Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Ölen Kişinin Kabre Konana Kadarki Durumu Nedir? Duyar Mı? Görür Mü? Hisseder Mi?

E Çevrimdışı

ebumuhammed

Üye
İslam-TR Üyesi
Soru: Ölen kişinin ,kabre konana kadarki durumu nedir, Duyar mı? Görür mü? Hisseder mi?

Cevap: Ölünün Kendisini Yıkayanı, Teçhiz Edeni Tanıması Ve Kendi Hakkında Leh Ve Aleyhteki Sözleri İşitmesi

İmam Ahmed ve Taberani Evsaf da-ibn-i Ebi Dünya, Mervizi ve ibn-i Mende, Ebi Said el-Hudri (Radıyallahû anh) 'dan rivayet ettiklerine göre;

Peygamber (Sallallâhû Aleyhi ve Selîem) : «Ölen adam kendisini yıkayanı, taşıyanı, tekfin edeni ve kabirde uzatanı tanır» buyurdu.

Ebu'l-Hasan bin Berra «Ravda» kitabında zayıf bir senedle ibn-i Abbas'tan rivayet ettiğine göre;

Peygamber (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) :

«Her ölen gasilıni (yıkayanını) tanır. Eğer cennetle müjdelense, taşıyanlara yalvarır, beni acele götürün, der. Eğer cehennemle müjdelenirse acele etmemelerini rica eder.»

İbn-i Ebi Dünya, Mücahid'den şunu rivayet etmiştir: «Kişi ölünce bir melek, ruhunu alır, onu kabre koyuncaya kadar O her şeyini; yıkayanını, taşıyanını görür.»

îbn-i Ebi Şeybe, Abdurrahm an bin Ebi Leylâ'dan şöyle rivayet etmiştir:

«İnsan ölünce onun ruhu meleğin elinde kahr, kabre vann 8 melek ruhu oraya iade eder.»

Ebü Nuaym, Amr bin Dinar'dan rivayet ettiğin göre şöyle demiştir :

«Her ölünün ruhu meleğin elinde kalır. Yıkanan cesedine nasıl yıkanıyor, nasıl kefenleniyor, Kabre doğru nasıl götürülüyor, diye hepsini müşahede ediyor.

Tahta da yıkanınca ona;

«İnsanların sana yaptıkları senayı dinle!» denilir.

İbn-i Ebi Dünya, Amr bin Dinar (Radıyallahû anh) rivayet ettiğine göre:


«Her ölen kendisinden sonra ailesinde olacağı her şeyi bilir. Onlar onu yıkarken, kefenlerken o hep onlara bakıyor»

Ibn-.Ebi Dünya, Bekir bin Abdullah el-Müzniden rivayet ettiğine göre şöyle demiştir:

«Her Ölenin ruhu meleğin elinde kalır. Onu yıkarlarken, tekfin ederlerken ve onların her yaptıklarını görür. Eğer konuşmaya muktedir olsaydı, onların yüksek sesle ağlamalarını men ederdi.»

Süfyan'dan rivayet edildiğine göre;

Ölü her şeyi tanır. Hatta gasiline (yıkayıcısına) yıkama sırasında hafifçe ufalamasını arzu ederek yalvarır. Melek tarafından, ona.- «İnsanların sana yaptıkları senayı işit» denilir.

Huzeyfe (Radıyallahû anh) 'dan şu rivayet edilmiştir:

«Ruh meleğin elinde kalır, ceset yıkanır. Melek onunla beraber kabre kadar gider. Üstü toprakla kapatılınca, ruhu cesede bırakır, işte insan o zaman kabir sualine muhatap olur.»

.Beyhaki, Huzeyfe'den şöyle rivayet etmiştir:

«Ruh meleğin elinde kalır. Gasil cesedi sağa sola çevirir. Kabre götürülünce, melek onun ruhu ile beraber cesedi taşıyanları takip eder. Kabre konulunca, cesede ruhunu iade eder.»

îbn-i Ebi Dünya, Abdurrahm an bin Ebi Leyla'dan şöyle rivayet etmiştir:

«Ruh meleğin elinde olur. Melek cenazeyi takip eder. Ve ona «dinle insanlar senin için ne derler?» diye söyler. Kabre varılınca cesetle beraber ruhu kabre defneder.»

îbn-i Ebi Necih'den şöyle rivayet edilmiştir:

«Her ölünün ruhu meleğin elinde kalır, boyuna cesedine bakar. Nasıl yıkanır, nasıl tekfin edilir, nasıl kabre götürülür diye hepsini seyreder. Kabre konulunca ruhu ona iade edilerek kabrinde oturur.»

Müslim ve Buhari, Enes (Radıyallahû anh)'dan şöyle rivayet etmişler:

Peygamber (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) Bedir ölülerinin yanı başlarında durdu. Onlara seslenerek:

«Ey filanın oğlu filan. Rabbinizin size vaad ettiğini hak olarak buldunuz mu? Çünkü ben Rabbimin bana vaad ettiğini hak olarak buldum.» .

Ömer (Radıyallahû anh) : .

— Yâ Resûlullah, nasıl ruhsuz cesedlerle konuşuyorsunuz, deyince ResûluIIah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) :

Siz onlardan daha fazla işitici değilsiniz. Yalnız onlar bana cevap veremezler» dedi.

Ebû Şeyh mürsel olarak Abid bin Merzûk (Radıyallahû anh) 'dân rivayet ettiğine göre şöyle demiştir:

Medine'de, Camiye bakan bir kadın vardı; öldü. Peygamber (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) 'm haberi olmadı. Kabri yanından geçerken «bu kabir nedir (kimindir)? diye sordu.

Ona «Ümmü Mihcen'in kabridir» dediler.

Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) ;

— Camiye bakan kadın mı? dedi.

— Evet, dediler.

Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) hemen milleti saf yaptı, cenaze namazını kıldı. Sonra ölen kadına seslenerek: «Hangi ameli daha hayırlı buldun?» deyince, sahabeler: «O işitir mi yâ Resûlullah?» dediler.

Peygamber (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) :

Siz ondan daha fazla işitir değilsiniz. Denildiğine göre o kadın, Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem)'e: «Camiye bakmak-diye cevap vermiştir.

Buharı ve Müslim, Ebu Said el-Hudri (Radıyallahû anhj'dan rivayet ettiklerine göre, Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

«Cenaze tabuta bırakılıp, kabre doğru taşmmca, salih ise «beni götürün» salih değilse, «yazık bana! Beni, nereye götürüyorsunuz» der. insandan maada her şey onun sesini işitir. Şayet insanlar onun sesini işitseydiler, ölürlerdi.

Buhâri ve Müslim; Ebû Hüreyre (Radıyallahû anh) 'den rivayet ettiklerine göre;

Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

—- «Cenazeyi acele götürün. Salih ise onu hayra götürüyorsunuz. Salih değilse o boynunuzdan atılacak bir serdir.»

Ibn-i Ebi Dünya Ebû Said el-Hudri (Radıyallahû anh) 'dan yet ettiğine göre O:


(Bir ölü için) acele kabrine götürün. Kabir zaruri bir yerdir Acele edin, kendisine hazırlanan hayrı ve şerri görecek,» diye emretmiş.

Bekr'ül-Müzeni'den şöyle rivayet edilmiştir:

«Ölü kabristana acele götürülmesiyle sevinir» diye bana bildirildi.»

Eyyüb'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:

«Ehli tarafından meyyitin kabre acele götürülmesi onlar için keramet ve ikramdır.»

îbn-i Ebi Dünya Kabirler bahsinde Ömer bin Hattab tRadıyalla-hû anh) 'dan rivayet ettiğine göre Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

«Her ölünün cesedi tabuta bırakılıp, kabre doğru üç adım yürürlerken ins ve cinden başka her şeyin işiteceği bir şekilde konuşur ve şöyle der:

«Ey kardeşlerim! Ey cesedimi taşıyanlar! Dünya beni aldattığı gibi sizi aldatmasın. Zaman benimle oynadığı gibi sizinle oynamasın. Geride bıraktığımı vârislere bıraktım. Kahhar olan Cenab-ı Hakk, kıyamette beni hesaba çekecektir. Sız ise beni kabre götürüyorsunuz. Oraya bırakıp vedalaşıyorsunuz.»

îmam Ahmed, «Zühd»de Ümmü Derda (Radıyallahû anh),'dan rivayet ettiğine göre şöyle demiştir:

«Ölü tabuta bırakıldığı an, şöyle bağırır;

Ey ehlim! Ey komşularım! Ey beni taşıyanlar! Dünya beni aldattığı gibi sizi aldatmasın. Benimle oynadığı gibi sizinle oynamasın. Çünkü ehil ve akrabalarım hiç bir günahımı üstlenmediler.»

îbn-i Neccâr'ın tarihinde Muhammed bin Neccâr'dan şöyle rivayet edilmiş :

«Muhammed bin Neccâr Mervizi'nin arkadaşlarından idi. Hallal faziletin den dolayı onu Öne sürüyordu.»

O dedi ki:

«Ben bir ölüyü yıkarken aniden gözlerini açıp elimi tuttu. Yâ Ebâ Muhammed, bu savaş için iyi hazırlık yap,» dedi.


Allah daha iyi bilir. [1]

[1] İmam Celaleddi n Es-Suyuti, Kabir Alemi, Kahraman Yayınları: 171-176
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst Ana Sayfa Alt