H
Çevrimiçi
MUDESSİR SÛRESİ (11-30)- İbn Abbas Tefsiri
11- “Tek olarak yaratıp, bana bırak!”
"Bana bırak!” Ey Muhammed (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem)!
”Tek olarak yaratıp, (kendisi için (nimetleri önüne) serdikçe serdiğim o kimseyi (Velid ibn Muğire ’yi).” Malsız, çocuksuz ve eşsiz. Bu, Allah’tan Velid ibn Muğire el-Mahzumî ’ye yönelik bir tehdittir.
12- “Kendisine geniş servet verdiğim.”
”Kendisine verdiğim.” Bundan sonra.
“Geniş servet.” Her türden çokça. Fazlalıkta tükenmeyen. Velid’in 9000 miskal gümüşü vardı.
13- “Ve gözü önünde duran oğullar (verdiğim).”
"Ve gözü önünde duran oğullar (verdiğim),” Hazır olan. Ondan gaip olmayan. Velid’in 10 oğlu vardı.
14- “Kendisi için (nimetleri önüne) serdikçe serdiğim.”
”Kendisi için serdiğim.” Malı. Birbirine.
“(Nimetleri önüne) serdikçe.” Sergi misali birbiri üstünde.
15- “Hâlâ da (o nimetleri) artırmamı istiyor.”
“Hâlâ da istiyor.” Velid.
"(O nimetleri) artırmamı.” O, bana isyan ettiği ve bana nankörlükte bulunduğu halde malında arttırmanın gerçekleşeceğini.
16- “Hayır! Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı bir inatçı kesildi.”
”Hayır!” Kesinlikle arttırmayacağım. Bunun ardından malı sürekli olarak eksildi.
"Çünkü o.” Yani Velid ibn Muğire .
”Bizim âyetlerimize karşı bir inatçı kesildi.” Kitabımıza ve Resûlümüze karşı inatçı, saldırgan ve her ikisini yalanlayıcı.
17- “Bu yüzden onu, sarp bir yokuşa sardıracağım!”
“Bu yüzden onu, sarp bir yokuşa sardıracağım!” Onu cehennemde kayadan daha pürüzsüz bir dağdan tırmanmakla yükümlü kılacağım. Üzerine ellerini koydukları takdirde erir, kaldırdıkları vakit elleri eski haline gelir. Ön tarafından bakırdan zincirlerle çekilir, arkasından da vurulur
18- “Bu kişi (Kur’an hakkında ne diyeceğini) düşündü, ölçtü biçti.”
”Bu kişi.” Yani Velid ibn Muğire .
“(Kur’an hakkında ne diyeceğini) düşündü,” Yani Hazret-i Muhammed (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem)’in durumu hakkında kendi içinde düşündü.
”Ölçtü biçti.” Sonunda O’nun sihirbaz olduğunu söyleme kanaatine vardı
19- “Kahrolası nasıl ölçtü biçti!”
“Kahrolası.” Lanet olasıca.
”Nasıl ölçtü biçti.” Hazret-i Muhammed (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem)’in durumu hakkındaki sözü.
20- “Yine kahrolası nasıl ölçtü biçtiyse!”
“Yine kahrolası.” Tekrar lanet olsun.
"Nasıl ölçtü biçtiyse!” Hazret-i Muhammed (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem)’in durumu hakkındaki sözü.
21- “Sonra (çevresine) baktı.”
“Sonra (çevresine) baktı.” Sözü hakkında sonunda “Hazret-i Muhammed (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem) sihirbazdır” dedi.
Ayetin, “Hazret-i Muhammed (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem)’in ashabına baktı. Onlar O’na: ‘Ey İbn Muğire hayra gel’ demişlerdi.’” anlamına geldiği de söylenmiştir.
22- “Sonra kaşlarını çattı, suratını astı.”
“Sonra kaşlarını çattı,” Yüzünü buruşturdu.
"Suratını astı.” Alnını çattı.
23- “Sonra da büyüklük taslayarak arkasını döndü.”
“Sonra da arkasını döndü.” Hazret-i Muhammed (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem)’in ashabından ehline döndü.
”Büyüklük taslayarak.” Onlara icabet ederek iman etmekten büyüklendi.
24- “Dedi ki: ‘Bu, olsa olsa nakledilip öğretilen bir sihirdir.’”
“Dedi ki: Bu.” Hazret-i Muhammed (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem)’in söylediği söz.
"Olsa olsa nakledilip öğretilen bir sihirdir.” Başkasından nakledegeldiği bir sihirdir. Bu sözü Yemame’de bulunan Müseylemetü’l-Kezzab’dan rivayet etmiştir.
Bununla Cebr ve Yesar adlı iki kişinin kastedildiği de söylenmiştir.
25- “Bu, insan sözünden başka bir şey değildir.”
"Bu, değildir.” Hazret-i Muhammed (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem)’in söylediği söz.
"İnsan sözünden başka bir şey.” Cebr ve Yesar ’ın sözünden başka.
26- “Ben onu Sekar ’a (cehenneme) sokacağım.”
“Ben onu sokacağım.” Ben onu, yani Velid ibn Muğire ’yi ahirette koyacağım.
“Sekar ’a (cehenneme).” Cehennemin dördüncü kapısıdır.
27- “Sen Sekar ’ın ne olduğunu biliyor musun?”
"Sen Sekar ’ın ne olduğunu biliyor musun?” Ey Muhammed (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem)!
28- “O, ne devam ettirir ne de bırakır! (Yakıp yok eder, yine eski haline getirip azap eder).”
“O, ne devam ettirir (Yakıp yok eder, yine eski haline getirip azap eder).” Onların ne eti varsa onu yer.
"Ne de bırakır!” Yeni bir yaratılışla tekrar yaratıldıklarında ise yine onları yer.
29- “İnsanın derisini kavurur.”
“İnsanın derisini kavurur.” Bedenlerini çirkin edicidir. Yüzlerini karartıcıdır, anlamına geldiği de söylenmiştir.
30- “Üzerinde on dokuz (muhafız melek) vardır!”
“Üzerinde.” Cehennemin üzerinde.
“On dokuz (muhafız melek) vardır!” Melek, cehennemin bekçisi.
MUDESSİR SÛRESİ (1-10)- İbn Abbas Tefsiri
MUDESSİR SÛRESİ (1-10)- İbn Abbas Tefsiri Kendisinde “Müddessir”in zikredildiği sûredir. Sûrenin bütünü Mekkîdir. Âyet sayısı 56, sözcük sayısı 255 ve harf sayısı da 1.010’dur. “Râhman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla." 1- “Ey örtüsüne bürünüp sarınan.” İbn Abbâs kendi isnadıyla Müddessir...
islam-tr.org
11- “Tek olarak yaratıp, bana bırak!”
"Bana bırak!” Ey Muhammed (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem)!
”Tek olarak yaratıp, (kendisi için (nimetleri önüne) serdikçe serdiğim o kimseyi (Velid ibn Muğire ’yi).” Malsız, çocuksuz ve eşsiz. Bu, Allah’tan Velid ibn Muğire el-Mahzumî ’ye yönelik bir tehdittir.
12- “Kendisine geniş servet verdiğim.”
”Kendisine verdiğim.” Bundan sonra.
“Geniş servet.” Her türden çokça. Fazlalıkta tükenmeyen. Velid’in 9000 miskal gümüşü vardı.
13- “Ve gözü önünde duran oğullar (verdiğim).”
"Ve gözü önünde duran oğullar (verdiğim),” Hazır olan. Ondan gaip olmayan. Velid’in 10 oğlu vardı.
14- “Kendisi için (nimetleri önüne) serdikçe serdiğim.”
”Kendisi için serdiğim.” Malı. Birbirine.
“(Nimetleri önüne) serdikçe.” Sergi misali birbiri üstünde.
15- “Hâlâ da (o nimetleri) artırmamı istiyor.”
“Hâlâ da istiyor.” Velid.
"(O nimetleri) artırmamı.” O, bana isyan ettiği ve bana nankörlükte bulunduğu halde malında arttırmanın gerçekleşeceğini.
16- “Hayır! Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı bir inatçı kesildi.”
”Hayır!” Kesinlikle arttırmayacağım. Bunun ardından malı sürekli olarak eksildi.
"Çünkü o.” Yani Velid ibn Muğire .
”Bizim âyetlerimize karşı bir inatçı kesildi.” Kitabımıza ve Resûlümüze karşı inatçı, saldırgan ve her ikisini yalanlayıcı.
17- “Bu yüzden onu, sarp bir yokuşa sardıracağım!”
“Bu yüzden onu, sarp bir yokuşa sardıracağım!” Onu cehennemde kayadan daha pürüzsüz bir dağdan tırmanmakla yükümlü kılacağım. Üzerine ellerini koydukları takdirde erir, kaldırdıkları vakit elleri eski haline gelir. Ön tarafından bakırdan zincirlerle çekilir, arkasından da vurulur
18- “Bu kişi (Kur’an hakkında ne diyeceğini) düşündü, ölçtü biçti.”
”Bu kişi.” Yani Velid ibn Muğire .
“(Kur’an hakkında ne diyeceğini) düşündü,” Yani Hazret-i Muhammed (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem)’in durumu hakkında kendi içinde düşündü.
”Ölçtü biçti.” Sonunda O’nun sihirbaz olduğunu söyleme kanaatine vardı
19- “Kahrolası nasıl ölçtü biçti!”
“Kahrolası.” Lanet olasıca.
”Nasıl ölçtü biçti.” Hazret-i Muhammed (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem)’in durumu hakkındaki sözü.
20- “Yine kahrolası nasıl ölçtü biçtiyse!”
“Yine kahrolası.” Tekrar lanet olsun.
"Nasıl ölçtü biçtiyse!” Hazret-i Muhammed (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem)’in durumu hakkındaki sözü.
21- “Sonra (çevresine) baktı.”
“Sonra (çevresine) baktı.” Sözü hakkında sonunda “Hazret-i Muhammed (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem) sihirbazdır” dedi.
Ayetin, “Hazret-i Muhammed (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem)’in ashabına baktı. Onlar O’na: ‘Ey İbn Muğire hayra gel’ demişlerdi.’” anlamına geldiği de söylenmiştir.
22- “Sonra kaşlarını çattı, suratını astı.”
“Sonra kaşlarını çattı,” Yüzünü buruşturdu.
"Suratını astı.” Alnını çattı.
23- “Sonra da büyüklük taslayarak arkasını döndü.”
“Sonra da arkasını döndü.” Hazret-i Muhammed (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem)’in ashabından ehline döndü.
”Büyüklük taslayarak.” Onlara icabet ederek iman etmekten büyüklendi.
24- “Dedi ki: ‘Bu, olsa olsa nakledilip öğretilen bir sihirdir.’”
“Dedi ki: Bu.” Hazret-i Muhammed (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem)’in söylediği söz.
"Olsa olsa nakledilip öğretilen bir sihirdir.” Başkasından nakledegeldiği bir sihirdir. Bu sözü Yemame’de bulunan Müseylemetü’l-Kezzab’dan rivayet etmiştir.
Bununla Cebr ve Yesar adlı iki kişinin kastedildiği de söylenmiştir.
25- “Bu, insan sözünden başka bir şey değildir.”
"Bu, değildir.” Hazret-i Muhammed (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem)’in söylediği söz.
"İnsan sözünden başka bir şey.” Cebr ve Yesar ’ın sözünden başka.
26- “Ben onu Sekar ’a (cehenneme) sokacağım.”
“Ben onu sokacağım.” Ben onu, yani Velid ibn Muğire ’yi ahirette koyacağım.
“Sekar ’a (cehenneme).” Cehennemin dördüncü kapısıdır.
27- “Sen Sekar ’ın ne olduğunu biliyor musun?”
"Sen Sekar ’ın ne olduğunu biliyor musun?” Ey Muhammed (sallallâhu ‘aleyhi ve sellem)!
28- “O, ne devam ettirir ne de bırakır! (Yakıp yok eder, yine eski haline getirip azap eder).”
“O, ne devam ettirir (Yakıp yok eder, yine eski haline getirip azap eder).” Onların ne eti varsa onu yer.
"Ne de bırakır!” Yeni bir yaratılışla tekrar yaratıldıklarında ise yine onları yer.
29- “İnsanın derisini kavurur.”
“İnsanın derisini kavurur.” Bedenlerini çirkin edicidir. Yüzlerini karartıcıdır, anlamına geldiği de söylenmiştir.
30- “Üzerinde on dokuz (muhafız melek) vardır!”
“Üzerinde.” Cehennemin üzerinde.
“On dokuz (muhafız melek) vardır!” Melek, cehennemin bekçisi.