Peçenin nesi farzmış? Ayet delilini bekliyoruz..
Allaha karşı yalancı olmaktan Allaha sığınırız..
Allah'a karşı yalancı olmaktan korktuğun kadar, ilmin olmayan meselelerde cahilane konuşmaktanda korkmalısın. Allah buyuruyor ki : De ki: “Rabbim ancak, açık ve gizli çirkin işleri, günahı, haksız saldırıyı, hakkında hiçbir delil indirmediği herhangi bir şeyi Allah’a ortak koşmanızı ve Allah’a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.”
Bundan sonra, konuşma yapmak yerine araştırıp öyle konuşsaydın daha iyi olurdu. Dinde hükümler sadece Kur'an ayetleriyle değil, vahyin ürünü olan sünnet ilede verilir. Peçenin Kur'an'dan delili ise şunlardır : “Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle (Herhangi bir ihtiyaç için dışarı çıkarken) dış örtülerini üzerlerine alıp örtünsünler. Bu onların başkaları tarafından tanınıp rahatsız edilmemeleri için daha uygundur. Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.” (Ahzab 59)
Alimler ittifakla demişlerdir ki : Bu emrin öncesinde köle kadınlarında, Müslüman kadınlarında yüzleri açıktı. Bunun üzerine bu ayet inince Allah subhanehu ve teala kadınların yüzlerini kapatıp köle olmadıklarının ortaya çıkmasını, tanınmayıp rahatsız edilmemelerini emretmiştir. Ömer b. el-Hattab radıyallahu anh halifeliği zamanında peçeli cariye bırakmadı ve şöyle dedi: “Peçe yalnız hürlerin eziyete uğramamaları içindir.” Durru’l-Mensur (8/208) İbn Ebi Şeybe (2/42)
“Onlardan (kadınlardan) bir şey isteyeceğiniz zaman perde arkasından isteyin. Bu hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz olanıdır…” (Ahzab 53)
Yine alimler bu ayetin tefsirinde yüzü kapatmaknın farz olduğunu söylemiştir. Peçenin farz olduğu konusunda Ebu Hanife ve tabiilerinden başka muhalefet eden yoktur. Sahabe bu görüş üzerinde İCMA etti. Ve yine onlara uyan salihlerde bu konuda icma etti. Sahabe bu ayetlerde ki tesettürün sınırlarını şöyle açıkladı :
Abdullah b. Abbas radıyallahu anhuma diyor ki: "Allah, müminlerin kadınlarına, bir ihtiyaçları için evlerinden çıktıklarında, başlarının üzerinden örtecekleri örtüleriyle yüzlerini örtmelerini ve sadece bir gözlerini açmalaraını emretmektedir.Taberi (20/324) İbn Ebi Hatim (10/3153) Durru’l-Mensur (8/208) İbn Kesir (6/481) Şevkani Fethu’l-Kadir (6/82) Tefsiru’l-Begavi (6/376)
Abdullah b. Abbas radıyallahu anhuma’dan: “Hür kadınlarda cariyeler gibi giyiniyordu. Bunun üzerine Allah müminlerin kadınlarına bu örtüleriyle kaşlarının üstüne kadar olan bölümü örtmelerini emretti.” Taberi (20/325)
Muhammed b. Sîrîn diyor ki: "Ben, Ubeyde es- Selmâni'ye bu âyetten sordum. Ubeyde başını ve yüzünü örttü, Sadece sol gözünü açık bıraktı ve âyetin, o şekli ifade ettiğini söyledi." Taberi (20/325) İbn Ebi Hatim (10/3154) Cessas (3/458) Suyuti Durru’l-Mensur (8/209) İbni Kesir (6/482) Begavi Tefsiri (6/376)
Es-Süddî de ayetin tefsirinde "Kadın alnını ve yüzünü yalnız bir gözü açık kalacak şekilde örter" demiştir." Ebus Suud İrşadu Akli Selim (5/352) Ebu Hayyan Bahru’l-Muhit (9/184) Zemahşeri el-Keşşaf (5/350) Alusi Ruhu’l-Meani (16/223) elFerra Meaniyu’l-Kuran (4/41) Sabuni er-Revai (s.487) Mesaid Bin Kasım Ahkamu’l-Avret (48)
el-Ferra da şöyle demiştir: “Cahiliyede kadınlar başörtülerini arkalarına salarlar, yüzlerini açık bırakırlardı. Bunun üzerine yüzlerini örtmekle emrolundular”
Kur'an'dan sonra yeryüzünde ki en sahih kitap olan Buhari şu hadisi kaydetti :Aişe radıyallahu anha’dan gelen rivayette; “Allah ilk muhacir hanımlara rahmet eylesin. “Ey peygamber, hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle…” ayeti nazil olunca elbiselerinin bir parçasını yırtarak yüzlerini örttüler. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in arkasında başlarında kargalar varmış gibi namaz kıldılar.” Buhari (4759) Ebu Davud (4102) Taberi (18/94) Beyhaki (7/88) İshak b. Rahuye (1280) Hakim (2/431, 4/216)) İbnu Katan Kitabu’n-Nazar (s.173) İbn Ebi Hatim Tefsir (8/2575) Fethu’l-Bari (8/490) İbni Habib Gaye ve Nihaye (s.213)
Yine İfk hadisesinde şu olay gerçekleşmiştir : Aişe rha dedi ki :“Safvan’ın istirca’ı (inna lillah ve inna ileyhi raciun demesi) üzerine uyandım, hemen yüzümü cilbabımla örttüm.”Buhari (4750)
FARZ DİYEN Alimler olmuştur. Vacip diyen de olmuştur. Farz diyen Alimlerin de delilleri illa ki vardır Akhi...
Farzla vacip İslam hukukunda aynı terimlerdir. Peçeye sadece Hanefiler sünnet demiştir.İhtilaf olsaydı sahabe bunda ihtilaf ederdi, sahabenin tefsiri, onca sahih hadisten sonra İHTİLAFLI demek onca vahyin ürünü olan hadislere ve bu dini Rasulullah s.a.v. den öğrenen sahabesi ihanet olur.
Allah en iyi bilendir