Çevrimdışı
Suudiler kendilerini Mücahidlere karşı korumak için 2000 km uzunluğunda bir duvar dikmeye karar verdiYayınlama zamanı: 9 Nisan 2013, 23:21
Haber ajansları Suudi Arabistan'ın Yemen sınırında büyük bir duvar inşaatının başlatıldığını bildirdi. Duvarın uzunluğu 2000 km. kadar olacak.
Yetkililer Yemen'den göçmenlerin, uyuşturucu kaçakçılarının ve El Kaide'nin ülkeye yasa dışı girişlerini engelleyeceğini iddia ederek bu hareketlerinin sebebini açıkladı.
Arap Baharı'nın başlamasından beri Suudi sınır muhafızları Yemen sınırında durumun kötüleşmesinden şikayetçiydi. Son olarak silahlı bir grup ile çıkan yeni bir çatışma da 5 sınır muhafızı askeri öldürülmüştü.
Birkaç gün önce Suudi kral ailesinin sahip olduğu Londra merkezli El Şark El Evset gazetesinin yönetimdeki Riyad rejiminin Suriye'de savaşmakta olan ve gelecekte Suudi Arabistan'a dönmeyi planlayan her Müslümanı tutuklayacakları sözünü verdiğini bildirdiğini hatırlatalım.
Muhabirlerle bir toplantıda bir Suudi Korgeneral Mansur El Türki Suriye Cihadına Müslümanların katılmasının "Suudi kanunlarına göre yasak" olduğunu söylemişti.
Pazartesi günkü açıklamasında El Türki, Suudilerin Mücahidlere katılmak üzere Suriye'ye gitmeyi planlayan Müslümanlara karşı sert tedbirler alacağını söyledi. Ona göre onun Suudi mürtedleri Mücahidlerin safında savaşan Arapların isimlerini zaten biliyor.
"Suriye'de Suudi vatandaşların olduğunu biliyoruz ancak sayıları hakkında yeterli bilgiye sahip değiliz. Onlar ülkeye geri dönmeleri ile birlikte tutuklanıp sorgulanacaklardır. El Kaide üyesi olarak olsun diğer grupların üyeleri olarak olsun fark etmez daha öncede bahsettiğimiz arananlar listesinde çok sayıda Suudi vatandaşının olduğunu unutmadık.
Bu yüzden, bu soru bizim için muallakta kalmaktadır, onların sayılarının tam olarak kaç olduğu konusunda elimizde belirli bir veri yoktur ya da onlar hakkında yeterli bilgilere sahip değiliz. Suudi Arabistan'da mevcut güvenlik servisleri bu konularla meşgul olacak" diye tehdit etti kralın haydudu.
Daha önce kıdemli bir Suudi yetkili Batılılara "Suriyeli Demokratların savaş etkinliğini arttırmalarını böylece Mücahidlere Suriye'de "gidecekleri bir alan ve yer bırakmamalarını" tavsiye etmişti.
Eski bir casus şefi ve Suudi Arabistan dışişleri bakanının kardeşi Prens Türki El Faysal "Ben hükümette değilim bu nedenle diplomatik bir dil kullanmayacağım. Silah göndermemizi kastediyorum eğer onlara silah göndermezsek bizim adımıza korkunç bir hata olabilir" dedi.
Kralın haydudu Suudi silahlarının "aşırılıkçılara" (yani Mücahidler) değil sadece "ılımlı isyancılara" teslim edilmesi gerektiğini vurguladı:
Suudi mürted "Cinayetleri durdurun böylece bu teröristlere ihtiyacınız olmayacaktır ve onlar için Suriye'de gidecekleri bir yer olmayacaktır" dedi. Ona göre Suriye'de Şeriat destekçilerinin varlığı "uzun bir kriz olması halinin daha ilk gününde tahmin edilmişti".
El Faysal silahlar "halk arasında güvenilirliği yeniden kazanmaları" için laik-seküler demokrat isyancılara yardım etmek üzere muhalifler arasındaki "iyi çocuklara" yönlendirilmesi gerekir" dedi.
Geçtiğimiz sonbahar Cabhat El Nusra Mücahidleri, Amerikalı efendilerinin emirleri ve Arabistan'daki Suudi çetesinin sağladığı paralarla Esad'a yardım etmek için Suriye'nin kuzeyine gelen Yemen mürted askerlerini tutuklamıştı.
Suudiler en az bir defa İranlı rafızilere ait savaş gemilerine ve bir helikoptere Arap liman şehri Cidde (kutsal Mekke topraklarına 60 km. mesafede) yoluyla Suriye'nin Tartus limanına gitmelerine izin vermişti. O zaman Suudi basını olayı "İran donanma gemilerinin dostane bir ziyareti" olarak vermişti.
Kısa bir zaman önce Suudi saray Müftüsü Abdulaziz Aal Eş Şeyh Müslüman Arap gençlerini Suriye'de Mücahidlere katılmamaya çağırmış çünkü "savaştıkları bayrağın belirli olmadığını" öne sürmüştü. Aal Eş Şeyh Suriyeli Müslümanlara para yardımı yapmanın ya da sadece onlar için "dua etmenin" daha iyi olacağını söylemişti.
Şu anda "Suriye'de İslam tehdidini" önlemek için kafirler için en uygun yöntemin Suriye'de Cihada gidilmemesini ve sadece dua edilmesini tavsiye eden çeşitli saray "Müftülerini" kullanmak olduğu açıktır.
Görüldüğü gibi bir sonraki adım şu olacaktır: "sadece dua edin, herhangi bir para göndermeye gerek yoktur çünkü gönderilen paraların kimin eline geçtiğini bilmiyoruz." Ve sonra da büyük ihtimalle şunu söyleceklerdir: "Suriye'de Hariciler yönetime geldi- bu gruptan kalanlarla savaşmak için yöneticilerinizle bir savaş seferine hazırlanın. Kitap ehlinin (yani kafirler)size yardım etmesinde bir sorun yoktur".
Suriyeli Mücahidler saray alimlerinin versiyonuna göre "Hariciliğin"sahip olduğu tüm ön koşulları zaten göstermektedirler. Sonra ne geleceğini sadece zaman gösterecektir.
Kavkaz Center
Yetkililer Yemen'den göçmenlerin, uyuşturucu kaçakçılarının ve El Kaide'nin ülkeye yasa dışı girişlerini engelleyeceğini iddia ederek bu hareketlerinin sebebini açıkladı.
Arap Baharı'nın başlamasından beri Suudi sınır muhafızları Yemen sınırında durumun kötüleşmesinden şikayetçiydi. Son olarak silahlı bir grup ile çıkan yeni bir çatışma da 5 sınır muhafızı askeri öldürülmüştü.
Birkaç gün önce Suudi kral ailesinin sahip olduğu Londra merkezli El Şark El Evset gazetesinin yönetimdeki Riyad rejiminin Suriye'de savaşmakta olan ve gelecekte Suudi Arabistan'a dönmeyi planlayan her Müslümanı tutuklayacakları sözünü verdiğini bildirdiğini hatırlatalım.
Muhabirlerle bir toplantıda bir Suudi Korgeneral Mansur El Türki Suriye Cihadına Müslümanların katılmasının "Suudi kanunlarına göre yasak" olduğunu söylemişti.
Pazartesi günkü açıklamasında El Türki, Suudilerin Mücahidlere katılmak üzere Suriye'ye gitmeyi planlayan Müslümanlara karşı sert tedbirler alacağını söyledi. Ona göre onun Suudi mürtedleri Mücahidlerin safında savaşan Arapların isimlerini zaten biliyor.
"Suriye'de Suudi vatandaşların olduğunu biliyoruz ancak sayıları hakkında yeterli bilgiye sahip değiliz. Onlar ülkeye geri dönmeleri ile birlikte tutuklanıp sorgulanacaklardır. El Kaide üyesi olarak olsun diğer grupların üyeleri olarak olsun fark etmez daha öncede bahsettiğimiz arananlar listesinde çok sayıda Suudi vatandaşının olduğunu unutmadık.
Bu yüzden, bu soru bizim için muallakta kalmaktadır, onların sayılarının tam olarak kaç olduğu konusunda elimizde belirli bir veri yoktur ya da onlar hakkında yeterli bilgilere sahip değiliz. Suudi Arabistan'da mevcut güvenlik servisleri bu konularla meşgul olacak" diye tehdit etti kralın haydudu.
Daha önce kıdemli bir Suudi yetkili Batılılara "Suriyeli Demokratların savaş etkinliğini arttırmalarını böylece Mücahidlere Suriye'de "gidecekleri bir alan ve yer bırakmamalarını" tavsiye etmişti.
Eski bir casus şefi ve Suudi Arabistan dışişleri bakanının kardeşi Prens Türki El Faysal "Ben hükümette değilim bu nedenle diplomatik bir dil kullanmayacağım. Silah göndermemizi kastediyorum eğer onlara silah göndermezsek bizim adımıza korkunç bir hata olabilir" dedi.
Kralın haydudu Suudi silahlarının "aşırılıkçılara" (yani Mücahidler) değil sadece "ılımlı isyancılara" teslim edilmesi gerektiğini vurguladı:
Suudi mürted "Cinayetleri durdurun böylece bu teröristlere ihtiyacınız olmayacaktır ve onlar için Suriye'de gidecekleri bir yer olmayacaktır" dedi. Ona göre Suriye'de Şeriat destekçilerinin varlığı "uzun bir kriz olması halinin daha ilk gününde tahmin edilmişti".
El Faysal silahlar "halk arasında güvenilirliği yeniden kazanmaları" için laik-seküler demokrat isyancılara yardım etmek üzere muhalifler arasındaki "iyi çocuklara" yönlendirilmesi gerekir" dedi.
Geçtiğimiz sonbahar Cabhat El Nusra Mücahidleri, Amerikalı efendilerinin emirleri ve Arabistan'daki Suudi çetesinin sağladığı paralarla Esad'a yardım etmek için Suriye'nin kuzeyine gelen Yemen mürted askerlerini tutuklamıştı.
Suudiler en az bir defa İranlı rafızilere ait savaş gemilerine ve bir helikoptere Arap liman şehri Cidde (kutsal Mekke topraklarına 60 km. mesafede) yoluyla Suriye'nin Tartus limanına gitmelerine izin vermişti. O zaman Suudi basını olayı "İran donanma gemilerinin dostane bir ziyareti" olarak vermişti.
Kısa bir zaman önce Suudi saray Müftüsü Abdulaziz Aal Eş Şeyh Müslüman Arap gençlerini Suriye'de Mücahidlere katılmamaya çağırmış çünkü "savaştıkları bayrağın belirli olmadığını" öne sürmüştü. Aal Eş Şeyh Suriyeli Müslümanlara para yardımı yapmanın ya da sadece onlar için "dua etmenin" daha iyi olacağını söylemişti.
Şu anda "Suriye'de İslam tehdidini" önlemek için kafirler için en uygun yöntemin Suriye'de Cihada gidilmemesini ve sadece dua edilmesini tavsiye eden çeşitli saray "Müftülerini" kullanmak olduğu açıktır.
Görüldüğü gibi bir sonraki adım şu olacaktır: "sadece dua edin, herhangi bir para göndermeye gerek yoktur çünkü gönderilen paraların kimin eline geçtiğini bilmiyoruz." Ve sonra da büyük ihtimalle şunu söyleceklerdir: "Suriye'de Hariciler yönetime geldi- bu gruptan kalanlarla savaşmak için yöneticilerinizle bir savaş seferine hazırlanın. Kitap ehlinin (yani kafirler)size yardım etmesinde bir sorun yoktur".
Suriyeli Mücahidler saray alimlerinin versiyonuna göre "Hariciliğin"sahip olduğu tüm ön koşulları zaten göstermektedirler. Sonra ne geleceğini sadece zaman gösterecektir.
Kavkaz Center
