Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Orta Yaş Öğütleri

samanpan Çevrimdışı

samanpan

.
Site Emektarı
”Hayat ne kadar zor!" desem hemen bana katılırsın.
Doğru.. Yaşamanın zor yanları her defasında ekşi ve soğuk yüzünü gözümüze değdirir ve hatta yanımızda günlerce kalır da, mutluluk anları bir rüzgâr gibi yüzümüzü yalayıp geçer, bir su gibi parmaklarımızın arasından akıverir.
Bir dağın zirvesine çıkmak gibi birşeydir mutluluk, binbir zahmetle tırmandığın zirveye doğru giderek yalnızlaşır ve yükseldikçe dar zamanlara sıkışırsın. Bu dünyada bu böyledir.
Ve bu dünyada bunu böyle bilmen, dar zamanları genişletmenin kapısını açar, yalnızlıkları ebedî dostluklara çevirmenin yolunu başlatır.
Dost bulamamaktan yakınma!
Yaratıcımız doğru kişiyle tanışıncaya kadar bizi bir dizi yanlış kişiyle tanışmamızı irade ederken, sonunda doğru kişiyi buluşumuzu daha kıymeti bilinir bir nimet olarak tatmamızı irade ediyor olamaz mı?
Aksiliklere takılma!
Mutluluğa giden kapılardan biri kapandığında, bir başkası mutlaka açılır; ancak sıklıkla kapanan kapının eşiğinde öylesine oyalanır ve takılıp kalırız ki, yeni açılan kapıyı göremeyiz.
En iyi dostun karşı karşıya oturup hiç bir şey söylemeden sessizliği paylaştığınız ve bakışlarınızı çoğalttığınız ve sonra kalkıp giderken dünyanın en iyi sohbetini yaptığınızı hissettiğin kişi olabilir.
Hem belki, dudakların ne söylediği değil de, söylenenin hangi
dudaklardan çıktığı önemlidir, ne dersin?
Bir şeyin kıymetini ancak onu yitirince farkettiğimiz doğrudur; peki ama bir şeyi bulana kadar ondan yoksun olduğumuzun da farkında olmadığımızı bir düşünebilir misin?
Birine verebileceğin aşkın hepsini vermiş olman, onun sana aynı aşkla karşılık vereceğini garantilemez!
Aşkın aynıyla geri dönmesini beklemek yerine, aşkın kalplerde inceden inceye filizlenmesini beklemek, bu da olmazsa, sevmeyi öğrenmek ve tatmak adına, aşkı yalnız kendi kalbinde saklaman ve büyütmen yetmez mi?
Kırmanın kolay, onarmanın zor olduğunu hatırından çıkarma.
İnsan kalbini kırmak çok kolay, dil yarasını onarmak pek zordur.
Sonradan onarmak için harcayacağın çabaları, kırmamak için harcarsan ne kadar kârlı olursun, bir düşün!
Sana sahici bir tebessümü fazla görmeyecek birilerini bul.
Kalbini tebessüme getirecek dostların olsun.
Hayatta birini aniden özlediğin, ona olan sevgini haykırmak istediğin, onu doyasıya kucaklamak istediğin zamanlar olabilir.
Bu anları kaçırma, özlemini gider, sevgini ifade et, sevdiğini kucakla!
Bu dünyada yaşarken, sonsuz bir hayatın rengini belirlediğimizi unutma!
Neyin hayalini kurmak istiyorsan onun hayalini kur, nereye gitmek istiyorsan oraya git, ne olmak istiyorsan o ol, çünkü sana verilmiş bir hayat var ve yapmak istediklerin için elinde tek hayatlık bir fırsat var.
Yaşamanı tatlandırmaya yetecek kadar mutluluğun, kendini güçlü hissedecek kadar deneyimin, kendini insan eyleyecek kadar hüznün, kendini mutlu edecek kadar ümidin olsun!
Her zaman kendini başkalarının ayakkabısı içine koyarak düşün, konuş ve davran.
Bir şeyin seni rahatsız edeceğini düşünüyorsan, bunun başkasını da rahatsız edeceğini bil!
En mutlu insan herşeyin en iyisine ve en çoğuna sahip insan değildir, en mutlu insan elinde olanın kıymetini en çok bilen, yoluna çıkanları en iyi değerlendiren insandır.
Aradığımı bulamıyorum diye üzülme, bu dünyada aramanın kendisi bir çokları için arayıp da bulunmayacak bir hazinedir.
Ara sıra sevdiğin birine mektup yaz.
Onu ne kadar sevdiğini, niye sevdiğini, ondan neler beklediğini yaz.
İstersen mektubu göndermeyebilirsin de!
Hiçbir şey için ”Bu benimdir" deme.
“Bu bana yakın edilmiştir" de.
Sen elindekilerin sahibi değilsin, sadece onlara komşu edilmişsin.
Misafirliğin tadına bak.
Öyle ki bir şey elinden çıktığında da
“Bunu kaybettim!" deme.
“Benden geri alındı!" de.
Karşılaştığın, konuştuğun insanların çoğu ile ömür içinde ilk ve son kez kez buluşuyor. olduğunu unutma
Onları nasılsa tanımıyorum ve bir daha görüşmeyeceğim diye hoyrat davranacağına, tam tersi, onda bir ömürlük izlenim bırakacak bir yapıcılıkla muhatap ol, senin varlığın onun ömür boyu süsü, ömür boyu tesellisi olsun.
Duâ et.
Duâ etmenin kendisinin de nimet olduğunu hatırından çıkarma.
Duâ etmek, yani istemek, elinde bir şey olmadığını, elinden bir şey gelmediğini, herşeyi kudret elinde tutana, kudreti herşeye yetene,
Kadir-i Rahim olan Yaratıcıya sessiz bir iç dökme, fısıltılı bir yakınlık duyma halidir.
Dolayısıyla, elini açtığında en ince dertlerini işiten, en gizli kaygılarına kulak veren sonsuz merhametli ve sonsuz kudretli bir “Dost" yakınlığı kazanıyorsun demektir ki, isteyeceğin herşeyi anlamlı kılan, istediğin herşeyden ötesini veren o Dost'un varlığıdır.
Yani duân çoktan kabul edilmiştir.
Unutma, doğduğun gün sen ağlıyordun başkaları gülüyordu.
Öyle yaşa ki, öldüğün gün, gülen sen ol ve ağlayan başkaları olsun.
Öğüt almaya bak, dinleyen olmaya gayret et.
Ola ki, öğüt verenin öğüdü seninle ruhlanır, senin yaşayışınla hayata geçer.
Dinlemek, konuşmaktan her daim kârlıdır, zarar ihtimali yoktur.
Konuştuklarından dolayı pişmanlık duyanların sayısı da,
dinlediklerinden dolayı memnun olanların sayısı da fazladır. Bunun tersi geçerli değildir
.
SENAİ DEMİRCİ

 
Üst Ana Sayfa Alt