Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Peygamberimiz (s.a.v.), Cebrail (as)'ı Görmüş müdür?

I Çevrimdışı

islam savaşçısı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Es selamu aleykum arkadaşlar,
Peygamberimiz(sav) vahiy aldığında Cebrail'i görmüş müdür? Yoksa vahiy sadece kalbine mi inmiştir?
ALLAH tüm Müslümanlar'dan razı olsun.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Aleykum selam we rahmetullah ;

"Allah'ın vahiy ile veya perde arkasından, yahut bir elçi gönderip ona kendi izniyle dilediği şeyi vahiy etmesinden başka bir suretle konuşması hiç bir insana muyesser olmaz. O yücedir, hikmet sahibidir." (Şûrâ, 51)

Rasulullah (s.a.v.)'e vahyin gelişi, değişik şekillerde gerçekleşmiştir. Bazılarında Cibril'den görüşerek aldığı gibi, bazı vahylerde ise Allah (c.c.), Cibril aracılığı olmadan vahyetmiştir. Bunlar şu şekillerde gerçekleşmiştir:

Rüyay-ı Sâdıka:
Âişe (r.anha)'nın belirttiğine göre, Peygamber (s.a.v.)'e gelen ilk vahiy, rüya şeklinde tezahur etmiştir. Peygamber (s.a.v.)'in gördüğü rüyalar, sabahın aydınlığı gibi ortaya çıkardı.
(Buhârî, Bed'u'l-vahy, 3)

Cebrail'in Görünmeden Vahiy Getirmesi:
Bazen Cibril vahyi, Peygamber (a.s.m) uyanıkken görünmeksizin onun kalbine ilka ederdi. Buna bir çeşit teşriî ilham da denilebilir. Çünkü söz konusu vahiy, bir Kur’an ayeti olmamakla beraber yine de teşriî bir mesaj ihtiva etmektedir:

"Rûhu'l-Kudus kalbime şu sözü fısıldadı: Hiçbir nefis rızkını tastamam almadıkça ölmez. Öyleyse Allah'tan sakının da rızkınızı güzel ve meşru yollardan arayın."
(Suyutî, İtkan, I/59; Aclûnî, Keşfu'l-hafa, I/231)

Cebrail'in İnsan Suretine Girerek Vahiy Getirmesi
Haris ibn Hişâm (r.anh), Rasûlullah(s.a.v.)'den:
Yâ Rasûlallah, sana vahy nasıl gelir?” diye sordu.
Rasûlullah: "Bâzı vakitlerde bana çıngırak sesi gibi gelir ki, bana en ağır geleni de budur. Benden o hâl gider gitmez, (meleğin) bana söylediğini iyice bellemiş olurum. Bazen de melek bana bir insan olarak temessül eder, benimle konuşur, ben de söylediğimi iyice bellerim" buyurdu.
(Buhari, Vahy, Hadis no: 2)
Bazı rivayetlerde, Cebrail (a.s.)'in insan şeklinde temessul ettiği zaman, çoğunlukla sahabilerden Dihye el Kelbi (r.anh) suretinde geldiğini bildirmektedirler. (Tecrid-i Sarîh Tercumesi, IX / 35)


Cebrail'in Kendi Asli Suretinde Gelmesi
"Andolsun ki onu diğer bir inişinde görmüştü. Sidretu'l-Munteha yanında." (Necm 13 - 14)

"Andolsun ki onu diğer bir inişinde görmüştü." buyruğundaki: "Bir iniş" hal konumunda mastardır: Andolsun ki bir diğer inişte inerken onu görmüştü, denilmiş gibidir. İbn Abbas (r.anhuma) dedi ki: Muhammed (s.a.v.) bir diğer defa Rabbini kalbi ile gördü.

Muslim de Ebu'l-Aliye'den, o da İbn Abbas'tan şöyle dediğini rivayet etmektedir:
"Gözüyle gördüğünü kalp yalanlamadı" ve "Andolsun ki onu diğer bir inişinde görmüştü" buyrukları hakkında dedi ki: Onu iki defa kalbi ile gördü.
(Muslim, I, 158, Ebu Avane, Musned, I, 133, 2; 152, 153; d-Uılekei, İtikadu Ehli's-Sunnet, II, 519; İbn Mende, İman, II, 759)

Buna göre "diğer bir inişinde" buyruğu Muhammed (s.a.v.)' aittir. Çünkü farz namazların sayısına göre onun defalarca çıkıp inmesi söz-konusu olmuştu. Çünkü herbir yükselişin bir inişi vardır. İşte yüce Allah'ın: "Sidretu'l-Munteha yanında" buyruğu: Muhammed (s.a.v.) Sidretu'l-Munteha yanında ve bu inişlerden birisinde (onu gördü), demek olur.
İbn Mesud ve Ebu Hurayra, yüce Allah'ın: "Andolsun ki onu diğer bir inişinde görmüştü" buyruğunda sözü edilenin Cebrail olduğunu söylemişlerdir. Bu da aynı şekilde Muslim'in, Sahih'inde sabittir.
(Muslim, I, 158 (Abdullah b. Mesud, Ebu Hurayra ve İbn Abbas'ın kavli), 159 Aişe validemizin kavli olacak); Tirmizi, V, 262, 395; Musned, I, 407, 412, 460, VI, 241)

İbn Mesud da dedi ki: Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: "Ben Cebrail'i en yüksek ufukta tüylerinden inci ve yakutun döküldüğü altıyüz kanatlı haliyle gördüm."
(İbn Hibban, Sahih, XIV, 337; Nesai, es-Sunenu'l-Kubra, VI, 473; Ebu Yala, Musned, VI11, 410; Abdullah b. Muhammed el-Askalani, el-Azame, III, 977-978 İbn Hacer, Fethu'l-Bari, VIII, 611) Bunu da el-Mehdevî zikretmiştir.

Meleğin Çan Sesine Benzer Bir Sesle Vahiy Getirmesi:
Haris ibn Hişâm (r.anh), Rasûlullah(s.a.v.)'den:
Yâ Rasûlallah, sana vahy nasıl gelir?” diye sordu.
Rasûlullah: "Bâzı vakitlerde bana çıngırak sesi gibi gelir ki, bana en ağır geleni de budur. Benden o hâl gider gitmez, (meleğin) bana söylediğini iyice bellemiş olurum. Bazen de melek bana bir insan olarak temessul eder, benimle konuşur, ben de söylediğimi iyice bellerim" buyurdu.
(Buhari, Vahy, Hadis no: 2)
 
Üst Ana Sayfa Alt