Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Orucun Sevabını Kaçıran Şeyler:

M Çevrimdışı

mamur

Üye
İslam-TR Üyesi
* Ebu Hureyre r.a. şöyle nakletmiştir:
Resulüllah s.a.v. 'Bir veya iki gün öncesinden oruç tutmak suretiyle sakın Ramazanın önüne geçmeyiniz. Bir kimsenin âdet edindiği bir orucu tutması bundan müstesnadır. Böyle bir kimse o orucunu varsın tutsun' buyurmuştur. Müslim.
* “Nice oruçlular vardır ki, oruçlarından onlara sadece bir açlık kalmıştır.” İbn-i Mâce.
* Nitekim Peygamber s.a.v. 'Sizden biriniz oruçlu olduğu zaman çirkin ve kinci söz söylemesin. Cahiller gibi hareket etmesin. Her kim kendisine sataşır, çirkin söz söyler, dövüşmek isterse, ona ben oruçluyum desin' Buyurmaktadır. İbni Mace.

* Ebû Hüreyre den: Resûlüllah s.a.v. şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: Kim ki, yalan söylemeği ve yalanla amel etmeği bırakmazsa, Cenâb-ı Hak o kimsenin yemesini, içmesini, bırakmasına hiç kıymet vermez, iltifât buyurmaz. Ebi Davud.
* Meşrû bir mazeret ve hastalık olmadan Ramazanda tutulmayan bir gün orucun yerine, başka günlerde uzun süre tutulan oruçlar denk olmaz. Müsned Ahmed.
* - Ramazan ayında, hasta veya ruhsat sahibi olmaksızın kim bir günlük orucunu yerse, bütün zaman boyu oruç tutsa bu orucu kaza edemez. Buhari.
* - Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
Şer'i mazeretsiz, Ramazanda bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, Ramazandaki o bir günkü sevaba kavuşamaz. Tirmizi
* Resulüllah s.a.v. minbere çıkarken birinci basamakta durup: ‘Amin’ buyurdu. Sonra ikinci basamakta tekrar durup: ‘Amin’ buyurdu. Daha sonra üçüncü basamakta tekrar durup: ‘Amin’ buyurdu. Minberden indikten sonra Resulullah s.a.v’ e, minbere çıkarken her basamakta niçin ‘Amin’ dediğinin sebebi soruldu. Bunun üzerine Resulullah s.a.v.: ‘Cebrail, (birinci basamağa çıktığımda) bana gelip: ‘Ramazan ayına erişip de bu ay sebebiyle affa uğramayan kimseye yazıklar olsun’ dedi. Ben de, ‘Amin’ dedim. İkinci basamağa çıktığımda: ‘Yanında ben(im adım) anılıp da bana Salavât getirmeyen kimseye yazıklar olsun’ dedi. Ben de, ‘Amin’ dedim. Üçüncü basamağa çıktığımda: ‘Yanında annesi ve babası yada ikisinden biri ihtiyarlığa erişip de Cennete giremeyen kimseye yazıklar olsun’ dedi. Ben de, ‘Amin’ dedim” Buhârî, Beyhakî.
Hadis, üç meseleye temas etmektedir: 1. Ramazan ayının fazileti. 2. Resulullah s.a.v.'in ismi anıldığında ona salavât getirmek, 3. İhtiyarlık hallerinde anne-babaya iyi davranmak.
* Peygamber s.a.v. yiyip içmeksizin oruçları birbirine eklemekten nehiy buyurdu. Sahabeler: Ama siz peş peşe oruç tutuyorsunuz, dediklerinde. Resulullah s.a.v. 'Ben, sizin gibi değilim. Zira ben, (Rabbim tarafından) yedirilir ve içirilirim.buyurmuştur. Müslim.
* Peygamber'e s.a.v. birisi gelerek: 'Helak oldum. Ey Allah'ın Resulü! ' dedi. Resulullah s.a.v. 'Seni helak eden nedir? ' diye sordu. O şahıs: 'Ramazanda (oruçlu iken) hanımımla cinsi münasebette bulundum' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber: 'Bir köleyi hürriyetine kavuşturabilir misin? ' buyurdu. O zat: Hayır, kavuşturamam dedi. Resulullah: 'Öyle ise iki ay ara vermeden oruç tutmaya gücün yeter mi? ' Hayır, buna muktedir olamam dedi. Resulullah: 'Altmış yoksulu doyurabilir misin? ' dedi. O kimse: 'Hayır, doyuramam' dedi. Sonra o zat oturdu. Bu arada Peygamber'e içi hurma ile dolu (on beş Sa' alabilen) bir zenbil getirildi. Peygamber o zata: 'Bunu (al da) sadaka yap' buyurdu. O kimse: Benden fakir bir yoksula mı vereceğim? Medine'nin karataşlı iki tarafı arasında buna benim ailemden daha muhtaç bir ev halkı yoktur, dedi. Bunun üzerine Peygamber yan (azı) dişleri görülünceye kadar güldü. Sonra o kimseye: 'Öyleyse bunu kendi ailene yedir! ' buyurdu. Müslim.
* Ömer b. Hattab r.a. şöyle nakletmiştir:
Resulüllah s.a.v. sizi şu iki günde oruç tutmaktan nehyetti: Birisi orucu tamamladığınız Ramazan Bayram'ı günüdür, diğeride kurbanınızın etinden yediğiniz Kurban Bayram'ı günüdür. Müslim.

* Abdullah b. Amr b. As r.a. şöyle anlatır:
Abdullah'ın: 'Ben hayatta bulunduğum müddetçe geceleyin namaz kılacağım, gündüzleyin de oruç tutacağım' diye yemin ettiği Resulüllah'a haber verildiğinde, Allah Resulü s.a.v. 'Gerçekten sen böyle mi söylüyorsun? ' dedi. Ben de kendisine: 'Evet böyle söyledim Ey Allah'ın Resulü! ' dedim. Resulullah: 'Sen bu ağır ibadeti yerine getiremezsin. Sen bazen oruç tut, bazen ye, bazen uyu, bazen namaz kıl. Her aydan üç gün oruç tut. Her iyiliğe onun on misli mükâfat vardır. Kim bir iyilikle gelirse işte ona bunun on katı vardır. Bu, her ayın üç gün orucu bütün sene oruç gibidir' buyurdu. Ben bundan daha fazlasına muktedir olurum, dedim. Öyle ise bir gün oruç tut, iki gün ye, buyurdu. Ben bundan daha fazlasına muktedir olurum ya Resulüllah dedim. Öyle ise; bir gün oruç tut, bir gün tutma. İşte bu Davud'un a.s. orucudur. Bu, oruç tutmanın en âdil olanıdır, buyurdu. Ben bundan daha fazlasına muktedir olurum, dedim. Resulüllah a.s.: 'Bundan daha faziletli oruç yoktur' buyurdu. Abdullah b. Amr (ihtiyarlayıp da taahhüt ettiği ibadeti yerine getirmekten aciz kalınca) : 'Resulüllah'ın söylediği her ayda üç gün oruç tutmayı kabul etmiş olsaydım, bana hiç şüphesiz ehlim ve malımdan daha sevimli olacaktı,' diye hayıflanmıştır. Müslim'

* Hadis-i şerifte, (Allahü teâlâ, Ramazanda dört sınıf insan hariç, herkesin günahlarını affeder.Bunlar: İçki içmeye devam eden, Ana-babasına âsi olan, Sıla-i rahmi terk eden,
Mümin olmaktan ümidini kesendir. buyuruldu.
Eğer bunlar tövbe ederse, Allahü teâlâ günahlarını affeder. Ramazandaki sevaplar bilinseydi, her günün Ramazan olması istenirdi. Hadis-i şerifte, (Ramazandaki özel sevaplar bilinmiş olsaydı, bütün yılın Ramazan olması istenirdi.) buyuruldu. Ahmed.

Günâhlar öldürücü zehirdir. Îmânı olan günâh işlemekten çok korkar.

* Hadîs-i şerîfte buyuruluyor ki: Ömründe bir defa Allahı anan veya O'ndan korkan müslüman, Cehennemden çıkar. Tirmizî.

* Mü'min, günâhını dağ gibi görür, üzerine düşeceğinden korkar. Münâfık ise, günâhını, burnuna konmuş, hemen uçacak bir sinek gibi görür. Buhârî.

Allahü Teâlâ açıktan, çekinmeden günâh işleyenlere daha çok buğzeder. Fakat üzülerek günâhını gizliyenleri, gizlediği için affedebilir.

* Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: Bir günâha düşen, günâhını gizlesin! Allahü teâlânın örtüsünü onun üzerinde bulundursun! Müslim.

Allahü Teâlâ, bu mübârek ayda Onun şânına yakışacak, kulluk yapmayı ve Rabbimizin râzı olduğu, beğendiği yolda bulunmayı, hepimize nasip eylesin!

Brüksel 1987

Kaynaklar …….
Kuran-ı Kerim..
Muteber Hadis Kitapları.. Ali Kılıç Kakiz
 
Üst Ana Sayfa Alt