Müslümanlar Aynı Safta Zalime Karşı Olmalıdır

Müslümanlar birbirlerinin dostu olmalıdırlar. Zalimin yanında değil tam karşısında durmalıdır. Zalimle ayni safta durmak ondan farksız olmaktir. Müslüman dinin gerektirdiği gibi zalime karşı ve onu hak yoluna davet etmelidir. Tebliğe karşı çıkanlarla da savasilmalidir.
Zamanin fitnesi karşısinda müslümanlari birbirine düşüren Murtedler, çıkardığı fitne ateşini Körükleyip bir köşeden zevkle izlemektedirler.
Bilim, teknoloji çağında olmamiza rağmen insanlarin düşüncesizce hareket etmesi, din düşmanlarinin ekmeğine yağ sürmektedir.
Bugün ölen bir kafir için tüm zalimlerin birleşip Ortadoğuyu ateşe vermesi en büyük terör iken, müslümanlara terörist damgası vurup katliamlar yapmaktadırlar.
Bizler birbirimizin hatlarıyla ugrasmak yerine kafirlerin tuzaklarini bozmak için birleşip birbirimize destek olsaydık şimdi hergün müslümanlarin katledildigi haberlerini almazdik.
Müslüman kardeşlerimizin ölümüne seyirci kalmak yerine müslümalar ayrılık düşüncesinden vazgeçip beraberlik çağrıları yapmalıdırlar.
Açıkça dine düşman olanlar kinlerini kusarlarken, müslümanlardan yeterince ses çıkmaması içimizdeki münafıklardan kaynaklanmaktadir.
Müslümanlar uyanık olmalıdırlar ve küfre karşı imanini guclendirmelidirler. Güçlü olmayan iman esen rüzgârla savrulacaktir. İman sağlam bir kaledir. Bu kale rüzgara da, Kasırgalara karşı da dayanakli olmalıdır. Kur'an, sünnet cizgisinden ayrilmamali ve imani canli tutmak için sürekli bir davetçi konumunda olmalıdır.
Mümin müminin aynasıdır. Bir müslümanla konuştuğunuzda ondan huzur almalısınız. Eğer kalbinize o huzur yansıtılmiyorsa bu iman eksikligindendir.
Sahabe imanina sahip olmak için sahabe yi örnek almalı ve sahabe nesli gibi yaşamaya özen gösterilmelidir.
Biz insanların ortak noktası ve gayesi birlik ve beraberlik olmalıdır.

ceylan demirkol.' Alıntı:

Müslümanlar birbirlerinin dostu olmalıdırlar. Zalimin yanında değil tam karşısında durmalıdır. Zalimle ayni safta durmak ondan farksız olmaktir. Müslüman dinin gerektirdiği gibi zalime karşı ve onu hak yoluna davet etmelidir. Tebliğe karşı çıkanlarla da savasilmalidir.
Zamanin fitnesi karşısinda müslümanlari birbirine düşüren Murtedler, çıkardığı fitne ateşini Körükleyip bir köşeden zevkle izlemektedirler.
Bilim, teknoloji çağında olmamiza rağmen insanlarin düşüncesizce hareket etmesi, din düşmanlarinin ekmeğine yağ sürmektedir.
Bugün ölen bir kafir için tüm zalimlerin birleşip Ortadoğuyu ateşe vermesi en büyük terör iken, müslümanlara terörist damgası vurup katliamlar yapmaktadırlar.
Bizler birbirimizin hatlarıyla ugrasmak yerine kafirlerin tuzaklarini bozmak için birleşip birbirimize destek olsaydık şimdi hergün müslümanlarin katledildigi haberlerini almazdik.
Müslüman kardeşlerimizin ölümüne seyirci kalmak yerine müslümalar ayrılık düşüncesinden vazgeçip beraberlik çağrıları yapmalıdırlar.
Açıkça dine düşman olanlar kinlerini kusarlarken, müslümanlardan yeterince ses çıkmaması içimizdeki münafıklardan kaynaklanmaktadir.
Müslümanlar uyanık olmalıdırlar ve küfre karşı imanini guclendirmelidirler. Güçlü olmayan iman esen rüzgârla savrulacaktir. İman sağlam bir kaledir. Bu kale rüzgara da, Kasırgalara karşı da dayanakli olmalıdır. Kur'an, sünnet cizgisinden ayrilmamali ve imani canli tutmak için sürekli bir davetçi konumunda olmalıdır.
Mümin müminin aynasıdır. Bir müslümanla konuştuğunuzda ondan huzur almalısınız. Eğer kalbinize o huzur yansıtılmiyorsa bu iman eksikligindendir.
Sahabe imanina sahip olmak için sahabe yi örnek almalı ve sahabe nesli gibi yaşamaya özen gösterilmelidir.
Biz insanların ortak noktası ve gayesi birlik ve beraberlik olmalıdır.

Genişletmek için tıkla ...

Ben şahsen buradaki insanlarla konuştuğum zaman içime huzur geliyor, o huzuru hissediyor ve yalnız olmadığımı anlıyorum. Dünyanın birçok farklı yerinde görmediğim fakat aynı dini paylaştığım aynı dava için yaşayan Kişilerin olduğunu bilmem bana manevi bir güç veriyor..

Yer zaman mekan farklı olsada aynı dinin davasina sahip çıkanlar birlik tir.
Müslümanlar kardeştir.
Müslümanlar bir vücudun azalari gibidirler.

Rabbim mümince hayat sürmeyi nasip etsin.

Geçmişte de dünya zulme şahit olmuştu. Fakat o zaman bu, zulüm olarak adlandırılırdı. Şimd ise zulüm, güçlünün hakkı olan geçerlibir felsefe oldu.

Eğer güçlü, zayıfı öldürür veya mağlup eder de yerini alırsa tamamen haklıdır.

İnsanoğlu savaşa ve çatışmaya her zaman müptelâ olmuştur. Fakat önceleri bu tabiatta bir yara olarak kabul ediliyordu. Şimdi ise tabiat düzeninin kaçınılmaz bir sonucu haline gelmiştir.

Eğer hedefiniz sadece küçük veya büyük bir bölgede idareye hâkim olan elleri veya mekanizmayı değiştirmek değil de, insan hayatını şu anda tanzim eden sistemin kendisini bütün köklerinden tamamen koparmak ise, o zaman, bilmelisiniz ki bu gayenize ulaşabilmeniz için nihai ve kesin mücadelemiz onların Hintli taraftarlarına karşı değil, Batı liderlerine karşı olmalıdır.

Seyyid EBU'L Â'LÂ MEVDUDİ / Gelin Müslüman Olalım isimli eserinden.

Yani asıl olan ağacın dallarını (bâtılı kafirlerin başımıza atadığı kişilerle) kesmek değil, ağacı kökünden yolmaktır İnşeallah. Aksi taktirde ağacın kestiğimiz dalı uzayacak yeniden başımıza bela olacak, verdiğimiz emekler -tamamı olmasada, çoğu %99'u- heba olacaktır. Birolmalıyız, diri olmalıyız İnşeallah. Allah bazşımızda ki -Emirleri- ıslah etsin. Bizleride tek sancak altında toplasın İnşeallah.

İsrâ Suresi Meali

80. Ve şöyle niyaz et: Rabbim! Gireceğim yere dürüstlükle girmemi sağla; çıkacağım yerden de dürüstlükle çıkmamı sağla. Bana tarafından, hakkıyla yardım edici bir kuvvet ver.

81. Yine de ki: Hak geldi; bâtıl yıkılıp gitti. Zaten bâtıl yıkılmaya mahkumdur.

82. Biz, Kur’an’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, müminler için şifa ve rahmettir; zalimlerin ise yalnızca ziyanını artırır.

83. İnsana nimet verdiğimiz zaman (bizden) yüz çevirip yan çizer; ona bir de zarar ziyan dokunacak olsa iyice karamsarlığa düşer.

84. De ki: Herkes, kendi mizaç ve meşrebine göre iş yapar. Bu durumda kimin doğru bir yol tuttuğunu Rabbiniz en iyi bilendir.