Haber Muhammed Culani : Şeriat Üzerine Yakında Birleşeceğiz

Al Jazeera’nin sorularını yanıtlayan Suriye’de rejim güçleriyle savaşan Şam’ın Fethi Cephesi lideri Ebu Muhammed El Culani,
röportajında özetle şu ifadelere yer verdi.

Şam Fetih Cephesi TR Twitter hesabından Türkçeye tercüme edilen röportajda,Amerika Irak’ı Şiilere teslim etti. Şimdi Suriye’de aynısını yapmayı planlıyor. Ehli Sünneti savunmaya devam edeceğiz.

Sahadaki muhalif gruplarla Şeriat üzerine yakında birleşeceğiz söyleyen Culani,”Düşünün önce Halep’i muhasaraya alıyorlar sonrada ABD/Rusya anlaşması geliyor, bu rejimin çıkarlarına değil mi?” diyerek sözlerine devam etti.

Rusya-ABD anlaşması askeri bir anlaşmadır. Mücahidlerin teslim olmasını istiyorlar.

Esed rejimi için Halep muhasarası pahalıya patladı. 40 gün içinde büyük kayıplar verdiler.

Biz ve diğer guruplar Halep’in muhasarasına asla izin vermeyeceğiz bunun için her şeyi yapacağız.

Rusya ve rejimin hedefi askeri olarak ilerlemektir. ABD ise sahada biz ve diğer aktif gurupları hedef almaya çalışıyor.

Cevlani sözlerinin devamında ise, “ABD’nin hedef aldığı Ebu Ömer bir grubun emiri değil, Halep’i muhasaradan kurtarmaya çalışan Fetih Ordusu komutanıydı” dedi.

El Kaide’nin Suriye kolu olarak bilinen Nusret Cephesi geçen aylarda kendini feshederek herhangi bir gruba bağlı olmayacağını ve adını Şam’ın Fethi Cephesi(Cebhetu Feth’uş Şam) olarak değiştirdiğini duyurmuştu.

Kaynak : SuriyeTurk.com

Suriye'nin en güçlü silahlı muhalif grubu Feth El Şam Cephesi lideri Ebu Muhammet Colani Al Jazeera'ye konuştu. Colani'ye göre Suriyeli Sünni halk, bölge ülkelerinin geleceğini belirleyecek bir ölüm kalım savaşı veriyor

Suriye’deki krizi çözmek için Rusya ve ABD’nin sunduğu ve Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın desteklediği görüşmeler sürerken Al Jazeera, eski adı Nusra Cephesi olan Feth El Şam Cephesi lideri Abu Muhammet Colani ile, Suriye’deki gizli karargâhında özel bir röportaj yaptı.

Colani, Suriye’de verdikleri savaşın köy ve kentleri koruma amaçlı değil, bir varoluş mücadelesi olduğunu söyledi:

"Bugün Suriyeli Sünniler bir ölüm-kalım mücadelesi içinde. Allah korusun, Suriye’de İran ve onun Şii projesi başarılı olursa, bu, bölgedeki diğer Sünnilerin de geleceğini etkileyecek."

"Amerika Suriye’yi İran’a bırakacak"

"Suriyeli silahlı muhaliflerin güçlerini birleştirmesi kadar, siyasi ve askeri iradenin güç birliği yapması da bu ölüm kalım savaşında büyük önem taşıyor" diyen Colani, bölgedeki gelişmelerden ders çıkartılması gerektiğini söyledi:

“Bugün Yemen’de hiç beklemediğimiz bir mezhep çatışması var. Yirmi yıl evvel Irak’ı İran’a teslim eden Amerika, bugün aynı şeyi Suriye için de planlıyor. Dolayısıyla Suriye’de Sünni halkın haklarını savunacak güçlü bir oluşum için, küçük farklılıklarımızı bir kenara bırakıp, büyük müştereklerde birleşmemiz gerek. Çünkü bu artık bir var oluş mücadelesi ve toplayabildiğimiz kadar güç toplamalıyız.”

"Kuşat, boşalt, Esed’e ver"

Eski Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi El Ahdar El İbrahimi’nin adeta Humus kentini muhaliflerden boşaltıp, kentin Esed’e teslim edilmesi için çalıştığını iddia eden Colani, BM’yi, aynı misyonu Deraya’dan sonra şimdi de Halep için yürütmekle suçladı.

Colani, Rusya-ABD anlaşması ile De Mistura ve Suriye rejim güçlerinin söylem ve eylemlerinde paralellik olduğunu savunarak şunları söyledi:

“Rusya ve Şii milisler destekli rejim güçlerinin Kastillo yolunu ele geçirecekleri belli olunca, geçtiğimiz Şubat ayında BM Suriye Özel Temsilcisi de Mistura, Cenevre’de yeni tur görüşmelerin başlayacağını duyurmuştu. Halep kuşatılınca muhalifler anlaşma şartlarını kabul eder diye bekliyorlardı. Ancak biz Ramusa yolundan kuşatmayı dört gün içinde deldik. Bunun üzerine görüşmeler ertelendi. Çünkü rejim yanlısı güçlerin üstünlüğü söz konusu değildi artık. Şimdi Halep yeniden kuşatılınca görüşmeler tekrar başladı. Rusya ve Amerika’nın başını çektiği ve BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın da desteklediği yeni anlaşma tamamen güvenlikçi bir anlayışla hazırlanmış ve Esed yönetimi ile işbirliği niteliğindedir. Rejime karşı savaşan silahlı muhalifleri tasfiye etmeyi amaçlıyor.”

"Rusya karadan, ABD havadan"

Birleşmiş Milletler’i, Esed ve ona destek olan Şii milis güçlerin ilerleyişine seyirci kalmakla suçlayan Colani, Halep'in tamamen kuşatılarak, muhaliflerin teslim noktasına getirilmek istendiğini savundu:

“İki taraf arasında varılan anlaşmaya göre Rusya, rejimden geri kalanlar ve Şii milis güçler karadan ilerlerken Amerika da başta biz Feth El Şam Cephesi gibi sahada etkili muhalif güçleri vuruyor. Amerika bunu yapmakla, Suriyelilerin gözünde, Rusya ve rejimle aynı tarafta yer aldı. Bu onları Suriye halkıyla karşı karşıya getirir.”

Feth El Şam ABD için hedef

Amerika, El Kaide’nin uzantısı olduğu gerekçesiyle Nusra Cephesi’ni terör grubu olarak görüyor ve hedef alıyor. El Kaide ile olan bağlantısını kopardığnı duyuran ve adını Feth El Şam Cephesi olarak değiştirmesinin ardından, ABD'nin bu örgüte bakışında bir değişiklik olmadı. Hatta Kurban Bayramı’nda varılan ateşkes anlaşmasının kapsamı dışında bırakıldılar.

Colani, kendilerine yönelik terör suçlamalarının bahane olduğunu savundu:

“Suriyeli diğer direniş gruplarının bize karşı savaşmama kararını memnuniyetle karşılıyorum. Bu devrime ve kutsal cihadımıza bağlılıklarından doğan doğal bir sonuç. Amerika bizi hedef alıyor çünkü güçlü silahlı bir muhalif grup olarak Suriye halkının teslimiyetini ön gören siyasi planı bozuyoruz. Bu planı bozacak her grubu da hedef alacaklar.”

Sahip oldukları askeri gücün, Esed güçlerininkinden çok daha üstün olduğunu ileri süren Colani, Halep kuşatmasını sonlandırıp, diğer cephelerde ilerleyecek yeterlilikte olduklarını söyledi.

Kaynak : Aljazeera Türk

Şam’ın Fethi(Fethu’ş-Şam) Cephesi lideri Ebu Muhammed el-Cevlani, 17.09.16 ABD ve Rusya’nın Suriye’de ateşkes anlaşması, Suriye’de ehli Sünnetin karşılaştığı durumlar ve silahlı grupların birleşmesi ile ilgili el-Jazeera ile gerçekleştirmiş olduğu röportajda açıklık getirdi.

Ebu Muhammed el-Cevlani’nin ele aldığı en önemli noktalardan bir tanesi Rus- Amerika anlaşması. Bu konuda el-Cevlani şöyle dedi:

“BM, ABD ve Rusya’nın rolü, Esed rejiminin Suriye’de yaptıklarıyla aynı akışta ilerliyor. El-Akhar el-İbrahimi’nin hedefi Humus’tan Ehli Sünneti çıkarıp rejime teslim etmekti. Aynı şekilde Suriye davasının başından beri De Mistura Halep’in teslim edilmesi için yarışmakta.’’

Cevlani: “De Mistura’nın (Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi) söyledikleri, Amerika – Rusya anlaşması ve rejim askerilerinin attığı adımlar arasında bir bağlantı var. Hepsi aynı yörüngede dönüyor. Ortada açık ve net bir plan var: Rejimin Halep’i kuşatması, ondan sonra Rus – Amerika anlaşması, sonra insani yardımlarının girmesi için De Mistura’nn açıklama yapması, silahlı grupların teslim olması için askeri emniyeti sağlayan Rusya – Amerika anlaşması, BM’nin Halep kuşatmasını gözetlemesi ve şehre ilerleyen Rejim Milislerine göz yumması.”

Cevlani bu önemli meseleyi şöyle tamamladı: “Şam ehlinin davası belirli bir vakitte yardımların ve gıda maddelerin girmesi değildir, Şam ehlinin davası din, devrim ve ilkeler üzeredir. Şam ehli Esed Rejimi karşısında küçük düşmemek için füzeleri, yıkımı, kuşatmayı sırtında taşımakta. Halep halkının, BM tarafından içeri girdirilen bazı gıda maddeleri için küçük düşmesi mümkün değil. Ne biz ne de herhangi bir grup Halep kuşatmasının devam etmesine izin vermeyeceğiz ve bunun için ne gerekiyorsa yapacağız!”

Ebu Muhammed el-Cevlani bu vaadinden sonra önemli bir ayrıntının altını çizdi. “Rejimin Halep’i kuşatması 2 sene sürmüştü ve biz o kuşatmayı 4 günde en önemli bölgelerinden kırdık.”

Cevlani : “Halep kuşatmasını kırmak için 40 gün içerisinde Askeri er-Romansiye yoluna Rejimin ve Rusya’nın büyük destek vermesi için Kastillo yolunu insani yol sayarak BM himayesi altına aldı. Rejim ve milislere yapmaları gereken tek şey kalıyor; o da ilerlemektir. Amerika askeri birlikleri, Şam’ın Fethi Cephesi başta olmak üzere muhalif grupları hedef almakta. Bu ittifakla ABD, Rusya ve rejimle aynı safta Şam ehlini karşısına aldı.”

Cevlani’nin konuşmasındaki diğer önemli satır başları şu şekilde:

Fethu’ş-Şam Cephesi Lideri Ebu Muhammed el-Cevlani ile yapılan ropörtajdan notlar

Cevlani: Birleşmiş Milletler, Amerika ve Rusya’nın rolü, Suriye devriminde yaşanan olayların tüm gidişatında Esed rejiminin yaptıklarına uygundur.

Cevlani: El-Ahdar el-İbrahimi’nin misyonu, Ehli Sünnet’i Humus’tan çıkarmak ve orayı rejime teslim etmekti. Aynı şekilde de Mistura Suriye dosyasını ele alışından bu yana Halep’in teslim olması için uğraşmakta ve kozunu bu şekilde oynamaktadır.

Cevlani: Staffan de Mistura’nın söyledikleri, Amerikan-Rus ittifakı ve rejimin sahada gerçekleştirdiği askeri adımlar arasında karşılıklı bağlantı bulunmaktadır. Herkes tek bir yörüngede dönüyor.

Cevlani: Ortada izleri belirgin olan bir plan bulunuyor. Rejimin yapması gereken Halep’i kuşatmak, bunun ardından Amerikan-Rus ittifakı meydana geliyor, daha sonra de Mistura birtakım insani yardımların Suriye’ye sokulacağını ilan etmek üzere ortaya çıkıyor.

Cevlani: Amerikan-Rus ittifakı silahlı gruplarn teslim olması sonucuna götüren salt biçimde askeri ve güvenlik temelli bir ittifaktır.

Cevlani: BM, Halep kuşatmasına gözcülük yapıyor, Rafizi militanların Halep’i kuşatmak için ilerlemeleri sırasında BM kılını kıpırdatmamıştır.

Cevlani: Şam halkının davası ve meselesi, devrim, prensipler ve din meselesidir, belirli bir zaman diliminde ülkeye giren besin maddeleri ve yardımlar değildir.

Cevlani: Şam halkı varil bombaları ile bombalanmaya, kuşatmaya ve evlerinden, yurtlarından edilmeye katlandılar. Tüm bunlar Esed rejimine karşı zillete düşmemek içindi.

Cevlani: Şam halkının BM tarafından ülkeye sokulan gıda maddelerine karşı zilleti kabul etmesi mümkün değildir.

Cevlani: Gerek biz ve gerek diğer gruplar Halep şehrinin kuşatmasının sürmesine izin vermeyeceğiz ve bu uğurda en değerli şeyleri harcayacağız.

Cevlani: Rejim 2 yıldır Halep’i kuşatmak için sürekli bir çaba yürüttü. Biz ise kuşatmayı 4 gün içerisinde en korunaklı noktalardan yardık.

Cevlani: Halep kuşatmasının yarılmasını takip edn 40 gün içinde rejim ve ona destek olan militanlar gerçekten büyük kayıplar verdiler.

Cevlani: BM, Kastillo yolununun insani bir yol olarak korunmasını üstlendi.Bu durum ise rejim ve Rusların Ramuse yolunu askeri olarak korumaları için onlara daha fazla güç vermektedir.

Cevlani: Ruslar, rejimin kalan unsurları ve Rafızi militanların görevi sahada askeri olarak ilerlemektir. Amerikalıların görevi ise Fethu’ş-Şam Cephesi başta olmak üzere Şam sahasındaki etkin güçleri hedef almaktır.

Cevlani: Amerikalılar bu ittifakla Şam halkının geneli önünde kendilerine Rusların ve rejimin safında yer verdiler ve yakında halkın tamamının iradesine çarpacaklar.

Cevlani: Fethu’ş-Şam Cephesi’nin hedef alınmasını kabul etmeme noktasında grupların tutumu, teşekkürü gerektiren şerefli bir tutumdur ve Şam sahasına, devrime ve bu mübarek cihada gösterdikleri bağlılık ve özenden kaynaklanmaktadır.

Cevlani: Amerika, sahada Şam halkının teslim olmasına karşı bir set gibi duran etkin bir güç şeklindeki yapısından dolayı Fethu’ş-Şam Cephesi’ni vurmakta ısrar ediyor. Bu rolü üstlenen herhangi başka bir grup da aynı sonla karşılacaktır.

Cevlani: Ebu Ömer Serakib, Fetih Ordusu komutanlarından biriydi. İdlip ve Eriha’yı özgürleştirme savaşını, Cisr eş-Şuğur ve Ebu Zuhur Askeri Havaalanı savaşlarını yönetti. Son katıldığı ve komutanlık yaptığı operasyonlar ise Halep kuşatmasını yarma operasyonuydu.

Cevlani: Amerika’nın saldırısı, Komutan Ebu Ömer Serakib’in şahsına yönelik değildi. Amerika Halep kuşatmasını yarma operasyonlarını yönlendiren Fetih Ordusu merkezini hedef aldı.

Cevlani: Ebu Ömer Serakib’in hedef alınması, Fetih Ordusu veya Şam’ın Fethi Cephesi’nin gücünü zayıflatmayacaktır. Çünkü gruplarda bulunan askeri kabiliyet, (şahıslara değil) kurumlara dayalı olarak varlığını sürdürmektedir.

Cevlani: Yapılan ilk araştıma ve soruşturmlar, Fetih Ordusu operasyon odasını vuranların Amerika liderliğindeki uluslararası koalisyon olduğunu göstermektedir.

Cevlani: Grupların birleşmesi ve tek çatı altında toplanması, şer’i bir istektir. Fıtrat kaynaklı ve askeri temelli bir istektir ve saha için acil bir zorunluluktur.

Cevlani: Sahanın toplamda sahip olduğu güç, rejimin sahip olduğu güçten kat kat üstündür. Bu güç, gerek kuşatmanın yarılması gerek rejim bölgelerine ilerlemenin sağlanması noktasında tüm askeri problemleri çözebilecek kapasitededir.

Cevlani: Ehli Sünnet bugün Şam’da varlık ve beka savunması aşamasındadır.

Cevlani: Şam’da –Allah göstermesin- Ehli Sünnet’e düşman Rafızi projesi başarılı olursa, bu durum Şam’la sınırlı kalmayarak bölgedeki tüm Ehli Sünnet’e sıçrayacaktır.

Cevlani: Irak’ı Rafizilere teslim eden Amerika’dır. Aynı şeyi bugün Şam’da yapmaya çalışıyor.

Cevlani: Tek çatı altında toplanmakta güdülen amaç, Şam’da Ehli Sünnet’i temsil eden ve onları bir araya getiren birleşik güçlü bir yapının inşasıdır. Böylelikle Şam halkının haklarını dile getirenlerle askeri olarak sahada talepleri yerine getirmeye çalışanlar arasında bir ayrılık, kopukluk bulunmayacaktır.

Cevlani: Grupların kontrolünde bulunan kurtarılmış bölgeler, okuma yazma bilinmemesi, işsizlik ve ekonomik problemler gibi durumlarla karşı karşıyadır. Bahsettiklerimiz, birleşme ve tek çatı altında toplanmamızı gerektiren faktörlerdendir.

Cevlani: Şam’da Ehli Sünnet için ülke dışından saygı gören ve tabiiyet ve görevlendirme ile değil eşit taraf olarak olaylara yaklaşan birleşik bir karakter oluşması gerekmektedir. Bunun, grupların birleşmesi dışında meydana gelmesi söz konusu değildir.

Cevlani: Hala birleşme için yürütülen ileri seviyede tartışmalara sahne olan bir aşamadayız. Herkes, Şam sahasındaki grupların şeriatı koruyan, Şam halkını gözeten ve rejim yıkılana dek devrimi sürdüren sabiteler üzerinde birleşme zorunluluğu olduğu konusunda hemfikirdir.

Cevlani: Hama ve Suriye güneyinde kaydedilen ilerleme rejimin hesabında değildi ve bu gelişme, mevcut siyasi duruma etki edecektir.

tum gelen çevirileri topladım kardeşler..
Video cevirisi de yakında ınseallah yayınlanacaktır.