Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Meal ve Tefsirlerde Geçen Minnet Kelimesinin Türkçe Kullanılma Şekli Doğru mudur?

Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Soru :
"Meal ve Tefsirlerde Geçen Minnet Kelimesinin Türkçe Kullanılma Şekli Doğru mudur?"
Türkçede geçen "minnet" kelimesinin doğru kullanılışı nasıldır?
Minnet etmek, minnet altında kalmak, minnette bulunmaktan kastedilen nedir? Bazı ayetlerde minnette bulunan insanlar ve Allah (c.c.)'den bahsedilmekte, bunu nasıl anlamalı ve buradaki ifade (meallendirme) doğru mudur?

يَمُنُّونَ عَلَيْكَ اَنْ اَسْلَمُواۜ قُلْ لَا تَمُنُّوا عَلَيَّ اِسْلَامَكُمْۚ بَلِ اللّٰهُ يَمُنُّ عَلَيْكُمْ اَنْ هَدٰيكُمْ لِلْا۪يمَانِ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ
İslâm olduklarından dolayı sana karşı minnette bulunurlar. De ki: «Benim üzerime İslâmiyetinizle minnette bulunmayın. Belki Allah Teâlâ sizi imâna hidayet ettiğinden dolayı size minnet buyurur, eğer siz sâdıklar oldunuz iseniz(Hucurat 17) Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Cevab :
يَمُنُّونَ عَلَيْكَ اَنْ اَسْلَمُواۜ قُلْ لَا تَمُنُّوا عَلَيَّ اِسْلَامَكُمْۚ بَلِ اللّٰهُ يَمُنُّ عَلَيْكُمْ اَنْ هَدٰيكُمْ لِلْا۪يمَانِ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ
مَنَّ - يَمُنُّ - مَنًّا (mennee) (Yemunnu) (menne) : Cömert olmak , lutf etmek, kınamak karşılıksız vermek, sunmak, başa kakmak, ihsan etmek, birine iyilikte bulunmak, yorup zayıf düşürmek, iyi niyetli olmak, yumuşak huylu olmak, birine iyiliklerini sayıp onu üzmek.

يَمُنُّ (Yemunnu) : Minnet etmek.
Türkçeye neredeyse Arabca'daki okunuş şekliyle (minnet) geçmiş fakat, mâna olarak 'başa kalkmak' olarak kullanılmakta. Bunu kullanmayanlar Arabca'daki (ayetteki) gibi minnet etti diye kullanıyor fakat minnet Türkçe değildir, Arabca okunuş halini Türkçeye alarak kullanıldığından mana bozukluğu yaşanabiliyor. Türkçesi yukarıdaki zikrettiğim gibi konuya gelen manalardan birisi (başa kalkma, lutufta bulunup ezme) verilebilir.

Ayette bahsedilen hadise kısaca şöyledir :


Bedeviler İslama (musluman fakat mûmin değiller) girerek nebiye iyilik yaptığını düşünenlerin İslam'a girmeyi başa kalkarak Rasulullah'a (a.s.) karşı lutufta bulunduğunu düşünerek minnet altında (minnet etmişler, başa kalkmışlar, sözde âl-i cenablık yapmışlar) bırakmayı kastetmişlerdir. Oysa onlara hidayet ederek İslama kavuşturarak lutufta bulunan, asıl Kerim ve Hâdi olan Allah (c.c.) onlara minnet altında bırakmaya (lutufta bulunduğundan dolayı başınıza kalkmaya) mustehakdır, ve sizleri minnet altında bırakandır.

Allah (c.c.) de bunu kastederek ; "müslümanlığınızla bize lutufta bulunmuş olmazsınız, (bana minnet - başa kalkmayın- etmeyin) Bilakis sizi imana muvaffak etti diye Allah size lutufta bulunmuştur, bu nimeti başınıza kalkmaya mustehaktır (minnet altına bırakır)" demekte.


Vakıa böyledir ve böyle bakmamız gerekir.


Benzer uslub Bakara suresinde şöyle geçer:


وَاِذَا لَقُوا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا قَالُٓوا اٰمَنَّاۚ وَاِذَا خَلَوْا اِلٰى شَيَاط۪ينِهِمْۙ قَالُٓوا اِنَّا مَعَكُمْۙ اِنَّمَا نَحْنُ مُسْتَهْزِؤُ۫نَ
اَللّٰهُ يَسْتَهْزِئُ بِهِمْ وَيَمُدُّهُمْ ف۪ي طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ

İman edenlerle karşılaşınca "inandık" derler, şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında ise "Biz sizinleyiz, biz yalnızca alay etmekteyiz" derler. - Asıl onlarla alay eden ve azıp saparak dolaşmalarına izin veren Allah’tır. (Bakara 14 - 15)

Bakara suresinde (14) munafıklar , kâfir dostlarıyla karşılaştıklarında, muslumanlara yaptıkları (sözde dostlukları) için :

نَحْنُ مُسْتَهْزِؤُ۫نَ (Biz onlarla alay ediyoruz) derler.

15. ayette de Allah (c.c.), munafıkların bu yaptıkları iki yüzlülüğe karşı :

اَللّٰهُ يَسْتَهْزِئُ بِهِمْ (Allah (c.c.) onlarla alay eder, yaptıklarının cezalarını verir)

istihza : alay etmek
mustehziûn : ismi fail, alay edenler
yestehziû : istihzanın fiil hali
 
Üst Ana Sayfa Alt