Nusraya geçişler

Suriye'de savaş tüm şiddetiyle sürerken, başlangıçta Esed rejimini devirmeyi tek hedef edindikleri düşünülen Suriyeli rejim muhaliflerinin artık daha sofistike ideolojik hedefler edindikleri gözlemleniyor.Organizasyon, savaş ve halkla iyi ilişkiler kurma yetenekleri ile ön plana çıkan başta Nusret Cephesi olmak üzere Suriye muhalifleri içerisindeki Küresel Cihatçılara yakın unsurların diğer muhalifleri de etkileyerek fikri dönüşüm yaşamalarına neden oldukları, muhalif hareketlerin git gide Küresel Cihat fikrini benimsemeye başladıkları Batılı siyasetçiler ve kuruluşlarca sık sık dillendiriliyor.Bu konuyu işleyen makaleler de sık sık Batı basınında yer alıyor. Mona Mahmud ve Ian Black, The Guardian'da yayınlanan bir makalede Suriyeli rejim muhaliflerinin git gide Küresel Cihat yanlısı hareketlerin çatısı altında toplanmaya başladığına değindiler.İşte o makale:Özgür Suriye Ordusu Savaşçıları İslamcı Nusret Cephesine KatılıyorMona Mahmud ve Ian BlackSuriye’nin ana muhalif grubu ÖSO El Kaide ile bağlantılı, Beşar Esed rejimi ile savaşta en iyi donanımlı, motivasyonlu ve finansmalı grup olarak ortaya çıkan İslamcı kuruluş Nusret Cephesi’ne savaşçılarını ve kapasitesini kaptırıyor.Guardian’ın tugay komutanlarıyla yaptığı mülakatlardan el ettiği Nusret Cephesi’nin artan gücüne dair deliller Esad karşıtı savaşçıları silahlandırmayı düşünen Amerika, İngiltere ve diğer hükümetlerinin içinde bulundukları ikilemi gözler önüne seriyor.Amerika dışişleri bakanı Kerry Suriye hükümeti ile muhalifler arasında görüşmeler –Salı günü Amerika ile Rusya’nın önerdiği şekilde- başladığı takdirde Suriye muhalefetini silahlandırmaya lüzum kalmayacağını ümit ettiğini söyledi.Washington ve Moskova arasındaki anlaşma Esad muhaliflerine yardım amacıyla AB ambargosunu kaldırmayı teklif eden İngiltere ve Fransa için de problem oluşturuyor. İngiliz Dışişleri Bakanlığı Rusya ile Amerika arasındaki anlaşmayı iyi yönde bir adım olarak nitelendirdi ancak Esad rejiminin tüm meşruiyetini kaybettiğinde ısrar etti. Muhalefet liderleri ise Esad ıktidarda kaldığı sürece müzakere yapılabileceği hakkında şüphe taşıyor.İçinde bulundukları zorluğu ifade etmek için ÖSO komutanları bazı birimlerinin tamamen Nusret Cephesi’ne iltihak ettiğini, diğer birimlerin ise güçlerinin dörtte birini veya daha fazlasını kaybettiğini söylediler.“Savaşçılar Nusret Cephesi’ne katılmaktan gurur duyuyor çünkü bu güç ve nüfuz anlamına geliyor” dedi Deyr Hafer’de eski bir öğretmen ve şimdi Halep kırsalında bir ÖSO taburuna komuta eden Ebu Ahmed. “Nusra savaşçıları silah veya savaşçılar için kavga etmezler ve hedeflerini ancak özgürleştirdikten sonra terk ederler” diye ekledi. “Şehadet operasyonları gerçekleştirmek için birbirleri ile yarışırlar”.Ebu Ahmed ve diğer komutanlar ÖSO’nun Halep, Hama, İdlib, Şam ve Deyri Zor’da savaşçılarını Nusret Cephesine kaptırdıklarını söylüyor. Seyyide Ayşe tugayı komutanı Ala el Başa, ÖSO komutanı Selim İdris’i bu konuda geçen ay uyardıklarını söyledi. Başa geçen ay 3000 adamlarının büyük ölçüde silah ve cephane yokluğu yüzünden Nusret Cephesi’ne katıldığını ifade etti. Banyas’taki ÖSO savaşçıları da Beyda’daki katliamı durduracak ateş gücüne sahip olmadıkları için geri çekilmekle tehdit ediyorlar.ÖSO’nun Ahrar’ül Şimal tugayı topluca Nusret’e katılmış, Sufyan’ül Sevri tugayı da 65 adamını geçtiğimiz aylarda Nusret’e kaybetmişti. Bazı tahminlere göre ÖSO savaşçılarının dörtte birini kaybetmiş durumda.ÖSO’nun Tevhid Aslanları tugayından Ebu Hasan’a göre Nusret Cephesi’nin ÖSO içinde potansiyel Nusret savaşçılarını tespit etmekle görevli ajanları var.İdeoloji de başka bir faktör. Halep’teki Tevhid tugaylarından Ebu İslam “savaşçılar Nusret Cephesi’ne İslami doktrini, samimiyetleri, ve ağır silahlara erişimleri dolayısıyla katılıyorlar” diyor. “Ahrar’ül Suriye taburu ile savaşan bir arkadaşım bir gün savaşırken olduğu takdirde şehit olup olmayacağını sordu. Çok geçmeden taburunu terk edip Nusret Cephesi’ne katıldı. Bir keskin nişancı tüfeği istedi ve hemen kendisine verildi” dedi.ÖSO komutanları kendilerine aralıklarla silah sağlanmasından şikayet ediyor. Hama’dan ÖSO savaşçısı Adam Bazı “dışarıdan aldıklarımız bir musluk gibi, bazen açılıyor ve ilerliyoruz ama birdenbire musluk kuruyor, biz de savaşmayı bırakıyor ve hatta pozisyonlarımızı terk ediyoruz” dedi.Nusret Cephesi’ni terörist ilan eden Amerika muhaliflere silah sağlamada tereddütlü davrandı, Batı ve Körfez destekli Suriye Milli Koalisyonu ise silahları sıkı şekilde denetleyeceklerini vadederek endişeleri gidermeye çalıştı. “Silahların listesini yapmaya ve seri numaralarını yazmaya hazırız. ÖSO iyi organize olmuştur ve birine silah verdiğimizde nereye gittini çok iyi biliyoruz” dedi ÖSO lideri Selim İdris.Suriye hükümeti ise barışçıl protestoların başladığı Mart 2011’den bu yana radikal cihatçıların varlığını vurgulayarak Amerika ve Avrupalıların silah ambargosu hakkındaki fikir ayrılıklarını iyi bir şekilde kullandı. Esed'in kendisi geçtiğimiz günlerde bir mülakatta “ÖSO diye birşey yok, sadece El Kaide var” iddiasında bulundu. Suriye medyası ise Nusret Cephesi’nin El Kaide’ye sadakat beyanını ön plana çıkardı.Batılı hükümetler ise Nusret probleminin farkında olduklarını ve istihbarat örgütlerinin durumu incelediklerini, ancak tehdidin boyutunu hakkında kararsız olduklarını söylüyor.“Başarıya göre savaşçıların bir gruptan diğerine geçtikleri açıktır” dedi Suriye’yi yakından takip eden bir diplomat. “Fakat bu bölgesel nitelikte bir hadisedir. Nusret Cephesi’nin diğerlerinden daha fazla ivme kazanmış olduğu genel bir trendden söz edemeyiz. Nusret Cephesi net bir şekilde diğer gruplardan daha iyi ve temizdir ancak kötü olduğu hakkında da birçok rivayet var” dedi. Eleştirmenler Şeriat mahkemelerinin verdiği cezalara ve intihar bombalamalarına dikkat çekiyor.ÖSO’nun Nusret’e göre silah ve kaynak eksikliği tekerrür eden bir hadisedir. Çarşamba günü Deraa’daki anahtar kavşak Hırbet Gazale’nin kaybedilmesi, savunucuların Ürdün’den gelmesini bekledikleri silah yardımının gelmemesine bağlanıyor.“Nusret Cephesi’ne katılırsan her zaman senin için bir silah bulunur ancak ÖSO birimlerinin çoğu savaşçılarına mermi bile temin etmekten aciz” dedi İdlib’de Nusret Cephesine katılan eski bir ÖSO savaşçısı Ebu Temim. “Kuzenim Mısır’da, savaşmak için Suriye’ye gelmek istiyor ancak parası yok. Nusret Cephesi, gel, uçak biletlerini biz ödeyeceğiz dedi. Nusret Cephesi ile birlikte savaşmaya geliyor çünki başka çaresi yok”.Başka bir saf değiştiren savaşçı Ebu Hüzeyfe’ye göre Nusret Cephesi Deyri Zur’da destek kazanıyor. “Onlar insanları koruyor ve maddi olarak yardım ediyor. Şehirdeki petrol kuyularının çoğunu kontrol ediyorlar”. Cihat ve şehadet marşları çalan Nusret Cephesi medyası oldukça etkili.Ebu Zeyd Şam’da ÖSO’nun Suriye Muhacirleri tugayına komuta ederken 420 adamının tamamıyla Nusret Cephesi’ne katılmıştı. “Nusret’e katıldığımızdan beri ben ve adamlarım Suriye’yi özgürleştirmek için gereken her şeyi elde ediyoruz ve ailelerimize destek olabiliyoruz. Ancak Nusret’te savaşmak operasyon komutanlığından verilen sert emir ve kurallara tabidir” dedi. “Burda özgürlük yok fakat istediğimiz herşeye sahibiz”.“Kimse Nusra’ya katıldığımız için bizi suçlayamaz. Eğer Suriye El Kaide ve radikaller için bir cennet olursa Batı’yı suçlayın. Batı Esad’ın katillerini bizi boğazlamaları için serbest bıraktı. OSO’yu destekleme zahmetinde bile bulunmadılar. Sıradan Suriyelileri, sadece özgürlük ve Suriye’nin tüm Suriyelilere ait olmasın isteyen insanları sükutu hayale uğrattılar”.The Guardian

Kaynak Inca news