Çevrimdışı
Ölüyorlar ama öldürmüyorlar Mustafa İslamoğlu'ndan İhvan'ın Direnişine Büyük Övgü: 16 Temmuz 2013 Salı 13:40
İhvan-ı Müslimin'in büyük bir emek büyük bir gayret olduğunu dile getiren Mustafa İslamoğlu, "Bugün İhvan'ın yaptığı tamda o, gerçekten de tebrikler. İhvan'a yakışır bir yiğitçe direniş. Hem de silahsız. Ölüyorlar ama öldürmüyorlar." dedi.
Akabe Vakfı'nın İstanbul Florya Sosyal Tesisleri'nde gerçekleşen iftar yemeğinde konuşan Mustafa İslamoğlu hoca, İslam dünyasının her Ramazan'da yaşadığı imtihanlara dikkat çekti.
"Geçen sene Suriye ile sınandık, evvelki sene Somali ile sınandık, ondan önceki sene Sudan ile, ondan önceki sene Pakistan depremiyle sınandık. Bu sene de Mısır'la sınanıyoruz." diyen İslamoğlu hoca, bütün bunların sosyal, insanî ve imanî sorumluluklarımız olduğuna dikkat çekti.
"İHVAN, MÜTHİŞ BİR EMEK"
İslamoğlu hoca sözlerine şöyle devam etti: "Evet, Mısır'a ilişkin de bir sorumluluğumuz var. Şuna bakın, 80 küsür sene İhvan'ın emeği var, hem de müthiş bir emek. Bu vesileyle merhum üstadımız Hasan el-Benna'yı rahmetle analım. Merhum şehidimiz Seyyid Kutub'u rahmetle analım. Abdulkadir Udeh şehidimizi rahmetle analım. Ve daha adı sanı bilinmeyen binlerce, hiç abartı yapmıyorum binlerce İhvan şehidimizi rahmetle analım. Büyük bir emek, büyük bir gayret. Tam işte oldu, nihayet geldi derken, meğer gelmemiş. Fecr-i kazib imiş. Ama fecr-i kazib de fecr-i sadığın habercisidir. Meğer imtihanımız bitmemiş daha."
2010 yılında Yardımeli Derneği ile Gazze'ye yardım götürdükleri zaman Kahire'de İhvan'ın Genel Merkezi'ni ziyaret ettiklerini hatırlatan İslamoğlu hoca, "Şimdiki mürşid-i amm, o zaman mürşid-i amm vekiliydi. Şimdiki mürşid-i amm ile birkaç saat başbaşa görüştük. Hatta geçen hutbemde dile getirdiğim bir iki eleştirimi, serzenişimi kendisine de izah ettim orada. Kimisine kısmen hak verdiler, kimisini not aldılar, kimisine sustular. Ama onlara o gün söyleseydim 3 yıl sonra siz iktidara geleceksiniz. Vallahi bir tanesi de bunu hayra yormazdı. Olamaz derlerdi. Ve elhamdülillah oldu. Fakat oldu da ne oldu. Bir yumruk geldi Mısır Müslümanlarının iradesini darmadağın etti. İrademizi yumrukluyorlar farkında mısınız? İrademizi deviriyorlar. Mursi'yi devirmediler irademizi devirdiler." dedi.
"ÖLÜYORLAR AMA ÖLDÜRMÜYORLAR"
İslamoğlu hoca, bu saldırılara karşı yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı: "İrademiz öyle güçlü olmalı ki, yumrukla devrilemeyecek, darbe ile devrilemeyecek. İradenizi güçlü koyacaksınız. Koyduğunuz iradenize de sahip çıkacaksınız. Bugün İhvan'ın yaptığı o, gerçekten de tebrikler. İhvan'a yakışır bir yiğitçe direniş. Hem de silahsız. Ölüyorlar ama öldürmüyorlar. Benim sevdiğim de bu işte, tasvip ettiğim de bu. Helal olsun. Rabbim destekçileri olsun. Yar ve yardımcıları olsun inşallah."
‘KANAATLERİNİZDEN DE HESABA ÇEKİLECEKSİNİZ'
İslamoğlu hoca, Mısır olayları çerçevesinde kendisini çok üzen bir olayı da dile getirdi: "Bir internet sitesi çıkmış, benim hutbemden ‘İhvan'ı topa tuttu' manşeti çıkarmış. Tabi okuyanlar diyor ki, ‘okuyoruz da topu bir türlü bulamıyoruz altında'. Yazı bitiyor, top yok. Ben ihvanı topa tutmadım, tutmam da. İhvan benim çünkü. Ama siz beni topa tutuyorsunuz. Ama ben sizi Allah'a havale ediyorum. Ne övgünüzün, ne de yerginizin altı boş olmasın. Hiç kimse sizi bir manşetle tongaya düşüremesin. Hiç kimse hakkında manşetlerle kanaat oluşturmayın, başlıklarla kanaat oluşturmayın. Çünkü kanaatlerinizden de hesaba çekileceksiniz."
Akabe Vakfı'nın İstanbul Florya Sosyal Tesisleri'nde gerçekleşen iftar yemeğinde konuşan Mustafa İslamoğlu hoca, İslam dünyasının her Ramazan'da yaşadığı imtihanlara dikkat çekti.
"Geçen sene Suriye ile sınandık, evvelki sene Somali ile sınandık, ondan önceki sene Sudan ile, ondan önceki sene Pakistan depremiyle sınandık. Bu sene de Mısır'la sınanıyoruz." diyen İslamoğlu hoca, bütün bunların sosyal, insanî ve imanî sorumluluklarımız olduğuna dikkat çekti.
"İHVAN, MÜTHİŞ BİR EMEK"
İslamoğlu hoca sözlerine şöyle devam etti: "Evet, Mısır'a ilişkin de bir sorumluluğumuz var. Şuna bakın, 80 küsür sene İhvan'ın emeği var, hem de müthiş bir emek. Bu vesileyle merhum üstadımız Hasan el-Benna'yı rahmetle analım. Merhum şehidimiz Seyyid Kutub'u rahmetle analım. Abdulkadir Udeh şehidimizi rahmetle analım. Ve daha adı sanı bilinmeyen binlerce, hiç abartı yapmıyorum binlerce İhvan şehidimizi rahmetle analım. Büyük bir emek, büyük bir gayret. Tam işte oldu, nihayet geldi derken, meğer gelmemiş. Fecr-i kazib imiş. Ama fecr-i kazib de fecr-i sadığın habercisidir. Meğer imtihanımız bitmemiş daha."
2010 yılında Yardımeli Derneği ile Gazze'ye yardım götürdükleri zaman Kahire'de İhvan'ın Genel Merkezi'ni ziyaret ettiklerini hatırlatan İslamoğlu hoca, "Şimdiki mürşid-i amm, o zaman mürşid-i amm vekiliydi. Şimdiki mürşid-i amm ile birkaç saat başbaşa görüştük. Hatta geçen hutbemde dile getirdiğim bir iki eleştirimi, serzenişimi kendisine de izah ettim orada. Kimisine kısmen hak verdiler, kimisini not aldılar, kimisine sustular. Ama onlara o gün söyleseydim 3 yıl sonra siz iktidara geleceksiniz. Vallahi bir tanesi de bunu hayra yormazdı. Olamaz derlerdi. Ve elhamdülillah oldu. Fakat oldu da ne oldu. Bir yumruk geldi Mısır Müslümanlarının iradesini darmadağın etti. İrademizi yumrukluyorlar farkında mısınız? İrademizi deviriyorlar. Mursi'yi devirmediler irademizi devirdiler." dedi.
"ÖLÜYORLAR AMA ÖLDÜRMÜYORLAR"
İslamoğlu hoca, bu saldırılara karşı yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı: "İrademiz öyle güçlü olmalı ki, yumrukla devrilemeyecek, darbe ile devrilemeyecek. İradenizi güçlü koyacaksınız. Koyduğunuz iradenize de sahip çıkacaksınız. Bugün İhvan'ın yaptığı o, gerçekten de tebrikler. İhvan'a yakışır bir yiğitçe direniş. Hem de silahsız. Ölüyorlar ama öldürmüyorlar. Benim sevdiğim de bu işte, tasvip ettiğim de bu. Helal olsun. Rabbim destekçileri olsun. Yar ve yardımcıları olsun inşallah."
‘KANAATLERİNİZDEN DE HESABA ÇEKİLECEKSİNİZ'
İslamoğlu hoca, Mısır olayları çerçevesinde kendisini çok üzen bir olayı da dile getirdi: "Bir internet sitesi çıkmış, benim hutbemden ‘İhvan'ı topa tuttu' manşeti çıkarmış. Tabi okuyanlar diyor ki, ‘okuyoruz da topu bir türlü bulamıyoruz altında'. Yazı bitiyor, top yok. Ben ihvanı topa tutmadım, tutmam da. İhvan benim çünkü. Ama siz beni topa tutuyorsunuz. Ama ben sizi Allah'a havale ediyorum. Ne övgünüzün, ne de yerginizin altı boş olmasın. Hiç kimse sizi bir manşetle tongaya düşüremesin. Hiç kimse hakkında manşetlerle kanaat oluşturmayın, başlıklarla kanaat oluşturmayın. Çünkü kanaatlerinizden de hesaba çekileceksiniz."
