Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Namazda ve Secdede Gözleri Kapamanın Hükmü Nedir?

M Çevrimdışı

MehmetEmre

Üye
İslam-TR Üyesi
Selamın Aleyküm.ilk başta böyle bir forumu hizmette tuttuğunuz için Allah razı olsun demek istiyorum.

Sorum Secdedeyken gözleri kapatmak yahudilerin adediymiş.Benimde bazen gözlerimi kapattığım oluyor.Bunda herhangi bir yasaklama varmı?
Allahın rahmeti üzerinize olsun.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Aleykum selam we rahmetullah ;

Gözleri kapamayı bâzısı câiz görmüş, bazısı mekruh saymıştır. Bu konuda kâti bir nas yoktur, âlimler ise duruma göre ihtilaf etmiştir.

Mekruh olduğu hakkında rivayet edilen hadîs sahih değildir. Fakat yine bâzı âlimler de ihtiyaç dışında gözleri yummanın mekruh olduğu hakkında ittifak etmişlerdir.
Allâme Hasan b. Ammâr eş-Şurunbulâlî eserinde 'yarar (ihtiyaç) olmadığı halde gözleri yummak, mekruh olup bazen de yummak bakmaktan daha iyi olabilir'
(Meraki el felah, C. 1, Sf: 343) demiştir.
el Kasani ise mekruh olduğunu söylemiştir. Çünkü bu konuda, sünnet olan gözleri secde yerine dikme hükmüne aykırı davranmış olur. Ayrıca ibadette tüm uzuvların bir katılımı olması gerekir. Aynı şekilde gözlerin de ibadete katılımı olmalıdır.
(Ebû Bekr Alaeddin Ebû Bekr b. Mesud b. Ahmed el-Hanefi el-Kasani, Bedâiʿus-Sanâiʿ fî Tertîbi'ş-Şerâi, C. 1, Sf: 503)

İbnu’l-Kayyim (rahimehullah) şöyle buyurmuştur: "Namaz esnasında gözleri kapatmak Peygamberin (sallallahu aleyhi ve sellem) adeti olan bir davranış değildi."
"Bu konuda doğru olan şöyle demektir: şayet insan gözlerini açmakla daha huşu içinde namaz kılıyorsa bu daha evla olur. Şayet namazdan onu meşgul eden nesnelerin olmasından dolayı gözlerini yumması daha huşuya neden oluyorsa o zaman gözleri yummak mekruh olmaz; bilakis mustehab olabilir. Çünkü bu durum, şeriatın amaçlarına daha yakın olmaktadır."
(İbn Kayyim el Cevziyye, Zadul Mead, C. 1, Sf: 283)


İmam El İz bin Abdusselam, fetvalarında 'ihtiyaç olduğu durumda göz yummanın câiz olduğunu söylemiştir. Misal şayet göz yummak namaz kılanın daha huşûlu olmasını sağlıyorsa câizdir' demiştir.

Namazda gözleri yummak tenzihen mekruh olmakla birlikte, namazda bakılması câiz olmayan bir şey görmemek için veya dikkati dağıtacak bir şey gözüne ilişirse yahud görülen şeylerden ilgisini kesmek düşüncesiyle namazın mânevî hazzı olan huşûu temin maksadıyla göz (hafifçe kısılabilir) yumulabilir.

Namazda göğe / semâya bakmak :

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Ebû Kuteybe rivayet ettiler. Dediler ki: Bize Ebû Muâviye, A'meş'den, o da Museyye'den, o da Temim b. Tarefe'den , o da Câbir b. Semura'dan naklen rivayet etti. Câbir (r.anh) şöyle demiş: Rasûllullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Namazda gözlerini semâya diken bîr takım kimseler yâ bundan vaz geçerler yahud gözleri kendilerine dönmez.» buyurdular.
(Buhârî, Ezan, Bâb: 92; Muslim, Salât, Bâb: 26 - 117 Hadis no: 428; Ebû Davud, Salat: 165 -167; Nesai, Sehv, Bab 9, Hadis no : 1180 - 1181; Ahmed bin Hanbel, Musned: 15098)

Muslim'in rivayet ettiği şu hadis-i şerifte ise duâ ederken semâya bakmaktan nehyedilmektedir. Hüküm ve hâdise her iki rivayette de bir olduğu için mutlak olan birinci rivayet, mukayyed bulunan ikinci rivayete hamledilmiştir. Mamafih buna hacet de yoktur. Çünkü mânâ yine aynıdır. Duanın kıblesi semâ olduğu halde duâ esnasında semâya bakmak memnu olunca namaz esnasında bakmak evleviyetle memnu' olur.
Esasen bu rivayetlerden ne murad edildiği ulemâ arasında ihtilaflıdır. Bazılarına göre vâid yani tehdit kasdedilmiştir. Bu takdirde gözleri semâya dikmek haramdır. Zahiri'lerden İbn Hazm daha ileri giderek namazın bozulacağını söylemiştir.
Diğer bazıları: "Hadisin manası, namaz kılanların üzerine inen meleklerin indirdikleri nurdan gözleri kör olacağından korkulur demektir" muteleasında bulunmuşlardır. Ayrıca gözler kıbleden çevrildiği ve namaz kılan bir kimsenin hâlinden uzaklaşıldığı için yasaklanmış olduğu da düşünülebilir.

İbn Ebî Şeybe'nin Hişâm'dan tahrîc ettiği bir hadise göre ashab-ı kiram vaktiyle namazda sağa-sola bakınırlarmış. "Namazda huşu” sahibi olan mûminler muhakkak felaha erdi" (Mûminun 1-2) âyet-i kerimesi inince artık önlerine bakmağa başlamışlar, gözleri secde yerinden öteye geçmez olmuş.

Bazılarına göre ibret için gözleri semâya kaldırmakta bir sakınca yoktur. Fakat İbn Battal namazda semâya bakmanın mekruh olduğunda ulemânın ittifak ettiklerini söylemiştir.
Namaz haricindeki dualarda ise, ekser-i ulemâya göre semâya bakmak caizdir. Çünkü duanın kıblesi semâ olduğunu bildiren hadisler vardır.
Taberî semâya bakmayı kerih görmüştür.
Kâdi Şureyh dua ederken gözlerini semâya diken bir zata: "Ellerini yum, gözlerini de indir. Çünkü sen ona eremez ve onu göremezsin!" demiştir.

Namazda etrafa / sağa - sola bakmak :

Ebu Zer (r.anh), Rasûlullah (s.a.v)’in şöyle buyurduğunu rivâyet etmektedir:
Kul, namazında sağa sola dönmediği sürece; Allah kuluna yönelir. Kul namazında sağa sola dönerek yüzünü kıbleden ayırır ayırmaz, Allah’ta o kuldan yüz çevirir.
(Nesai, Sehv, Bab 9, Hadis no : 1182; Ebu Davud, Namaz, Bab 160, Hadis no: 909; Ahmed bin Hanbel, Musned: 20531)

Aişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)’e namazda sağa sola dönmekten sordum şöyle buyurdular:
Bu şeytanın namazın sevabını eksitlmek için kapıp kaçtığı hareketlerdir.”
(Nesai, Sehv, Bab 9, Hadis no : 1183 - 1184; Ebu Davud, Salat, 165; Buhari, Sıfatu's Salât, 11)


Rûkuda nereye bakılacağı :

Rukuda bakılacak yer hakkında bir hadis-i şerife ben olduğuna şimdiye kadar ulaşamadım. Fakat kaynaklarda bu konu hakkında “Ruku halinde ise ayakların ucuna veya secde edilen yere bakılabileceği” uygun görülmüştür.”
(Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 1/253.)

Rukuda yapılan en büyük hatalardan biri ise rukudan doğruluş esnasında olmaktadır. Çünkü pek çok kişi bu esnada gökyüzüne (havaya doğru) bakmakta olduğunu görmüşümdür. Bu konuda bir hadisi şerifte : Câbir (r.anh) şöyle demiş: Rasûllullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Namazda gözlerini semâya diken bîr takım kimseler yâ bundan vaz geçerler yahud gözleri kendilerine dönmez.» buyurdular.
(Muslim, Namaz, Bab 26, Hadis no : 117 (428);Ebû Davud, Salat: 165 -167; Nesai, Sehv, Bab 9, Hadis no : 1180 - 1181; Ahmed bin Hanbel, Musned: 15098)

Teşehhudde ve Secdede Nereye Bakılacağı :

Ali b. Abdurrahman el-Muâvf den; demiştir ki: Abdullah b. Ömer (r.anh) beni namazda çakıl taşlan ile oynarken gördü. Namazım bitince bundan nehyedip; Rasulullahın yaptığı gibi yap, dedi.
Rasûlullah nasıl yapardı? dedim.
Namazda oturduğu zaman sağ elini sağ uyluğunun üzerine koyar, bütün parmaklarını yumar ve işaret parmağı ile işaret ederdi. Sol elini de sol uyluğu üzerine koyardı, karşılığını verdi.
(Muslim, Mesâcid 116; Nesâî, sehv 33; Muvatta', nida 48; Ahmed b. Hanbel, II, 65, Ebu Davud, Namaz, Bab 180, Hadis no: 987)

Muhammed b. Beşşâr, Yahya'dan, Yahya İbn Aclân'dan, İbn Aclân, Âmir b. Abdullah b. ez-Zubeyr'den o da babasından bir önceki hadisi rivayet etmişlerdir. Yahya bu (rivayetinde) İbnu'z-Zubeyr'in:
"Rasûlullah'ın gözü işaretinden ayrılmazdı" dediğini de söyler.
(Ebu Davud, Namaz, Bab 180, Hadis no: 990; Nesâî, Sehv 39; Ahmed b. Hanbel, IV, 3, 60)

Bu hadisi şerifte, namaz kılan kimsenin teşehhud esnasında işaret ettiği parmağa bakmasının mustehab olduğuna delâlet vardır. Ancak bu konu mezhebler arasında ihtilaflıdır.

Malikî'lere göre namazda devamlı olarak kıbleye bakılır. İbn Ruşd, İmam Mâlik'in mezhebinin bu olduğunu söyler.

Ayrıca Şerhu's Sağir'de Mâliki mezhebinin görüşü olarak; namazın genelinde kıbleye bakılsa da teşehhudde gözün parmağı geçmemesi gerektiği hadisi delil alınmıştır. Bu da mezheb âlimlerinin bir konuda kayıtlayan kat'i bir delili yoksa, aynı mezheb içerisindeki muctehidlerin farklı delillerle ictihadlerinin olabileceğini göstermektedir.




Teşehudde Parmağın Vazifesi
İlmi Konu - Teşehudde Parmağın Vazifesi

Şafiî ve Hanbelî'lere göre, secde mahalline bakılır.
Ancak Şafiî'ler, teşehhud hâlini bundan istisna etmişler ve bu hadiste işaret edildiği gibi, teşehhud esnasında işaret edilen parmağa bakılması gerektiğini söylemişlerdir.

Hanefî mezhebinde, namazdaki hareketin değişmesi ile bakılacak yer de değişir.
Kıyamda iken secde edilecek yere, rukû'da iken ayaklara; secde halinde burnun ucuna; otururken kucağa; sağa selâm verirken sağ omuza; sola selâm verirken de sol omuza bakılmalıdır. Ancak bu tafsilatın nass olarak bir delili yoktur.

İbn Âbidin bu tafsilatın Tahâvî ve Kerhî gibi büyük Hanefî âlimlerinin tasarruflarından olduğunu, Zahirî rivâyette nakledilenin, namaz kılan kimsenin devamlı secde yerine bakması gerektiği olduğunu söyler.

Namazda iken bakılacak istikametle ilgili başka hadisler de vardır.
Ahmed b. Hanbel ve Ebû Davud'un rivayetlerinde namazda gözleri havaya dikmenin hoş karşılanmadığı anlaşılmaktadır.

Bu rivayette teşehhud de parmakla işaret edildiği zaman, parmağı tâkib etmenin mustehab olduğuna işaret edilmektedir.
 
Üst Ana Sayfa Alt