Son günlerde Yermük’te IŞİD ile bazı gruplar arasında savaş hızlandı. Bölgeyi kuşatmış olan Esad rejiminin de saldırıları sürüyor. Nusret Cephesi bu savaşlarda herhangi bir tarafın yanında olmadığını, tarafsız olma sebeplerinin ise bu grupların daha önceden ihanet ettiklerini, Ahraru’ş Şam’ın da kendileriyle Yermük’te aynı tavrı sergilediğini açıkladı. Batı medyası Nusret Cephesi’nin IŞİD ile beraber Yermük’te savaştığını iddia etmişti. Böylece amaçları Nusret Cephesi’nin temiz cihadını itham etmekti. Nusret Cephesi, bu beyanatıyla bu yalanlara da cevap vermiş oldu. Ümmet-i İslam Medya sizlere Türkçe çevirisini sunar:
* * *
Doğru Kimselere Risale
Abdullah (r.a.) rivayet olunan bir hadiste Allah Resulu (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Muhakkak ki doğruluk insanı iyiliğe (güzelliğe) yöneltir. İyilik ise insanı cennete iletir. Kişi doğru konuşa konuşa nihayet Allah katında sıddık (dürüst) kimse olarak yazılır. Ve muhakkak ki yalan, insanı fücura (kötülüğe) yönlendirir, fücursa ise ateşe (cehenneme) iletir. Kişi yalan söyleye söyleye nihayet Allah katında kezzab (yalancı) olarak yazılır.” (Müslim, İyilik kitabı 103-105)
Ümmet bugün bazı kimselerin meseleleri kendi şahsi bakış açılarıyla bakmaları, şahsi ve önceki topluluklarının maslahatlarını tüm İslam ümmetinin maslahatı üstünde tutmaları sebebiyle bir bela içerisindedir. Bu kimseleri yalan söyleyip hakkı gizlerler bunu sadece yaptıkları fiilleri hataları şeriata muhalif uygulamalarını meşrulaştırmak için yaparlar.
Biz daha önce herkese Suriye’nin güneyinde tarafsız olarak mücadele ettiğimizi açıklamıştık. Yermük kampındaki Nizam (Esad rejimi -çevirmen) ile Eknafu Beytu’l-Makdis arasındaki mücadelede de tarafsız tavrımızı sürdürdük. Sadece bizler değil başka topluluklar da -mesela Ahraru’ş Şam- bizimle aynı tarafsız yolu izledi.
Bizler muhasara altındaki aç ve bitkin bir beldeye karşı yatıştırıcı durgun bir karar aldık. Bu öyle bir beldeki Nizam ile aralarında yapmış oldukları anlaşma sonunda açlıktan bitmiş kaldılar. Bizim burada tarafsız kalmamız birilerinin bize isnad ettiği gibi mesuliyetten kaçma düşüncesi değildir. Bize böylesi iftira edenler Yermük’te bulunan büyük bir kısımda Nizam’a karşı, Ahmed Cibril Şebbiha’sına karşı ve Feth’ul-İntifada ketibesine karşı tuttuğumuz nöbet ve verdiğimiz mücadelede bizi yalnız bırakıp unuttular. Yelda’da Beyla’da ve Beytu’s-Sahm beldelerinde kardeşlerimizin kanı hala kurumamış oluk oluk akarken onlar bir köşede seyirde kalmaya devam ettiler. Kardeşlerinin hapiste olmasına hiçbiri aldırmadı. Biz Nusret Cephesi, savaş başladığından şu zamana kadar hiç bir zaman tavrımızdan ödün vermedik ve bu kötülüğe karşı mücadeleden geri durmadık.
Yermük’ün ileri gelenleri bu beldedeki açlık ve enkazın zorluklarına karşın tüm insani yardım kuruluşlarından yardım talep etmektedir. Bir beldede hüküm vermeden önce o beldedeki yaşantıyı göz önünde bulundurmalıyız. Bir şeyde hüküm o şeyin düşüncesinin bir parçasıdır. Şu zamana kadar kardeşiniz olan Nusret Cephesi türlü türlü hainlikler ve kötü emellere rağmen bu durumu düzeltmek için çabalamıştır.
İşte budur bizim kararımız ve yöneldiğimiz amel. Kim bu mücadeleye katılmak veya güvenliği sağlamak istemiyorsa buna şahit olsun.
Ceyşu’l İslam (Zehran Alluş’un İslam Ordusu – çevirmen) bizim üzerimizden dört bir taraftan Yermük kampında Nizam ile savaşmak isteğini iletti.
Peki bunu kiminle beraber planlıyor?!
Livaü’ş-Şami’r-Rasul ile planlıyor. Onlar ki Mücrim Nizam’la (Esad rejimi – çevirmen) anlaşarak, bize ihanet edip bizi Betü’s-Sahm’dan çıkarmak için çabaladılar. Biz nasıl olur da bizimle savaşan ve mücadele eden kimselerin bizim üzerimizden böyle bir ameliyeye çıkmasına müsamaha edebiliriz? Bundan ötürü taleplerini reddettik. Bunun üzerine bizim Nizam’la beraber olduğumuzu iddia edip bu şekilde bir ilan yapıp bizim katlimizi meşru gördüler! Hâlbuki onlar Haceru’l Esved yönünde Nizam’ın kalesinin bulunduğu yol üzerinden başka bir geçiş yolu olduğunu bildikleri halde.
Bizler, Ceyşu’l İslam’daki doğru kardeşlerimize sesleniyoruz.
Sizler ki; Nusret Cephesi’ndeki kardeşlerinizin nasıl öldürüldüğüne esir alındıklarına şahit oldunuz. Ve göreceksiniz ki bizler Beytü’s Sahm’dan ayrıldıktan sonra Livau’ş Şami’r Rasul Liderlerinden Ebu Abdulhind’in sizleri nasıl sıkıştırdıklarını ve nasıl bir anlaşma içerisinde olduklarını göreceksiniz.
Nusret Cephesi’ndeki kardeşlerinizin bu hainler tarafından öldürülmesine razı mı geleceksiniz? Silahlarınızın bu hainlerle beraber kardeşlerinize doğrultulmuş vaziyette olduğunu biliyor musunuz? Şuan Nusayri Nizam Yermük kampı üzerine asker gönderip kontrolü ele almıştır. Bugün doğru tarafta durun. Emirlerinizi, liderlerinizi Müslüman kanına giren hainlerin kötü emellerine hizmet ettirmeyin.
Ve netice olarak Ebu Muhammed el-Cevlani’ye biatinizi tazeleyin.
-Şam Beldesi Nusret Cephesi Cihad Emiri-
Ümmetislam.net
(Allah Emrini Yerine Getirmeye Kadirdir. İnsanların Çoğu Bunu bilmezler.)
* * *
Doğru Kimselere Risale
Abdullah (r.a.) rivayet olunan bir hadiste Allah Resulu (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Muhakkak ki doğruluk insanı iyiliğe (güzelliğe) yöneltir. İyilik ise insanı cennete iletir. Kişi doğru konuşa konuşa nihayet Allah katında sıddık (dürüst) kimse olarak yazılır. Ve muhakkak ki yalan, insanı fücura (kötülüğe) yönlendirir, fücursa ise ateşe (cehenneme) iletir. Kişi yalan söyleye söyleye nihayet Allah katında kezzab (yalancı) olarak yazılır.” (Müslim, İyilik kitabı 103-105)
Ümmet bugün bazı kimselerin meseleleri kendi şahsi bakış açılarıyla bakmaları, şahsi ve önceki topluluklarının maslahatlarını tüm İslam ümmetinin maslahatı üstünde tutmaları sebebiyle bir bela içerisindedir. Bu kimseleri yalan söyleyip hakkı gizlerler bunu sadece yaptıkları fiilleri hataları şeriata muhalif uygulamalarını meşrulaştırmak için yaparlar.
Biz daha önce herkese Suriye’nin güneyinde tarafsız olarak mücadele ettiğimizi açıklamıştık. Yermük kampındaki Nizam (Esad rejimi -çevirmen) ile Eknafu Beytu’l-Makdis arasındaki mücadelede de tarafsız tavrımızı sürdürdük. Sadece bizler değil başka topluluklar da -mesela Ahraru’ş Şam- bizimle aynı tarafsız yolu izledi.
Bizler muhasara altındaki aç ve bitkin bir beldeye karşı yatıştırıcı durgun bir karar aldık. Bu öyle bir beldeki Nizam ile aralarında yapmış oldukları anlaşma sonunda açlıktan bitmiş kaldılar. Bizim burada tarafsız kalmamız birilerinin bize isnad ettiği gibi mesuliyetten kaçma düşüncesi değildir. Bize böylesi iftira edenler Yermük’te bulunan büyük bir kısımda Nizam’a karşı, Ahmed Cibril Şebbiha’sına karşı ve Feth’ul-İntifada ketibesine karşı tuttuğumuz nöbet ve verdiğimiz mücadelede bizi yalnız bırakıp unuttular. Yelda’da Beyla’da ve Beytu’s-Sahm beldelerinde kardeşlerimizin kanı hala kurumamış oluk oluk akarken onlar bir köşede seyirde kalmaya devam ettiler. Kardeşlerinin hapiste olmasına hiçbiri aldırmadı. Biz Nusret Cephesi, savaş başladığından şu zamana kadar hiç bir zaman tavrımızdan ödün vermedik ve bu kötülüğe karşı mücadeleden geri durmadık.
Yermük’ün ileri gelenleri bu beldedeki açlık ve enkazın zorluklarına karşın tüm insani yardım kuruluşlarından yardım talep etmektedir. Bir beldede hüküm vermeden önce o beldedeki yaşantıyı göz önünde bulundurmalıyız. Bir şeyde hüküm o şeyin düşüncesinin bir parçasıdır. Şu zamana kadar kardeşiniz olan Nusret Cephesi türlü türlü hainlikler ve kötü emellere rağmen bu durumu düzeltmek için çabalamıştır.
İşte budur bizim kararımız ve yöneldiğimiz amel. Kim bu mücadeleye katılmak veya güvenliği sağlamak istemiyorsa buna şahit olsun.
Ceyşu’l İslam (Zehran Alluş’un İslam Ordusu – çevirmen) bizim üzerimizden dört bir taraftan Yermük kampında Nizam ile savaşmak isteğini iletti.
Peki bunu kiminle beraber planlıyor?!
Livaü’ş-Şami’r-Rasul ile planlıyor. Onlar ki Mücrim Nizam’la (Esad rejimi – çevirmen) anlaşarak, bize ihanet edip bizi Betü’s-Sahm’dan çıkarmak için çabaladılar. Biz nasıl olur da bizimle savaşan ve mücadele eden kimselerin bizim üzerimizden böyle bir ameliyeye çıkmasına müsamaha edebiliriz? Bundan ötürü taleplerini reddettik. Bunun üzerine bizim Nizam’la beraber olduğumuzu iddia edip bu şekilde bir ilan yapıp bizim katlimizi meşru gördüler! Hâlbuki onlar Haceru’l Esved yönünde Nizam’ın kalesinin bulunduğu yol üzerinden başka bir geçiş yolu olduğunu bildikleri halde.
Bizler, Ceyşu’l İslam’daki doğru kardeşlerimize sesleniyoruz.
Sizler ki; Nusret Cephesi’ndeki kardeşlerinizin nasıl öldürüldüğüne esir alındıklarına şahit oldunuz. Ve göreceksiniz ki bizler Beytü’s Sahm’dan ayrıldıktan sonra Livau’ş Şami’r Rasul Liderlerinden Ebu Abdulhind’in sizleri nasıl sıkıştırdıklarını ve nasıl bir anlaşma içerisinde olduklarını göreceksiniz.
Nusret Cephesi’ndeki kardeşlerinizin bu hainler tarafından öldürülmesine razı mı geleceksiniz? Silahlarınızın bu hainlerle beraber kardeşlerinize doğrultulmuş vaziyette olduğunu biliyor musunuz? Şuan Nusayri Nizam Yermük kampı üzerine asker gönderip kontrolü ele almıştır. Bugün doğru tarafta durun. Emirlerinizi, liderlerinizi Müslüman kanına giren hainlerin kötü emellerine hizmet ettirmeyin.
Ve netice olarak Ebu Muhammed el-Cevlani’ye biatinizi tazeleyin.
-Şam Beldesi Nusret Cephesi Cihad Emiri-
Ümmetislam.net
(Allah Emrini Yerine Getirmeye Kadirdir. İnsanların Çoğu Bunu bilmezler.)