Son 5 yılda Türkiye’de 211 milyon 577 bin 20 kutu psikotik ilaç satılmış!
Kimse halinden memnun değil. Mutlu birey rolünü çok iyi oynuyor ama bir türlü mutlu olamıyoruz.
Babam ilk öğretmenlik yıllarında bir dağ köyüne atanmış. “Annen, köylünün verdiği tahta divana örtü örterken çok mutlu olmuştu. Oysa yere serecek halımız bile yoktu” diye anlatır sık sık.
Artık çok mutlu olmak için, çok paraya ihtiyacımız var! O kadar para yoksa depresyon kaçınılmaz oluyor. Sonra gelsin kutu kutu haplar…
Kadınların yeni mobilyalarını, evlerinin her odasını paylaştığı facebook grupları var. Yepyeni mutfak dolaplarını zevk için değiştirenler var…
Profilinde “Hafız” yazan çarşaflı hanım çimenlerin üzerinden edalı bir bakışla selam gönderiyor İnternet alemine. O da katılır makyaj takımı çekilişine, ne eksiği var?! Arka fonda yabancı bir pop müzik eşliğinde eşiyle sabah videosu paylaşıyor. “Çarşafımı da giyerim, makyajımı da yaparım” diyor hatun! Dudağında ruju, gözünde rimeli, topuklu ayakkabısı, herkesten ne eksiği var?!
“Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur” ayeti mümin hanımlarda bile hayat bulamayınca, huzuru herkes gibi olmakta arar oldular…
“Justin Bieber bana hi bile demedi” diye ağlıyor yeni yetme kızlar. 13 yaşındaki gençler anti depresan kullanıyorlar…
Çizgi filmler, diziler, reklamlar Allah’ı anlatmıyor. Okullarda “Huzur ancak İslam’dadır.” Konulu dersler yer almıyor. İlk ders “Allah’ı tanımak” olamıyor mesela.. Haftada bir kaç kez kırlara çıkılıp “Kainatı okumak” dersleri yapılamıyor…
Anneler çocuklarını namaza alıştırma programları yapmıyor. Annelerin çoğu namaz kılmıyor…
Freni boşalmış toplumun nerede duracağını kimse hesap edemiyor.
Rabbim, bizi sana dönder. Bizi Kur’ana dönder. Secdelere, dualara, rızana dönder bizi !
Ya Mukallibel kulûb, sebbit kalbî ala dînik!
Cahide Sultan
Kimse halinden memnun değil. Mutlu birey rolünü çok iyi oynuyor ama bir türlü mutlu olamıyoruz.
Babam ilk öğretmenlik yıllarında bir dağ köyüne atanmış. “Annen, köylünün verdiği tahta divana örtü örterken çok mutlu olmuştu. Oysa yere serecek halımız bile yoktu” diye anlatır sık sık.
Artık çok mutlu olmak için, çok paraya ihtiyacımız var! O kadar para yoksa depresyon kaçınılmaz oluyor. Sonra gelsin kutu kutu haplar…
Kadınların yeni mobilyalarını, evlerinin her odasını paylaştığı facebook grupları var. Yepyeni mutfak dolaplarını zevk için değiştirenler var…
Profilinde “Hafız” yazan çarşaflı hanım çimenlerin üzerinden edalı bir bakışla selam gönderiyor İnternet alemine. O da katılır makyaj takımı çekilişine, ne eksiği var?! Arka fonda yabancı bir pop müzik eşliğinde eşiyle sabah videosu paylaşıyor. “Çarşafımı da giyerim, makyajımı da yaparım” diyor hatun! Dudağında ruju, gözünde rimeli, topuklu ayakkabısı, herkesten ne eksiği var?!
“Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur” ayeti mümin hanımlarda bile hayat bulamayınca, huzuru herkes gibi olmakta arar oldular…
“Justin Bieber bana hi bile demedi” diye ağlıyor yeni yetme kızlar. 13 yaşındaki gençler anti depresan kullanıyorlar…
Çizgi filmler, diziler, reklamlar Allah’ı anlatmıyor. Okullarda “Huzur ancak İslam’dadır.” Konulu dersler yer almıyor. İlk ders “Allah’ı tanımak” olamıyor mesela.. Haftada bir kaç kez kırlara çıkılıp “Kainatı okumak” dersleri yapılamıyor…
Anneler çocuklarını namaza alıştırma programları yapmıyor. Annelerin çoğu namaz kılmıyor…
Freni boşalmış toplumun nerede duracağını kimse hesap edemiyor.
Rabbim, bizi sana dönder. Bizi Kur’ana dönder. Secdelere, dualara, rızana dönder bizi !
Ya Mukallibel kulûb, sebbit kalbî ala dînik!
Cahide Sultan