Suriye’nin en güçlü direnişçi grubu Nusret Cephesi, ellerindeki esirleri serbest bıraktığını açıkladı. Serbest bırakılan esirlerden birinin de Müslüman olduğu ifade edildi. Cephenin kadısı bu münasebetle tüm dünyaya seslendi.
Küresel Haber / Haber Merkezi
El Fidaa Sitesi’nde yayınlanan bir habere göre Nusret Cephesi kadısı ve doğu bölgesi genel sorumlusu Musab El Kahtani, Allah Resulü’nün (s.a.s.) Mekke’nin fethi günü yaptığını örnek alarak esirleri serbest bıraktıklarını açıkladı.
Özel bir kaynağın verdiği bilgilere göre Bukemal Şehri’nin kurtarılıp şehirde tevhid bayraklarının açıldığı gün esir alınanlar arasında Fadi isimli bir Hıristiyan da bulunuyordu. Kendisi Musab El Kahtani’nin vesilesiyle Müslüman oldu. El Kahtani ona ‘Abdullah’ ismini seçti. Abdullah şu anda Nusret Cephesi gençleri arasında cephenin merkezlerinde yeni dini İslam’ı öğreniyor.
El Kahtani tüm grup liderlerinin önünde esirlere ve tüm dünyaya seslenerek gözyaşları içinde şöyle dedi: ‘Bizler zorba değiliz, hedefimiz de dünya değil. Ancak Allah bizlere, Allah ve Resulü’ne (s.a.s.) karşı savaşanları öldürmemizi emretti. Savaşımız küfrü, şirki engellemek, ‘la ilahe illallah’ bayrağını kaldırarak mustazaflar üzerinden zulmü defetmek, Allah’ın şeriatını hakim kılmak içindir. Zira hüküm ancak Allah’ındır.’
El Kahtani, silah taşıyan herkese de mesaj göndererek niyetlerini sadece Allah için kılmalarını, Allah’ın kitabına dayanmalarını, Allah’ın şeriatını hakim kılmak için tüm İslam ehlinin çabalarını birleştirmesini istedi. Son olarak ise tüm grupları Batı’nın oyununa gelmemeleri için uyardı.
Küresel Haber / Haber Merkezi
El Fidaa Sitesi’nde yayınlanan bir habere göre Nusret Cephesi kadısı ve doğu bölgesi genel sorumlusu Musab El Kahtani, Allah Resulü’nün (s.a.s.) Mekke’nin fethi günü yaptığını örnek alarak esirleri serbest bıraktıklarını açıkladı.
Özel bir kaynağın verdiği bilgilere göre Bukemal Şehri’nin kurtarılıp şehirde tevhid bayraklarının açıldığı gün esir alınanlar arasında Fadi isimli bir Hıristiyan da bulunuyordu. Kendisi Musab El Kahtani’nin vesilesiyle Müslüman oldu. El Kahtani ona ‘Abdullah’ ismini seçti. Abdullah şu anda Nusret Cephesi gençleri arasında cephenin merkezlerinde yeni dini İslam’ı öğreniyor.
El Kahtani tüm grup liderlerinin önünde esirlere ve tüm dünyaya seslenerek gözyaşları içinde şöyle dedi: ‘Bizler zorba değiliz, hedefimiz de dünya değil. Ancak Allah bizlere, Allah ve Resulü’ne (s.a.s.) karşı savaşanları öldürmemizi emretti. Savaşımız küfrü, şirki engellemek, ‘la ilahe illallah’ bayrağını kaldırarak mustazaflar üzerinden zulmü defetmek, Allah’ın şeriatını hakim kılmak içindir. Zira hüküm ancak Allah’ındır.’
El Kahtani, silah taşıyan herkese de mesaj göndererek niyetlerini sadece Allah için kılmalarını, Allah’ın kitabına dayanmalarını, Allah’ın şeriatını hakim kılmak için tüm İslam ehlinin çabalarını birleştirmesini istedi. Son olarak ise tüm grupları Batı’nın oyununa gelmemeleri için uyardı.