Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Rabbimiz Sevdiği Kuluna Sıkıntı Verir mi?

A Çevrimdışı

ayyyse83

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Bir sorum daha olacak benim cvp lutfederseniz inşaallah. Şimdi bir hadiste

Rasûlullah (sallAllahu aleyhi ve sellem) ise şöyle buyurmaktadır: “Allah bir kulunu sevdiği zaman onu sıkıntılara maruz bırakır.” bir ayette ise sözlerini tam yazamamis olabilirim ama Allahü teâlâ buyuruyorki allah anmaktan gafil olana (yada buna benzer bir ifade ile) dünyada dar bir maiset ahirette elem verici bir azabtan bahsediliyor allahın affina sığınarak soruyorum sanki haşa bir celiskimi desem . Şimdi ben varliktan yokluga düşen bir insan olarak ki buda bana göre ciddi bir sıkıntı bu sikintiyida ben allahın beni sevmesi olarakmi algilayayim hadiste olduğu gibi yoksa gafilligimemi bulmaliyim ayete göre sizce
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Allah (c.c.)'nin kullarına vereceği bela ve musibetlerin oranı, kullarını sevdiği ve makamına göre değişiklik arzedebilir. Önemli olan bu sıkıntı anlarında dahi Allahı anmaktan, teslimeyetten uzaklaşmamak, isyan etmemek, Allahtan gafil olmamaktadır.
En başta Rasulullah (s.a.v.)'in hayatında çektiği sıkıntılar ve Rabbine ilticası herkesin mâumudur.
Yine Yunus (a.s.) balığın (balina) karnında dahi Allahı zikir ve ibadetten geri kalmamıştır. Yine Allahın kulları arasından seçmiş olduğu örnek şahsiyetlere vermiş olduğu sıkıntılara tevekkul ve sabırla yaklaşan Yusuf (a.s.), Eyyub (a.s.), İbrahim, Zekeriyya (alehimu's selam) hep sıkıntıların büyüklerine muhatab kalmışlardır.



Enes (r.anh)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
Mukafatın büyüklüğü belanın büyüklüğüne bağlıdır. Allah bir toplumu severek onları değişik belalarla imtihan eder. Kim razı olursa Allah’ın rızasını kazanır. Kim de kızar kırgınlık gösterirse Allah’ta o kimseye kızar.”
(Tirmizi, Zuhd, Bab 56, Hadis no: 2396)
ž Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir.

Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir:
Ağrı ve sancıların Rasûlullah (s.a.v.)’e şiddetli olduğu kadar kimseye şiddetli olduğunu görmedim.”
(Tirmizi, Zuhd, Bab 56, Hadis no: 2397; İbn Mâce, Cenaiz: 11)
ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Sa’d (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’e sordum insanların hangisinin belasının ağır olduğunu, buyurdular ki: Peygamberler, onların peşinden yaşantı olarak Peygambere yakın olanlar sonra onlara yakın olanlar. Kişi dindarlığı oranında belayı uğratılır. Dininde sağlam ise belası ağırlaştırılır. Dininde gevşek ise dindarlığı oranında belaya uğratılır. Bela, kulun peşini bırakmaz, sonunda kul uğradığı belalarla üzerinde günah kalmayıncaya kadar günahlarından temizlenmiş olur.
(Tirmizi, Zuhd, Bab 56, Hadis no: 2398; İbn Mâce, Fiten, Bab 23, Hadis no: 4023, 4024; Ahmed bin Hanbel, 1, 172, 174; Darimi; İbn-i Hibban ve Hakim)
ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Bu konuda Ebû Hurayra ve Huzeyfe b. Yemân’ın kız kardeşi tarafından da şu şekilde bir rivâyet vardır:
“Peygamber (s.a.v.)’e hangi insanların belası daha ağırdır diye soruldu. Buyurdular ki: Peygamber (s.a.v.), sonra yaşantı ve inançla ona yakın olanlar sonra onlara yakın olanlar.”

En büyük bela, musibet ve sıkıntıların peygamberler (Aleyhimu's-selam) 'in başlarına gelmesinin sebebi şudur:
Başka insanlar nimetlerden zevk duydukları gibi onlar bela ve musibetlerden zevk alılar.
İkincisi; onlar mucizeler gösteren buyuk ve üstün insanlar olduğundan dolayi başlarına bela ve musibetler gelmezse bazı insanlar onların beşer üstü varlıklar olduğunu, hatta ilahlaştiklarını sanabilirler.
Üçüncüsü; peygamberlerin başına en büyük belalann geldiğini bilen ummet, belalara karşı sabırve tahammul gösterir ve uğradığı belalar peygamberlerin başına gelmiş belalarla mukayese etmek suretiyle gördüğü belanın hafifliğini kolayca anlar.
Dördüncüsü; en çetin belaya uğrayan insan, Allah'a en çok iltica edip pişman, O'na en çok yakarışta bulunan insan olur.
Peygamberlerden sonra en şiddetli belaya ugrayan insan da gene peygamberlerden sonra Allah'a en yakın, O'nun katında rütbe ve makamı en yüksek olan mu'mindir. Bu durum sirayla diger mu'minlere sirayet eder. Hadis; mu'minin başına gelen bela ve musibetlerin ağırlık derecesinin onun dindarlık derecesiyle doğru orantılı olduğunu beyan eder.

Hadisten çikan diğer bir hüküm de; bela ve musibetlerin mu'minin gunahlarının bağışlanmasına vesile olması ve kulun tüm gunahlarından temizlenip arınıncaya kadar bir takım bela ve musibetlere uğramasının onun yararına olmasıdır. Ancak şu noktaya dikkat etmek gerekir:
Kulun anılan ecir ve sevabı kazanabilmesi için uğradığı bela ve musibetlere sabretmesi gerekir. Aksi takdirde bunca sevabları yitirmesi kuvvetle muhtemeldir..


Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Allah sevdiği kullarının feryat ve inlemelerini dinlemek için, kendisine belâ verir.”
(Suyûti, Camiu's Sağir; Râmuz el Hadis)

Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
(Mu'min kuluma) verilecek mukâfatın büyüklüğü, kendisine verilen belânın büyüklüğü nisbetindedir.”

(Suyûti, Camiu's Sağir; Taberâni; Râmuz el Hadis)

Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
Allah, inlemelerini işitmek için, sevdiği kuluna belâlar verir.”

(Suyûti, Camiu's Sağir; Râmuz el Hadis)
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt