Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

La Ilahe Illallah'a Iman Ancak Manasini Bilmekle Gerçekleşir

C Çevrimdışı

cendel

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
LA İLAHE İLLALLAH'A İMAN ANCAK MANASINI BİLMEKLE GERÇEKLEŞİR

Osman (r.a)'dan Rasulullah (s.a.s)'in şöyle gediği rivayet edilmiştir:

"Kim La ilahe illallah'ın manasını bilerek ölürse cennete girer." (Müslim)

Abdullah b. Abbas (r.a), Ebu Süfyan'dan bizzat haber verdiğine göre, Ebu Süfyan şöyle demiştir:

"Rasulullah (s.a.s) ile aramda kararlaştırılan müddet içinde (Hudeybiye anlaşması zamanında) Şam'da bulunduğum sırada Hrakl'e Rasulullah'tan bir mektup getirildi...

(Mektup şöyledir):

"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Allah'ın Rasulü Muhammed'den, Rum'un büyüğü Hrakl'e...

Hidayete uyanlara selam olsun. Ben, seni İslam davetiyle davet ediyorum. Müslüman ol ki kurtuluşa eresin. Müslüman ol ki, Allah senin ecrini iki kat versin. Eğer bu davetimi kabul etmezsen, hristiyan çiftçilerin işleyecekleri haramlar senin boynunadır.

"Ey kitap ehli! Ancak Allah'a kulluk etmemiz, O'na hiçbir şeyi eş koşmamamız, Allah'ı bırakıp birbirimizi rab olarak benimsememek üzere bizimle sizin aranızda müşterek bir söze gelin. Eğer yüz çevirirlerse: "Bizim müslüman olduğumuza şahid olun" deyin." (Al-i İmran: 64)

Ebu Süfyan devamla şöyle dedi: "Hrakl, Rasulullah'ın mektubunu okuyup bitirince yanında sesler yükseldi ve gürültü çoğaldı. Bizim çıkarılmamızı emretti. Biz de çıkarıldık." (Buhari-Müslim)

HADİSLERDEN NE İSTİFADE EDERİZ

İşte, insan hayatının gayesini belirleyen La ilaha illallah'a imanın keyfiyeti... Bu yüce düstura iman, sadece kelimelerde kalan, manasını bilmeden şuursuzca söylemekle meydana çıkacak bir iman değildir, şüphesiz. Lailahe illallah, kişide bir inanç, bir his ve bir hareket haline dönüşmedikçe gerçek ifadesini bulamaz. Bunun gerçekleşmesinin ilk şartı da bu kelimenin manasını Allah'ın razı olduğu ve tarif ettiği şekilde bilmektir. Zira, bilmeden, anlamadan yapılacak iman iddiası yalandır, boştur. Hangi sağlam akıl, bilinmeyen, anlanmayan bir şeye inancın geçerli olduğunu kabul eder ki? Anlanmayan şeylerin insanda inanç haline dönüşebileceği; gerekleri bilinmeyen bir ifadenin insan hayatında pratik olarak yaşanabileceği hangi mantığa sığar ki? Elbette hiçbir sağlam akıl bunu kabul edemez. Evet, La ilahe illallah inancı, Kur'an'dan ve sünnetten kaynaklanan bir anlayışla kavranmadan, gerekleri bilinip, hayat pratiğinde yaşanmadan iman gerçekleşemez. Bu kelimeyi kalben hissedip tasdik etmek için manasını bilmek gerekir. Kısacası bu kelimeye iman için manasını bilmek şarttır.

Maalesef günümüzde alim kisvesindeki nice cahiller ve bunlara uyan zır cahiller bu gerçeği göremediler. Allah ve Rasulü, anlamadan ve bilmeden La ilahe illallah'a iman ettiğini iddia edenleri yalanlayıp iman iddialarını yüzlerine vururcasına reddederken bu cahiller, ister manasını bilmesin ister şartlarından habersiz olsun hatta tevhidin şartlarına ters düşen amellerde bulunsun, La ilahe illallah'ı diliyle söyleyen herkesi müslüman görerek korkunç bir hataya düştüler. Bu cahiller, batıl olduğu kadar mantıksız olan iddialarını desteklemek için Kur'an ve sünnetten delil getirmekten ve dolayısıyla Allah'a ve Rasulüne iftira etmekten de geri kalmadılar. Allah Rasulü'nün bazı hadislerinde geçen "Kim La ilahe illallah derse...", "Kim La ilahe illallah'ı söylerse..." müslüman olur, cennete girer gibi ifadelerini delil alıp buradaki hükmü, La ilahe illallah'ı anlayarak ya da anlamayarak söyleyen herkes için genelleştirdiler. Anlayış ve muhakeme hususunda nasibleri çok az olan bu kimseler, bu gibi ifadelerin genele değil de Rasulullah (s.a.s) zamanında ve ondan sonra yaşayan ve bu kelime söylendiğinde manasını ve şartlarını apaçık anlayan arablara ait bir hüküm olduğunu göremediler. Evet, Rasulullah (s.a.s)'in La ilahe illallah dediğinde manasını anlayan arablara seslenişi ve daveti onların tevhidi söylemelerini istemek şeklinde oluyordu. Zaten böyle olması da gerekmez miydi? Manasını bilip anladıktan sonra bir kişinin La ilahe illallah'ı dil ile ikrar etmesinin, iman etmesi için yeterli olacağı hiçbir sağlam aklın karşı çıkmayacağı apaçık bir gerçektir. Rasulullah (s.a.s)'in La ilahe illallah dediğinde anlamayacak olanları -ki o zaman için bu kimseler arab olmayan ya da Arapçayı bilmeyen kimselerdi-bu kimseleri islam'a daveti şüphesiz böyle olmuyordu. Onun arab olmayan halkların krallarına gönderdiği davet mektubları bu gerçeği teyid etmektedir. Rasulullah (s.a.s) bu mektupların tümünde tevhidi, muhatab olan kimselerin anlayabileceği şekilde açıklaması ya da tevhidi ifade eden ayetleri mektuba eklemesi, tevhidin anlaşılmasının gerekliliğini net bir şekilde vurgular. Yukarıdaki hadiste de Rasulullah (s.a.v.) Bizans imparatoru Hrakl'e gönderdiği davet mektubunuda tevhidi, Allah'ın bir ayetiyle açıklamıştır. Bu ayeti incelememiz konunun anlaşılması açısından faydalı olacaktır.

"Ey kitab ehli!" Bu hitap yahudi ve hristiyanlan olduğu kadar onların durumunda olan herkesi içermektedir.

"Bizimle sizin aranızdaki müşterek bir söze gelin..." Evet bu La ilahe illallah sözü, dil ile söylemek açısından sizinle bizim aramızda müşterektir. Ama söyleyişin keyfiyeti itibariyle böyle değildir. Zira siz bunu, gerçek manasını bilmeden şuursuzca tekrarlayıp duruyorsunuz. Öyleyse, bu kelimenin manasını kabul etmeye gelin. Bu kelimenin manası da şudur:

"Ancak Allah'a kulluk etmemiz, O'na hiçbir şeyi eş koşmamamız..." Ne putları, ne haçı, ne ateşi, ne tağutları, ne de başka bir şeyi O'na ortak koşmayın. İbadeti sadece tek olan ve ortağı bulunmayan Allah'a has kılın.

"Allah'ı bırakıp birbirimizi Rab olarak benimsememek üzere..." Allah'ın haram kıldığı şeyi helal, helal kıldığı şeyi haram kılan kimselere itaat etmeyelim. Hayatımızı ancak Allah'ın emir ve yasaklan şekillendirsin. Eğer Allah'ın değil de başkasının helal (serbest) ve haram (yasak) sınırlarına tabi olursanız onu Rab edinmiş olursunuz.

"Eğer yüz çevirirlerse..." Eğer bütün bunları kabule yanaşmayıp reddederseniz....

"Bizim müslüman olduğumuza şahid olun" deyin."

Biz "La ilahe illallah"ı bu manayla kabul ettiğimiz için müslümanlarız. Fakat siz bu manayla kabul etmediğiniz için kafirsiniz.

İşte Rasulullah'ın La ilahe illallah'a davet metodunun özü bu idi. La ilahe illallah'ı insanlara apaçık şekilde, apaçık ifadelerle anlatmak ve manasının anlaşılmasını sağlamak. Günümüzde de bu davayı yüklenen mü'minlerin, insanları daveti böyle olmak zorundadır. Hem çağımız öyle korkunç ve karanlık bir dönem ki, La ilahe ilallah'ın anlaşılması sadece arab olmayanların sorunu, olmaktan çıkmış, arab olanlar dahi dillerinin yozlaştınlmasıyla bu ilahi gerçeği anlamaz, hissetmez olmuşlar.

Bu nedenle davetçinin La ilahe illallah'ı manasını anlamayanlara, Allah'ın emrettiği şekilde açıklaması, insanların bilerek iman ya da reddetmeleri ve davet görevinin hakkıyla yerine getirilmesi açısından izlenmesi gereken yegane yoldur.
 
D Çevrimdışı

doğru

Üye
İslam-TR Üyesi
Lailaheillallahmuhammedunresulillah

bunu anlayıp yaşayanlara ne mutlu.

1-Allah c.c den başka ilah yoktur.sahte ilahları reddediyorum.Allah c.c rejim-sistem -düzen olarak şeriat düzenini islam düzenini islam dinini bize emretti.diğer tüm sistemleri-rejimleri-düzenleri reddettim demektir.türkiyede kapitalizm rejimi var.
bunu reddeden islam rejimi istiyen müslümandır.aksi halde ilah olarak kapitalizm kurucusu Adams simith i ilah kabul etmektir.Allah c.c yi ilahlıktan çıkarmaktır.müslümanlıktan çıkmaktır.türkiyede malesef Laik din bunu yapmaktadır.hem puta hem Allah c.c ye iman etmek.ikisinide idare etmek.bu şirk tir.

2-Muhammedunresulillah elçi ve önder örnek insan Hz. Muhammed sav. efendimizi kabul etmektir. gösterdiği yol sünneti kabul etmektir.kapitalizmi kabul etmek sapmaktır.parti-vakıf-dernek kurarak islama hizmet ettiğini sananlar puta göre hareket ettikleri için amelleri boştur.hz. Muhammed sav. efendimiz gizli gizli erkamın evinde teşkilatlanmıştı. sünnet budur.herkes kendi kafasına göre ibadet şekli uydurursa bu sünnete uymamaktır.sünnetle gelen ibadet namaz-oruç-hac-zekat-ayetlerin toplanıp ögrenilmesi gibi...bunların dışına kim çıkarsa aklına nefsine göre hareket etmiş olur. sünnete uymamış olur.semazenlerin dönmesi,kadirilerin zikir şekli,sianın zinçile kendine vurması,taş dağıtarak hatme yapmak gibi bazı örnekler sünnete karşı gelmektir.

inşallah yanlız Kur'an ve sünnete uyanlar müslümandır.

Allah c.c yardımcımız olsun.
 
Üst Ana Sayfa Alt