Siz hangi zaman zarfında, ufkun hangi bölgesine ışınlanıp bunca ahlaksız oldunuz? Vicdan-cüzdan arasına sıkışanlara muhalif tavırlarınız bir palavradan ibaretmiş demek!… Hangi vicdan çoluk çocuk demeden şehirleri, kasabaları, köyleri bombalayan bir rejimin şu veya bu sebepten haklı olduğuna kani olabilir?… Bu sırtlan düşüncelere kapılmanıza hangi saikler yol verdi?
İran taraftarlığınız Esed’i desteklemenizi vede takiyye yapmanızı icab ettiriyor; bunu anladık. Filhakika, hiç mi fıtratınızda mevcut bulunan vicdanınız kıpırdayıp sizleri rahatsız etmiyor?
Lobi imişsiniz Türkiye’de… Hem de kök salmış lobi; öyle mi? Bakın, size söyleyelim, devran öyle bir döndü ki hissiyatlarınıza mağlub olarak yolunuza devam etmeniz halinde, köpek Esed’in katlettiği masum çocukların kanları evlerinizden çıkmanıza bile mani olacak…
Görüyorsunuz ki, hiçbirşey unutulmuyor. Sizin köpekçe davranışlarınız da unutulmayacak. Sıra size geldiğinde, müslümanlar kardeştir edebiyatlarına herzaman ki gibi başvuracağınız aşikar. Bu sebeple, şimdiden, Esed köpeğinin katlettiği insanların müslüman, kadın ve çocuk olduklarını hatırlayın. Yanlıştan dönmenize yardımcı olur belki.
Çamur’luklarınızdan vazgeçin. Gidişatın nihai noktası bellidir. Yeryüzünde kendi milletini yenen ordu yoktur. Hele de, Hama ve Humus gibi felaketleri yaşamış Suriye halkının bundan böyle durulması, zafere ulaşmadan rahat etmesi mümkün değildir.
Caferi Şiilerinden Asker Muhammed Yakub’un yaptıklarını, kendisine yaptırılanları, gece yastığa baş koyduğunuzda olmayan beyninizle düşünesiniz diye aktarıyoruz. Ola ki, bir keramet zuhur eder de, vicdanınızın bir yerine değer.
Ahmet Yılmaz’ ın 28 Mayıs 2012 tarihli Timeturk’ teki haberi:
“Özgür Suriye Ordusu Tugayları Birliği, Youtube üzerinden Esad’ın Şebbiha güçlerinden yakalanan bir askerin itiraflarını yayınladı. Özgür Suriye ordusu tarafından yakalanan Şebbiha güçlerinden olan asker kendisinin ve arkadaşlarının yaşlılara ve çocuklara karşı işlediği suçları anlattı. Kendisini, Rejimi Koruma Tugayı 39. Sancak’tan, Muhammed Yakub olarak tanıtan Şebbiha, yayınlanan video görüntüsünde gittiği mekanları, emirleri altında çalışmakta olduğu subayların isimlerini, yakaladıklarına uyguladıkları işkence çeşitlerini, bazı kurbanlara doğru sıktığı kurşunların sayısını açıkladı.
Şebbiha, sivil vatandaşların üzerine bin kurşun sıktığını itiraf etti. Yaşının küçük olduğu dikkat çeken Şebbiha itirafları arasında ayrıca baskın operasyonlarının başında bulunan subayların emriyle kadın ve kızlara tecavüz ettiklerini, subayların kendilerine cesetlerin üzerinde dans etmelerini emrettiğini söyledi.
Şebbiha, kendisinin de çok sayıda kişiyi kaçırdığını, tecavüz ettiğini ve öldürdüğünü ifade etti. İşin korkunç yanı ise bu insanlık dışı eylemleri yapmakla kalmadıklarını ayrıca yetkili subayların önünde iğrençlikleriyle övünmek için işledikleri tüm suçları belgelediklerini belirtti.
Caferi Şiilerinden olduğunu belirten Şebbiha neden Suriyeli kızlara tecavüz ettikleri sorusuna ise ‘vicdan ve ahlak yoksunluğu’ cevabını verdi.”
TÜH… Reziller…
Bu tükürmenin bir hedefi de, Suriyelere kadar seyirtip; burada kargaşa yok, herşey sukunet içinde, emperyalistlerin propogandılarına inanmayın diyen bakan eskisi, sünni(!) İsmail’ dir.
Şirinler, Çamurlar, İsmailler el ele, Şah İsmail istikametinde… Allah müstehakınızı versin!
SAVAŞMANIN DA BİR AHLAKI VAR
Azgınlar ağızlarından salyaları akar vaziyette saldırıyorlar… 40 senedir zulme maruz kalmış bir halk, Arab baharı vesilesiyle bir nefes payı bulup isyan etti haklı olarak… Herşeye rağmen başta rejimin bir insani tarafı vardır diye düşünmüşler midir acaba? Hama ve Humus katliamlarında 30 bin insanı katletmiş Hafız Esed’in kopili, Humusun Hula ilçesinde 107 kişiyi katletti bu hafta. Anladık bunlar için insan öldürmek sıradan bir iş. Anladık da, bu öldürülenlerin 30′ dan fazlasının çocuk olmasını anlayamadık… Suriye halkı da bu rejimin zerre kadar insani bir tarafı olmadığını başta anlayamamış olsa da(hala anlamak istemeyenler var) şimdi anlamıştır herhalde. Savaşmanın da bir ahlakı var, bu reziller hangi gezegenden geldiler?
VİCDAN VE AHLAK YOKSUNU yaratıklar ve hempaları. Allah müstehakınızı ve bel…..
Bütün bu olanların arkasında dimdik duran Çin ve Rusya’yı geçiyoruz. Zira onlar bir müslümanın ölmesini değil, menfaatini gözetirler…Peki ya İran?
Velayet-i Fakih’lerin memleketi İslam(!) Cumhuriyeti devleti İran’ a ne demeli?… Bu ölen çocuklar için eğitim zayiatı mı diyelim, kim vurduya gitti mi, yoksa, böyle büyük hadiselerde bu tür büyük kazalar olur mu demeliyiz?
Fars devleti olduğunu bildiğimiz ve asla İslam devleti olamamış İran, masum çocuklara da, kadınlara da aldırış etmeden yoluna devam edecek buna eminiz. Tarih boyunca hep müslümanlarla savaşmış böyle bir millet, İsrail’in de, ABD’nin de, AB’nin de arayıp da bulamayacağı bir devlettir. Zaten bu sebepten, Suriye meselesinde açık etmeden İran’ı destekliyorlar… İsrail’in İran’a saldırma meselesi de hikaye, İran Sunni alemin böğrüne saplanmış hançerdir, velinimetlerini kaybetmek isteyecek kadar aptal değiller.
Suriye’ de rejim düşerse, Mısır’dan sonra sünni alem için İsrail’e karşı ikinci bir kale zuhur edeceğinden, ince taktiklerle siyonistlerin Esed rejimini desteklediği anlaşılıyor ve zaten kısmen de dillendiriliyor.
Bu şartlarda, Emparyalizmin tuzağına düşmeyelim, sersemliğine düşüp Esed rejimini destekleyenler, ahmaklığın ötesinde bildik hainliği yaşadıklarını inkar edemezler… Maskeleri gittikçe düşüyor.
Furkan Dergisi