Çevrimdışı
Derdimiz demokrasi mi?
Mısır’da çoluk çocuk katledilirken adam çıkmış, “Demokrasi yara aldı” diyor. Aynı Irak’ta, Afganistan’da olduğu gibi Batı ve köpekleri Demokrasi için Müslümanları öldürüyor ama bazılarının derdi Demokrasi’nin yara almış olması!
Yakub Köse:
2013-08-18
ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Mısır’da ordunun darbeyi Demokrasi’yi getirmek için yaptığını söylemişti. Batı “darbe” diyememiş, hatta “Demokratik Darbe” diyenler de çıkmıştı. Star’da Fehmi Koru, “Demokratik Darbe” tanımlamasının mucidinin de bir Türk olduğunu müjdelemişti!
“Demokrasi”yi yüceltip laf söylenemez bir inanç olarak piyasaya süren Batı bile, yeri geldiğinde çıkarları için “Demokratik Darbe” adı altında Demokrasi oyununda mızıkçılık yaparken bizlere ne oluyor ki, “Demokrasi yara aldı” diye ah vah ediyoruz.
Kendi oyunlarını kendilerini bozduğuna göre bize düşen yeni bir ‘oyun’ kurmak değil mi? Ama nasıl? İşte bütün mesele de bu. Var mı bir fikrimiz? Var mı İslâm’dan öğrendiklerimizle örgüleştirdiğimiz dünya görüşü? Var mı böyle bir derdimiz? Yok! Olmayacağın, Batı’nın kucağında Demokrasicilik oynamaya devam eder, Batı oyunbozanlık yapınca da zırlamayı marifet biliriz.
Hâlâ batmış Batı’ya yaranmaya çalışan siyasilerin, “Demokrasiye sahip çıkın yoksa radikaller başa gelir” diye kendilerini pazarlamaları, gece fuhşa çıkan travestilerden daha ahlâksız değil midir? Nedir bu aşağılık kompleksi, nedir bu yaranma duygusu? Fikir yok, dolayısıyla da fikrin getirdiği haysiyet olmayacağına kötü kadından beter duruma düşülüyor.
Mısır’daki katliamdan sonra Batı’dan köpekleri Sisi’ye ‘tepkiler’ gelmeye başladı. Peki dertleri katledilen kardeşlerimiz mi, tabiî ki hayır! Dertleri Demokrasi oyununun bozulmaması. Meşhur muhabir Robert Fisk yazısında, "Bugünden sonra herhangi bir Müslüman seçim sandığına yeniden güvenebilir mi?" diye sormuş. İşte bu soru Batı’nın ve İslâm dünyasındaki köpeklerinin sormaya korktuğu sorudur. Aynı zamanda ümmetin kurtuluşuna vesile olacak sorudur da!
Bugünkü bu rezil hâlimizin sorumluları, “sandığa gitmek cihada gitmektir” diyerek Müslümanları sünepeleştirenlerdir. Demokrasi oyunundan vazgeçmek için daha kaç kardeşimizin ölmesi, namusunun kirlenmesi gerekiyor? Müslümanlar’ın insanlığa sunacağı bir dünya görüşü yok mudur? Fikr’in emrinde kuvvetle sadece Müslümanları değil, insanlığı kurtarmak için sefere çıkmanın vakti gelmedi mi? Hazır ‘yara’ almış Demokrasi’yi itlâf etmenin vaktidir dostlar!
17.08.2013 00:00
Yakup Köse
Milat Gazetesi
Yakub Köse:
2013-08-18
ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Mısır’da ordunun darbeyi Demokrasi’yi getirmek için yaptığını söylemişti. Batı “darbe” diyememiş, hatta “Demokratik Darbe” diyenler de çıkmıştı. Star’da Fehmi Koru, “Demokratik Darbe” tanımlamasının mucidinin de bir Türk olduğunu müjdelemişti!
“Demokrasi”yi yüceltip laf söylenemez bir inanç olarak piyasaya süren Batı bile, yeri geldiğinde çıkarları için “Demokratik Darbe” adı altında Demokrasi oyununda mızıkçılık yaparken bizlere ne oluyor ki, “Demokrasi yara aldı” diye ah vah ediyoruz.
Kendi oyunlarını kendilerini bozduğuna göre bize düşen yeni bir ‘oyun’ kurmak değil mi? Ama nasıl? İşte bütün mesele de bu. Var mı bir fikrimiz? Var mı İslâm’dan öğrendiklerimizle örgüleştirdiğimiz dünya görüşü? Var mı böyle bir derdimiz? Yok! Olmayacağın, Batı’nın kucağında Demokrasicilik oynamaya devam eder, Batı oyunbozanlık yapınca da zırlamayı marifet biliriz.
Hâlâ batmış Batı’ya yaranmaya çalışan siyasilerin, “Demokrasiye sahip çıkın yoksa radikaller başa gelir” diye kendilerini pazarlamaları, gece fuhşa çıkan travestilerden daha ahlâksız değil midir? Nedir bu aşağılık kompleksi, nedir bu yaranma duygusu? Fikir yok, dolayısıyla da fikrin getirdiği haysiyet olmayacağına kötü kadından beter duruma düşülüyor.
Mısır’daki katliamdan sonra Batı’dan köpekleri Sisi’ye ‘tepkiler’ gelmeye başladı. Peki dertleri katledilen kardeşlerimiz mi, tabiî ki hayır! Dertleri Demokrasi oyununun bozulmaması. Meşhur muhabir Robert Fisk yazısında, "Bugünden sonra herhangi bir Müslüman seçim sandığına yeniden güvenebilir mi?" diye sormuş. İşte bu soru Batı’nın ve İslâm dünyasındaki köpeklerinin sormaya korktuğu sorudur. Aynı zamanda ümmetin kurtuluşuna vesile olacak sorudur da!
Bugünkü bu rezil hâlimizin sorumluları, “sandığa gitmek cihada gitmektir” diyerek Müslümanları sünepeleştirenlerdir. Demokrasi oyunundan vazgeçmek için daha kaç kardeşimizin ölmesi, namusunun kirlenmesi gerekiyor? Müslümanlar’ın insanlığa sunacağı bir dünya görüşü yok mudur? Fikr’in emrinde kuvvetle sadece Müslümanları değil, insanlığı kurtarmak için sefere çıkmanın vakti gelmedi mi? Hazır ‘yara’ almış Demokrasi’yi itlâf etmenin vaktidir dostlar!
17.08.2013 00:00
Yakup Köse
Milat Gazetesi
