MEHMET BOYNUKALIN ÜZERİNE...
Ayasofya'ya imam olarak atanan Mehmet Boynukalın, İstanbul Sözleşmesi üzerine bir iki açıklama yaptığı için, yeni anayasa çalışmaları hakkında "anayasada lâiklik olmasın" dediği için afaroz edildi ve hemen imamlıktan alınarak eski görevine iade edildi. Saf müslümanlara göre Boynukalın kendisi istifa etti. Kimi inandırıyorsunuz siz? Hükümet Boynukalın'dan istifasını istemiştir de ondan istifa etmiştir. Çünkü eğer o istifa etmeseydi de hükümet onu görevden alsaydı, saf müslümanlar bile meseleyi biraz anlayacaklardı. Halbuki onun istifa ettirilmesi ile saf müslümanlar, "efendim, hükümet görevden almadı, kendi istifa etti" diyecekler.
Mehmet Boynukalın'ın Twitter'deki bazı açıklamalarına AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin bakın nasıl cevap veriyordu:
"Kadın – erken meselesine dair dini de referans yaparak, katı, sert açıklamalar yapmayı problemli görüyorum ve bize fayda vermiyor. Tam tersine incitiyor, kadınları da incitiyor, bu alanda çalışanların yükünü arttırıyor. Ve daha önemli bu açıklamalar siyasetin yükünü arttırıyor."
"Siyaset çok ağır bir iş. O yüzden bence herkes kendi işini yapmalı diye düşünüyorum."
Başörtüsü takarak müslüman imajı veren bu bayan din hakkında ne diyor gördünüz, duydunuz mu? Kadının sözlerini bir defa verelim:
"...dini de referans yaparak, katı, sert açıklamalar yapmayı problemli görüyorum ve bize fayda vermiyor. Tam tersine incitiyor, kadınları da incitiyor, bu alanda çalışanların yükünü arttırıyor. Ve daha önemli bu açıklamalar siyasetin yükünü arttırıyor."
Neymiş? Dini referans yaparak "katı, sert açıklamalar yapmayı problemli görüyormuş"
Güya müslüman olduğunu iddia eden bu bayan, dini referans yaparak açıklamalar yapmayı sindiremiyor, "problemli" görüyor. Yâni bu bayan dini problemli görüyor. Üstelik bu bayana göre dinin emirleri "katıymış, sertmiş." Yine dinin emirlerini söylemek "fayda vermiyormuş." Tam tersine "kadınları incitiyormuş." Yâni Allah'ın kadınlar hakkındaki hükümleri bu bayana göre "kadınları incitiyormuş." Dahası, "bu alanda çalışanların yükünü arttırıyormuş."
Bu alan dediği, islama aykırı kadın hakları hakkındaki alandır. Bu bayan yine diyor ki: "...bence herkes kendi işini yapmalı diye düşünüyorum."
Resmî ideolojîye göre İmamın işi ne? Namaz kıldırmak. Yâni bu bayan ve tüm lâikler imamlara mesaj vererek diyorlarki: "Sizin göreviniz sadece namaz kıldırmaktır, namazınızı kıldırın ama bunun dışında hiç bir işe karışmayın." İşte bu açıklamalar sistemin kendi kendisini ele vermesidir.
Zavallı imamlar, kendilerinin imam olduklarını zannediyorlar. Sizler imam falan değilsiniz. Namaz kıldırma memurusunuz, namaz kıldırma memuru... İnsanları şuursuzca yatırıp kaldıracaksınız, namaz bitti mi sizler de hemen cübbenizi sarığınızı çıkaracaksınız ve cemaatla beraber câmiyi terkedip gideceksiniz, maaşlarınızı alıp keyfinize bakacaksınız.
Boynukalın gibilere de diyorum ki, küfür düzenlerinden maaş alarak islamı anlatamazsınız, anlattırmazlar. İşte bu mesele bunun en büyük delilidir. Şöyle cûşâ gelerek dine uygun bir açıklama yapmaya kalktınızmı zılgıtı yersiniz ve hemen yelkenleri indirirsiniz.
Küfür düzenlerinde yer alıp islama hizmet edeceğini zannedenlere ve onları destekleyenlere de diyorum ki, gayri islâmî sistemlerin dîne biçtikleri görevi anlayın artık. Onların Diyâneti kurmalarının ve devam ettirmelerinin, sizleri imam, müezzin, öğretim görevlisi olarak görevlendirmelerinin amacı, dîni sizlerle kontrol altında tutmaktır. Yâni sizler onların istedikleri kadar dîni anlatacaksınız, onların sistemine ters olan âyetleri, hükümleri asla söylemeyeceksiniz. Böylece halkı uyutacaksınız. Uyutacaksınız ki, halk sisteme karşı gelmesin. Tam tersine sistemi desteklesin, sistemin savunucularının peşlerinden gitsin, onlara duâlar etsinler.
Anladınız mı şimdi neden size aylık veriyorlar? Demekki sizler dîni anlatmak için değil, anlatmamak, dini çarpıtmak ve müslümanları uyutmak için maaş alıyorsunuz.
Unutmayın, 60, 70 senelik ömrünüzü "al maaşı, salla başı" şeklinde sürdürüp bitirebilirsiniz. Ama bir de öbür taraf var. Yâni gerçek, sonsuz bir hayat. Bakalım orada ne yapacaksınız?
Ayasofya'ya imam olarak atanan Mehmet Boynukalın, İstanbul Sözleşmesi üzerine bir iki açıklama yaptığı için, yeni anayasa çalışmaları hakkında "anayasada lâiklik olmasın" dediği için afaroz edildi ve hemen imamlıktan alınarak eski görevine iade edildi. Saf müslümanlara göre Boynukalın kendisi istifa etti. Kimi inandırıyorsunuz siz? Hükümet Boynukalın'dan istifasını istemiştir de ondan istifa etmiştir. Çünkü eğer o istifa etmeseydi de hükümet onu görevden alsaydı, saf müslümanlar bile meseleyi biraz anlayacaklardı. Halbuki onun istifa ettirilmesi ile saf müslümanlar, "efendim, hükümet görevden almadı, kendi istifa etti" diyecekler.
Mehmet Boynukalın'ın Twitter'deki bazı açıklamalarına AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin bakın nasıl cevap veriyordu:
"Kadın – erken meselesine dair dini de referans yaparak, katı, sert açıklamalar yapmayı problemli görüyorum ve bize fayda vermiyor. Tam tersine incitiyor, kadınları da incitiyor, bu alanda çalışanların yükünü arttırıyor. Ve daha önemli bu açıklamalar siyasetin yükünü arttırıyor."
"Siyaset çok ağır bir iş. O yüzden bence herkes kendi işini yapmalı diye düşünüyorum."
Başörtüsü takarak müslüman imajı veren bu bayan din hakkında ne diyor gördünüz, duydunuz mu? Kadının sözlerini bir defa verelim:
"...dini de referans yaparak, katı, sert açıklamalar yapmayı problemli görüyorum ve bize fayda vermiyor. Tam tersine incitiyor, kadınları da incitiyor, bu alanda çalışanların yükünü arttırıyor. Ve daha önemli bu açıklamalar siyasetin yükünü arttırıyor."
Neymiş? Dini referans yaparak "katı, sert açıklamalar yapmayı problemli görüyormuş"
Güya müslüman olduğunu iddia eden bu bayan, dini referans yaparak açıklamalar yapmayı sindiremiyor, "problemli" görüyor. Yâni bu bayan dini problemli görüyor. Üstelik bu bayana göre dinin emirleri "katıymış, sertmiş." Yine dinin emirlerini söylemek "fayda vermiyormuş." Tam tersine "kadınları incitiyormuş." Yâni Allah'ın kadınlar hakkındaki hükümleri bu bayana göre "kadınları incitiyormuş." Dahası, "bu alanda çalışanların yükünü arttırıyormuş."
Bu alan dediği, islama aykırı kadın hakları hakkındaki alandır. Bu bayan yine diyor ki: "...bence herkes kendi işini yapmalı diye düşünüyorum."
Resmî ideolojîye göre İmamın işi ne? Namaz kıldırmak. Yâni bu bayan ve tüm lâikler imamlara mesaj vererek diyorlarki: "Sizin göreviniz sadece namaz kıldırmaktır, namazınızı kıldırın ama bunun dışında hiç bir işe karışmayın." İşte bu açıklamalar sistemin kendi kendisini ele vermesidir.
Zavallı imamlar, kendilerinin imam olduklarını zannediyorlar. Sizler imam falan değilsiniz. Namaz kıldırma memurusunuz, namaz kıldırma memuru... İnsanları şuursuzca yatırıp kaldıracaksınız, namaz bitti mi sizler de hemen cübbenizi sarığınızı çıkaracaksınız ve cemaatla beraber câmiyi terkedip gideceksiniz, maaşlarınızı alıp keyfinize bakacaksınız.
Boynukalın gibilere de diyorum ki, küfür düzenlerinden maaş alarak islamı anlatamazsınız, anlattırmazlar. İşte bu mesele bunun en büyük delilidir. Şöyle cûşâ gelerek dine uygun bir açıklama yapmaya kalktınızmı zılgıtı yersiniz ve hemen yelkenleri indirirsiniz.
Küfür düzenlerinde yer alıp islama hizmet edeceğini zannedenlere ve onları destekleyenlere de diyorum ki, gayri islâmî sistemlerin dîne biçtikleri görevi anlayın artık. Onların Diyâneti kurmalarının ve devam ettirmelerinin, sizleri imam, müezzin, öğretim görevlisi olarak görevlendirmelerinin amacı, dîni sizlerle kontrol altında tutmaktır. Yâni sizler onların istedikleri kadar dîni anlatacaksınız, onların sistemine ters olan âyetleri, hükümleri asla söylemeyeceksiniz. Böylece halkı uyutacaksınız. Uyutacaksınız ki, halk sisteme karşı gelmesin. Tam tersine sistemi desteklesin, sistemin savunucularının peşlerinden gitsin, onlara duâlar etsinler.
Anladınız mı şimdi neden size aylık veriyorlar? Demekki sizler dîni anlatmak için değil, anlatmamak, dini çarpıtmak ve müslümanları uyutmak için maaş alıyorsunuz.
Unutmayın, 60, 70 senelik ömrünüzü "al maaşı, salla başı" şeklinde sürdürüp bitirebilirsiniz. Ama bir de öbür taraf var. Yâni gerçek, sonsuz bir hayat. Bakalım orada ne yapacaksınız?