar arasında, bugün var olan herhangi bir kalıntının Rasulullah (s.a.s.)'a ait olduğunun bilinmesinin kesin olamayacağını söyler ve gerçekten de Rasulullah (s.a.s.)'a ait olan kalıntıların birçoğunun afet, savaş ve kargaşalarda kaybolduğunu kaydeder.
Kaynak: islamqa.info