Nijeryalı Müslümanlardan yardım çığlığı
Nijeryalı Müslümanlardan yardım çığlığı Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yüzlerce Müslümanın katledildiği Nijerya'da, Müslümanlar yardım çağrısında bulunuyor. İşte, Timeturk'e ulaşan Nijeryalı Müslümanların çağrısı...
Nijeryalı Müslümanlar, Müslüman ülkelerden acil yardım talep ediyor. ABD, İngiliz ve İsrail istihbarat servislerinin komploları ile hareket binlerce Fanatik Nijeryalı Hıristiyan, kapı komşusu Müslümanları kıyımdan geçirdi.
Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 400'den fazla Müslümanın katledildiği belirtiliyor. Ölenlerin sayısı ise her geçen dakika artıyor çünkü ölmekten korkan savunmasız halk, ağaçlık alana doğru kaçmış ve silahlı saldırganlar insanları buralarda katletmiş.
Görüntüler vahşet sahnelerini aratmayacak kadar kötü. Küçük bir kutunun içindeki yanmış birkaç aylık bebek cesedi bunun sadece yürek burkan tek bir örneği. Düzinelerce insan yıkıntıların arasında veya lağım çukurunda boğularak hayatı elinden alınmış.
İşte, Timeturk'e ulaşan Nijeryalı Müslümanların yardım çığlığı:
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Nijerya’nın Plato eyaletinin başkenti Jos’ta Müslümanlar katlediliyor. Öldürülen Müslümanların sayısı 400 buldu. Bunların yaklaşık 20’den fazlası çocuk. Evsiz bırakılanların sayısı on binleri aştı.
Bunun nedeni aşırı fanatic Hıristiyan bir cemaate mensup gençlerin Hıristiyanların eliyle 2008 yılında yıkılan bir caminin yeniden inşasını ve Müslümanlar için bir ev yapılmasını kabul etmemelerinden kaynaklanmaktadır.
Nijerya’nın kuzey eyaletlerinde şeriatın tatbik edileceğinin ilan edilmesinin ardından, Nijerya Kiliseler Birliği’nin eyelet nüfusunun % 30’unu oluşturan Müslümanları, İslam şeriatı’nı uygulama kararından vazgeçme konusunda başarısız olmasından sonra Müslümanların tasfiyesini ve Müslüman nüfusun ülkeden silinmesini talep eden aşırı ırkçı ve mezhepçi çağrılar ortaya çıkmaya başladı. Birliğin bu kararı engelleme başarısızlığı Nijerya mahkemelerinin İslam Şeriatını uygulamayı menetmeye dönük bir karar vermeyi reddetmesiyle başladı. Aynı zamanda bu yönde karar aldırmak isteyenler Nijerya parlamentosundaki kuzeyli milletvekillerinin İslam şeriatının tatbikine karşı oy kullanmayı reddetmesiyle de başarısız oldular. Amerika, İsrail ve İngiltere İslam şeriatının tatbikini tüm engelleme girişimlerine rağmen başarısız oldular.
Bölge aynı zamanda fanatik Hıristiyanlar tarafından silahlı saldırılara uğradı. Bu saldırılar sonucu binlerce insan öldürüldü, evler yok edildi, çoğunluğunu müslümanların oluşturduğu bir milyona yakın insan evsiz kaldı.
Örneğin 2001’in eylül ayında Jos Welowa kenti çok kanlı olaylara sahne oldu. Çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu binden fazla insan öldürüldü. 2004 yılında bu kanlı olaylar tekrar baş gösterdiğinde yine çoğunluğunu müslümanların oluşturduğu 700’den fazla insan öldürüldü. Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında 2008’de meydana gelen çatışmalarda ölenlerin sayısı yaklaşık 300 kişiydi.
Gelecekle ilgili öngürülere gelince; amansız bir hastalığa yakalanmış olan Umaru Musa Yar’Adua ve Hıristiyan yardımcısının başkanlık seçimlerinde aday olmasından bu yana Kuzey ve Güney Nijerya’daki Müslüman çoğunluk çok ciddi bir endişe içerisindedirler. Ancak Devlet Başkanı Obasanjo’nun parti üzerindeki hâkimiyeti herkesin Yaraduwa’yı kabul etmesini sağladı. Hâlbuki başkanın uzun bir süre yaşamayacağını ve onun yerine Obasanjo’nun istediği bir Hıristiyan’ın geçeceğini herkes biliyor. Ancak kuzeydeki Müslümanlardan korkması ve muhalefetin adayının dindar bir müslüman olması onun tavır değiştirmesine ve onun uzun süre yaşamayacığını zannedenleri kullanmasına neden oldu.
Biz Müslümanlar daha şimdiden böyle katliamlar meydana geliyorsa, Obasanjo ve Hıristiyan yardımcısıyla Amerika, İsrail ya da İngiliz istihbaratları arasında gizli bir anlaşma olduğundan ve önceki devlet başkanları bu istihbarat ajanları tarafından suikaste maruz kaldığından güvenmediği için bu ülkelerde tedavi olmayı reddeden hasta devlet başkanımız iyileşmediği takdirde acaba kimbilir neler olacaktır.
Devlet Başkanının Hıristiyan yardımcısı Biwara bölgesine yakın. Önceki devlet başkanı Obasanjo’nun kabilesinin İsrail’den geldiğine dair kesin bazı bilgiler de var.
Bilindiği gibi Devlet Başkanı Ebu Bekir Beliwa İsrail’le siyasi ve ekonomik ilişkilerin normalizasyonuna karşı çıktığı ve Nijerya neden İsrail’e karşı Arapları desteklemektedir, diye soran İsrail başbakanına “bizimle onlar arasında Araplık değil Lailahe İllallah Vardır” dediği, Siyonist bakanın; Nijerya ve İsrail arasında ilişki kurmak ve barış için ne gibi adımlar atmak gerekir diye sorduğunda; Devlet Başkanı Ebu Bekir’in özel korumasını çağırıp silahını istediği ve silahı kaldırarak sizinle ancak cihadla barış olur, dediği bunun üzerine siyonist bakanın “senin gibiler Nijerya gibi bir devlete başkan kalamaz” dediği için başkan Ebu Bekir ve hocası Ahmed Bello’nun bir ay sonra yani 1966 yılında öldürüldükleri (Allah rahmet eylesin) bilinen bir gerçek. Şeyh Ahmed Bello mücahid, âlim ve tüm kuzeyli siyasetçilerin ruhani lideriydi.
Bu kara darbeden bir yıl sonra ve İsrail’e mensup olduğunu iddia eden Alaybiwa kabilesine mensup darbecilerin başarısızlığından sonra Ojoko, Biyafara adıyla doğu bölgesinin bağımsızlığını ilan etti. Ancak hedeflerini gerçekleştirmede başarısız oldular. Ayrılıkçıların komutanı İsrail yardımlarının kesilmesiyle 1970’te teslim oldu.
Dindar Başkan Ebu Bekir’den sonra bazı sömürgeci politikalar reddettiği için Muhammed Murtada da 1976’da öldürüldü. Ondan sonra başkan olan Muhammed Sani Abacha, Amerika, İsrail ve İngiltere’yi ziyaret etmeyi reddettiği ve yalnızca Suudi Arabistan, Libya ve bazı Arap- İslam ülkelerini ziyaret ettiği için zehirlendi. Asker kökenli Devlet başkanı İbrahim Babangida döneminde 1993’te yapılan serbest seçimleri kazanan Seyyid Mesud Abiola’da zehirlendi. Ancak seçim sonuçları iptal edildi ve 1998’de zehirlendi. Bu Obasango’nun 1999’da seçilmesinden önceydi.
Güney Nijerya hakkında bilgisi olmayanlar bilmeli ki, güneyde 30 Milyondan fazla Müslüman yaşıyor. Birçok istihbarat servisinin çeşitli komplo ve oyunlarına maruz kalan bu bölge Müslümanlarına Arap ve İslam ülkeleri kültürel, siyasi ve medya desteğini esirgememelidir.
Nijerya Taawun el-Muslimin Cemaati
Nijeryalı Müslümanlardan yardım çığlığı Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yüzlerce Müslümanın katledildiği Nijerya'da, Müslümanlar yardım çağrısında bulunuyor. İşte, Timeturk'e ulaşan Nijeryalı Müslümanların çağrısı...
Nijeryalı Müslümanlar, Müslüman ülkelerden acil yardım talep ediyor. ABD, İngiliz ve İsrail istihbarat servislerinin komploları ile hareket binlerce Fanatik Nijeryalı Hıristiyan, kapı komşusu Müslümanları kıyımdan geçirdi.
Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 400'den fazla Müslümanın katledildiği belirtiliyor. Ölenlerin sayısı ise her geçen dakika artıyor çünkü ölmekten korkan savunmasız halk, ağaçlık alana doğru kaçmış ve silahlı saldırganlar insanları buralarda katletmiş.
Görüntüler vahşet sahnelerini aratmayacak kadar kötü. Küçük bir kutunun içindeki yanmış birkaç aylık bebek cesedi bunun sadece yürek burkan tek bir örneği. Düzinelerce insan yıkıntıların arasında veya lağım çukurunda boğularak hayatı elinden alınmış.
İşte, Timeturk'e ulaşan Nijeryalı Müslümanların yardım çığlığı:
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Nijerya’nın Plato eyaletinin başkenti Jos’ta Müslümanlar katlediliyor. Öldürülen Müslümanların sayısı 400 buldu. Bunların yaklaşık 20’den fazlası çocuk. Evsiz bırakılanların sayısı on binleri aştı.
Bunun nedeni aşırı fanatic Hıristiyan bir cemaate mensup gençlerin Hıristiyanların eliyle 2008 yılında yıkılan bir caminin yeniden inşasını ve Müslümanlar için bir ev yapılmasını kabul etmemelerinden kaynaklanmaktadır.
Nijerya’nın kuzey eyaletlerinde şeriatın tatbik edileceğinin ilan edilmesinin ardından, Nijerya Kiliseler Birliği’nin eyelet nüfusunun % 30’unu oluşturan Müslümanları, İslam şeriatı’nı uygulama kararından vazgeçme konusunda başarısız olmasından sonra Müslümanların tasfiyesini ve Müslüman nüfusun ülkeden silinmesini talep eden aşırı ırkçı ve mezhepçi çağrılar ortaya çıkmaya başladı. Birliğin bu kararı engelleme başarısızlığı Nijerya mahkemelerinin İslam Şeriatını uygulamayı menetmeye dönük bir karar vermeyi reddetmesiyle başladı. Aynı zamanda bu yönde karar aldırmak isteyenler Nijerya parlamentosundaki kuzeyli milletvekillerinin İslam şeriatının tatbikine karşı oy kullanmayı reddetmesiyle de başarısız oldular. Amerika, İsrail ve İngiltere İslam şeriatının tatbikini tüm engelleme girişimlerine rağmen başarısız oldular.
Bölge aynı zamanda fanatik Hıristiyanlar tarafından silahlı saldırılara uğradı. Bu saldırılar sonucu binlerce insan öldürüldü, evler yok edildi, çoğunluğunu müslümanların oluşturduğu bir milyona yakın insan evsiz kaldı.
Örneğin 2001’in eylül ayında Jos Welowa kenti çok kanlı olaylara sahne oldu. Çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu binden fazla insan öldürüldü. 2004 yılında bu kanlı olaylar tekrar baş gösterdiğinde yine çoğunluğunu müslümanların oluşturduğu 700’den fazla insan öldürüldü. Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında 2008’de meydana gelen çatışmalarda ölenlerin sayısı yaklaşık 300 kişiydi.
Gelecekle ilgili öngürülere gelince; amansız bir hastalığa yakalanmış olan Umaru Musa Yar’Adua ve Hıristiyan yardımcısının başkanlık seçimlerinde aday olmasından bu yana Kuzey ve Güney Nijerya’daki Müslüman çoğunluk çok ciddi bir endişe içerisindedirler. Ancak Devlet Başkanı Obasanjo’nun parti üzerindeki hâkimiyeti herkesin Yaraduwa’yı kabul etmesini sağladı. Hâlbuki başkanın uzun bir süre yaşamayacağını ve onun yerine Obasanjo’nun istediği bir Hıristiyan’ın geçeceğini herkes biliyor. Ancak kuzeydeki Müslümanlardan korkması ve muhalefetin adayının dindar bir müslüman olması onun tavır değiştirmesine ve onun uzun süre yaşamayacığını zannedenleri kullanmasına neden oldu.
Biz Müslümanlar daha şimdiden böyle katliamlar meydana geliyorsa, Obasanjo ve Hıristiyan yardımcısıyla Amerika, İsrail ya da İngiliz istihbaratları arasında gizli bir anlaşma olduğundan ve önceki devlet başkanları bu istihbarat ajanları tarafından suikaste maruz kaldığından güvenmediği için bu ülkelerde tedavi olmayı reddeden hasta devlet başkanımız iyileşmediği takdirde acaba kimbilir neler olacaktır.
Devlet Başkanının Hıristiyan yardımcısı Biwara bölgesine yakın. Önceki devlet başkanı Obasanjo’nun kabilesinin İsrail’den geldiğine dair kesin bazı bilgiler de var.
Bilindiği gibi Devlet Başkanı Ebu Bekir Beliwa İsrail’le siyasi ve ekonomik ilişkilerin normalizasyonuna karşı çıktığı ve Nijerya neden İsrail’e karşı Arapları desteklemektedir, diye soran İsrail başbakanına “bizimle onlar arasında Araplık değil Lailahe İllallah Vardır” dediği, Siyonist bakanın; Nijerya ve İsrail arasında ilişki kurmak ve barış için ne gibi adımlar atmak gerekir diye sorduğunda; Devlet Başkanı Ebu Bekir’in özel korumasını çağırıp silahını istediği ve silahı kaldırarak sizinle ancak cihadla barış olur, dediği bunun üzerine siyonist bakanın “senin gibiler Nijerya gibi bir devlete başkan kalamaz” dediği için başkan Ebu Bekir ve hocası Ahmed Bello’nun bir ay sonra yani 1966 yılında öldürüldükleri (Allah rahmet eylesin) bilinen bir gerçek. Şeyh Ahmed Bello mücahid, âlim ve tüm kuzeyli siyasetçilerin ruhani lideriydi.
Bu kara darbeden bir yıl sonra ve İsrail’e mensup olduğunu iddia eden Alaybiwa kabilesine mensup darbecilerin başarısızlığından sonra Ojoko, Biyafara adıyla doğu bölgesinin bağımsızlığını ilan etti. Ancak hedeflerini gerçekleştirmede başarısız oldular. Ayrılıkçıların komutanı İsrail yardımlarının kesilmesiyle 1970’te teslim oldu.
Dindar Başkan Ebu Bekir’den sonra bazı sömürgeci politikalar reddettiği için Muhammed Murtada da 1976’da öldürüldü. Ondan sonra başkan olan Muhammed Sani Abacha, Amerika, İsrail ve İngiltere’yi ziyaret etmeyi reddettiği ve yalnızca Suudi Arabistan, Libya ve bazı Arap- İslam ülkelerini ziyaret ettiği için zehirlendi. Asker kökenli Devlet başkanı İbrahim Babangida döneminde 1993’te yapılan serbest seçimleri kazanan Seyyid Mesud Abiola’da zehirlendi. Ancak seçim sonuçları iptal edildi ve 1998’de zehirlendi. Bu Obasango’nun 1999’da seçilmesinden önceydi.
Güney Nijerya hakkında bilgisi olmayanlar bilmeli ki, güneyde 30 Milyondan fazla Müslüman yaşıyor. Birçok istihbarat servisinin çeşitli komplo ve oyunlarına maruz kalan bu bölge Müslümanlarına Arap ve İslam ülkeleri kültürel, siyasi ve medya desteğini esirgememelidir.
Nijerya Taawun el-Muslimin Cemaati