Ramadan Ayı Ile Alakalı Ayet-i Kerime Ve Tefsiri Paylaşımı - Her Gün Için -

"Ey iman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi sizin üzerinize de farz kılındı." Yüce Allah, kullarına -geçmiş ümmetlere farz kıldığı gibi- orucu farz kılmakla lütuf ve ihsanda bulunduğunu haber vermektedir. Çünkü oruç bütün çağlar boyunca insanların maslahatı için olan şer'î hüküm ve emirlerdendir. Bu buyrukla ümmet gayrete getirilmekte ve adeta şöyle denilmektedir: Amelleri kemale erdirmede ve en güzel hasletlere koşmada başkalarıyla yarışmanız gerekir. Çünkü oruç, yalnız size has ağır işlerden değildir.

Daha sonra yüce Allah orucu meşru kılmaktaki hikmeti de zikrederek "Takva sahibi olasınız diye" buyurmaktadır. Oruç, hiç şüphesiz takvanın en büyük sebeplerindendir. Çünkü onda Allah'ın emrini yerine getirmek, yasaklarından kaçınmak vardır. Orucun ihtiva ettiği takvânın kapsamında şu da vardır: Oruç tutan bir kimse, Allah'ın, oruçluyken kendisine haram kıldığı yeme, içme, cima etme vb. gibi nefsinin meylettiği şeyleri -bu yolla Allah'a yakınlaşmak isteyerek ve Allah'ın sevap ve mükâfatını umarak- terk etmektedir. Bu, takvânın bir parçasıdır. Ayrıca oruç tutan kişi, yüce Allah'ın murakabesi altında olduğu hususunda nefsini eğitir. Nefsinin arzularını -yerine getirebilme gücü olduğu halde- terk eder, çünkü o, Yüce Allah'ın kendisine muttali olduğunu çok iyi bilmektedir. Bir husus da şudur: Oruçlu kişi, şeytanın yürüdüğü yerleri daraltır. Çünkü şeytan, Âdemoğlunun içinde kanın akıp gittiği gibi akar. Oruç sayesinde şeytanın geçitleri daralır ve kişinin işlediği masiyetler azalır. Ayrıca oruç tutan kişinin çoğunlukla itaatleri de artar. İtaatler ise takvânın hasletleri arasında yer alır. Bir başka husus da şudur: Zenginin açlığın acısını tatması, yoksul fakirleri gözetmesini sağlar. Bu da takvânın özellikleri arasında yer alır.

Genişletmek için tıkla ...