A
Çevrimdışı
Basına ve Kamuoyuna;
Son günlerde başörtüsü sorunu üzerine tartışmalar yapılırken, derneğimize yönelik bazı haksız ve mesnetsiz ithamlarda bulunulmuştur. Bu vesile ile bazı kesimler, camiamıza insafsızca saldırmakta ve haksız ithamlarda bulunmaktadır. İslami hak ve hürriyetler için, bedel ödemiş olan camiamıza karşı, yapılan bu çirkin iftirada bulunanları ve alet olanları kahhar olan Allah’a havale ediyoruz.
Başörtüsü sorununu çözme becerisi gösteremeyenler, kendi beceriksizliklerini örtbas etmek için, hak arama mücadelesi veren aileleri ve mağdurlara sahip çıkan derneğimizi provokatörlükle suçlamışlardır. Asıl provokatör, kimi kızlarımızın yıllardan beridir ilköğretime gitmelerine rağmen konuyu şu andaymış gibi gösterenler ve manşetlere taşıyanlardır. Nitekim bu kesimler derneğimizin yapmış olduğu ilk Kutlu Doğum etkinliklerini de provokasyon olarak nitelemişlerdir. Bu gün ise Kutlu Doğum etkinliklerini sahiplenmeye çabalamaktadırlar.
İslam’a ve İslami yaşama düşman olanların tesettüre karşı çıkışlarını bir yere kadar anlayabiliyoruz. Nihayetinde gayri İslami yaşam tarzlarını, bozuk ahlaki anlayışlarını topluma dayatmak ve halkı inancından uzaklaştırmak istiyorlar. Bizleri üzen, İslam’a ve Kuran’a iman ettiklerini iddia edenlerin tavrı ve yaklaşımları ve bu kesimlerle aynı safta yer alıp Müslümanlara saldırmalarıdır. Fitne ve fesad peşinde koşan, kendilerini merkez kabul edip, düşüncelerini ve projelerini mutlak doğru kabul eden, bazı yayın kuruluşları da bu iddiaları manşetlerine taşımışlardır. İslam’a ve tesettüre düşman olan bazı kesimlerle işbirliği içinde hareket ederek, Müslüman ailelerin ve halkın kafasını karıştırmak, başörtüleriyle okullara gitmekten vazgeçirmek için mahalle baskısı uygulamışlardır. Uygulamaya da devam etmektedirler. Çıkardıkları kuru gürültü ve yaygaralarla başörtülü kızlarımızı ve ailelerini korkutmaya ve yıldırmaya çalışmaktadırlar.
İlköğretimde eğitim zorunludur, hiç kimse kılık kıyafet nedeniyle başörtülü çocukları okullara almamazlık yapamaz. Çocukları okullara almayanlar, sınıftan çıkaranlar, ikna odalarına alanlar, ailelerini tehdit edenler suç işliyorlar. Bölgede binlerce kız çocuğu okula gitmiyor, gidemiyor. Okula gitmeme sebepleri arasında başörtüsü sorunu birinci nedendir. “Haydi, kızlar okula” kampanyası yapanlar, eğer samimi iseler başörtüsü engellinin kaldırılması için çaba göstermeli ve “haydi başörtülü kızlar siz de örtünüzle birlikte okula” demelidirler. Başörtüsü Allahın emridir. Ergenliğe giren her kız çocuğu Kuran’ın örtü emrine muhataptır. Okula giden ve gitmeyen diye bir ayırımı yoktur. Başörtüsünün, tesettürün toplumsal hayatın her yerinde serbest olması gerektiğine inanıyoruz. Evde, sokakta, çarşıda, pazarda, okulda, işte tesettüre riayet edilmesi İslam’ın emridir. Namaz gibi oruç gibi bir farzdır. Başını örtmeyene kimsenin karıştığı yok. İtirazımız kızlarımızın başını zorla açtırmak isteyenleredir. Başörtüleriyle okumak isteyen kızlarımıza elbette sahip çıkacağız ve bu haklarını savunacağız.
Bugüne kadar haksızlığa uğrayan hiçbir Müslüman’ın sorununa eğilmeyenler, statükonun savunuculuğunu yaparak, hak ihlallerinin devam etmesine seyirci kalanlar, başlarını örtükleri için, kızlarımıza ve ailelerine aslan kesilmektedirler. Bu olay ile gerçek kişilikleri ortaya çıkan, milli şef dönemi özlemcisi, eşcinsel dostu, komünist bozması, faşist zihniyetliler, kızlarımızı ailelerinden almakla tehdit etmeye cüret etmektedir. Aklı başında hiç kimse böyle bir işe kalkışmaz/kalkışamaz. Çocuklarımız bizimdir, hiçbir güç onları bizden alamaz. Hukukçu kimliğine bakmadan, hak ve özgürlükleri mütedeyyin insanlara çok gören, Müslümanların başına püsküllü bela olan, yasakçı zihniyete sahip olan böyle birisinin işgal ettiği makamdan hemen istifa etmesi gerekiyor. Bu zihniyetteki kişi kişiler derhal partiden ihraç edilmelidirler.
Son günlerde başörtüsü sorunu üzerine tartışmalar yapılırken, derneğimize yönelik bazı haksız ve mesnetsiz ithamlarda bulunulmuştur. Bu vesile ile bazı kesimler, camiamıza insafsızca saldırmakta ve haksız ithamlarda bulunmaktadır. İslami hak ve hürriyetler için, bedel ödemiş olan camiamıza karşı, yapılan bu çirkin iftirada bulunanları ve alet olanları kahhar olan Allah’a havale ediyoruz.
Başörtüsü sorununu çözme becerisi gösteremeyenler, kendi beceriksizliklerini örtbas etmek için, hak arama mücadelesi veren aileleri ve mağdurlara sahip çıkan derneğimizi provokatörlükle suçlamışlardır. Asıl provokatör, kimi kızlarımızın yıllardan beridir ilköğretime gitmelerine rağmen konuyu şu andaymış gibi gösterenler ve manşetlere taşıyanlardır. Nitekim bu kesimler derneğimizin yapmış olduğu ilk Kutlu Doğum etkinliklerini de provokasyon olarak nitelemişlerdir. Bu gün ise Kutlu Doğum etkinliklerini sahiplenmeye çabalamaktadırlar.
İslam’a ve İslami yaşama düşman olanların tesettüre karşı çıkışlarını bir yere kadar anlayabiliyoruz. Nihayetinde gayri İslami yaşam tarzlarını, bozuk ahlaki anlayışlarını topluma dayatmak ve halkı inancından uzaklaştırmak istiyorlar. Bizleri üzen, İslam’a ve Kuran’a iman ettiklerini iddia edenlerin tavrı ve yaklaşımları ve bu kesimlerle aynı safta yer alıp Müslümanlara saldırmalarıdır. Fitne ve fesad peşinde koşan, kendilerini merkez kabul edip, düşüncelerini ve projelerini mutlak doğru kabul eden, bazı yayın kuruluşları da bu iddiaları manşetlerine taşımışlardır. İslam’a ve tesettüre düşman olan bazı kesimlerle işbirliği içinde hareket ederek, Müslüman ailelerin ve halkın kafasını karıştırmak, başörtüleriyle okullara gitmekten vazgeçirmek için mahalle baskısı uygulamışlardır. Uygulamaya da devam etmektedirler. Çıkardıkları kuru gürültü ve yaygaralarla başörtülü kızlarımızı ve ailelerini korkutmaya ve yıldırmaya çalışmaktadırlar.
İlköğretimde eğitim zorunludur, hiç kimse kılık kıyafet nedeniyle başörtülü çocukları okullara almamazlık yapamaz. Çocukları okullara almayanlar, sınıftan çıkaranlar, ikna odalarına alanlar, ailelerini tehdit edenler suç işliyorlar. Bölgede binlerce kız çocuğu okula gitmiyor, gidemiyor. Okula gitmeme sebepleri arasında başörtüsü sorunu birinci nedendir. “Haydi, kızlar okula” kampanyası yapanlar, eğer samimi iseler başörtüsü engellinin kaldırılması için çaba göstermeli ve “haydi başörtülü kızlar siz de örtünüzle birlikte okula” demelidirler. Başörtüsü Allahın emridir. Ergenliğe giren her kız çocuğu Kuran’ın örtü emrine muhataptır. Okula giden ve gitmeyen diye bir ayırımı yoktur. Başörtüsünün, tesettürün toplumsal hayatın her yerinde serbest olması gerektiğine inanıyoruz. Evde, sokakta, çarşıda, pazarda, okulda, işte tesettüre riayet edilmesi İslam’ın emridir. Namaz gibi oruç gibi bir farzdır. Başını örtmeyene kimsenin karıştığı yok. İtirazımız kızlarımızın başını zorla açtırmak isteyenleredir. Başörtüleriyle okumak isteyen kızlarımıza elbette sahip çıkacağız ve bu haklarını savunacağız.
Bugüne kadar haksızlığa uğrayan hiçbir Müslüman’ın sorununa eğilmeyenler, statükonun savunuculuğunu yaparak, hak ihlallerinin devam etmesine seyirci kalanlar, başlarını örtükleri için, kızlarımıza ve ailelerine aslan kesilmektedirler. Bu olay ile gerçek kişilikleri ortaya çıkan, milli şef dönemi özlemcisi, eşcinsel dostu, komünist bozması, faşist zihniyetliler, kızlarımızı ailelerinden almakla tehdit etmeye cüret etmektedir. Aklı başında hiç kimse böyle bir işe kalkışmaz/kalkışamaz. Çocuklarımız bizimdir, hiçbir güç onları bizden alamaz. Hukukçu kimliğine bakmadan, hak ve özgürlükleri mütedeyyin insanlara çok gören, Müslümanların başına püsküllü bela olan, yasakçı zihniyete sahip olan böyle birisinin işgal ettiği makamdan hemen istifa etmesi gerekiyor. Bu zihniyetteki kişi kişiler derhal partiden ihraç edilmelidirler.