Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Nifak Korkusu

  • Konbuyu başlatan Ebu & Dücane
  • Başlangıç tarihi
E Çevrimdışı

Ebu & Dücane

Guest
Ey kardeş seni ölüm bürümeden bundan sakın

Vallahi, ilk müslümanların kalpleri münafıklık korkusuyla tir tir titrerdi.

Çünkü onlar münafıklığı bütün teferruatıyla, tüm tehlikeleri ve fitneleriyle biliyorlardı. Bu sebeple onların münafıklıkla ilgili korkuları bazen kendi nefislerinden endişe duyma, kendilerinin münafık olmasından korkmaya kadar varırdı.

İbn Ebu Müleyke de bu hususta şöyle demektedir:

“Rasulullah’ın ashabından otuz kişiyle görüştüm. Hepsi de münafıklık konusunda nefsinden endişe ediyordu. Hiç birisi imanının Cebrail ve Mikail’in (a.s) imanı gibi olduğunu söylemiyordu.” Bunu Buhari nakleder.

Yine naklettiğine göre Hasan el-Basri şöyle demiştir:
“Münafıklıktan ancak münafık endişe duymaz, ondan ancak mü’min korkar.”

Sahabeden biri:

“Allahım münafık haşyetinden sana sığınırım” diye dua edermiş.

Bunu duyan bazıları münafık haşyetinin ne manaya geldiğini sorunca şu cevabı vermiş:

“Bedenin husulü görünmesi fakat kalbin huşu duymamasıdır”.

Vallahi ilk müslümanların kalbi iman ve yakinle dolu idi; münafıklıktan korkuları büyük, üzüntüleri ağırdı. Halbuki imanları gırtlaklarından aşağı inmeyen, onlardan kat kat fazla sayıdaki kimseler ise imanlarının Cebrail ve Mikail’in (a.s) imanı gibi olduğunu iddia ediyorlardı.

Nifak bitkisi iki başak çıkarır;

yalan ve riya.

Bunlar iki tomurcuktan doğarlar:

Basiret ve gayretsizlik.

Bu dört esas tamamlandığı zaman münafıklık bitkisi ve binası yerleşmiş olur. Bu bitki korkunç bir uçurumun kenarında bulunan sel derelerinden bitmiştir. Ancak gizlenen işlerin ortaya döküldüğü, sırların açığa çıkarıldığı, kalplerde gizlenenler ortaya konduğu ve mezarda bulunanlar diriltilip dışarı çıkarıldığı gün hakikat selini gördükleri zaman sermayesi nifak olanlar, bütün kazançlarının seraptan ibaret olduğunu görürler. O serap ki:

“Susuzluktan dili kuruyan onu gördüğünde su sanır. Fakat yanına varınca hiçbir şey olmadığını görür. Orada bulduğu Allah’tır. Allah ise onun hesabını tastamam görmüştür. Allah hesabı çok çabuk görendir.” (Nur, 39)

Münafıklar kalblerinde hiçbir hayır bulunmadığı halde, bedenleriyle hayırlara koşarlar.

Kötülük onların yollarında yaygındır.

Hakkı duyduklarında kalpleri onu duymamak için katılaşır; batılı görüp yalanla karşılaştıklarında ise gözleri açılır, kulakları dikkat kesilir, işte bunlar münafıklık alametleridir.

Ey kardeş seni ölüm bürümeden bundan sakın.

Bunlar anlaşma yapsalar bozarlar,

Söz verseler yerine getirmezler,

Bir şey söyleseler doğruyu söylemezler,

Taate davet edilseler geri dururlar.

Onlara, Allah’ın indirdiğine ve peygamberlere gelin, dense çekinirler.

Nefisleri onları arzularına davet ettiği zaman ise onlara koşarak giderler.

Onları kendileri için tercih ettikleri aşağılık, rezillik ve zararla başbaşa bırak.

Onların anlaşmalarına güvenme, vaadlerine inanma çünkü onlar yalancıdırlar.

Allah’ın onlar hakkındaki şu ayetlerine kulak ver:

“Onlardan kimileri de, eğer Allah lütuf ve kereminden bize verirse, mutlaka sadaka (ve zekat) vereceğiz ve elbette biz salihlerden olacağız, diye Allah’a and içtiler. Allah lutfundan onlara (zenginlik) verince ondan cimrilik edip (Allah’ın emrinden) yüz çevirirek sözlerinden döndüler. Nihayet, Allah’a verdikleri sözden döndükleri ve yalan söyledikleri için Allah karşılaşacakları güne kadar kalplerine nifak (iki yüzlülük) soktu.” (Tevbe, 75-77)
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt