"Evvelki Müslümanlar İslam'ı nasıl anlamışlardı ? Ve biz onu ne şekilde anlamalıyız ?
Şüphesiz onların İslam'ı anlayışları bizim anlayışımız gibi değildi. Çünkü bugünkü anlayışımıza göre İslam, pratik hayatımızın dışında yerine getirmek mecburiyetinde olduğumuz birtakım ibadetler dizisinden ibarettir. Böyle olunca, insan ibadet sırasında tam bir içtenlikle Allah'a yönelebilir; sonra da, hayatın gereklerinden herhangi birini yerine getirmek üzere, yüzünü başka bir yöne çevirebilir."
"Evvelki Müslümanların hayatlarına, düşünce ve duygularına hep bu manalar hakim olmuştur. Halbuki onlar, bizim yaptığımız gibi, ne işin felsefesine girmişler, ne de ciltler dolusu kitaba ihtiyaç duymuşlardı.
Müslümanlar açıkça anlamışlardı ki, uygulama alanına konulmayan, kalplerde gizli kalmış iyi niyetler insanı Müslüman edemez."
(Muhammed Kutub, Biz Müslüman mıyız ?, s. 7, 9)
Şüphesiz onların İslam'ı anlayışları bizim anlayışımız gibi değildi. Çünkü bugünkü anlayışımıza göre İslam, pratik hayatımızın dışında yerine getirmek mecburiyetinde olduğumuz birtakım ibadetler dizisinden ibarettir. Böyle olunca, insan ibadet sırasında tam bir içtenlikle Allah'a yönelebilir; sonra da, hayatın gereklerinden herhangi birini yerine getirmek üzere, yüzünü başka bir yöne çevirebilir."
"Evvelki Müslümanların hayatlarına, düşünce ve duygularına hep bu manalar hakim olmuştur. Halbuki onlar, bizim yaptığımız gibi, ne işin felsefesine girmişler, ne de ciltler dolusu kitaba ihtiyaç duymuşlardı.
Müslümanlar açıkça anlamışlardı ki, uygulama alanına konulmayan, kalplerde gizli kalmış iyi niyetler insanı Müslüman edemez."
(Muhammed Kutub, Biz Müslüman mıyız ?, s. 7, 9)