Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

‘O filmi yapanların katli vaciptir’

K Çevrimdışı

Küresel Haber

Üyeliği İptal Edildi
Banned
ahmed_fuad_asus.jpg


Şeyh Ahmed Fuad Aşuş bir fetva yayınlayarak ‘Müslümanların masumiyeti’ filminin yönetmeninin, yapımcısının ve oyuncularının katlinin vacip olduğunu açıkladı.

Aşuş şöyle dedi: ‘Ey Müslüman gençler, bu münafıkları dinlemeyin! Bilin ki Allah Resulü’ne (s.a.s.) hakaret eden ya da aşağılamaya kalkanın hükmü ölümdür. Sahabelerden (r.anhum) günümüze; ümmetin alimleri bunun üzerinde ittifak etmiştir.’

KÜRESEL HABER / Haber merkezi

Fetvasına Ahzap Suresinin 6. Ayetinden ‘Peygamber, müminlere kendi canlarından daha yakındır. Eşleri, onların analarıdır’ kısmıyla başlayan Şeyh Aşuş ‘Gerçekten Allah’a ve Peygamberine eziyet edenler (var ya); Allah onlara dünyada da ahirette de lanet etmiş ve onlar için aşağılayıcı bir azap hazırlamıştır.’ (Ahzap Suresi, 57) ayetini de zikrettikten sonra şöyle dedi: ‘Allah Resulü (s.a.s.) için öfke. Analarımız (r.anhunne) için öfke. Allah ve Resulü’ne (s.a.s.) destek. Bu destek ise ancak aşağılayan, kötüleyen ve hakaret edeni öldürmekle olur. İşte ben bu filmin yapımına katkıda bulunan herkesin öldürülmesi yönünde fetva veriyorum. Yönetmenin de yapımcının da oyuncuların da kanı karşılıksız dökülür. Müslümanlardan gücü yeten kimseler tarafından öldürülmeleri vaciptir. Bahsi geçen kişilerin ve benzerlerinin öldürülmesinin İslam’daki hükmü ittifakla kesindir.

Nitekim Allah Resulü (s.a.s.), hanımlarına laf attığı vakit Yahudi Ka’b bin Eşref’in öldürülmesini emretmiştir. Allah Resulü şöyle buyurdu: ‘Allahü teâlâ ve Resulüne eza eden Kâ’b'ın şerrinden müminleri kim kurtarır?Muhammedbin Mesleme ayağa kalkarak ben Ey Allah’ın Resulü! Onu öldürmemi ister misin, dedi. Allah Resulü (s.a.s.) de evet, dedi. (Es sarim el Meslul: 63).

Peygamber (s.a.s.), eşlerine dil uzatan Ka’b bin Eşref’in öldürülmesini emretti. O halde küstahça ve utanç verici şekilde aşağılayarak televizyonda kendilerini canlandıranlara ne yapılmalı o zaman?! İş bu kadarla da kalmamış bir Müslüman’ın hayal edebileceği en korkunç seviyede peygambere (s.a.s.) hakaret edilmiştir. Bilindiği üzere İslam’da Allah Resulü’ne (s.a.s.) hakaret eden ister erkek ister kadın ister Müslüman ister kafir olsun, ister müşrik kafir ister de ehl-i kitap olsun, ister zimmet ehli ister de zimmet ehli olmayan bir kimse olsun öldürülür.

Şeyh Aşuş daha sonra Allah Resulü’ne hakaret eden kimse hakkında hüküm verilirken kadın ya da erkek olması arasında hiçbir fark bulunmadığını İbn Abbas’tan rivayet edilen şu hadis-i şerifle teyit etti: ‘Rasulullah (s.a.v) zamanında efendisinden iki çocuk sahibi olan bir cariye vardı ki efendisi de âmâ idi. Kadın Rasulullah (s.a.v) aleyhinde durmadan konuşur ve O’na söverdi. Efendisi kadını bu davranışından engellemeye çalışır ama kadın dinlemez ve vazgeçmezdi.

Yine âmâ adam bir gece Rasulullah (s.a.v)’dan bahsedince, kadın yine ileri geri konuşmaya başladı. (Adam şöyle diyor: Ben de dayanamadım. Kalktım, kargıyı aldım ve karnına sapladım. Üzerine yüklendim ve onu öldürdüm. Sabahleyin ölüm haberini Rasulullah (s.a.v)’a ilettiler. Rasulullah (s.a.v) insanları topladı ve şöyle buyurdu:

-Bu kadını öldüren Allah için bana inanıyorsa kalksın ve söylesin. Âmâ adam çekinerek kalktı ve:

-Ey Allah’ın Rasulü! O cariyenin sahibi benim. Bana iyi davranan biriydi, hatta ondan iki tane de inci tanesi gibi oğlum var. Fakat o, senin aleyhinde çok konuşur ve sana söverdi. Dün akşam senden bahsettim, yine aleyhinde kötü konuşmaya başladı. Ben de dayanamadım, kargımı alıp karnına sapladım ve öldürünceye kadar üzerine yüklendim. Nihayet onu öldürdüm, dedi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:

-Dikkat edin ve şahit olun ki, o cariye öldürülmeyi hak etmiştir.’ (Ebu Davud ve Nesai)

Şeyh Aşuş şöyle devam etti: Bu, Allah Resulü’nün hükmüdür. O’na (s.a.s.) hakaret eden ister erkek ister kadın olsun öldürülür ve bunu hak etmiştir.

Bu kadının Yahudi olduğu söylenmektedir. Bu nedenle Şeyhu’l İslam İbn Teymiye (Allah ona rahmet etsin) bu hadisi takiben şöyle demiştir: Zimmet ehlinin bu durumda öldürülmesine ve ahdin bozulduğuna bu hadisi delil getirmişlerdir.’

Bu hadis-i şerifte Müslümanlar için büyük ibretler olduğuna işaret edip çıkarılması gereken dersleri de sıralayan Şeyh Ahmed Aşuş daha sonra şer’i özrü bulunduğu halde bir görme engelli Allah Resulü için öfkelenip çocuklarının annesini öldürürken ümmetin içindeki münafıkların, demokrasi şirki erbaplarının nerede olduğunu sordu.

Şeyh Aşuş şöyle dedi: ‘Münafıklar topluluğu zimmet ve güven ehlinin hürmetinden bahsetmeye koyulup Allah Resulü’nün (s.a.s.), onurunun, eşlerinin (r.anhunne) onurlarının hürmetini unuttu. Bu münafıklar topluluğuna şunu diyorum: Böyle bir şey yücelttiğiniz bir cumhurbaşkanına ya da bir krala yapılsaydı ne olurdu? Bu başkanın ve hükümetinin tepkisi nasıl olurdu?

Bizler bu münafıklar topluluğunun fıtratını kaybettiğini ve artık kendilerinden bir hayır ve Allah Resulü’ne (s.a.s.) destek beklenmeyeceğini biliyoruz. Zira bu topluluk Obama’dan, Clinton’dan, Allah Resulü’ne (s.a.s.) hakaret edenleri savunan, Müslümanları yurtlarında uçaklarla, bombalarla ve her türlü imha silahıyla öldüren savaşçılardan özür dilemekle meşgul. Bu münafıklar topluluğu peygamberi (s.a.s.) için bazı öfke gösterileri düzenlemekle, kınama ve hürmetini beyan etmekle meşgul. Sanki Amerikalı birer Yahudi ve Hıristiyan’a dönüşmüşler.’

Bu açıklamasının ardından ise yine peygambere (s.a.s.) hakaret edenin İslam’daki hükmü hakkında deliller getirerek Müslüman gençlere seslenen Şeyh Aşuş şöyle dedi: ‘Ey Müslüman gençler, bu münafıkları dinlemeyin! Bilin ki Allah Resulü’ne (s.a.s.) hakaret eden ya da aşağılamaya kalkanın hükmü ölümdür. Sahabelerden (r.anhum) günümüze; ümmetin alimleri bunun üzerinde ittifak etmiştir. Bu bağlamda Şeyhu’l İslam İbn Teymiye şöyle demiştir: Her kim Allah Resulü’ne (s.a.s.) hakaret ederse ister Müslüman ister kafir olsun öldürülmesi vaciptir. İlim ehlinin geneli bu yönde hüküm vermiştir.

İbn Münzir (r.a.) da şöyle demiştir: İlim ehli, Allah Resulü’ne (s.a.s.) hakaret edene uygulanacak had cezası ölümdür. (Malik, Leys Ahmed, İshak da böyle demiştir.)

İmam El Hattabi’nin konuya ilişkin sözü ise şu şekildedir: ‘Öldürülmesi gerektiğinde ihtilaf eden bir Müslüman bilmiyorum.’

Şeyh Aşuş alimlerin görüşlerini sıraladıktan sonra bu filmi yapanların, Allah ve Resulü’ne (s.a.s.) karşı savaşan kimseler olduğunu, onlar için zimmet, güven hatta güven şüphesi bile olamayacağını, kesinlikle öldürülmelerinin gerektiğini, tüm Müslümanların buna kalkışması gerektiğini vurguladı.

Şeyh Ahmed Aşuş şöyle dedi: ‘Ben bu yönde fetva veriyor ve Amerika’daki, Avrupa’daki Müslümanları bu kesin vacibi; yani filmin yapımcısını, yönetmenini, oyuncularını, filme yardımcı olan ve yayan herkesin; Allah ve Resulü’ne (s.a.s.) savaş açan o kafirlerin öldürülmesi vacibini yerine getirmeye çağırıyorum. Öldürülmeleri vaciptir. Kanlarının akıtılmasını hak etmişlerdir. Her kim kendilerini öldürürse Allah Azze ve Celle katında mücahid sevabı kazanır.’
 
Üst Ana Sayfa Alt