"Ey iman edenler, muşrikler ancak necistirler. Bu yıllarından sonra onlar Mescid-i Harama yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluğa düşeceğinizden korkuyorsanız yakında Allah dilerse sizi lûtfu ile zenginleştirir. Allah, şubhesiz her şeyi çok iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." (Tevbe 28)
Muşriklerin necis yâni pis olması ve necisliği durumu:
1- Zemahşerî, Keşşaf adlı eserinde Abdullah b. Abbas'tan rivayet edilen bir görüşe göre; muşrikler, domuzlar ve köpekler gibi maddeten pistirler.
Bu hususta Hasan-ı Basri'den "Muşrikler necistir. Onlarla el sıkışmayın. El sıkışan kimse ise abdest alsın." sözü nakledilmektedir.
Bütün görüşler, kâfirin müslüman olması halinde gusletmesinin vâcib olması gerektiği doğrultusundadır. Ancak, îbn Abdilhakem vâcib değildir, demektedir. Çünkü Îslâm kendisinden önce olan şeyleri yıkar.
Ahmed ve Ebu Sevr de, İslâm'a giren kâfirin gusletmesinin vacîb olduğunu kabul ederler.
Şafiî ise; vacib olmayıp gusletmesini daha güzel görürüm, demiştir. Îbnu'1-Kasım'ın da buna yakın bir görüşü vardır. Malik'in de bir görüşüne göre, kâfir gusletmeyi bilmez, demiştir.
2- Katade'ye , Ma'mer b. Raşid ve başkalarına, göre ise bunlar, cunub olunca yıkanmadıkları için mânen pistirler. Bu halleriyle Mescid-i Harama yaklaşamazlar. Katade, Ma'mer b. Raşid ve başkaları, çünkü o, cunubdur. Zira onun cunublukten yıkanması yıkanma değildir, derler.
3- Başka bir görüşe göre ise bunlar, maddî pisliklerden gereği gibi temizlenmedikleri için üzerlerinde pislik taşırlar. Bu sebeble pistirler. Ve Mescid-i Harama yaklaşamazlar.
4- Tercihe şayan görülen bir başka görüşe göre ise muşrikler, inanç bakımından necistirler, pistirler. Onların, Allahı inkâr etmeleri kendilerini manen pis yapar. Bu bâtıl inançları sebebiyle Mescid-i Harama yaklaşamazlar.
Fakihler rivayet edilenlerin tersine kafirlerin vucudlarının temiz olduğuna hükmetmişlerdir. Zira kâfirler müslüman oldukları an vucudlarının temiz olduğu icma ile sabittir. Halbuki onlar müslüman olunca vucudlarını maddi bir temizlik maddesi kullanarak temizlememişlerdir. Zaten âyet de zahirlerinin temiz olduğuna delalet etmektedir. «Necis» olan onarın dışı değil, içleridir. Oysa şubhe yok ki, onlar cenâbetlikten gusletmezler ve necis olan şeylerden kaçınmazlar.
Tercih olunan fakihlerin görüşüdür. Çünkü müslümanlar şer'î hükümlere göre onlarla gerek ticari ve gerek sanayi ve gerekse zirai münasebetlerde bulunabilmektedirler. Rasulullah (s.a.v.)'ın da gayri muslimlerle tokalaştığı halde namaza kalktığında elini yıkamadığı rivayet edilmiştir. En doğrusunu Allah (cc) bilir.
