Selamun aleykum kardeşlerim
Hamd Alemlerin Rabbine, salât ve selam onun elçisi biricik Efendimiz (s.a.v.) üstüne olsun.
Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla...
Bu yazının takdimini daha önce yapmıştık, şimdide de buna bağlı olarak günümüzün en büyük ve en tehlikeli hastalıklarının birinden bahsedeceğim. Bazen okulda, bazen iş yerinde, bazen otobüste vb. çeşitli yerlerde gördüğümüz bir tablo. Yadsınamayacak kadar ciddi ve hayati bir öneme haiz bir konu: Birbirine yabancı olan kız ve erkek arasındaki ilişkinin boyutu nedir?
Malumdur ki dehşet verici boyutlara ulaşan ve gitgide de vahimleşen bu tablo hiç de içimizi açmıyor. Siz hele bir de bu tablonun içinde malzeme olmuşların çığlıklarına kulak verin. Muhakkak yakınlarınızda, tanıdıklarınızdan bazıları bu tabloda bir öğe olmuştur ve siz de neler yaşadığını duymuş yahut dinlemişsinizdir. Masumca başlayan ve herkesin iyi niyetle çıkmış olduğu bu mutluluk yolu!! Karanlık ve kabuslarla mündemiç bir bataklığa dönüşmekte çoğunlukla. Bazen "biz sadece arakadaşız" sözü bazen de "Şimdilik birbirimizi tanıyoruz" sözü bu yolun en büyük yalanlarındandır. E minareyi çalan kılıfını hazırlar!
Neyse biraz daha somut ve canlı örneklere geçelim. Gündelik hayatta karşıma çıkan birkaç örneği sizinle paylaşmak istiyorum. İsmini vermeyelim, A adındaki bir arkadaşım 6 kızı birden arkadaş edinmiş (idare etmekte argoca) ve zavallı kızların hepsi çocuğun sadece kendisini sevdiğini ve gözü olduğunu düşünüp kendince ileri doğru ciddi şeyler düşünmektedir. Ama baya maharetli olan arkadaşımız alacağını alıp kendisine ters gelen bir durumda kolayca kişileri silmektedir. Savunma basit aman boşver elimi sallasam ellisi bana kız mı yok. Nice masum kızlar heba olmakta bu tiplere tabii. İşin garibi bu tip insanların idare ettiği kız sayısı asla düşmemekte. Büyük maharet gerçekten de bravo!!!
Tabii işin bir de diğer boyutuna bakalım hemen erkeklere yüklenmeyelim bu işin erkeği kızı yok. Şimdi ki örnek diğer örneğin kız versiyonu sayılır. böyle bir durumdan çıkmış veya bu hastalığa mübtela ismini vermediğimiz B adındaki arkadaşımız da daha önce yaşadığı acı tecrübeleri bir sonraki erkeğe (çıktığı-eğlendiği-gezdiği) asla anlatmaz kabul olunmayacağını düşünerekten veya ondan da hep bir yamuk bekler eninde sonunda karşısındakinin onu bırakacağını düşünür. Bazen bu düğün öncesine kadar varır iş ciddiye ulaşınca kız durumu anlatır ama durum tam bir cinayete dönüşür kendini yaktığı gibi genci de yakar ve ondan da olur. Nitekim leke çıkacağı yerde tüm vücuduna yayılır. Hatta bazen her iki taraf evlilik öncesi veya sonrası ciddi itiraflarda bulunur ki bu itiraflar bazen zinaya kadar varabilir bunu örneklerini çok fazla gördük yaşantımızda. Bir ara hatta bu minvalde bir soru gelmişti bana soru söyle idi: "Hocam ben nişanlıyım evlenmeme bir hafta kaldı ancak daha öncesinde ben başkasıyla 5 yıl flört ettim ve cinsel ilişkide de bulundum bunu şimdi evleneceğim insana söyleyeyim mi?" Gelin siz cevap verin!
Kısaca şunu demek istiyorum kız ile erkek asla arkadaşlık yapmamalı (ne kadar duygusal ve masumca birşeylerin arkasına sığınılsa da). Dinimiz de zaten bunu yasaklamış ve bu yola sevkedici her türlü hareketten kaçınılması, yaklaşılmaması gerektiğini ifade etmiştir. Müminleri kardeş ilan ederek yoplumsal ilişkide birbirimize hangi vasıfla yaklaşmamız gerektiğini öğretmiştir. Bunu küçük görüp, ilkellik olarak görenlere inat zafer inananların olacaktır, Mevla bizleri kazananlardan eylesin. Bu dünyada kız ile erkek tek bir kez arkadaş olur o da hayat arkadaşlığına dönüşür bu yüzden arkadaşım diyebileceğimiz karşıt cinsimiz ancak eşimiz olmalıdır diğerleri akrabalık bağları hariç kardeşimizdir. Yani sadece elmanızın yarısı niteliğinde olan eşiniz hayat arkaşınızdır. Yukarıda anlattıklarıma dikkat edin, uzunca süren mutluluğunuz saniyede karalara bürümeyin. Şeytanın işi bu çünkü, o sağımızdan solumuzdan arkamızdan önümüzden devamlı bize saldırmaya devam ediyor, güçlü olmazsak kaybederiz Allah korusun.
Burada anlattıklarımızın başlıca sebebi ne diye soracak olanları vardır elbette. Sorun ne mi? Söyleyelim: Çok basit Kur'an'dan uzak , hadislerden bihaber magazin ve yabancı bir hayat sürdürmek. Bir nevi inkültürasyon. Giyicek, yiyecek, konuşacak, dinleyecek, okuyacak vs herşeyimizi birilerine endekslersek ve taklit batağından uzak kalamazsak kaçınılmaz olarak herşeyimiz o kişilere benzeyecektir. İşte kız-erkek ilişkileri de bu bozulmadan payını alıyor. Çözüm mü ne? Bunu söylemeye görevli değilim sadece İSTEYİN ve OLUN!!! Çünkü Rabbimiz kûn fe yekûn sahibidir.
03.03.2007 - Cumartesi - 16:00
Düzenleme: 18.06.2009 - Perşembe - 02:00
Hamd Alemlerin Rabbine, salât ve selam onun elçisi biricik Efendimiz (s.a.v.) üstüne olsun.
Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla...
Bu yazının takdimini daha önce yapmıştık, şimdide de buna bağlı olarak günümüzün en büyük ve en tehlikeli hastalıklarının birinden bahsedeceğim. Bazen okulda, bazen iş yerinde, bazen otobüste vb. çeşitli yerlerde gördüğümüz bir tablo. Yadsınamayacak kadar ciddi ve hayati bir öneme haiz bir konu: Birbirine yabancı olan kız ve erkek arasındaki ilişkinin boyutu nedir?
Malumdur ki dehşet verici boyutlara ulaşan ve gitgide de vahimleşen bu tablo hiç de içimizi açmıyor. Siz hele bir de bu tablonun içinde malzeme olmuşların çığlıklarına kulak verin. Muhakkak yakınlarınızda, tanıdıklarınızdan bazıları bu tabloda bir öğe olmuştur ve siz de neler yaşadığını duymuş yahut dinlemişsinizdir. Masumca başlayan ve herkesin iyi niyetle çıkmış olduğu bu mutluluk yolu!! Karanlık ve kabuslarla mündemiç bir bataklığa dönüşmekte çoğunlukla. Bazen "biz sadece arakadaşız" sözü bazen de "Şimdilik birbirimizi tanıyoruz" sözü bu yolun en büyük yalanlarındandır. E minareyi çalan kılıfını hazırlar!
Neyse biraz daha somut ve canlı örneklere geçelim. Gündelik hayatta karşıma çıkan birkaç örneği sizinle paylaşmak istiyorum. İsmini vermeyelim, A adındaki bir arkadaşım 6 kızı birden arkadaş edinmiş (idare etmekte argoca) ve zavallı kızların hepsi çocuğun sadece kendisini sevdiğini ve gözü olduğunu düşünüp kendince ileri doğru ciddi şeyler düşünmektedir. Ama baya maharetli olan arkadaşımız alacağını alıp kendisine ters gelen bir durumda kolayca kişileri silmektedir. Savunma basit aman boşver elimi sallasam ellisi bana kız mı yok. Nice masum kızlar heba olmakta bu tiplere tabii. İşin garibi bu tip insanların idare ettiği kız sayısı asla düşmemekte. Büyük maharet gerçekten de bravo!!!
Tabii işin bir de diğer boyutuna bakalım hemen erkeklere yüklenmeyelim bu işin erkeği kızı yok. Şimdi ki örnek diğer örneğin kız versiyonu sayılır. böyle bir durumdan çıkmış veya bu hastalığa mübtela ismini vermediğimiz B adındaki arkadaşımız da daha önce yaşadığı acı tecrübeleri bir sonraki erkeğe (çıktığı-eğlendiği-gezdiği) asla anlatmaz kabul olunmayacağını düşünerekten veya ondan da hep bir yamuk bekler eninde sonunda karşısındakinin onu bırakacağını düşünür. Bazen bu düğün öncesine kadar varır iş ciddiye ulaşınca kız durumu anlatır ama durum tam bir cinayete dönüşür kendini yaktığı gibi genci de yakar ve ondan da olur. Nitekim leke çıkacağı yerde tüm vücuduna yayılır. Hatta bazen her iki taraf evlilik öncesi veya sonrası ciddi itiraflarda bulunur ki bu itiraflar bazen zinaya kadar varabilir bunu örneklerini çok fazla gördük yaşantımızda. Bir ara hatta bu minvalde bir soru gelmişti bana soru söyle idi: "Hocam ben nişanlıyım evlenmeme bir hafta kaldı ancak daha öncesinde ben başkasıyla 5 yıl flört ettim ve cinsel ilişkide de bulundum bunu şimdi evleneceğim insana söyleyeyim mi?" Gelin siz cevap verin!
Kısaca şunu demek istiyorum kız ile erkek asla arkadaşlık yapmamalı (ne kadar duygusal ve masumca birşeylerin arkasına sığınılsa da). Dinimiz de zaten bunu yasaklamış ve bu yola sevkedici her türlü hareketten kaçınılması, yaklaşılmaması gerektiğini ifade etmiştir. Müminleri kardeş ilan ederek yoplumsal ilişkide birbirimize hangi vasıfla yaklaşmamız gerektiğini öğretmiştir. Bunu küçük görüp, ilkellik olarak görenlere inat zafer inananların olacaktır, Mevla bizleri kazananlardan eylesin. Bu dünyada kız ile erkek tek bir kez arkadaş olur o da hayat arkadaşlığına dönüşür bu yüzden arkadaşım diyebileceğimiz karşıt cinsimiz ancak eşimiz olmalıdır diğerleri akrabalık bağları hariç kardeşimizdir. Yani sadece elmanızın yarısı niteliğinde olan eşiniz hayat arkaşınızdır. Yukarıda anlattıklarıma dikkat edin, uzunca süren mutluluğunuz saniyede karalara bürümeyin. Şeytanın işi bu çünkü, o sağımızdan solumuzdan arkamızdan önümüzden devamlı bize saldırmaya devam ediyor, güçlü olmazsak kaybederiz Allah korusun.
Burada anlattıklarımızın başlıca sebebi ne diye soracak olanları vardır elbette. Sorun ne mi? Söyleyelim: Çok basit Kur'an'dan uzak , hadislerden bihaber magazin ve yabancı bir hayat sürdürmek. Bir nevi inkültürasyon. Giyicek, yiyecek, konuşacak, dinleyecek, okuyacak vs herşeyimizi birilerine endekslersek ve taklit batağından uzak kalamazsak kaçınılmaz olarak herşeyimiz o kişilere benzeyecektir. İşte kız-erkek ilişkileri de bu bozulmadan payını alıyor. Çözüm mü ne? Bunu söylemeye görevli değilim sadece İSTEYİN ve OLUN!!! Çünkü Rabbimiz kûn fe yekûn sahibidir.
03.03.2007 - Cumartesi - 16:00
Düzenleme: 18.06.2009 - Perşembe - 02:00