Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Peygamber lerin, Mescit Niteliği Taşımayan Ziyaret Yerlerini Gezmek

I Çevrimdışı

islami bilgiler

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
بســـم الله الرحمن الرحيم


Peygamber lerin, Mescit Niteliği Taşımayan Ziyaret Yerlerini Gezmek


Görüldüğü gibi, Ahmed İbn Hanbelî, Peygamber lerin ve saygıdeğer salih şahsiyetlerin izlerini taşıyan ve asla mescid niteliğinde olmayan söz konusu ziyaret yerlerini gezip görmeyi, ikiye ayırıyor. Ona göre bu ziyaretle rden biri buraları bayram (tören) yerine dönüştürmeksizin ara-sıra gezip görmek ve öbürü de buraları sık sık görerek bayram (tören) yerine dönüştürmektir.

Bu ayırım, konu ile ilgili bize ulaşan sahabî sözleri ile uygulamal arını birlikte değerlendiren bir ayırımdır.

Nitekim Buharî'nin, Musa b. Ukbe'ye dayanarak bildirdiğine göre:

“Salim b. Abdullah, gezileri sırasında yollar üzerindeki bazı belirli yerlerde namaz kılar, kendisine buralarda niçin namaz kıldığı sorulunca da buralarda babasının da namaz kılmış olduğunu ve onun da bunu Peygamber imizden öyle gördüğü için yaptığını anlatarak cevap verirdi.” (Buhari, Sahih, Kitab, Namaz, bab, Medine yolları üzerinde bulunan mescitler ve Peygamber efendimiz in namaz kıldığı yerler, H. No: 483.)

Yine Musa b. Ukbe'nin, Nafîî'ye dayanarak anlattığına göre, aynı yerlerde aynı gerekçe ile Abdullah b. Ömer'de namaz kılmıştı.

İşte Hanbelî ziyaret yerlerine dönük gezilerin bu türünü serbest saymıştır.

Bu tür ziyaretle r arasında onun mekruh saydıkları da vardır. Meselâ Said b. Mansur'un “Sünen” adlı eserine göre Marur b. Suveyd, söz konusu ziyaretle rin bu çeşidi ile ilgili olarak şöyle bir olay anlatıyor:

Hz. Ömer ile birlikte bir hacc ziyaretin de idik. Ömer ilk rekâtte “Elem Tere Keyfe” ve ikinci rekâtte “Li-ilâfi” surelerin i okuyarak bize o günün sabah namazını kıldırdı. Ziyarette n dönerken bazı kimseleri n guruplar halinde namaz kılınan yere doğru gelmekte olduklarını gördük. Adamlara:

“Burası nedir?” diye sorunca, onlardan:

“Peygamber imizin namaz kıldığı yerlerden biridir” cevabını aldı. Bunun üzerine şunları söyledi:

“Yahudiler ile hristiyan lar sizden önce böyle yaptıkları için mahvoldul ar. Onları peygamber lerinin izlerini tarihî kalıntılarını taşıyan yerleri mabed edindiler .”

(Basılı kısımda yer alan ibareye Said b. Mansur'un Sünen'inde rastlayam adım. İbn Hacer Feth El-Bari, c. 1, s. 569 adlı eserinde bu olayın Ömer'den kaynaklan dığına işaret edip öyküyü anlatmış. Aynı şekilde bu olayı Abdurrezz ak El-Musannef'inde Yolculukt a sabah namazında hangi sure okunmalıdır adlı bab altında kaydetmiş. Şu raviler aracılığı ile: Ma'mer, A'meş, Maruf b. Süveyd, Daha sonra haberin tamamım, sözel dizgedeki bir takım değişiklikler ile anlatıyor: c. 1, s. 118, 119, H. No: 2734.)

O halde hanginiz buradayke n namaz vakti ile karşılaşırsa namazını burada kılsın ve hanginiz buradayke n namaz vakti ile karşılaşmazsa geçip gitsin.

Görüldüğü gibi, Hz. Ömer (Allah ondan razı olsun) Peygamber Efendimiz in namaz kıldığı yeri bayram (tören) yeri edinmeyi hoş görmemiş ve yahudiler ile hristiyan ların böyle yaptıkları için mahvolduk larını belirtmiştir.

Başka bir rivayete göre yine Hz. Ömer bir defasında bazı kimseleri n gruplar halinde bir yere doğru gittiğini görünce, yanındakilere:

“bunlar nereye gidiyor?” diye sordu.

“Yanındakilerden Ey müminlerin emiri, Peygamber imizin namaz kıldığı bir yer var, oraya gidip namaz kılmak istiyorla r” cevabını alınca şu sözleri söyledi:

“Sizden öncekiler buna benzer davranışları yüzünden mahvoldul ar. Onlar peygamber lerinin izlerini, tarihi kalıntılarını izlerler ve onları kilise ve mabed edinirler di. Buna göre kim bu namaz yerlerind eyken namaz vakti ile karşılaşırsa oralarda namaz kılsın ve kim namaz vakti ile karşılaşmaz ise geçip gitsin, özellikle oralarda namaz kılmaya kalkışmasın.”

(Bkz. Kenz El-Ummal, c. 17, s. 140 Müellif, el-Tevessül ve El-Ve-sile, s. 102; üstad haberin dayanağının sağlam olduğunu söylüyor.)

Öte yandan Muhammed b. Vezzah ve daha bir kaç kişi Hz. Ömer'in (Allah ondan razı olsun) altında “Rıdvan Biati” olayının gerçekleşmiş olduğu ağacın kesilmesi ni emrettiğini bildiriyo rlar. Çünkü müslümanlar bu ağacın altını ziyaret yeri edinmeye başlamışlar ve bu yüzden oranın fitneye sebep olacağından endişe etmiştir.

(Haberi İbn Sa'd Tabakat adlı ünlü eserinde şu ravi zinciriyl e, şöyle nakletmek tedir: “Abdulvehh ab b. Ata, Abdullah b. Aven Nafi'den aktarıyor: Ravi diyorki: “İnsanlar halk- gidip “Rıdvan bi'atı'nın yapıldığı “Rıdvan ağacı” -Şeceretürrıdvan”“ altında namaz kılıyorlardı. Bu haber Ömer'e bildirili nce o da onları oradan uzaklaştırıp ağacı kestirdi. Bkz. A.e.g.e, c. 2, s. 100.) ,

(Muhammed b. Vazzah El-Kurtubi, El-Hafız; Endülüs'te hadis ezbercile rindendir . Çok yanılmasına rağmen doğru sözlü ve hadis konusunda öncü bir kişidir. Faziletli ve ver'a sahabidir . Hicrî 191 yılında doğan bu muhaddis 287 yılında öldü. Bkz. Lisan el-Mizan, c. 5, s. 416,417: Şüzurat el-Zeheb, cüz, 2, s. 194.)

Bu tür yerlerin ziyaret edilip edilmemes i hususunda İslâm alimleri farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Muhammed b. Vezzah bu konuda şunları söylüyor:

“İmam-ı Malik ile diğer Medine'li alimler, Küba ve Uhud mescidi dışında kalan Peygamber imizin vaktiyle namaz kılmış olduğu bu tür yerleri ve Peygamber imizin hatıralarını taşıyan diğer tarihî yerleri özellikle ziyaret etmeyi mekruh saymışlardır.

Nitekim Kudüs'de bulunan Beytül Mukaddes'e girip orada namaz kılan Sufyan-us Sevri, o yakınlardaki diğer tarihi yerlere gidip oralarda namaz kılmamıştır.”

Görüldüğü gibi İmam-ı Malik ile arkadaşları, bu konuda Hz. Ömer'in kesin yasağı olduğu ve bu hareket mezar başlarında namaz kılmaya benzediği için bu tür ziyaretle ri mutlak anlamda mekruh saymışlardır. Çünkü bu davranış söz konusu yerleri bayram (tören) yeri edinmeye ve yahudiler ile hristiyan lara benzemeye açık kapı oluşturabilirdi.

Ayrıca Abdullah b. Ömer'in konu ile ilgili yukarda anlattığımız hareket tarzını, kendisind en başka herhangi bir sahabinin benimsediğini belirten bir belge elimizde yoktur. Başka bir deyimle, ne halifeler den ve ne de diğer sahabiler den birinin, vaktiyle Peygamber imizin hatırasını taşıyan yerleri, özellikli yerler sayarak buraları ziyaret ettiğine dair bize her hangi bir güvenilir bilgi ulaşmış değildir.

Bu konudaki doğru davranış, büyük çoğunluğu ile sahabiler in benimsemiş olduğu davranıştır. Çünkü Peygamber imize uymak, O'nun emirlerin e uyarak ve ayrıca yapmış olduğu hareketle ri, O'nun gerekçeleri ışığında ve tıpkı O'nun gibi yaparak olur.

Buna göre Eğer Peygamber imiz belirli bir yeri özellikle ibadet yeri olarak seçmiş ise “mescidler ve hacc'daki ziyaret yerleri gibi” oraları belirli ibadet yerleri olarak kabul etmek, Peygamber imize uymak, O'nun izinden gitmek anlamına gelir.

Fakat eğer Peygamber imiz sırf mola yerine rastladı diye bir yerde konaklamış ise, böyle bir konaklama yerini veya özel bir maksatla varmamış olduğundan emin olduğumuz O'ndan hatıra taşıyan diğer herhangi bir yeri özellikle ve ayrıcalıklı yer olarak kabul etmek, Peygamber imize uymak ve O'nun izinden gitmek demek değildir. Çünkü ameller (davranışlar ve tutumlar) niyetlere bağlıdırlar.

Buna karşılık bazı son dönem alimleri (muteahhir in) de bu tür yerleri ziyaret etmeyi müstahab (özendirilecek davranışlardan) saymışlardır. Hatta aralarında bizim bazı arkadaşlarımızın da bulunduğu ve hacc ile ilgili eser yazmış olan bir kısım alimler kitablarında bu tür yerleri ziyaret etmeyi müstahab kabul etmiş ve ziyaret edilmesin i yararlı gördükleri bu çeşit yerleri isim vererek belirtmişlerdir.

İmam-ı Ahmed'e gelince, o, bu tür yerlerin sadece haklarında bu yolda belge bulunanla rını ziyaret etmeye müsaade etmiştir. O da bu yerleri bayram (tören) yeri edinmemek şartıyle. Yani belirli zamanlard a buraları ziyaret etmemek ve buralarda kalabalıklar oluşturmamak şartıyle. Tıpkı kadınların mescidler de cemaatle namaz kılmalarına izin verdiği gibi. Kadınların evlerinde namaz kılmalarını daha hayırlı görmekle birlikte, mescidler e gidip cemaatle namaz kılmalarına da izin vermiştir, ama bunun kadınlar tarafından gösteri fırsatı olarak kullanılmaması şartı ile.

Böylece İmam-ı Ahmed, bu konuda kaynaklarımızdaki belgeleri tümü ile değerlendirmiş ve İbn-i Ümm-ü Mektum yolu ile gelen hadisi de göz önünde tutmuş oldu.
 
Üst Ana Sayfa Alt