Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Osman Bey 'in Rüyası

E Çevrimdışı

eslem berire

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Osman Bey bir gün Şeyh Edebali’nin evinde misafir olmuştu. Gece vakit hayli ilerleyince istirahat etmek üzere odasına çekilmişti. Fakat yatmak üzereyken rafta gözüne ilişen Kuran-ı Kerim'e saygısından dolayı yatamadı. Uyuyamadı. Kuran'ı alıp okumaya başladı. O gece sabaha kadar Kuran okudu. Tam 6 saat. Hikmet-i İlahi Osman Gazi Han'ın Kuran'a olan bu saygısından dolayı her okuduğu saate 1 asır lütuf edilmiş hanedanı 6 asır hükümdar olmuştur 7 cihana. Vakit sabah ezanına yaklaşmışkenyorgunluk ve uyku da bir hayli bastırmışken Kuran elinde yaslandığı yerde tatlı bir uykuya daldı Sultan Osman Han. Uyurken bir rüya gördü. Rüyasında kendisi Şeyh Edebali'nin yanında yatıyordu. Edebali'nin göğsünden bir hilal doğdu. Hilal biraz yükseldikten sonra büyüdü büyüdü ve dolunay haline gelince kendisinin göğsüne girdi. Daha sonra göğsünden bir ağaç bitip büyümeye yükselmeye başladı. Bir çınar ağacıydı bu. Büyüdükçe yeşerdi güzelleşti. Dallarının gölgesiyle bütün dünyayı kapladı dünyanın her tarafından insanlar grup grup gelip bu çınarın gölgesine giriyorlardı çok mutlu ve neşeliydiler. Ulu çınarın gölgesinde dağlardağların dibinde pınarlar gördü. Ağacın yanında ise dört sıra dağlar gördü ki bunlar Kafkas Atlas Toros ve Balkanlardı. Ağacın köklerinden Dicle Fırat Nil ve Tuna çıkıyordu. Bu nehirde koca koca gemiler yüzüyordu. Tarlalar ekin doluydu. Ağaçlar meyve dolu. Dağların tepeleri ormanlarla örtülüydü. Ruy-i Zemin yemyeşil asuman masmaviydi. Vadilerde şehirler vardı. Şehirlerde camiler arz-i didar ediyordu. Bunların hepsinin altın kubbelerinde birer hilal parlıyor minarelerinde müezzinler ezan okuyorlardı. Ezan sesleri ağaç dallarındaki kuşların cıvıltısına karışıyordu. Bir ara ulu çınarın yaprakları kılıç gibi uzamaya başladı. Derken bir rüzgar çıkıp bu yaprakları İstanbul'a doğru çevirdi. Şehir iki denizin ve iki karanın birleştiği yerde iki masmavi firuze ile iki yemyeşil zümrüt arasına oturtulmuş pırıl pırıl bir elmas gibiydi. Sanki bütün dünyayı kuşatan geniş bir ülke gibi halkalanan bir yüzüğün kıymetli taşını andırıyordu İstanbul. Ve nihayet Osman Gazi Han bu yüzüğü parmağına takıyorken uyanır. Osman Gazi rüyasını Şeyh Edebali’ye anlatır. Edebâlî Hazretleri kısa bir tefekkürün ardından "Ey oğul. Sana müjdeler olsun!" der "Göğsümden çıkan nur kızımdır (Bâlâ Hatun). Seni kuşatması evleneceğinize işarettir... Ağaca gelince; Sen büyük bir devlet kuracaksın. Evlatların adaletle hükmedecekler. Allahü teâlâ seni ve neslini insanların İslâm'la şereflenmesine vesile olacak..
 
Üst Ana Sayfa Alt