Görmez: Alevilik Sünniliğin zıttı değil
Alevilik ile ilgili bilinen yanlış bilgilerin silinmesi gerektiğini söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, ''Hacı Bektaş-i Veli sadece Alevilerin mi? Kaygusuz Abdal, Pir Sultan Abdal bu ülkedeki nefesler, türküler ve şarkılar sadece belli bir zümreye mi ait? Hepimize ait'' dedi.
NTV
Güncelleme: 17:42 TSİ 19 Şubat. 2013 Salı
İSTANBUL - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, NTV canlı yayınında Papa'nın istifa kararından, Kürtçe Hutbe'ye ve Cemevi konularına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Görmez'in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
PAPA'NIN İSTİFA KARARI
''Papa, doğrusu beyan odur ki yaşlılık ve hastalık sebebiyle görevi terk edecek. Batı'daki İslam karşıtlığı en önemli sorunlardan biridir. En büyük beklentim İslam karşıtlığı konusunda çok daha aklıselim ile hareket ederek, o nefretin o korkunun gönüllerden silinmesi konusunda Müslümanlarla işbirliği yapılmasıdır.
KÜRTÇE HUTBE
Dinlerde bir ibadet dili bir de tevdi dili olmuştur. Fatiha'yı okurken orijinal diliyle okuyoruz. Ama elimizi açtığımızda konuşma dilimizle dua ederiz. Evrensel bir dini tüm dillerde anlatmak gerekir.
Öncelikle Cuma namazlarında bir vaaz vardır bir hutbe vardır. Kürtçe bilen din adamları halka bu dilde vaaz veriyor. Bazı vaazlar Siirt'te Mardin'de Arapça, Bingöl'de Zazaca yapılmıştır.
'DİN DE ALLAH'IN, DİL DE ALLAH'IN'
Vaaz konusunda bir sıkıntı yok. Din bizim aynı zamanda ortak dilimiz. Tekbir tekbirdir, namaz namazdır, hamd hamddır. Elbette bir ülkenin resmi dili vardır. Şehirlerde olmasa da köy ve kasabalarda bazı camiye gelen vatandaşlarımız içerisinde Türkçe okunan vaazı anlayamayanlar var. Almanya'daki camilerde hutbe okunduktan sonra hutbenin Almanca özeti verilir. Fransa'da Fransızca özeti verilir. Bazı insanlar bunu bir hak olarak görüyor. Herhangi bir dile rezerv koyulması mümkün değil. Din de Allah'ın, dil de Allah'ın.
İman görevlisinin meseleye emniyet görevlisi gibi bakması başka sorunları da beraberinde getirir.
CEMEVİ İBADETHANE Mİ?
Ruhbanlık bizde yok. Biz eleştirilebiliriz. Alevilerin hassasiyetlerinin bilinmesi zaruri. Alevilik, Sünniliğin zıttı değildir. Alevilikle ilgili bilinen yanlış bilgiler silinmeli.
Camiye gelen Cuma namazı kılan vatandaşlarımız da Alevilik ile ilgili yalan yanlış duydukları her türlü bilgiyi zihninden silmek zorunda. Cemevi ziyaretimde ben buraya canlara lokma yemeye geldim dedim. Hacı Bektaş-i Veli sadece Alevilerin mi? Hazreti Mevlana, Yunus Emre, Tabtuk Emre, Abdal Musa, Kaygusuz Abdal, Pir Sultan Abdal bu ülkedeki nefesler türküler, şarkılar sadece belli bir zümreye mi ait? Hepimize ait. Dolayısıyla hepimizin birbirimizi çok iyi tanıması çok iyi anlaması lazım. Ortak gönül dilini yakalamak için bizim birbirimizi bilmemiz tanımamız gerekiyor. Alevi vatandaşlarımızın yaşadığı bütün illerdeki vaizler imamlar eğitimden geçti Alevilik konusunda. İlk defa biz Alevilik ve Bektaşiliğin yazılı kaynaklarını neşrederek referans kaybını önlemeye çalıştık.''
Alevilik ile ilgili bilinen yanlış bilgilerin silinmesi gerektiğini söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, ''Hacı Bektaş-i Veli sadece Alevilerin mi? Kaygusuz Abdal, Pir Sultan Abdal bu ülkedeki nefesler, türküler ve şarkılar sadece belli bir zümreye mi ait? Hepimize ait'' dedi.
NTV
Güncelleme: 17:42 TSİ 19 Şubat. 2013 Salı
İSTANBUL - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, NTV canlı yayınında Papa'nın istifa kararından, Kürtçe Hutbe'ye ve Cemevi konularına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Görmez'in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
PAPA'NIN İSTİFA KARARI
''Papa, doğrusu beyan odur ki yaşlılık ve hastalık sebebiyle görevi terk edecek. Batı'daki İslam karşıtlığı en önemli sorunlardan biridir. En büyük beklentim İslam karşıtlığı konusunda çok daha aklıselim ile hareket ederek, o nefretin o korkunun gönüllerden silinmesi konusunda Müslümanlarla işbirliği yapılmasıdır.
KÜRTÇE HUTBE
Dinlerde bir ibadet dili bir de tevdi dili olmuştur. Fatiha'yı okurken orijinal diliyle okuyoruz. Ama elimizi açtığımızda konuşma dilimizle dua ederiz. Evrensel bir dini tüm dillerde anlatmak gerekir.
Öncelikle Cuma namazlarında bir vaaz vardır bir hutbe vardır. Kürtçe bilen din adamları halka bu dilde vaaz veriyor. Bazı vaazlar Siirt'te Mardin'de Arapça, Bingöl'de Zazaca yapılmıştır.
'DİN DE ALLAH'IN, DİL DE ALLAH'IN'
Vaaz konusunda bir sıkıntı yok. Din bizim aynı zamanda ortak dilimiz. Tekbir tekbirdir, namaz namazdır, hamd hamddır. Elbette bir ülkenin resmi dili vardır. Şehirlerde olmasa da köy ve kasabalarda bazı camiye gelen vatandaşlarımız içerisinde Türkçe okunan vaazı anlayamayanlar var. Almanya'daki camilerde hutbe okunduktan sonra hutbenin Almanca özeti verilir. Fransa'da Fransızca özeti verilir. Bazı insanlar bunu bir hak olarak görüyor. Herhangi bir dile rezerv koyulması mümkün değil. Din de Allah'ın, dil de Allah'ın.
İman görevlisinin meseleye emniyet görevlisi gibi bakması başka sorunları da beraberinde getirir.
CEMEVİ İBADETHANE Mİ?
Ruhbanlık bizde yok. Biz eleştirilebiliriz. Alevilerin hassasiyetlerinin bilinmesi zaruri. Alevilik, Sünniliğin zıttı değildir. Alevilikle ilgili bilinen yanlış bilgiler silinmeli.
Camiye gelen Cuma namazı kılan vatandaşlarımız da Alevilik ile ilgili yalan yanlış duydukları her türlü bilgiyi zihninden silmek zorunda. Cemevi ziyaretimde ben buraya canlara lokma yemeye geldim dedim. Hacı Bektaş-i Veli sadece Alevilerin mi? Hazreti Mevlana, Yunus Emre, Tabtuk Emre, Abdal Musa, Kaygusuz Abdal, Pir Sultan Abdal bu ülkedeki nefesler türküler, şarkılar sadece belli bir zümreye mi ait? Hepimize ait. Dolayısıyla hepimizin birbirimizi çok iyi tanıması çok iyi anlaması lazım. Ortak gönül dilini yakalamak için bizim birbirimizi bilmemiz tanımamız gerekiyor. Alevi vatandaşlarımızın yaşadığı bütün illerdeki vaizler imamlar eğitimden geçti Alevilik konusunda. İlk defa biz Alevilik ve Bektaşiliğin yazılı kaynaklarını neşrederek referans kaybını önlemeye çalıştık.''