Aleykum selam ;
Kur'an'la sâbit olan "İsrâ" ve "İnşikâk-ı Kamer" gibi hissî ve kevnî mucizeleri inkâr, küfrü gerektirir.
Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Hiç bir peygamber yoktur ki, Ona insanların imanına sebeb olan mucizeler verilmiş olmasın. Bana verilen mucize ise, ancak bana vahyolunan bir vahiydir. Onun için kıyamet gününde ummeti en fazla olan peygamber ben olacağımı ümit ediyorum."
(Buharî, Fezâilû'l-Kur'ân, 1; Muslim, İman, 239)
İtikatta Maturidi olan Nureddin es- Sabunî ; "Rasulullah (s.a.v.) tarafından gerçekleşen mûcizelerin çoğu ahâd yolla sabit olmuştur. Fakat bunların hepsi muşterek bir manada ittifak ederler ki, o da Allah Rasulu (s.a.v.)'ın elinde tabiat kanunlarını bozan mucizelerin gerçekleşmiş olmasıdır. İşte bu anlamda mucize mutevatir hükmünü alır ve kesin bilgi ifade eder." (Nureddin es Sabunî, el-Bidaye fî Usuliddin, sf: 52)
İtikatta Eş'ari olub kelâm âlimi olan Sa’duddin Taftazanî; Allah Rasulu (s.a.v.)'e ait mûcizelerin yekûnunun ifade ettiği mânanın tevatur derecesine ulaştığını belirtir. (Sa’duddin Taftazanî, Şerhu’l-Akaid, sf: 167)