Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Video Lâmiyye Kasîdesi - Nasîhatu’l İhvân (Dostlara Öğütler) İbnu’l Verdî

Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Lâmiyye Kasîdesi - Nasîhatu’l İhvân (Dostlara Öğütler)
İmam İbnu’l-Verdî’nin oğluna yazdığı nasihat içerikli kasidesi
Lâmiyyetu (Naṣîḥatu / Vaṣıyyetu)’l-iḫvân ve murşidetu’l-ḫıllân


İmam İbnu’l-Verdî Zeynuddin:
Ebû Hafs Zeynuddîn Ömer b. el-Muzaffer b. Ömer el-Bekrî el-Kureşî el-Maarrî (ö. 749/1349)

 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Lâmiyye Kasîdesi
Lamiye Kasidesi ismiyle bilinen bu şiir, Şeyh’ul İslam İbni Teymiyye’ye nisbet edilmiştir. 16 ikili dizeden oluşmaktadır (15 ikili dize olarak da bulunmaktadır). Kısa, vecizdir, ezberlemesi kolaydır. Bu manada; çocuklar ve ilim talebeleri için başlangıç aşamasında ezberlenecek metinler arasında ilk sıralarda gelir. Bu kasidenin yazma nushası Şeyh’ul İslam İbni Teymiyye’nin iki meşhur kitabı (Vasiyyet'ul Kubra ve Edille'ul Beyyine) ile birlikte (Camiatu Melik Suud #6/1298) bulunmaktadır. Numan Alusi (Cila'ul Ayneyn fi Muhakemat'il Ahmedeyn) tarafından zikredilmiş, Burcis ise, bu kasideyi Şeyh’ul İslam İbni Teymiyye’nin eserleri arasında saymıştır (el-Sahih min el-Nazm'ul Fasih li Şeyh’ul İslam İbni Teymiyye). Suheymi gibi birçok kişi kasideyi şerh etmiştir. Kasideyi şerh edenlerden biri de yaklaşık 200 yıl önce şerheden Hanbeli fakihlerinden el-İnsaf adlı eserin sahibi el-Merdavi’dir. Şeyh’ul İslam İbni Teymiyye’ye nisbeti kati delillerle isbatlanmış olmasa da, kasidede Ehli Sünnet ve’l Cemaat’in icma ile kabul edilmiş Akidesine yer verilmekte olduğundan dolayı ayrıca veciz ve ezberlemesi kolay olduğundan, kasideyi çevirerek yayınlamayı uygun bulduk. Tevfik Allah’tandır!..

يا سَائِلي عَنْ مَذْهَبِي وعَقيدَتِي...رُزِقَ الهُدى مَنْ لِلْهِدايةِ يَسْأَل
“Ey bana Mezhebimi ve Akidemi soran!
Hidayeti sorup-soruşturan, hidayetle rızıklandırılır!


اسمَعْ كَلامَ مُحَقِّقٍ في قَولِه...لا يَنْثَني عَنهُ ولا يَتَبَدَّل
Sözünü dinle; kelamını tahkik ederek,
ondan ödün vermeyenin ve (bir başkasıyla) değiştirmeyenin!


حُبُّ الصَّحابَةِ كُلُّهُمْ لي مَذْهَبٌ...وَمَوَدَّةُ القُرْبى بِها أَتَوَسّل
Ashab’ın tümünü sevmek benim için mezhebdir (yoldur),
Ve yakınların (Ehl-i Beyt) sevgisini, (Allah’a yakın olmaya) vesile ediyorum.


وَلِكُلِّهِمْ قَدْرٌ وَفَضْلٌ ساطِعٌ...لكِنَّما الصِّديقُ مِنْهُمْ أَفْضَل
Ve (sahabelerden) herbirinin kadri ve fazileti apaçıktır,
Lakin (Ebu Bekir) es-Sıddık aralarında en efdal olanıdır.


وأُقِرُّ بِالقُرآنِ ما جاءَتْ بِهً...آياتُهُ فَهُوَ القَديمُ المُنْزَلُ
Kur’an hakkında, (yalnızca) onunla gelen(bildirilen)i söylerim,
Ayetleri, ki o (Allah tarafından) gönderilen yüce vahiydir (kadimdir).


وأقولُ قال اللهُ جلَّ جلالهُ...والمُصْطفى الهادي ولا أَتأَوَّلُ
Ve derim ki; Allah Celle Celaluhu (böyle) buyurdu,
(ve) Rehber(imiz Muhammed) Mustafa (böyle dedi) ve tevil etmem (onların sözlerini)!


وجميعُ آياتِ الصِّفاتِ أُمِرُّها...حَقاً كما نَقَلَ الطِّرازُ الأَوَّلُ
Sıfatlara dair bütün ayetleri ilk emredildiği gibi (kabul ederim),
Hak olarak, tıpkı ilk (ve en hayırlı neslin; selefi salih)in naklettiği gibi (tâtilsiz, tevil etmeksizin kabul ederim).


وأَرُدُّ عُقْبَتَها إلى نُقَّالِها...وأصونُها عن كُلِّ ما يُتَخَيَّلُ
Ve bunun mesuliyetini, bu nakli yapan (bize ulaştıran)lara iade ederim (döndürürüm),
Ve bu hususta tahayyül edilen (uydurulan) her şeyden korurum (onları).


قُبْحاً لِمَنْ نَبَذَ الكِّتابَ وراءَهُ...وإذا اسْتَدَلَّ يقولُ قالَ الأخطَلُ
Yazıklar olsun, Kur’an’ı arkasına iten,
Ve delil istendiğinde de: el-Ahtal* (şöyle) dedi, diyene!


والمؤمنون يَرَوْنَ حقاً ربَّهُمْ...وإلى السَّماءِ بِغَيْرِ كَيْفٍ يَنْزِلُ
Mü’minler Rabblerini (ahirette) hak olarak görecekler.
Ve (O, azze ve celle) semaya keyfiyetsiz olarak nüzul eder (iner).


وأُقِرُ بالميزانِ والحَوضِ الذي...أَرجو بأنِّي مِنْهُ رَيّاً أَنْهَلُ
Mizan’ı kabul ederim ve Havz’ı,
Umarım (Havz ile) susuzluğu giderileceklerden olurum.


وكذا الصِّراطُ يُمَدُّ...فوقَ جَهَنَّمٍ فَمُوَحِّدٌ نَاجٍ وآخَرَ مُهْمِلُ
Bunun gibi Cehennem üzerine uzatılan Sıratı da (kabul ederim),
Muvahhid (Müslüman) olan (onun üzerinden geçerek) kurtulacak ve kalanlar (ise Cehennem’e) terkedilecek.


والنَّارُ يَصْلاها الشَّقيُّ بِحِكْمَةٍ...وكذا التَّقِيُّ إلى الجِنَانِ سَيَدْخُلُ
Şaki (bedbaht) kimse (ilahi) hikmet gereği ateşte yanıcak (kavrulacak)tır.
Ve bunun gibi, (ilahi hikmet gereği) takva sahibi Cennet’e girecektir.


ولِكُلِّ حَيٍّ عاقلٍ في قَبرِهِ...عَمَلٌ يُقارِنُهُ هناك وَيُسْأَلُ
Her akıl sahibi canlının kabrinde,
Ona eşlik edecek amelleri bulunur ve (kabir sorgusu) sorulur.


هذا اعتقادُ الشافعيِّ ومالكٍ...وأبي حنيفةَ ثم أحمدُ ينقَلُ
Bu İ'tikadıdır Şafii’nin, ve Malik’in,
Ve Ebu Hanife’nin sonra Ahmed’in nakledilegelen (İ'tikadıdır)…


فإن اتَّبعتَ سبيلَهم فمُوفَّقٌ...وإِن ابتَدَعت فَمَا عَلَيك مُعَوِّلُ
Eğer onların yoluna tabi olursan muvaffak (kılınıp başarılı) olursun,
Ve eğer bidat çıkarırsan o zaman hiç destek görmezsin!..”

 
Üst Ana Sayfa Alt