1- Elif, Lam Mim
2-3- And olsun, biz kendilerinden öncekileri de denemişken, insanlar, "inandık" deyince, denenmeden bırakılacaklarını mı sanırlar? Allah elbette doğrulan ortaya koyacak ve elbette yalancıları da ortaya çıkaracaktır.
4- Yoksa, kötülük yapanlar Bizden kaçabileceklerini mi sanırlar? Ne kötü hüküm veriyorlar!
5- Allah'la karşılaşmayı uman bilsin ki, Allah'ın bunun için belirttiği vakit gelecektir. O, işitir ve bilir.
6- Hak uğrunda cihad eden, ancak kendisi için cîhad etmiş olur. Doğrusu Allah, alemlerden müstağnidir.
Ankebut
Habbâb b. Erett anlatıyor: Rasûlullah (s.a.m) Ka'be'nin gölgesinde kaftanını yastık ederek dayandığı bir sırada yanına vardık. “Yâ Rasûlallah! Bizim için Allah'a duâ edemez misin? Allah'tan yardım dileyemez misin?” dedik. (Kureyş müşriklerinin işkencelerinden şikâyet ettik) Bunun üzerine Rasûlullah (a.s.m)’ın rengi değişti ve şöyle buyurdu:
"Sizden önceki ümmetler içinde öyle kimseler bulunmuştur ki, (zalimler tarafından) yakalanır, onun için yerde bir çukur kazılır, o kişi o çukurun içine gömülürdü. Sonra büyük bir testere getirilir, onun başı üzerine konulurdu da cesedi ikiye bölünürdü, fakat bu onu dinden döndürmezdi. (Bir başkasına da benzer işkenceler uygulanır); demir taraklar ile etinin altındaki kemiği ve sinirleri taranırdı da, bu işkenceler o mümini dîninden çevirmezdi. (Sahâbîlerim!) Size yemîn ederek söylüyorum ki, Allah bu işi (İslâm dînini), mutlaka tamamlayacaktır. Öyle ki, bir süvârî San'â'dan Hadramevt'e kadar (tek başına) yolculuk edecek de Allah'tan ve bir de (yolcu koyun sahibi ise) koyunlarına kurdun saldırmasından başka hiçbir şeyden korkmayacaktır. Fakat sizler acele ediyorsunuz!." (Ahmed b. Hanbel, 5/109; Buharî, Menakıbu’l-Ensar,29).
2-3- And olsun, biz kendilerinden öncekileri de denemişken, insanlar, "inandık" deyince, denenmeden bırakılacaklarını mı sanırlar? Allah elbette doğrulan ortaya koyacak ve elbette yalancıları da ortaya çıkaracaktır.
4- Yoksa, kötülük yapanlar Bizden kaçabileceklerini mi sanırlar? Ne kötü hüküm veriyorlar!
5- Allah'la karşılaşmayı uman bilsin ki, Allah'ın bunun için belirttiği vakit gelecektir. O, işitir ve bilir.
6- Hak uğrunda cihad eden, ancak kendisi için cîhad etmiş olur. Doğrusu Allah, alemlerden müstağnidir.
Ankebut
Habbâb b. Erett anlatıyor: Rasûlullah (s.a.m) Ka'be'nin gölgesinde kaftanını yastık ederek dayandığı bir sırada yanına vardık. “Yâ Rasûlallah! Bizim için Allah'a duâ edemez misin? Allah'tan yardım dileyemez misin?” dedik. (Kureyş müşriklerinin işkencelerinden şikâyet ettik) Bunun üzerine Rasûlullah (a.s.m)’ın rengi değişti ve şöyle buyurdu:
"Sizden önceki ümmetler içinde öyle kimseler bulunmuştur ki, (zalimler tarafından) yakalanır, onun için yerde bir çukur kazılır, o kişi o çukurun içine gömülürdü. Sonra büyük bir testere getirilir, onun başı üzerine konulurdu da cesedi ikiye bölünürdü, fakat bu onu dinden döndürmezdi. (Bir başkasına da benzer işkenceler uygulanır); demir taraklar ile etinin altındaki kemiği ve sinirleri taranırdı da, bu işkenceler o mümini dîninden çevirmezdi. (Sahâbîlerim!) Size yemîn ederek söylüyorum ki, Allah bu işi (İslâm dînini), mutlaka tamamlayacaktır. Öyle ki, bir süvârî San'â'dan Hadramevt'e kadar (tek başına) yolculuk edecek de Allah'tan ve bir de (yolcu koyun sahibi ise) koyunlarına kurdun saldırmasından başka hiçbir şeyden korkmayacaktır. Fakat sizler acele ediyorsunuz!." (Ahmed b. Hanbel, 5/109; Buharî, Menakıbu’l-Ensar,29).